Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
üi 6 Teşrinievvel 2 S A L I A I TAHTEL8AHİRLERİ Nakili: ABİDİN DAVER Günün eğlencesi Dayanm çocuklar! Ateş aslanlar, ateş! 45 Mürettebatımdan, top ba j şında çalışan bir küçük zabiitn sonradan suyun içinde yüzdüğünü görmüş ve bana dogru ilerliyerek ken di*i de bitkin bir hale gelinciye kadar beni denizin üstünde tutmuf. Topçularımızdan Fischer (Fişer) en yakın İngiliz gemisine kadar yüzerek gitmiş ve bir ipe tutunarak güvertesine çılcmış. İngilizlere demiş ki: Kumandanımız şuracıkta boğulmak üzeredir. Yetişin. İngilizler, hemen, bir filika mayna etmişler, beni kurtarmışlar. Denizden çıkarılarak geminin hastanesine götürüldüğümü bayal meyal hatırlıyorum. Tahtelbahirimin, feci bir akıbete mahkum kalan zavallı müret+ebatına çelik bir tabut teşkil ederek battığını düsündükçe ^âlâ vüregim vanıyor. Geminin icinde kaç kisinin dibe gitti ğini bilmiyorum. Tahtelbahir bgattığı zaman on kişinin, eü vertede bulunduklarım zanne diyorum. Fakat bunların bazıları boğuldu, bazılarını da düsman mermileri öldürdü. Mürettebattan 38 kişi boğulmustu. Avrıca, gemide misafir olarak bulunan müteaddit kimseler de ayni a kıbete uğramışlardı. İngilizler, beni isticvap ettikleri zaman bes hafta müddetle. evvelâ Ma'ta'da, sonra, Cebelitarık'ta, daha sonra da Lon • dra'da, mevcudiyetimi gizledil*r. Fakat benden askerî esra nmıza dair bir tek kelime ala madılar. Nihayet işi tehdide dökrüler. Dediler ki: Eğer susmakta devam ederseniz sizi Fransız'lara teslim e deceğiz. Dantonu batırdığınız için onlar da sizi kurşuna dizecekler. Bunun bir blöf olduğunu biliyordum. Ne isterseniz yapın efen diler, cevabını verdim. Bunun üzerine tazyikın bey hude olduğunu anlıyarak beni bir ı üsera karargâhına gönderdiler. Harbin sonuna kadar orada kaldım. Alman esirlerine daha fazla ıztırap çektirmek için, memleketimize iade hususunda çıkarılan uzun müşkülâttan ve müatrekenin imzasından tam bir sene sonra, Almanya'ya iade edildim. U. 64 ü batıranların isimlerini çok za man sonra öğrendim. Galiplerim İngilizlerin «Lychnis» ve «Par tridge II» muhripleri idi. Lychnis canımıza okuyan bombayı atmış ve bizi çiğnemşiti. Öteki de top ateşile bizi batırmıştı. Talihsiz lik azizim talihsizlik!» Vapurcular rekabeti Ve müşteriler Mersin'liler: «Vapurlarımlzîn ışletme şekli utanılacak haldedir» diyor Dunkü bilmecenin halledilmiş şekli 1 KISRAK, 2 AHIR, 3 ROKA, 4 • ANKA, 5 CAMIZ, 6 AYVAZ, 7 BEYAZ, 8 EĞER, 9 YAĞIZ. (KARACABEY) Yarın akşam BUYÜKGALA Olarak Saat 9,45 t e Bugünkü bilmece AT, CA, GUN, İ, İN, KİZ, LET, LÎÇ, LO, MA, NİS, OL, Pİ, RIŞ, SAN, TE, YA, YA. Yukarıdaki hece1 leri ikişer ikişer 2 .... yanyana getirip a3 şağıdaki tariflere 4 .... göre birer kelime 5 teşkil ettiğiniz tak6 .... dirde; baş hafleri 7 yukarıdan aşağı o 8 kununca: 9 MEŞHUR BİR SPOR YERİ ÎSMİ Meydana çıkacaktır. 