19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurîyet r 23 Hazİraa l931 ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namık Sehir ve memleket haberleri « Ne yapalım, evrak kaybolmuştur!» Üskudar'da mukim Züleyha Hanım, harbi umumide Çanak kale'de şehit olan zevci Ali Os • man bin Osman'dan kendisine ve iki kızına maaş bağlanması için 10 haziran 930 da Istanbul Zat maaşları muhasebeciliğine müracaat eder, 19015 istida numarasını ahr. Muhasebecilik alelusul nüfus tezkerelerini, maaş berat ve cüzdanını, pulunu, fotoğraflarını ve sair lâzım olan evrakı ister ve bütün bu muameleler ikmal e dildikten sonra istida takımile birlikte Üsküdar Nüfus memur luğuna gönderilir. Üsküdar nü • fusu da polisten tahkik ettirir, hanımların künyesini Urgüp nü fusundan sorar. Ürküp Nüfus idaresi de bu künyeleri çıkararak evrakı 6 temmuz 930 tarihinde 133 numara ile Üsküdar Nüfus memurluğuna iade eder. Üsküdar Nüfus idaresi artık kendisince yapılacak başka bir iş kalmadığından bu evrakı on kü • sur merbutile 930/7/12 tarihinde 2352 numara ile zitnmet muka • bilinde Üsküdar Kaymakamlığına gönderir ve neticeyi, müracaat lerinde, istida sahiplerine söyler. Işin buraya kadar olan kısmında bir gayritabiilik yoktur. Fa kat aylardanberi beş on kuruş nafaka bağlatmak için uğraşan bu aile Üsküdar Kaymakamlığına müracaat ettiği zaman, bu bir tomar evrakm kaymakamlığa gönderilmediği cevabını alınca, ça resiz tekrar Nüfus memurluğuna müracaat ederler. Nüfus memurIuğu bu evrakı kaymakamhk tahriratma, imza mukabilinde, teslim ettiğini söyler. Zavallı dul ve yetimler tekrar kaymakamlığa müracaat ederler, aylarca giderler, gelirler, uğraşırlar kendilerine verilen cevap, «ne yapalım, evrak kaybolmuştur» cevabından iba ret kalır. Şimdi bu şehit ailesine, her hangi bir âmirin, bir memurun hatası, ihmali yüründen bir senedir maaş bağlanamamıştır, bu gidişle ne zaman bağlanacağt da malura değildir ve belki de bugün bu aile hasta ve açtır. Biz bu gibi yolsuzluklar hakkmda o kadar çok ve o kadar acı şeyler yazdık ki artık yeniden başka bir şey yazmaktansa sadece, Istanbul Valisine, Üsküdar Kaymakamlığına, alâkadar me murlara hitaben diyoruz ki: tn saf ederek söyliyiniz, yaptığınız bu işi; Siyasî icmal Amerika'nın teklifi Almanya'nın iktisad! •« mali re dolayısile siyasî vaziyeti bir felâ» kete doğru sürüklendiği ve Afanan> ya'nın sukutu ile bütün cthanın fiddetli ve tamiri gayrımümkün sar • smtılara uğnyacağı hissolunuyordo. Anglo • Sakson derletleri bu felftketi muhakkakayı pek çabuk keş • fetmişler ve bunun önünü almak için tertibat almışlardı. tngiliz Başvekili Almanya'nın ahvalini yakindan öğrenmek için Alman Başve kilini tngiltere'ye davet ederek uzun uzadıya görüştü. Amerika Reisicumhuru dahi Maliye Nazırını derhal Avrupa'ya izasr ederek Almanya'nın ahvali hak • kında mufassal ve mevsuk malu » mat istihsal etti. Mister Hoouver bu malumatı aldıktan sonra tami • rata ait ilk pl&nı tanzim eden Mis ter Dobees ve ikinci Plinı hazır lıyan Mister Young ve Ayan, Meb'usan Reisleri ve Ayan Hariciye Encümeni Reisl ile görüşmüş T© bunların muvafakatini istihsal ettik • ten sonra ileride parlâmento tara fından tasdik edilmek üzere ffayet mühim bir teklifte bulunmuştur. Bu teklif Avrupa devletlerinin