Katalog

! Cnmhariyet 6 Teşrrnîsan! 1931 HİKÂYE jlllıııııııııiıııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiınııııtııiııiııllı^ Bir çift ana kız EMÎNE Hanıma yadigâr I Yer katında, bahçe üstünde bir oda. Pencerelerini ağaçlar, mor sal kımlar, hanımelleri kapadığından biraz loşça. İki tarafta, yerden yüksekçe erkân minderleri. Minderler den birinin köşesine, sekiz dokuz yaşlarında, nahif, saz benizli bir kızcağız oturmuş; eski, örme bir kuşağın, sanki, örgüsüne bakıyor. Kızın karsısına, onu köşede kapıyacak vazi • yette, annesi oturmuş; bir elinde bahkyağı dolu bir kaşık, öteki elinde bir tas. Yastığın üstünde, bir fincan tabağı içinde kuru kahve, bir ufak kaşık. Anası son derece sabırlı, mute vekkil görünüyor. Bekliyor. Kızca ğızda da hırçm, huysuz, sinirli, istemez, itaat etmez bir hal yok; sessiz, durgun kuşağın kenarına bakıyor, parmaklan ile oynuyor ve düşünüyor. Kız bahkyağı içecek ama henüz ince. hasta sinirlerine, balıkyağınm ağırlığına katlanabilecek kadar yorgunluk, gevşeklik gelmemiş; onu bekliyorlar. Arasıra anası, çok yumuşak, çok yavas, çok durgun bir sesle: Hadi kızım, tut burnunu! Diyor. Kız: .Tutarım, hele biraz dur!» demek ister bir tavırla başını sallıyor ve elindeki kuşak parçasına bakmakta devam ediyor. Her ilâç icmek Iâzım geldikçe, bahkyağı mevsiminde hergün, bu sahne tekrar edilir. Ana kız saatlerce beklerler ve bu halden de şikâyet et mezler. Evdekiler, teyzeler, ablalar, büyük anneler, bir kaşık ilâç içm, bu üzüntüleri, bu saatlerce beklemeleri anlamıyorlar, arasıra itiraz ettikleri oluyor ama bir taraftan da alışıyor lar: «Ben kıza ilâç içireceğim, sen mutfağa bakıver!» denildiği oluyor. «tlâç içilmesi, bazan iki saat sü rerH;. Kızcağız, ilâç içmeğe çagnlınca, iîkin, yarm içerim!» diye ufak bir naz yapmak ister, bir yandan da gider köşesine oturur, anası da karşı sına geçer, kaşık ilâçla doldurulur, bu nahif, bu hasta vücudün tahammülünü hazırlamak için karşılıklı beklemeğe başlarlar. Arasıra: Haydi kızım, tut burnunu! Tekrar edilir. Kız başını sallar. Arada: Dur anne, diye yavaşça cevap verir. Bir zaman daha geçer... Bir dakika olur ki vakit yaklaşmış bulunur, ikisi de bunu an lar lar. Anası kızına sökulur, ısrarlarını arttınr ve sıklaştırır. Kızcağızda heyecan artar ve korka korka burnunu tutar, ağzını yarım açar. Biraz daha durulur... Bu devre işin mühim bir devresi, bir durak yeridir. Kaşık yaklaştırılır, tas hazırlanır. Bu son dakikada ana kız birbirine dikkat ederler; kaşığı zamanında vermelidir, eğer çağı geçirilirse bütün devreler, sahneler ye niden başlar. Nihayet, nasıl olur bilinemez, bahkyağı ağza dökülür! Yarısı ağza yarısı tasa döküldüğü de olur. Hemen arkasından kahve... Anası biraz söylenir! Kızcağız se vinir, açılır, anasınin söylendiğine aldırmaz. Oynamağa gider. Anası tası götürür. kaşığı yıkar, kahve tabağını kaldırır. Büyük ana şikâyet eder: İkindiye başladım oturdular, ezan Allahüekber çok şükür kale fetholdu, der. Cevap verilmez; anası kızım ta nıyor, bu çocuğa ilâç içirmenin daha kolay bir yolu yoktur. Bu şimdilîk böyle gidecek. Büyürse belki