1 Ham değil; 2 • Kamara; 3 Beşer; 4 ö z : 5 Tavuğun yavrusu; 6 Çift; 7 Müsabaka; 8 Asrî pehlîvan; 9 Bir spor. MÜTHİŞ BİR TEMAŞf* E.A.DUPONî'unŞaheser MAXIME DESJARDIN MARCEL ViBERT SÖZLÜ SINEMA SAN'ATININ EN KUVVETLİ ESERi Feci akıbet Alman donanmasında isyan Kumandan Gustav Siess sigara tabakasını çıkardı, içini göste rerek bana uzattı. Tabakanın iç tarafı, hâkkedilmiş isimler, alelâcele atılmış imzalarla dolu idi. Bunlar harbin son günlerine ait hatıralardır, dedi, sonra devam etti: « Harbin sonu geldiği za man, ben iki senedenberi Akdeniz'de bulunuyordum. Almanya çökmüştü. Avusturya daha evvel mücadeleden vaz geçmiş, ihtilâl icinde idi. Üssülharekemiz olan Kataro kaynıvordu. Cok geçmeden liman, ihtilâlcilerin eline düştü. Artık burada daha fazla kalamazdık. Akdeniz'de hic bir il ticagâhları kalmamış olan Alman tahtelbahirleri için vatana dönmekten başka yapacak bir şey yoktu. Filotillamız, bir sabah, son seferine çıktı. Süvarilerin en kıdemlisi olduçum için kuman dayı ben deruhde etmiştim. Bu kadar uzun bir sefere çıkacak halde olmıyan bir kaç tahtelbahir tahrip edildi. Yalnız on dört gemi denize acıldı. Bu kara günün ve eski arkada«hgın bir hatırası olmak üzere bütün arka daslara bu sieara tabakasına im*alarmı atmalarmı rica ettim. Yola cıkan 14 cemiden 13 ü Almanva'ya geldiler. Bir *anesi battı. Bir tanesî de büyük ve son bir muvaffakivet kazandı. Kuman Ha i Kuk**'m tahtelbahri îngi lT ^z'lerin Britannia zırhlısım gi^erayak dibe yolladı.» Mahadi var ILİ İT !I Mersin limantndaki vapurlara bir nazar Mersin, teşrinievvel (Husuıî) Yunus Nadi Beyefendi millî vapurculuğumuzdaki rekabete saik olan zihniyeti teşrih etti ve «Cumhuri yet» te her iki tarafın iddiasını ef kâri umumiyeye tanıttırdı. Alâka darların iddialarmı dinledikten sonra ortada bir takım kanaatlerin hasıl olduğunu görüyoruz. «Cumhuriyet» in bu mes'elede, Seyrisefain Umumî müdirile diğer millî vapur kumpanyaları sahiplerinin beyanatlarından istintaçta bu lunmasından ve efkâri umumiyenîn hükmünü vermesinden evvel, bir de üçiincü bir tarafı dinlemek gerek tir. Bu üçiincü taraf, kabotaj hakkile bağlı olan millî limanlarnnızdır. Vapurculuğumuzun icinde çırpındığı rekabet ummanı tetkik edilir ken, lrmanlanmızın ve binnetice ticaret hayatımızın maruz kaldığı zararlar da unutulmamahdır. Bugünkü vaziyete nazaran bu mes'elede Karadeniz ve Akdeniz limanlarını ayrı ayrı tetkik etmek lâzımdır. Bir zamanlar, Karadeniz'deki rekabet şimdiki kadar hâd değilken, Seyrisefain idaresinin Akdeniz isti • kametinde iiç hattı vardı. Ikişer giin ara ile tzmir'e, Antalya'ya ve Mer sin'e tahrik edilen vapurlarla Ak deniz limanlan muntazam "bh"*ârtis yüzü görmüşlerdi. O vakitler Mersin sür'at postasına «Cumhuriyet», «Mahmut Şevket Paşa», Antalya postasına «Antalya», «İnebolu» ve fz mir'e de «Gülcemal» vapurları tahsis edilmiş bulunuyordu. BUyük hacımdaki vapurlarla yapılan seferlerin bu derecede kesafeti ve hususî vapurlar o sene idareye açık verdirmişlerdi. Bunun aksülâmeli, garîptir, pek cezrî oldu. Mersin sür'at postası lâğvedildi ve yerine Antalya postası ayni küçük vapurlarla Mersin'e kadar temdit olundu. Mersin'de kabotaj nakliyatı işte bu andan itibaren şikâyetleri mucip olmuştur. Mevsim icabı bu sikâyet lere sebep olan hal bugün hâd bir dereceyi bulmuştur. Çünkü Akdeniz limanlan senenin her mevsimînde ayni derecede işlemezler. Mersin'in ihracat mevsimi başladı, tstanbul'a pamuk ve susam sevkiyatı geçen senelere nazaran arttı ve ihracatçılanmızın mal sevkleri mudil bir mes'ele halini aldı. Bugün arada sırada gelen diğer Türk vapurlar:nın muntazam seferleri olmadığmdan, hatta onlara acentalık eden yerli tüccarlarımız bile Seyrisefaia'e bağlanmıstır. Muayyen bir vakti hareketi olmadığından dilenci vapurları gibi üç bes çuval için her iskeleye uğrıyan, bazan hiç umulmadık ecnebi limanlarına gecip üç bes gün fazla yolda kalan, hatta yol ortasında, daha kârlı bir iş bularak, seferden tamamile vaz geçen, yolcu ve mallarım îzmir'de aktarmaya mecbur eden millî vapurlarımız, bu sekilde kal dıkça Seyrisefain idaresine filî bir inhisar bahşetmektedirler. Mütemadi sikâyetler ve «Cum huriyet> in son müessir nesriyatı üzerine Seyrisefain idaresi Antal • ya'ya ayrıca vapur isletmeğe başladı. Bir kere de Zonguldak vapuru Mer • sin'e gönderildi. Fakat haftalardan • berî ellerindeki malları sevkedemiyip beklesen tüccarm 1020 ton esyasını alan bu zuhuratçı vapur dahi Mer sin'i tatmin edemedi. Çünkü Seyrisefain'in Mersin acentası 1020 ton arasında ancak 130 ton pamuk almağa rıza gösterdi. Adana pamuk mıntakasının limanı olan Mersin'den, ha • valelidir diye pamuk almak istememek bu idarede hâkim zihniyeti gösterir. Mersin limanından kabotaj ge • milerine tahmil ve tahliye edilen emtianın yekunu 1929 da 79 bin ton ve 1930 da 72 bin ton idi. Bu rakamlar Mersin limanının Türkiye denhc ticaretinde, îstanbul ve îzmir'den sonra geldiğini gösterir. Mersin bu mevsitnde, haftada 700 ilâ 800 ton mal sevkeder. Mersin'e 500 ton alarak ambar kapaklarma kadar dolan ve müteakıp liman • Iardan bir ton bile fazla mal almıyan küçük vapurlar göndermekte ısrar eden Seyrisefain idaresi hem ken disini, hem de ticaretimizi ızrar ediyor. «Ankara», «Karadeniz», «Cum huriyet», «Mahmut Şevket Paşa» gibi büyük vapurların, bir o kadar da muntazam seferli hususî vapurların işlediği Karadeniz hattındakilerini dörtte bir nisbetinde olsun doldur mak acaba idareye nasip olabiliyor mu? Kredinin bu kadar bahalı olduğu ve ticarette kârların santimlerle he seplandığı şu devirde, mukavele ile Seyrisefain'e bağlanan ve sattığı malı haftalarca sevkedemiyen Mersin tüccannm vaziyeti elimdir. Millî vapurculuğumuzun bugün • kü isletme şekli, hepimiz için ağlanacak, utanılacak haldedir. Şark Musiki Cemiyeti Şark Musiki Cemiyeti Riyasetinden: Diğer gazeteler meyanında gazetenizde lSaO/931 tarihli nushasında cemiyetimizde suiistimal vukuundan ve heyeti idare azalanndan bazüarmın istifa ey lediğinden bahsedilmektedir. Hâdisenin bize verdiği hakkı merciinde Istimalimiz tabü olmakla beraber her kısmı asüsız olan bu havadisinizin ük nüshanızın ayni sutununda tekzıbini. hakkı kanunimize istinaden, temenni ve hürmetlerimizi takdim eyleriz efendim. ALICE FIELD LEON JBELIERE: Filmini Hima\fMetfal Cemiyetinden: Turkiye Himayeietfal cemiyetinin Ankara'da Keçiören'deki çocuk bakıcüık mektebine teşrinisani ortasına kadar talebe kayıt ve kabulüne devam oluna caktır. Mektebe ilk tahsüini bitirmiş on sekiz ve daha yukan yaşta ve sıhhati yerinde hanım kızlar alınmaktadır. Iaşe ve ibateden maada ayda on lira da ucret ve rilmektedir. Şeraiti haiz olanların (An kara'da Himayeietfal cemiyeti umumî merkezine) müracaatleri lâzımdır. Takdim ediyor. Bir Transatlantik vapurunda hissî ve müessir bir dram... Cumhuriyet Bu haber Vilâyete Musademe . . . vaki olan bir