Amerika'ya olan harp borclanniB gelecek temmuzdan itibaren bir sene müddetle teciline aittirler. Bu teklif diğer devletlerin kendi aralarındaki harp borçlarının ve tamirat tediyatınm bir sene müdetle tecili için itilâf etmeleri şartı ile rau • kayyettir. Almanya'dan tamirat alan devletler bunun hasılatı ile Amerikaya olan harp borçlarım öde> diklerinden Amerika'nın teklifi Almanya'nın tamirat yükünün bir sen« müddetle tecili gayesini istihdaf ediyor. Mister Hoover harp borçlarının ilgasına taraftar olmamakla bera ber tediye kabiliyetini yeniden tetkike mütemayildir. Bundan anla • şıldığına göre tamiratın tadili mes'elesi dahi görüsülecektir. Alman ya devleti Amerika Reisicumhurunun teklifini şükranla kabul etmis tir. Bu teklifin îngiltere, ttalya ta • rafından kabul edilcc«ği muhak • kaktır. Fakat Fransıs matbuatt şimdiden itiraz etmekte ve ba teklifin Yong plânının esasını ihlâl ey lediğini ve tamiratın sarta tâbi ol • mıyan kıtmının tecil edilemiyece ğini iddia etmektedh*. Fransa hükumeti bu noktada ısrar ettiği takdirde Amerika'nın teklifi Almanya'nın yükünfi pek tahfif edemiyecektir. Maahaza Fran sa hükumetinin cihan efkâri umu • miyesi karsısında böyle bir hare kette bulunması beklenemez. A mcrika'nın milyarlarca dolar fedakârlık ederek yapmış olduğu bu teklif bu devletin siyasetinde tarihî bir tebeddül vuku bulduğunu ilân edi • yor. Bundan sonra Anglo • Sakson devletlerinin Avrupa dahil olduğu halde bütün cihan siyasetinde faal bir rol icra edeceği anlaşılıyor. Darülfünun bütçesi tenzil ediliyor Dün îzmir'den bir seyyah vapuru geldi Büyük bir kafile şehrimizi geziyor Mustafa Hakkı B. tekrar Iki heyetin birden hareketi Hatıra defteri: Maksimius Ankara'ya gidiyor şüphe ediyor Vijilas'ın teminatı Yoldaki 49 harap kasabalar... Priskos'u, sefaret heyetine terfik etmekten maksat, kendisinden bir diploması hizmeti beklemek değildi; yalnız, seyahat neticesinde yazacağı kitaba bir mevzuu hazırlamaktı. Bu eser, Attilâ'nın efsanevî şahsiyeti hakkında pek meraklı bir vesika teşkil edecekti. Hükumetin fikir lerine onun sadakatle bağlı olduğu biliniyordu. Şımarık ve isyana meyyal genç Byzans'lıların mizacında değildi. Onun Hün hükmdarına karşı muzır bir muhabbet göstereceğinden, müte • rcJdi bir tecessüs hissedeceğin den korkulmazdı. Bir takım issiz, güçsüz, her şey den nahosnut bedbin gençler vardı ki, onlar üzerinde, Attilâ'nın derin bir tetiri oluyordu. Halkın muhayyelesinde Hün hükümdarına izafe edilen korkunç hâle onları heye cana düşüriiyordu. Bu gençler, babalarından kalma kıymettar an'aneleri, parlak zannettikleri bir takım mugalatalara uyarak altütt efanek istiyorlardı. Müesses idareyi istihfaf ediyorlardı. Bazan Attilâ'nın Theodos'a faik bulunduğunu, Hün Kralının si« yasi dehasınm bir harika olduğunu iddia ederlerdi, hatta bir gün gelip te Attilâ, Byzans'a girecek ve Kostantaniye sarayım kaphyan riyakârlık tozlarını silecek olursa, onu en evvel ken dilerinin alkışlıyacaklarını ilâve ederlerdi. Fakat aklı başında olanlar, bu gibi tefevvühatı açıkça takbih ediyorlar, bu musibet tellallarının basma ergeç bir belâ geleceğini muhakkak addediyorlardı. Priskos, içtimaî düzene çok hürmetkârdı. Böyle müriasebe siz şeyler düsünmezdi. Onun, Hün milleti ile hükümdarı