değişir. Bu kıs gayret edip bir şişe bitirebilse .. Geçen sene bir buçuk şişe iç miş, biraz kendisini toplamıştı!... II Ankara'da bir otel odasında beş, altı yaşlarmda, sevimli, sinirli, saz benizli bir kız ile anası. Bu küçük hanımı bir yerde tutmak, oturtmak mümkün değil; bir dalgınhğa geti rip dısarı kaçıyor. Tez içeriye alıyorlar ama üsüyor, hastalanıyor. Bugün, gene gecedenberi ateşi var. Annesi hem odadan çıkarmıyor hem de ilâç içirmek istiyor. Kız pencereBİn yanında bir koltuğun üstünde ayakta duruyor ve ilâç içmiyeceğini söylüyor. Anası hem ilâç şişesini açmağa çalışıyor hem de kızına cevap veriyor: «İçmem». ne demek? Sen fena kız mısın? Pekâlâ ieersin. ilâç içmek istemiyen hanımlar söz dinlerler; neye paltosuz dısarıya çıkıyorsun? Ben o ilâcı sevmiyorum! Hiç ^sevmiyorum» olur mu? Hem bak içtikten sonra seninle E dibe Hanıma gideceğiz! Hani sen ba *l|||IIIIIIIIIIIMIIIIIinninilllllllllllllllllllll||||IIIMIMMIIIIIII|l|||||||||<'' Oğlunu çalmışlar! Bir kadm, iki kadm aleyhine dava açtı Müddeiumumiliğe dün Meşkure H. isminde bir kadın müracaat ederek dört ay evvel çalınan oğlunu hâlâ bulamadığını bîldirmiştir. Bu hanımm ifadesine göre, kendisi topçu binbaşılarmdan Tahir Beyin zevcesidir. Tahir Bey Balkan harbinde Çatalca mevkii müstahkemînde bir obüs parçasile sağ kolunu kaybetmiştir. Meşkure H., bundan dört ay evvel Bandırma'dan şehrimize gelmiş ve Sirkeci'de Yeni Türkiye otelîne in miştir. Böbreklerinden rahatsız olan Meşkure H., tedavi edilmek üzere Alman hastanesine yatmış, 9 yaşındaki oğlu Tahir'i de otelde bırak mıştır. Meşkure H. hastanede tedavi edilirken oğlu Tahir otelden çalınmış tır. Meşkure H. bütün taharriyata rağmen oğlunu bulamamıştır. Yalnız iki kadından şüphe etmektedir. Bu kadınların isimlerîni Müddeiumum! • liğe bildirmiş, evlâdınrn buldurul masını göz yaşları akıtarak rica etmiştir. Kuduz hastalığı İSTANBUL (Postane) 1200 m. 18: Gramofon. 19,30: Vedia Rıza Harm» Timarhane sermarangozunu buniştirakile alatorka saz. 20^0: Hablbe dan bir müddet evvel Bakırköy ciMolla monoloğu. 21: Nermin Hanımın varındaki köpeklerden biri ısırmış iştirakile saz 22: Cazbant. ve fakat kendisi buna ehemmiyet BERLİN • Königsv. 163S m. 17,35: Hafif musiki. Sonra musahabevermemiştir. Aradan biraz zaman ler. 21,05: Neş'eli bir program. 22,05f geçtikten sonra marangozda kuduz Stutgartftan: Muganniye Glannini'nin alâimi görünmeğe başlamış ve müiştirakile senfonik konser Müteakiberi essese sertabibi Mazhar Osman Bey işsizler menfaatine konser. marangozu Daülkelp müessesesine VARŞOVA 1411 m. göndermiştir. Yapılan muayene ne 17.45: Gramofon. 18,40 Orkestra. 19,55< ticesinde tedavi devresinin geçmiş Muhtelif. 21,20 Brahms, Lalo, Rtai&i olduğu anlaşılmış ve zavallı hasta da Korsakofun asanndan senfonik konsep. 24: Hafif parçalar ve caz. biraz sonra ölmüştür. BUDAPEŞTE 5 5 0 m. Bunun üzerine derhal hastanın a18.35: Sini Kurina Sigan takımı. 19,35f ile ve akrahasile kendisini tedavi eMusahabe. 20.05: Salon takımı tarafınden timarhanedeki doktor ve asisdan operet parçaları. 21 Tiyatro. 23,05f tanlara Darülkelp müessesesinde aşı Üç aletli takımın halk konseri. 