Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 Hazırau Cumhuriyet Ankara İstanbul Tıpkı saat yelkovanı gibi, tekrar on îki sene evvel hareket ettiğim noktaya geldim ve durdum. Gene Kadıköy'ünde, ilk gençliklerimizin hatıralarile dolu yerlerde oturuyo Devlet Demiryolları idaresi 1 rum. Daha Galatasaray'da küçük temmuzdan itibaren tarife em bir talebe iken, bir akşam, meşru salini değiştirmiştir. Şimdiye katiyetin ilânını, davul zurna gürüldar Anadolu Bağdat yani İstantüsü içinde, işte, şu Talimhane meybul Ankara Yenice hatlarile danında duymuştum. Daha on do Adana Mersin hattında altı emkuz yaşında iken, ilk sevdiğim kızla, bir gece karanlığında, şu Kalamış sali tatbik edildiği halde, diğer koyunda gezmiş ve geç saatte ev hatlarda sekiz emsali tatbik edillerimize dönerken, kadınla erkeğin mekte idi. önümüzdeki ay başıngece vakti beraber bulunmasım da bütün hatlarda altı emsali tatdevletin ahlâk telâkkisine uygun dikane ifa edeceğini ilâve eylemiştir. bik edilecektir. Bu sebeple İstanCenevre 18 (A.A.) Beynelmi görmiyen zamane polisinin zorile, Beynelmilel mesai konferansı, lel mesai konferansında, Reisicum • işte, şu harap Yoğurtçu karakolunbul Ankara bilet ücretlerine kühur M. Sokal Türkiye ve Meksika 1932 senesinde toplanacak olan 16 ı da istintak edilmiştim. Sarı bir mum ıncı içtima devresi için Cenevre'den çük bir zam yapılmış olacaktır. müşahitlerine, hoş geldiniz, demiş ve ışığı, kaytanbıyıklı bir komiser, Bugün 2155 kuruş olan birinci başka bir şehir intihap etmek hu bir gün kendilerini teşkilât azası oağlıyan bir kız ve hiddetinden ne mevki bilet ücreti 2586 kuruş ve larak görmek tetnennisinde bulun • susunda idare meclîsine salâhiyet yapacağım bilmiyen âciz bir çocukvermiştir. Çünkü terki teslihat kon1555 kuruş olan ikinci mevki bilet tan mürekkep olan levhanın hatı muştur. Diğer taraftan Fransız ve feransı mezkur senenin büyük bir tngiliz hükumet mümessilleri ile ücreti de 1866 kuruş olacaktır. rımdan silinmesine imkân yoktur. kısmını Cenevre'de geçirecektir. MüFransız amele mümessili de TürkiKızın «bir erkekle çayırda bulun teakiben konferans, salâhiyetnameye'nin yakında resmen temsil olun • du!» denerek ancak polis marifetile masını temenni etmişlerdir. Türkiye leri tetkik eden komisyonun rapo ailesine teslim edilebileceği nokta runu müzakere etmiştir. murahhası gerek reis, gerek diğer sında ısrar eden karakol âmirinin murahhaslara temennilerinden dolatatbik ettiği muamele ile işkence aHindistan patronları mümessili yı teşekkür etmiş ve Ankara hükurasındaki çok ince hatti fasılı tayin Hindistan hükumetinin kendi fen Ticaret Odası murakıpları henüz etmek kolay değildi. Zalim bir te metinin Cenevre müessesatı ile teşmüşavirlerinden birini murahhas oOdaya kaydedilmiyen esnaf ve ce bessümle gülüyor, tatlı bir iştiha ile riki mesaiyi inkişaf ettirmek için larak tayin etmiş olmasını protesto sigarasını çekiyor, kozmatikli bı • elinden geleni yapacağım söylemişetmiş ve mumaüeyhin Hindistan ta miyetler hakkında tetkikat yapar larken ücretii hasta kabul ettikleri yıklarını timarlıyor