hakkmda vereceği hükümlerin çok ciddî olacağı tahmin ediliyordu. Yazacağı kitap Edekon'un cürmünü haklı gösterecek bir vesika ola caktı. Attilâ'yı ortadan kal dırmak için kullanılan bu usulü tenkide yeltenecekler olursa onlara kanaat bahsolacaktı. Ma lum a, siyasiyatın bu gibi mu • kaddes gayelerine, kendi ham hayalâtım, evhamlı faziletlerini karıstırmak istiyen insanlar çoktur.. miyet yoktur. Yemekler, hep, kızarmış ökiiz veya koyun etinden ibaretti. Ancak yemekler, iki taraf muhafızları arasında sık sık kavga çıkmasına vesile oluyor. Çünkü Hün'ler yemeklerde fazla içerek serhoş oluyorlar ve serhoşlukları arttıkça karşılarındakine karşı arsızlık etmekten, kavga çıkarmaktan çekinmiyorlar. Bu barbarların ne kadar kaba ve hodbin insanlar olduğunu tarif etsem belki inanmazsınız. Dün akşam beceriksizce başlıyan sohbet, İmparatorumuz Hassnetli Theodos ile Attilâ arasında bir mukayese yapılmasına kadar ileriledi. Böyle bir mukayesenin efendimiz için hakaret telâkki edilecek mahiyette olduğundan Vijilas kızarak dedi ki: « Attilâ, alelâde bir insan dır. Efendimiz Theodos bir ilâhtır. Bir insanla bir ilâhın mukayesesi küstahlıktır, ayıptır.» Bu sözler üzerine barbarlar kahkaha ile gülmeğe başladılar. Ve Krallarının bizim hükümda rımız kadar değerli olduğunu ve her halde ne kadar büyük olursa olsun bir insanm bir ilâhe tes • bihi münasebetsiz bulunduğunu söylediler. Bu küfürbazlıklarını cezalandırmak için kıhçlarımızı çekme • dik.Ancak, Maksimius, müsamaha ve sabırla hareket etmemizi rica etti. Vakıa, bu sarı yüzlü mahlukat, insan muamelesine müstehak değillerdir. Onların vahşi hay vanlardan fazla ne aklı, ne de terbiyesi var. Maksimius, Orest ile bir konuşma neticesinde bir mes'eleden hayrette kalmıştı. Orest ikinci Hün elçisi Edekon'dan müphem kelimelerle bahsetmişti. Mati • mius, Hün sef irinin arkadaşı hak kında ne gibi bir ithamda bu lunmak istediğini iyice anlacna» mış ise de şüpheye düşmüştü.Maksimius, biraz evvel, iki Hün elçv sine ipek elbiseler ve kıymettar Hint taşları vermişti. İhtimalki, Orest hissesine düşen hediye lerden memnun kalmamıştı. Maksimius, hakikati anlamak için Hün'lerin âdetlerini iyi bilen Vijilas'tan, bu müphem sözlerin manasını sordu. Vijilas, Orest'i sevmiyordu. Bu (Panonya) lıyı, vatan haini, adeta bir mürtet addediyordu. Vijilas, Orest'in söyledikleri sözlerin abes olduğunu ve bundan bir mana çıkarmağa uğrasmak faydasız bulunduğunu Maksimius'a anlattı. Fakat Vijilas, bundan sonra gayrimemnun görünen Edekon'la uzun uzadıya konuştu. Galiba iki Hün elçisi arasında eski bir ziddiyet ve husumet var. Bu ziddiyeti, tesrif at kaygaları mütemadiyen arttırmaktadır. Fakat böyle gayrimedenî barbarların nazik teşrifat usullerile uğraşmaları ne kadar çirkin ve gülünçtür!.. (Mabadi var) Darülfünun bütçesi muvazenei umumiyeden, Evkaf ve sair müessesattan yapılan ilâvelerle 925 bin lira olarak tesbit edilmiş ise de malî kanunlar dolayısile ve vergilerde yapılan tenzilât hasebile masarif ten % 10 tenzil edilmesine karar verilmiş ve bu karar mucibince Darülfünun bütçesinden de 80 bin lira tenzil edilmiştir. Bütçede yapılan bu tenkihat üzerine Darülfünunda baremin tatbik edilemiyeceği hakkmda tekrar bir şüphe hasıl olmuştur. Bir kaç gün evvel Darülfünun