ihbar üzerine yaztlmtş Cümudiye... tır. Vilâyet bu ihbari tahkik ettir • Kaza . .. mektedir. Cumhuriyet te bir vakta olan bu ihbari kayit ile iktifa etmiştir Dünyanın en büyük sineması Çocuk bakıcdık mektebi GAUMONT PALACE fslmile küsat edi'mistir. Sıcak iklimlerde geçen en kuvvetli aşk ve ihtirar filmi İRTİHÂL Merhum Başkâtip Süreyya Pa şanın mahdumu ve tüccardan merhum Mehmet Abut Beyin damadı Abit Süreyya Bey dün gece Şehzadebaşı'ndaki hane3İnde vefat etmiş ve cenazasi saat 14 te kaldırılarak namazı Eyüpsultan'da eda ve civari Hazreti Halit'teki medfeni mahsusuna defnedümiştir. Mevlâ gariki rahmet eyliye. İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri BUGCN matine SEHREMANETİ saat 15,30 ve AKŞAM s»at 21 30 da Dünyanın en büyük sinemasının küşat programını teşkil etmiştir. Hammlara mahsus lisan dersleri Türk Kadın Birliği Kâtibiumumili ğinden: Turk Kadın Birliğinde muktedir bir Alman muallim tarafuıdan Almanca dersi verilmektedir. Ders meccanendir. Arzu eden her Turk hanımı devam edebilir. Kayıt için her gun oğleden sonra müracaat edilebilir. Mum Söndü Komedi 5 tablo Yazan: Mus^hıp zade C e l â l B . CONRAD VEİDT'ın İlk sözlü filmi (Muazzam harp filmi) BUGÜN SAAT 11 DE tenzilâth fiatlı matine Duhuliye 25 kuruş L O R Y Bugün bu akşam ve yarın yalnız matinelerde: HUGUETTE EX DUFLOS ve ROLAND TOUTAİN'in temsili muhteşemleri S A R I O D A N I N E S R A R I MAJ Bugün ^ . İK S " İ N E M A S I N D A M. CEMALETT1N Hayatım zehrolurdu eger Bromunü komprimeleri olmasaydı! Sinirlerim gerginmi? Bromuralî ... Uykusuzmuyum? Bromural!... Bir bardak su içerisinde alınan bu zararsı» ilaç gergin sinirJeri teskin eder. (Ludwigshafen a. Rh., Almanya) KnoII A.O. Kumpanyasının Bromural'ı çeyrek asirdanberi halkın aradığt ve heryerde muhtaç olduğu bir ilaçtır. 10 ve 2 0 komprimelik tupler içerisindedir. BUSENİN KıYMETi N ANC Y CAROLL, C H A R L E S R O G E R S in sözlü şaakıh eglenceli filmi Matüıeler 122,30 Suvare 9,304,306.30 Bugün M İ L L î sinemada 2 s ö z l ü şarkıh film b i r d e n Yeni Valentino D O N J O S E M O J Î K A KADIN iSTERSE ispanyolca sözlü, şarkılı aşk ve ihtiras filmi aynca: BugOn ^ : ^ = Mevsimin en kuvvetli ve en cazip aşk ve ihtiras filmini seyretmek istermisiniz ? A L E M D A R SiNEMASINA gidiniz ve sinemanın en mümtaz artistleri tarafından fevkalâde bir surette temsil edilen 1D0LPH MENJOU MARLENE OIETRICH 6ARY COOPER YANIK KALPLER Tamamen Fransızca SESLi, SOZLÜ ve ŞARKILI filmini görünüz. üâveten: MİCKEY MOUSE (HARBE GiDiYOR) canlı komik resimler. . Gfinduz: 1,3,5,7 ve gece saat 9,30 da I f ilminin son temsilleri 1 Bugün MELEK MAURICE CHEVALIER'in son eseri ve ELDAIttRA sinemalarında • Dünyanın en büyük rejisörü • MURNAU'nun şaheseri Eilminde kahkaha ile gülecek ve çok eğleneceksiniz. Üâveten: PARAMOUNT halihazır dünya havadisleri ile ÎSMET PAŞA H^Jij^UDAPEŞT^ey^hatlerMntibaa^el^te saat 11 de ve Elhamra'da saat 10,45 te tenzilâthfi.tlarlamatine. H H İ H ^ H ^ ^ ^ ^ ^ H ^ I ^ ^ ^ H ^ ^ Paramount fılimdir. ^^ S J JC sinemada HIH MAJİK teşrinievvel pazar akşam Mevsimin en büyük filmi olan ve LİÜAN HARVEY ve HENRY GARAT tarafından temsil edilen fılminin Fransızca kopyesi muvaffakiyetlerle devam edivor. SINEMASİNDA Cennet Yolu