24.25? Radic Sigan takımı. tatbikına başlanmıştır. VİYANA 516 m. 18.05: Çap musikisi. 19,20: Musahabeler. 20,40: Viyana'lı tipler mikrofon önünde. 21.10: Muganni Watzke'nin iştirakile şarkılar. 21,55 Haftalık tefrika. 22.25: Dünkü nüshamızda Bahkane idaresi Haberler. 22.40: Ev musikisi (4 adet ileO kasasında 7 bin liralık bir açık zuhur 23,40 Adolf Pauşer dans takımı. ettiğini yazmıştık. Aldığımız habere göPRAG (Praha) 487 m. re bu açık Bahkane idaresinde olmayıp 18,10 Kemak konseri. 19,10: Koaferan* ayni dairede bulunan ve Bahkane okve saire. 21.25: Gramofon (Bando mızıka"'. 22 05 Binmo'dan maziye bir nazar. 23.25* truva idaresinde bulunduğundan tavGramofon konseri. zih olunur. ROMA: 441 b. 20.35: Hebarler ve gramofon konserl. Millî İtalyan Dante Algiyeri cemiyeti 22.05: iGüzel Helena» isimli Offenbah*ın asarmdan operet temsili tarafından tertip edilen italyanca lisan BÜKREŞ 3 9 4 m. kursları teşrinisaninin 11 inci salı günü 13: Gramofon. 18: Leopold. Belllni ve saat 19 da, Tepebaşı'nda eski İtalyan se Waldtoyterin asanndan konser. 19,15: farethanesinde açılacaktır. Kurslara mu Bethoven, Bantok, Eysler'in eserlerinden kayyet bulunanlar salı, perşembe ve cu konser. 20 Ders. 20.40 Gramofon. 21î martesi günleri saat 18,30 dan 19,30 a Koro konseri. 21,30 Cazbent 22.15. Romen halk şarkılan. kadar derslerde hazır bulunabilirler. HALSBERG: (Ostmark^ 274 m. 17,50 Bando mızıka. 18,50 Musahabe. 20.05 Muganniye tarafmdan şarkılar. Maliye Vekâletî Levazım Müdürü 20.35: Monoloğ. 21,50: Büyük senfoniJf Fuat Beyin kerimesi Müfide Hanımla konser. su mühendisi Eşref Tevfik Beyin akitleri dün saat üçte Ankara'da aktedil miştir. Merasimde Maliye Vekili AbAlmanya'da tahsilini bitirmiş tyl dülhalik, Başvekâlet Müsteşarı Kemal Beyler ve Maliye Vekâleti erkânı hazır almanca ve fransızca bilir bu lisanbulunmuşlardır. larda bihakkin tercümeye vâkıf sür*atle daktilo yazar bir Türk genci nYeni yuvaya saadet temenni ederiz. fak bir ücretle iş anyor. Alâkadaranın tahriren adrese müracaatlerk Mütercim Galata postrestant ( Birinci sahifeden mabait ) na soruyordun: «Edibe Hanımın çocuğu var mı?» diyordun, şimdi bak gideriz, görürsün. Ufacık bir bebeği var! Daha süt emiyor mu? Metne emiyor ya. Yüzünü buruşturuyor. Neler yapıyor.. Hadi iç ilâcını gidelim! Bugün Taksim stadyomunda lik Kız biraz düşünür ve düşündüğü maçlarının en mühimlerinden biri oparlak gözlerinden anlaşılır. Annesi lan Fenerbahçe Beşiktaş müsaba • de anlar ve biraz smirlenir. kası yapılacaktı. Fakat Fenerbahçe Hadi içsene ya!... Bak arkakulübü, oyuncularınım yorgun oldu • sından sana portakal vereceğim... ğunu ileri sürerek bu maçın tehir e Ben portakalı sevmem... dilmesini futbol heyetinden istemiş, Pekâlâ çikolata veririm! bu talep kabul edilmemiştir. Bu iti Ben çikolatayı da sevmem .. barla Beşiktaş takımı bugün hükmen Annesi yapma bir sevinçle: galip ilân edilecektir. Ay, Emine, bak sana söylemeği unuttum: Edibe Hanımın evinde bir Stadyomda Süleymaniye Beykoz de koyun var, kuzulamış... Ama gör birinci ve ikinci takımları lik maçı sen