Emin vekili ve Fen Fakültesi reisi Mustafa Hakkı, Hukuk Fakültesi reisi Tahir Beyler bu tenzilâtın Darülfünun bütçesine tesir etmemesini temin için Ankara'ya gitmişler ve bu hususta salâhiyettar makamlardan kuvvetli vaitler almışlardı. Dün Ankara'dan Darülfünuna gelen bir habere nazaran Darülfünun bütçesi dün Heyeti Vekilede mü zakere edilmiş ve görülen lüzum üzerine bütçeden yüzde üç nisbetinde tasarruf yapılmasına karar verilmiçtir. Bu şekle göre Darülfünun büt • çesinden otuz bin lira tenzil edil • miş oluyor. Biitçe iki güne kadar Bütçe encümeninde mü zakere edilecektir. Bütçeden bu otuz bin lira nın da tenzil edilmemesi için An • kara'da tekrar teşebbüsatta bulun mak üzere Darülfünun Emin vekili Mustafa Hakkı Bey bugün Ankara'ya gidecektir. Bütçe encümeninde Darülfünunun noktai nazarını müdafaa etmek ü zere Paris'te bulunmakta olan Da rülfünun Emini Muammer Rasit Bey dün telgrafla şehrimize çağırılmış tir. Seyyalüan İstanbvi'a gettren Seyyar vapuru Şehir bütçesi varidatı Dahiliye Vekâleti 931 bütçesi hakkmda Belediyeden bazı sualltı* g»r* muştur. Vekâlet muhammen varıdatın ne suretle tahmin edildiğinin iş'arını istemiştir. Belediye bu jnes'eleyi Daimî encümene havale et miştir. Belediye kaymakamlıklara yap tığı bir tamimde varidatla maaari fatın yeni Belediye hudutlarma göre tanzim edilmesini ve bu husus ta birer cetyel yapılarak gönderil mesini i&temiştir. Belediye diğer bir tamim dah% göndererek yapılacak havalelerin madde tasrih edilmek suretile ne relere sarfedileceğinin beyanını talep etmiştir. Şimdiye kadar Belediye bütçesinde fakirlerin ölülerini kaldırmak ve fakirlere ilâç vermek için «techiz ve tekfin ve mualece» namile bir fasıl açılmakta idi. Şimdi bu tahsisat mezarlıklar faslına konmuş ve mualece faslı da tevsi edilmiştir. Bunun için bu sene fakirlere meccanen ilâç tevzii daha geniş mikyasta yapılacaktır. Belediye hudutları ve bütçe Siz beğeniyor musunuz?! Seyyar vapurile dün Izmir'den büyük bir seyyah kafilesi gelmiştir. Bu sene lzmir'liler de bir seyahat hevesi uyanmıştır. tzmir civarındaki kazalardan Izmir'e, Izmir'den muhtelif yerlere her cuma giinü seyyah kafileleri gitmektedir. Bu maksatla kiralanan vapurda birinci mevki yolculardan 12 lira, ikinci mevkiden 8, güverteden 6 lira gibi ucuz bir ücret alınmıştır. lzmir'liler şehrimizdeki hemşerileri ta • rafından istikbal edilmiştir. Bunlardan bir kısmı vapurda kalmışlar, bir kısmı şehre çıkmışlardır. Seyahat pek eğlenceli geçmiş bir cazbant ile iki incesaz heyeti yolcuları eğlendirmiştir. Vapurda bir hırsızlık vak'ası ol muş yolculadan birinin altın lirası çalmmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde vapurda iki sabıkalı yahudinin bulunduğu anlaşılarak sivil polisler tarafından yakalanmışlarsa da para bunların üzerlerinde bulunmamıştır. Vapur Bozcaada'ya yanaştığı zaman halk Bozcaada'nın çok ne fis şaraplarından almışlardır. Şarabı içenler içinde sıcağın verdiği rehavet ile yerlere serilenler ve lstan bul'a gelinciye kadar yerinden kı mıldamağa mecali olmıyanlar da bulunmuştur. Seyyar vapuru yarın Izmir'li vatandaşlarımızı hâmilen tzmir'e avdet edecektir. Perşembe günü ikinci bir kafileyi hâmil diğer bir vapur Iimanımıza gelecektir. Fakirlere i!