ve kalemini kıbiiyetinde olmadığını söylemiştir. tir. Chili hükumetinin mümesıili M. ve muayyen nisbetten fazla sermarık bir hokkaya batırarak bütün maRomero, geçenlerde konferansta Hindistan patronları mümessili yeleri olduğu için bu kayda tebainasile ifademizi alıyordu. Avcunun mevzuu bahsolan mesai ahk&mının ancak bir rey almış ve 76 murahhas, yetleri icap eden akalliyet hasta içinde sıkıştırıp, ikide bir boğazını Chili'de tatbikına başlandığını hamüdafaa ettirdiği tez aleyhinde bunelerinin Odaya kayıtlı olmadıkla • sıkarak, «boğayım mı?» demek ister ber vermiş ve hükumetinin kabul olunmuşlardır. Bunun üzerine patronrını görmüşlerdir. Halbuki bir şir gibi tehdit ettiği zavallı kuşu bıraklunan mukavelesini tasdik etmiş ollar mümessili protesto makamında ket halinde tesekkül etmiş bulunan mak niyetinde değildi. Fakat dev duğunu söylemiştir. Mumaileyh, Chi iki fen müsaviri ile içtima salonunu hastaneler Odaya kaydedilmişlerdir rin Dahiliye Nazırına yakından menli'nin konferanstaki taahhüdatını sa terketmiştir. ve aidatını vermektedirler. sup olduğunu öğrendikten ve daha Oda bu mes'ele hakkında etraflı ziyade ıjrar ederse başına belâ getahkikata başlamış, keyfiyeti Sıh • leceğini iyice kestirdikten sonra, hiye müdiriyetinden sorduğu gibi hu yani şahsî korku ile, nihayet salıkuk müşavirinin de mütaleasını alvermek mecburiyetini hissetti. Hu mıştır. lâsa, sırası geldi diye anlattığım bu küçük hikâyeden sonra demek isteOdada hâkim olan kanaate göre kanunun mutlak bir sarahati vardır. diğim şudur ki, şimdi Kadıköy'ünü Ticaret kasdı muhakkak olan a gezdikçe, eskiyen evler, ihtiyarlıyan Roubaix 13 (A.A.) Roubaix Parİs 12 (A.A.) Yarın riyaset kalliyet hastaneleri de kayıt mec • insanlar ve bu altmış bin kişilik kasabanın hiç değişmiyen müşterek sehavalisinde komünistler tarafından vezaifini halefine devir ve teslim eburiyetine tâbi olmak vaziyetinde • si ve havası içinde kendi ve arka • büyük bir nümayiş yapılmıştır. Bir derek alelâde vatandaşları arasına dirler. Bu hastanelerin sermayeleri daşlarıma ait bence acı, tatlı hatısüvari takımı, saat 21 de nümayişkarışacak olan Reisicumhu M. mühim yekunlara baliğ olmakta • raların sanki deruni bir hayat ile çilere hücum mecburiyetinde kal Doumergue, son defa olmak üzere dır. Bu suretle Oda ehemmiyetli tekrar canlanıp yaşamağa başladıkmıştır. Numayişçiler, süvarilerin ünazırlar meclisine riyaset etmiştir. bir varidat membaı bulmuş olacakIarını duyuyorum. İşte, ilk gazetemi zerine şişe ve tuğla atmışlardır. Bu tır. Mes'ele yakında toplanacak Otçtimaın hitamında M. Laval, in kurduğum günierde bir an evvel ise çarpışma saatlerce devam etmiştir. da meclisinde müzakere edilecek zîvagâhma çekilirken bütün mem • başlamak sabırsızlığı içinde, şu ev • Numayişçiler ellerine ne geçirebil tir. leketin teessüf ve teessürünü de bir mişlerse hepsini polislerin üzerine dedir ki, bir türlü uyuyamıyordum. likte gStürecfek olan M. Doumergue'e atrt^kta devam etmişlerdir. Muvaffak olduktan bir iki sene sonra ise, gene Moda'da, bir kaç günnamin» t Csncaf oellıîjr ctloı i azalai*ina