ne şirin bir şey!... İstersen o ku içîn karşılacaklardır. zuyu yukarı odaya çıkarırız seversin! Bundan baska Kadıköy'ünde Fe Kara kuzu mu? nerbahçe kulübü tarafından tanzim Kara da var, karagöz de var. ve ıslah edilen stadyomun küşat resHadi iç kızım sen ilâcını bak vakit mi busrün yapılacaktır. Bu münase geçiyor. Şimdi Etem Ağayı çağırtır, betle Fenerbahçe İtalyan takımları arabasına bineriz bizi götürür. arasında bir müsabaka yapılacak, Ben otomobili severim. müsabakadan sonra Fenerbahçe ku Pek güzel otomobil »terîz. Sen lübünde davetlilere bir çay verile iç ilâcını! cektir. Ben o ilâçtan korkuyorum!... Güreş heyeti tarafından tertip e Ama Emine diıuizlik ediyorsun. dilen ve iki hafta evvel başlandığı Sen zaten güzellikten anlamazsın halde ikmal edilernjyen güreş teşvik ki... Hadi iç bakayım! müsabakalarına bugün Beyoğlu H. Ben o ilâçtan korkuyorum! Fırkası binasındaki idman salonunda «Korkuyorumi> ne demek? 1iâçtan korkulur mu? İç bakalım sen... devam edilecektir. Ben o ilâçtan korkuyorum... ı m»^ « • Ooof Emine, canımı sıkıyor sun. Şimdi seni odaya kapar başımı alır giderim. Anladm mı? Dinsizlik ( Birinci sahifeden mabait ) Iâzım değil! Kızcağız içmek istemez, annesi «ihtisasım dahilinde değildir» diye kanin içireceğinden de korkar ve ilâcı bul etmemiştir. Yol, bina, stadyom, içmeden, daha yalnız hayali ile ö ne var ne yoksa hepsini yapmak kudğürmeğe başlar. Anası kızar: retinde bulunduklarını zannedes Kızım niçin kendini iğrendirimühendisler hakikî bir âlim ve müteyorsun? tçsene şunu adam gibi! hassısm bu tevazuundan ve menfaat Ben ondan korkuyorum annedüşünmiyişinden ibret alsalar yericiğim!... Canım msan ilâçtan korkar mı ? dir.» Bu kimin çocuğunda görülmüş! HaAnkara 4 Şehircilik mütehassısı di iç bakalım. M. Yansen dün Gazi Hz. tarafından Ben ondan korkuyorum... kabul edilmiştir. Annesi yaklaşır, ısrar edeceği belli Istanbu"lun müstakbel plânı olur. Kızcağız zaten son derece duyAnkara 5 (Telefonla) İstan • gulu re sinirlidir. Titremeğe başlar: bul'un müstakbel plânının da pro îç diyorum sana, yoksa ağzına fesör Yansen tarafından yapılma dökerim... ~ Ben ondan korkuyorum annesının kuvvetle muhtemel olduğu an • ciğim!... laşılraaktadır. Hay allahın cezası, ilâçtan korkulur mu? İç bakayım! ııııınıınıııiBinnıiiinııiffliıiüii B u g ü Acıkh, feci dakika yaklaşır; kızcağız sinirden, korkudan bayılacak gibi olur ve ağlıyarak: I 2 sesli, şarkıh f ilmi birden I Ben ondan korkarım anneci ğim... Diye yalvarır. Annesi de bozulur ama ilâcı içirmek Iâzım; ateşi var, ısrar eder: |Mümessilleri: GARY COOPER| Hayır, içeceksin. İç bakayım! | LUPE VELEZ | Zorla içirmek ister. Çığlık, ağla | Ayrica: | yış... Kızcağız ilâcın birazını ağzına almış bulunur ama yutamaz; püskürür, annesinin yeni elbiseleri ilâç içinde kalır. İMümessili : VİGTOR MAC 1 Hay Allahın cezası... Ne oldu |LAGLEN. Sesli, şarkıh Şarka j şimdi bu böyle?... Beğeniyor musun jait harp filmî. Matineler: 12 1 yaptıklarını ? Kız ağlıyarak ve kendini çok hakh İ»2,30 4,30 6,30 suvare 9,30 •• bularak: Ben korkuyorum diyorum, insain korktuğu şeyi içebilir mi? Annesi