âv Avrupa seyahati Bu fikir ecnebi mehafilde alâka ile karşılandı Ticareti hariciye ofisinin tüccar arasında tertip ettiği Avrupa seya • hatine rağbet gösterilmediği için bu teşebbüsten sarfı nazar edildiği hakkındaki haberler doğru değildir. Ticareti hariciye ofisi bu seyahati daha faydah bir şekle ifrağa çahşmaktadır. Tacirlerimizi iştirake teşvik için mıntaka iktisat müdürlerine ve Tjcaret Odalarına mektuplar yazılmıştır. Seyahat masrafı henüz tes bit edilmemiştir. Bununla beraber bütün masrafın (400) Iirayı geçmiyeceği zannolunmaktadır. Şehri mizdeki Almanya ve Lehistan Ce neral konsolosları ile Italyan tica ret odası umum kâtibi ticareti hari ciye ofisine müracaat ederek bu seyahatin memleketlerinde büyük bir alâka uyandırdığını ve tüccara nakil vasıtalarında ve ziyaret edecekleri şehirlerde ikamet esnasında her türlü teshilât ve muavenetin gösterileceğini söylemişlerdir. Bilhassa tüccarımızın ziyaret edecekleri şehir • lere muvasalatlarından evvel ithalât tacirleri içtimaa davet edilecek ve tüccarlarımızın vakit kaybetmeden müşterileriie derhal temas edebilmeleri temin edilecektir. Ofis seyahatin faydalı bir surette devamı için en mü him ticaret merkezlerinin ziyaretini programa ithal edecek ve buralarda temasın idamesi için lüzum görül düğü kadar kahnmasını temin ede cektir. Seyahate ağustos sonunda başlanması mutasavverdir. Mahkemede bayılan bir maznun Kaçak surette rakı imal etmek ten maznunen ikinci ceza mahke • mesine verilen Raziye Hanım dün muhakeme esnasında birdenbire bayılmıştır. Raziye Hanım oturmakta olduğu iskemleden yere düşmüş, bunun üzerine heyeti hâkime celseyi muvakkaten tatil ederek tabibi adli çağırılmıştır. Tabibi adlî Raziye Hanımı muayene etmiş ve ayılrmıştır. Tabîbi adlî Raziye Hanımın uzun müddet muhakemesine devarn edilemiyeceğine dair rapor vermiştir. Bunun üzerine muhakeme teşrinievvele talik edilmiştir. Onuncu fasıl Priskos'un hatıra defterinden: İki heyet yolda Her iki sefaret heyeti de şehri ayni günde terkettiler. Yağ ve ter kokan pis barbarlara refakat etmek çok zahmetli bir şey ise de, ister istemez hep birb te yola çıkacağız. Buna mukabil, Hün memleketi hududuna girince, onlar bize rehberlik edeceklerdir. Yolda kaybolmak tehlikesine düşmiyeceğiz. Yolculuğumuz devam ettikçe, Maksimius ve Hün elçisi Orest Iâübali konu şuyorlar. Fakat her iki elçinin muhafızları ve maiyet arkadasIarı arasmda pek o kadar samibulunduğum ve terakkiyatını takdir ettiğim Türk hükumeti badema Türk çocukları için ilk tah • silin Türk mekteplerinde yapılması hakkmda bir karar ittihaz etmiştir. İlk tahsili ikmal eden Türk çocuklarımn Alman mektebine girdikleri zaman lisan hu • sucunda müskülât çekmeleri ih timali sayani kayit olmakla be raber bu mukarreratı takdirle karsıladım» Demiştir. Bundan sonra mektep müdürü her Proyzer mektebin şimdiye kadar ifa ettiği hidematından ve tarihçesinden bahsetmiştir. Mezun talebeye mükâfat ve diplomaları bizzat sefir tarafından verilmiştir. Bu sene mektepten Cevat Efendi isminde bir Türk genci birincilikle çıkmıştır. Cevat Ei çok alkışlanmıştır. MUHARREM FEYZt Valdei Hidİvî Prensesin cenazesi bugüp Mısır'a naklediliyor Bir kaç gün evvel vefat e • den Validei Hidivî Emine Ha nım efendi nin cenazeleri bugün « tzmir * vapurile Mısır'a nakledilecek