Küvİdenberi öniinden geçtiğim, fakat baRaVbetle karışık olan minnet ve şük yişçi tevkif edilmiştir. Numayişçiler yet cüzdanlarını almaları için verina ayni yabancıya bakar gibi ba • ' fail'Iıitternri arzetmiştir. süvari takımının hücumunu sekteye len mühlet yarın bitmektedir. Ti M. Doumergue, kabine azasına uğratmak maksadile kaldırım taş • caret müdiriyeti esnafın müracaatini kan, şimdi içinde kimin oturduğu meçhul, şu iki katlı, ahşap, beş o ner fırsatta teşriki mesai etmek sularını sökmüşler ve sokak başlannnazari dikkate alarak mühletin ay da barikatlar yapmışlardır. Zabıta, retile göstermiş olduklan müzahenihayetine kadar temdidi için Be dalı evde evlenmiştim. Bir kaç sene sonra da, evi «dar» ve «rişime uzak» sokakların nümayisçilerden tahli retten dolayı teşekkür etmiş ve lediyeye müracaat etmiştir. bularak Moda'dan Beyoğlu'na, Şişli yesi işini ortalık aydınlanıncıya kaFransa'nın mukadderatı hakkındaki tarafına taşındım ve oralardan da dar geri bırakmağa karar vermiştir. itimadını bir kere daha izhar eylekâh o tarafa, kâh butarafa, hâlâ tamiştir. İstanbul Ticaret Odası Ford müşınmaktayım ve taşınmaktayız. Paris 12 (A.A.) M. Doumeressesesi ile temas ederek Ford oto* * * gue, Elyseee'den ayrılmadan evvel Ankara 13 (Telefonla) ts • mobillerine Türk halılartnın tefri kendisîni görmeğe ve selâmlamağa tanbul Valisi Muhittin B. buradaki şini talep etmişti. Memleketimiz igelen ecnebi sefirlerini kabul etmişTekrar eski noktaya gelip mola çin mühim bir servet membaı ola • işlerini bitirmek üzeredir, yarın tstir. cak olan bu teşebbüsü Ford mües verdiğim şu sırada bir sual müte tanbul'a avdeti de muhtemeldir. madiyen merakımı tahrik edip dusesesi İstanbul mümessili ehemmi • Vali B. tstanbul Vilâyetinin umumî ruyor: Niçin yerleşememişim? Meyetle telâkki etmiş ve şimdilik yal işleri ve bütçeler etrafında Dahiliye selâ, düşünüyorum: Süleymaniye'de Ankara 13 (Telefonla) Mecnız İstanbul'da montajı yapılan Ford Vekâletine etraflı izahat vermiştir. doğmuşum. Sonra Mercan'da oturlis Reisi Kâzım Paşa, yanında re Vali B. burada bulunmasından bi otomobillerine Türk halıları tefmuşum. Daha sonra, beş altı çocukrişinin mümkün olabileceğini bil fikası ve çocukları olduğu halde listifade diğer vekâletlerde bulunan luk senem Rumelihisarı'nda, bir kaç dirmiştir. Ford mümessili merkezi yarın (bugün) öğle trenile İstanİstanbul Vilâvet ve Bslediyesine ait senem Vanıköy'ünde geçmiş. Bazı umumisine müracaat ederek İstanyazları Bakırköy'ünde, bazılarını işleri de takip etmiştir. bul'a hareket edecek ve pazar bul Ticaret Odasının bu teşebbüsünu Heybeliada'da geçirmişiz. Sonra Katesi aabahı 8 de istanbul'a vâsıl bildirmiş ve kabulü lehinde teşebdıköy'üne gelmişiz. [Hünkârimamıolacaktır. Reit Pş. İstanbul'da 5 büsatta bulunmuştur. Kurbağalıdere Kuşdili • Bahariye Ankara 13 (Telefonla) Sabık gün oturduktan sonra cumartesi caddesi • Fenerbahçe Moda caddeAntalya meb'usu Süleyman Şevket günü Ankara'ya dönecektir. Sesi Modaburnu] şeklinde büyük zikBeyin Prag ikinci sınıf elçiliğine tayahat tamamen hususî mahiyet • Ankara 13 (A.A.) Mezarlık zaklı bir hat üzerinde mütemadiyen yini tasdiki âliye iktiran etmiştir. yerleşip kalktıktan sonra Beyoğlu'na lar nizamnamesi bugün Devlet Şutedir. Süleyman Şevket B. yakında me nakletmişim ve seneler geçtikten rasının heyeti umumiyesinden çık muriyet mahalline hareket edeceksonra (küllü şeyin yerciu ilâ aslihi) mıştır. Bu nizamname bütün me tir. kabilinden. tekrar Kadıköy'üne gelzarhkları belediyelerin idaresine mişim! O derece nakletmişim ve etvermekte ve Avrupa'dakiler gibi in mişiz ki manda arabasile Boğaziçi'ntzmir 13 (Hu. Mu.) Sabıka tizam ve inzibat esaslarını havi bude eşya nakline mahıus olan meşhur Iılardan İstanbul'lu Bürhan bugün lunmaktadır. Devlet Şurası inhisarkalın kürekli pazar kayıklan ço • Bükreş 12 (A.A.) Prenses He•arhoş olmuş, bıçağım çekerek socukluğumun en alıştığım hatıralarılar kanunu tatbikatına ait nizamnalene'nin hasıl olan bir uzlasma n»tîkaktan gelen geçenlere saldırmağa dır. Eşya gece denkler haline getimeyi de çıkarmıştır. Tütün inhisarı başlamıştır. Sarhoş sabıkalı nihayet, cesinde memaliki ecnebiyeye gide • rilir, ertesi sabah erkenden manda kanununa ve fındık ihracatına dair kör dilencî Abdülkadir'in 3 yaşın ceği hakkındaki haberler ve bu uzarabalarına yüklenir ve önce denkniramnameier tesbit edilmektedir. daki oğlu Cafer'i bıçaklıyarak öl laşma etrafında verilen tafsilât Raler yeni evde çözülüp yerleşilmeğe dürmüştür. Katil tevkif edildi. dor ajansı tarafından tekzip olungirişilir. Göç, çocuklarımısın; ilk maktadır. Prenses Helene bugün hayat, tecrübe ve bilgisidir. Yoksa, ben bir istisna mı teşkil etmekte Bükreş'te bulunmaktadır. Ve bu haAnkara 13 Devlet demiryollar ber mahiyetinde hiç bir karar itti Madrit 13 (A.A.) M, Domingo yim? Hayır. Çünkü benimle beraber İdaresinde tasarruf maksadile megazetecilere beyanatında, dünkü ka mektepte okuyan, ayni zamanda hahaz olunmamıştır. mur maaşlarının kesirleri, kesilerek bine içtimamda 27000 mektebin ihyata atılan, muhtelif sahalarda çadiğer memurlara bir miktar zam yadasına ait emirnamenin esas itibarile lışan bir çok arkadaşlarımı gözönütasvip olunduğunu söylemiş ve de pılmiftır. Nafıa Vekâleti tasarruf ne getirince, onların da benim gibi Rangoon 12 (A.A.) Limanda miştir ki: «Yalnız bu karar İspan kendi şehrimiz içinde mütemadi • projesînî esas itibarile muvafık bu! demirli bulunan Chinavin isimli İnya'da cumhuriyetin mevcudiyetini yen doksan dereceli bir daire res • makla beraber yapılan zamları red giliz vapurunda sebebi henüz anlamuhik göstermeğe kâfi gelir. Tek metmeği kendileri için başlıca meıdetmiştir. şılamıyan bir yangın çıkmış ve ateş mektep usulü ancak bu sayede elde gale haline getirmiş olduklarını kaancak bir saat sonra söndürülebiledilebilir. Bu 27000 mektepten yebul etmemeğe imkân bulamıyorum. miştir. 6 rıhtım amelesi ve 6 yerli di bini bu sene açılacaktır. > Filvaki benim Kadıköy'ünden taşınyaralanarak hastaneye kaldırılmıştzmir 13 Yeni tesekkül ede • dığım sene, tıpkı benim gibi evle tır. cek, Çeşme ılıcaları şirketinin im • rini dar, işlerine uzak, yahut buna tiyaz sahası haritasmı yapmak ü Paris 12 (A.A.) Le Journal benzer bahaneler bulan bir çok arzere Ankara'dan gelen fen heyeti gazetesi, on üçüncü Louis'in cocuklu kadaşlar, soğuk memleketlerden sıBükreş 13 (A.A.) Lupta ga Çeşme'de tetkikata başladı. ğunu gösteren bir tablonun Versa cak memleketlere hicret eden ve birzetesi, Prenses İleane'nin izdivaç meilles sarayından çalınması hâdisesi birinin pesinden giden kırlangıç kerrasiminin temmuz nihayetlerinde hakkında tahkikat yaptlmakta ve vanları gibi, hep ayni mevsim içinde Sinaya'da yapılacağını yazmaktadır. Ankara 13 (Telefonla) İş Banbu tahkikatın gayet gizli tutulmak ve ayni semte nakli mekân etmişlerta olduğunu yazmaktadır. Hırsız, kası Umum Müdürü Celâl ve banka di. tablonun yalnız tuvalini kesip çı idare heyeti azasından Kılıç Ali Urfa 12 Şehrin pisliği yüzün • Kafilenin îçinde o günün ve bukarmış, çerçevesini bırakmıştır. Le Beyler bankanın Mersin, Adana, günün bence maruf adamları, bir den bir çok hastalıklar zuhur edi • Journal, bir ecnebiden şüphe edil Gaziayıntap şubelerinde tetkikat çok İttihat ve terakki ricali, bir çok yor. Bilhassa trahom salgın halin • diğini ve bu şahsın hüviyet ve mevyapmak üzere bugünkü öğle trenile gazeteciler, bir çok adliye erkânı, dedir, Halkın çoğu bu hastalıkla kiinin büyük bir velveleye bais olabir çok yeni tacirler, her sınıf ve Aymtab'a hareket ettiler. J musaptır ve mütetabbipler elindedir. cağını ilâve etmektedir. Türkiye ve Beynelmilel mesai konferansı!.. hit sifatile hazır bulundu Bilet ücretlerine zam yapılıyor Muhacir İstanbul meslekten adamlar vardı. Adeta, bir dağparçası devrilir gibi, bütün, bir nesil, bir yerden başka yere göçü yorduk. O neslin boş bıraktığı semtlere ve evlere ise, şimdi görüyorum ki, o zaman daha iç taraflarda o • lanlarla İzmir'den ve Ankara'dan gelen bazı taşralılar oturmuşlar ve bunlar da artık evlerini dar ve işlerine uzak bulmağa başlamışlar, kendi şehrimiz içinde hepimize mukadder olduğu anlaşılan muhaceretin şaşmaz seyrini takibe hazırlanmışlardır. * ** Boşanmış ve kırılmış zemberekler gibi kendi içimize çekildiğimiz şu giinlerde geride bıraktığımız mesafenin içine göz atınca, hepimizi, daha evlerini kuramamış, kendi şeh rine bile yerleşememiş, mütemadi • yen dönen ve mütemadi dönmek ten de başı donen muhacirler ha linde görrnemek kabil değildir. İstanbul'un büyük yangınlardan evvel ve ev terbiyesinin daha kuvvetli olduğuna hiç şüphe olmıyan eski de • virlerinde, hiç olmazsa büyük aile lerin yurtları, elli senelik olsun bir tarih teşkil ediyorlardı. Şimdi ise, en müreffeh ve en maruf ailerimizi de hesaba katarak, on senedenberi ayni yurdun içinde barınan yalnız on isim saymak kabil midir? Her kes girdiği evden bir sene evvel çıkmağı galip ihtimal gibi telâkki ederek kira mukavelesine ona göre şart koşmaktan başka endişe takip et • memektedir. Halbuki evi olmıyan adamla kökü hergün bir tarafa di kilen ve topraktan toprağa intikal ede ede nihayet kuruyan ağacın farkı nedir? Taşını ve toprağını za • manın eskittiği eski ana baba evidir ki insanı şehrine ve ana babanın yığın yığın teraküm eden hatıra ları, ecdadın her nevi eşyasıdır ki insanı kendi köklerini ve binnetice kendini muhafazaya mecbur eder. Yoksa «misafirim vatanın bir harabezarında!» diyerek bugün burada, yarın şurada yaşıyan ve daha öbürgün nerede yaşıyacağı belli olmı yan gayrisabit vatandaşın rüzgâra kapılmış iciz yapraktan fazla hükmü olamaz. Eski devirlerde ve büyük yan gınlardan evvel insanın evine bağIanması az çok bir an'ane halinde idi. Yangınlardan ve büyük sarsıntılardan sonra ise, yazık ki ecdadın bize en güzel mirası olan yurt hîssi de, çöküverdi. Modern İstanbul'lu ailenin hayatı terzi, kuvaför, plâj ve çayda geçtiğine göre ev ihtiyacı zarurî olmaktan çıkmış görünmekte dir. Aile eşyası ise ancak davetli leri servetimize ve zevkimize hay ran kılmak için daima alınıp satılabilecek mahiyette alâmod kanape ve koltuk gibi süs tezahüratına in hisar etmiş gibidir, yanlıs bir taklit ile madoren zannettiğimiz aile hayatının bu tarzi taksimi neticesinde ise erkeğin ve kadının evde gecirmek için çok vakti kalmamakta ve aile ismini verdiğimiz karıkoca, her biri kendi hususî yaşayışı içinde evin lüzumunu müşterek bir ihtiyaç olarak artık duymamaktadıriar. Galiba bu sebeplerle olacak ki kendi şeh • rimizde asıl etabli olmıyan başka larından evvel biziz v\e hergün Moda'dan geçtiğim zaman Vitol'ların etrafı kale gibi taşlarla çevrilmiş, büyük demir kapıları kapalı, bahçe duvarlarmdan dışarıya doğru ıenelerin ve senelerin büyÜttüğü ve güllerle yüklü ağaç dalları taşan sağ lam ve yıkılmaz evlerini gördükçe, «işte etabli olanlar, bunlar!» diyorum. Devirler ve nesiller, zamanın daha çok sağlamlaştırdığı ve içleri bir ailenin muhtelif dal budaklarına ayrılmış yuvalar ve antikalarla dolu bu sağlam evlerin bir taşına bile dokunamadan, tıpkı yağmurlar, kar lar gibi geliyor, geçiyor ve eriyip gidiyorlar. ALİ NACİ i f l L r I MIHINA| Ermeni patırdısı! Sultan Hamid'in Zaptiye Na • zırı Nazım Paşanın hatıratı. dünden itibaren «Yeni C»ün» ae ın tişara başladı. İlk tefrikada ve serlevhasında Nazım Paşa kendi kendini şöyle takdim ediyor: (Nasıl Zaptiye Nazırı oldum ve bana «Ermeni cellâdı» denilmesine sebep olan vekayie nasıl karıştun?) Nazım Paşanın Ermeni ce!lâdı olup olmadığmı bilmiyorum ama «Ermeni patırdısı» denilen vak'aların bir tanesini hayal meyal hatırlıyorum. O zaman «Bürhani Terakki» isminde Divanyolun'da bir mektep vardı. Ben de oraya gidiyordum. Eski bir an'aneye tevfikan dört yaşında dört aylık mektebe verilmiştim ve ozamanki tedris usullerinin kötülüğü yüziinden, hâlâ, bir taraftan elifba diğer taraftan da Amme cüzü okuyan beş altı yaşında bir çocuktum. Bir gün mektebin tatil saatinden evvel annem bir a dam gönderip beni aldırdı. So kağa çıkınca gördüğüm korkunç manzaralar, hâlâ gözümün önünden gilme<8. Kafası gözü patlamış kan i • çinde ölüleri yük arabalarına doldurmuş götürüyorlardı. Biraz sonra eli sopalı ve hamal kıyafetinde adamların, Tavuk pazarı tarafından fırlayıp kaçan bir adamı «vurun, vurun!» diye kovaladıklarını, nihayet yaka Iıyıp sopa darbelerile kafasını patlatarak kanlar içinde yere serdiklerini haşyetle seyrettim. Bir çocuk ruhunda, bu feci manzaranın nasıl korkunç bir tesir bırakacağını tasavvur edin. Eve geldiğim zaman emektar hizmetçimiz zavallı Mannik dudu, korkudan yüke saklanmıştı. Hafta larca o miithiş kital manzarası akhmdan çikmfedı ve geceleri kâbuslar içinde uyku uyuyamadım. • • ' Dün, Nazım Paşanın tefrika • sındaki o serlevhayı görünce Ermeni patırdısının bu korkunç ve kanlı manzaraları, gene gözlerimin öniinden geçti ve gene bütün vücudüm ürperdi. «Yeni Gün» bu hatırat ile yakın tarihimizin en kanlı ve en feci bir sahifesini neş> re başlamış oluyor. İHFM NAUNA I Murahhasımız ilk defa olarak müşa Akalliyet hastaneleri ticaret odasına mukayyet değil M. Dumerg Komünistler Eski Reisicumhur va zifesinden ayrıldı Fransa'da nümayişler ve müsademeler oldu Esnaf hüviyet cüzdanları Otomobillerde Türk tıalısı MuhiHin B.in faaliyeti Kâzım Pş. geliyor Himayeietfal Heyeti merkeziye ve idare heyeti azaları seçildi Yeni Prag Sefiri Mezarliklar nizamnamesi Izmir'de bir sarhoşun feci cinayeti Romanya Kraliçesi memleketi terketmiyor Demiryollarında maaş zamları Ispanya'da 27,000 mektep açılıyor Bir gemi yangını Çeşme ılıcaları Prenses lleane'nın izdivacı Çalınan tarihî taplo Celâl ve Kılıç AN Beyler Urfa'da trahom salgını Himayeietfal Cemiyeti İstan • bul şubesinin yeni sene intihabatında heyeti merkeziye azalık • larına Sıvas meb'usu Şemsettin, Cemiyet reisi sanisi Saim, Şehir Meclisi azasından Tevfik Amir, Tütün İnhisarı Umum Müdürü Behçet, avukat Muharrem Nail, Ziraat Bankası ikinci müdürü İsmet, doktor Ali Şükrü, doktor Rıza Nuri, doktor Hikmet Beylerle Melek Fevzi, Maşuka Fahir Ipekçi, Lâmia Refik, Sadiye Halil ve Atifet Nazım, Hanımlar seçilmisler dir. Heyeti merkeziyeyi teşkil eden bu zevat ta toplanarak birinci reisliğe Sıvas meb'usu Şemsettin, ikinci reisliğe Saim, kâtipliğe doktor Hikmet, muhasebeciliğe İsmet Beyleri, veznedarlığa da Lâmia Refik Hanımı intihap etmişlerdir. Yeni heyeti idare ilk içtimaını İstanbul • Sofya telefonunun ik aktetmştir. mali ve muhaberatm bir an evvel Merkezi umumî kongresinin 3 başlaması için çalışılmaktadır. Bulsenede bir içtimaa daveti takar garistan'dan gelen son malumata göre hattın bazı kısımlarında ya rür ettiğinden bu sene kongre pılan tamiratın ikmaline çalışıldığı toplanmıyacaktır. vc pek yakında kontrol edildikten sonra hattın ktişat edileceği bildi rilmiştir. Şehrimizde bazı Türk ve Macar ( Birinci sahlfeden mabait ) ticarethaneleri tarafından bu telefon Beyin bindiği otomobile çarpmış, hattının Yugoslâvya'dan irtibat tesadmenin şiddetinden her iki min edilerek Peşte'ye kadar tahdidi araba da hasara uğramıştır. Mitat için temenniyatta bulunmaktadır lar. Macar hükumetinin İstanbul'da Beyin otomobilinde İzmir meb'bulunan ticaret mümessili şimdiki usu Osman Zade Hamdi Bey de vesaitle Peşte ile telefon muhabe bulunuyordu. Ne Mitat ve Hamdi ratının temini mümkün olup olmıyacafının tetkiki için hükumeti nez Beylere ne de Şevket Bey« bir şmy olmamıştır. dinde teşebbüsatta bulunacaktır. Sofya telefonu peşte'ye kadar temdit edilecek Geçmiş olsun!