çok kızar ama faydasız; Haftanın ne yapılabilir? Kız çok ince, çok en zengin nazh bir bebektir. Çok sevimlidir. Annesi yanındaki odaya girer. Elen güzel lerini yıkar ve kızına söylenir: programı Senin ne fena kız olduğunu bil1 FOX dünya havadisleri miyorlar da herkes seviyor, iyi bir 2 meşhur fantezist hanım sanıyorlar. Ben söyliyeyim kimseler sevmesinler. İîkin Muhtar Yeni repertuvannch Beye söyliyeyim, bak senin yüzüne : 3 ALFT.RT PREfl 'AX bakar mı? Gel çıkar o arkandaki Ieri... Bende kabahat ki senin iyi olduğunu istiyorum!... Ver ellerini! J?k ve şpor tilminde Kızcağız bilir ki bu sözler kız gmhkla söylenir ve geçer, ana kız ATTİK 16.3018,30 ve 21.45 anâlannda t?ganni edivor. gene sevişirler! Nasıl ki öyle de oldu. Yarım saat sonra kızı anasınin kucağına otur Esrarengiz, sergüzeşt, harp ve havamuş komışuyorlardı. Anası hem kı da tayyareler arasında miicadeleyi mu zının dinsizliklerinden şikâyet ediyor, hem kızım seviyordu: sjvver bir filim görmek isterseniz Bak başın ateş gibi! Ne olurdu şu ilâcı içeydin ? Yarın sabah bir şeaidip gösterilmekte olan yin kalmazdı. Ben ondan korkuyorum. Sen deli misin? İlâçtan korkulur mu? Yok... Karnım korkuyor!... 927 M. Ş. Bugünkü Spor faaliyeti Timarhane marangozu kudurarak öldü Bugünkü program Fenerbahçe kulübünün yaptırdığı stadyom bugün açılıyor Bir tavzih Ankara Hukuk Fakültesi (Birinci sahifeden mabait) italyanca lisan kursları Haricî ve dahilî siyaset Müteakıben dediler ki: <" Cemil Beyefendi, Yunanistan'da gördüğümüz tezahüratın bir ma nası olduğuna işaret buyurdular. Bu tezahüratın manası şudur: Ben açık dostluk ve samimî emniyet hisleri götürdüm ve bilmukabele her taraftan dostluk ve itimat hisleri samimiyetle izhar olunmuştur.» Başvekil Hz. bundan sonra dahilî siya*ete geçerek bunun emniyet ve huzur esaslarma müstenit olduğunu izah ettiler, adaletin dahilî siyaset teki büyük mevkiine işaret buyurdular ve mezunlara vazif elerinin ehemmiyeti hakkında çok kıymetli sözler söylediler. Bugünkü merasimin manasını te barüz ettirmek için denebilir ki bu merasim haddi zatmda alelâde bir iş olan diploma vesilesile yeni hayat kaideleri vazeden hukuk inkılâbımızın büyük manasını ve bugünkü ricalin bu inkılâba verdikleri kıymet ve ehemmiyeti bir daha tebarüz ettiren mânidar bir toplantı olmuştur. Bilhassa Başvekilin nutku mes'ul bir devlet adamı tarafından böyle bir merasimde söylenebilecek cemi lekâr cümlelerden ziyade bir inkılâp liderinin yetişmiş ve devlet hayatında mes'uliyet almağa hazırlanmış gençlikle beraber umumî efkâr muvacehe hesinde açıkça ve samimiyetle ifade ettîği f ikirlerin hakikate ve tecrübeye istînat eden şaşmaz şiarlarının kıymetli bir mecmuası halinde idi. Paşayı dinliyenler onun büyük meziyetlerini bir daha ölçmek ve ka rakterinin şuurdan ve maddeden mürekkep resanet ve samimiyetini bir daha duymak fırsatmı buldular. ALİSÜREYYA Prof. Yansen'i tebrik ! Akit iş arlyorum Vekillerin teftiş seyahati Maarif Vekili izmir'e gidiyor İRTtHAL Şehrimiz maruf tüccarlarmdan ve Girît eşrafından Ali Vafi Beyefendi Şişli Sıhhat Yurdunda kendisine yapılan mikUvattan sonra rehayapoiamıyarak Stm öğleden sonra irtiha] etmiştir. Bugünkü cuma ffünü saat 1 de Knraçeşme camiinde cenaze namazı baâeleds Kuruçeşme kabristanında medfeni mahsasunda vediayj hâkî gufran edilecektir. Cenabı hak ailei kederdidesine sabn cemil ihsan buyursun. | AfiLLf s i n e m a d a ( I KURT ŞARKISI I I KARA TABUR 1 Ankara 5 (Telefonla) Maarif Vekili Esat Bey refakatinde heyeti teftişiye reisi Rıdvan Nafiz, kalemi mahsus müdürü Nihat Beyler olduğu halde mektepleri teftiş etmek üzere yarm saat 11 de buradan hareket edecektir. Esat Bey İzmir'den sonra bütün Garbî Anadolu maarifi hakkında umumî bir tetkik ve teftiş seyahatine çıkacaktır. Bu teftişin gayesi bu sene orta mektepîerde tatbik edilen tecrübı ve a melî tedrisatı tetkik etmektir. Bu tarzı tedrisatın iyi bir netice vermesi için yeni program dahilinde ihzar edilen kitaplar Anadolu'nun bütün orta mekteplerine tevzi edilmiştir. Vekil Bey ayni zamanda Garbî Anadolu'daki lise ve orta mekteplerde terbiyevî mes'eleler hakkında da tetkikatta bulunacaktır. Bu seyahat yirmi gün devam edecektir. Türkçealmanca lugat Alman mektebi muallimlerinden Mösyö Hoyzer'le Hukuk mezunlanndan ve Al» manya'da tahsil etmiş güzlde gençleri • mizden Ilhami Şevlcet Beyin müsteşrik profesor Dr. Ritter'in iştirakile vücud* getirdikleri türkçeden almancaya lugat Universum matbaası tarafından neşre dilmiştir. Fiatı sekiz liradır. Baslıca kütüphanelerde bulunur. f LORH'da MELEK ve ELHAMRA sinemalarında En büyük kahkaha muvaîfakiyeti Bugün ^^ ftK^m İki sevimli komik ^ ^ ^ M BERT WHEELER ve ROBERT WOOLSEY güzel formalarile lOOOrakkase ve büyük bir heyeti muganniye BASKIN ANNABELLA ve RENE LEFEBVRE tarafmdan İlâveten: MİCKEY MOUSE ve PARAMOUNT halihazır dünya havadisleri. MiLYON PESİNDE 10,45 te tenzilâtlı Pek yakında Kısmen renkli operetinde görünmek üzere hazırlanıyorlar. ÇlNGENE OPERE SiNEMASINDA HIRSI İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri BUGÜN MATINF; MELEK'te saat II de ELHAMRAda matineler. Ç MUŞKUL İTİRAF "ALEMDAR MARCELLE CHANTAL sa^t 15,30 da ve »uvare >aat 21,30 da Kalbin Sesi llfl 1 tablo 1 Yazan: A. Bisso' Terciime eden: Mükerrem Alâsttin Yakında: DOKİÛR. IHSAıV j Altı yaşından aşagı olan çocuklar I tiyatroya kabul edilemz. ' Üsküdar Hale sinemasında piyes 3 oerdf OPERA Dr. A. KUTİEL Cilt ve zührevî hastalıklar teda • vihanesi. Karaköy, büyük mahalle bi*" yan'T)la 34 muazzam filmini seyrediniz. Bugün 11 matinesinin umumî duhuliyesi 25 kuruştur. P LÂN W SİNEMASINA SiNEMAŞlNDA ve sözlü filim birden AŞK ve PARA Yerle Gök Arasında tarafından tarafmdan Bu sene Beyoğlu'nun iki büyük sinemasınm ayrı ayrı programlarını teşkil eden bu iki büyük filim birden ve bir programda göste • rilecektir. Ayrica : PARAMOUNT halihazır sözlü dünya havadisleri Gündüz 1 3 5 7 gece 9 1 da ^^^^^^^^ İki muazzam Fransızca sesli MAR6UERİTE MORENO Şafak Mümessilleri Janet Ganyor Oeoi"g o, Brien ilâvesi: Yıldırım Ekespre» Beklediğiniz ŞENCAZiP GÜZEL MUZiKiYi MUHTEVi KATE VON NAOY ve FRANZ LEDERER'in Temsili AŞK HAZRETLERi Filmi Yarın a k ş a m d a n itibaren GLORYAda gösterilecktir.