tir. Merhumun tstanbul'da bu lunan maiyet ı erkânı da ayni vapurla Mısır'a Dün şehrimize gelen avdet edecek sabık Mıstr Htdivi .. Abbas Hümi PS. lerdfa EkmeK narhı ipka edildi Ekmek fiatları bu hafta için de ipka edilmiştir. Ekmeğin 9 ve francalânın 13,5 kuruşa satılmasında devam edilecektir. Oteller ruhsatiyesi Otelcilerin ruhsatiye resmi hak kmda vaki olan itirazlarınm tetkiki bitmiştir. Oteller 4 sınıfa taksim e dilmiştir. Ruhsatiye resmi bu sınıf lara göre alınacaktır. Otelciiere bu hususta cumadan sonra tebliğat yapılacaktır. Ay nihayetine kadar da oteller ruhsatiyelerini almış olacakIardır. Çolak Hayri mahkemeye gelmiyor Zabıta memurlarına hakaret maddesinden dolayi ikinci ceza mahkemesine verilen çolak Hayri, müteaddit celp varakalarına rağmen mah • kemeye gelmediğinden hakkmda tevkif müzekkeresi kesilmiştir. f Memurlara borç! Esnaf Bankası faizle para veriyor Esnaf Bankası Belediye memurlarına birer maaş miktarında ikrazatta bulunmağa karar vermiştir. Bu para memurlara yüzde 9 faizle 6 ayda ödenmek üzere tediye edilecektir. Bunun için Belediye subelerinde para istiyen memurların listeleri tanzim edilmektedir. Diğer resmî memurlara da ikrazatta bulunulacak ise de bun ların ikişer kefil göstermeleri şarttır. Bu memurlardan aynca sigorta hissesi namile bir para da kesilecektir. Evvelce her on beş günde bir içtima eden Istanbul Ziraat Odası badema haftada bir toplanacaktır. Ziraat Odası Mektep inşaatlnı teftiş Daimî encümen azasından Nakiye Hanımla Avni, Maarif müdürü Haydar ve Belediye Fen müdürü Ziya Beyler mektep inşaatını teftiş etmek üzere bugün Şile ve ömerli'ye gideceklerdir. Giresun kireç müstahsillerinin bir teşebbüsü Gireson kireç müstahsilleri namına bir zat İstanbul'a gelerek çimento fabrikalarile temasa başlamıştır. Bu zat Giresun kireçlerinin tstanbul fabrikaları tarafından alınarak imal edilmeleri hususuna tavassut etmektedir. Haber aldığımıza göre yakında Giresun kireç müstahsillerile çimento fabrikaları arasında bu zeminde bir itilâf aktedilecektir. Maarif Eminliklerinln lâgvı Bütçede yapılan tasarrufat dolayısile Maarif Eminlikleri lâğvedil diğinden Maarif Eminlerinin bütün salâhiyeti maarif müdiriyetlerine dev redilmiştir. Bu karar mucibince İstanbul Maarif Emaneti muamelât ve evrakını iki güne kadar Maarif müdiriyetine devredecektir. Hâkimlik sınıfına dahil olan yeni kadın hâkimlet imizden MuazzezŞevket Hanım birinci ceza mahkemesine tayin edilmiş ve yeni vazifesine başlamıştır. Kadın hakimler Sabık Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa da dün ekspresle tstanbul'a gelmif ve doğruca validesinin Be • bek'teki sarayına gitmiştir. Abbas Hilmi Paşa, Emine Hanımefendi nin vefatını müteakıp sehrimize muvasalat etmiş olan biraderi Mehmet Ali Paşa ile beraber validesi nin cenazesini hâmil olacak <lz • mir» vapurile bugün buradan ha • reket edecek ve Pire'ye kadar re • fakatten sonra tekrar Isviçre'ye dö« necektir. Himayei Etfalin çelengi Himayei Etfal Cemiyeti Pre nses Emine Hanımefendinin tabutuna üzeri «Türkiye Himayei Etfal Ce • miyeti Prenses Emine Hanımefen diye mağfiret diliyor ve Mısır ço euklarını derin teessürle taziyet ediyor» cümlesi yazılı bir çelenk koy&eaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle