Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^CamJimiyet SON TELGRAFLAR Balkan konferansı Ismet ve Kâzım Paşalar Yunan Meclisi reisinin telgrafına cevap verdiler Prenses Ileana dün şehrimize geldi [Birinci sahifeden mabaitl manya'da fevkalâde bir sürur ve heyecan ile karşılanmıştır. Kral Karol'un avdetine kadar Romanya tahtmı işgal etmiş olan oğlu küçük Mişel'in karşılaşmaları pek acıkh olmuştur. Kral, Bükreş'e vasıl olur olmaz hükumet erkânı ile temaslara başlamış ve meclisi meb'usanda yemin ettikten sonra oğlunun, valdesi prenses Elen ile beraber ikamet ettiği Sorla Kisilef sarayına gitmiştir. Küçük kral Mişel ile valdesi, yanlarında başvekil Mösyö Nanyu ve saray erkânından baıı aevat bulunduğu halde Kralın vürudüne intizar etmekte idiler. Kral Karol, salondan içeriye girlnce uzun müddet ayrı yaşadıktan sonra tatlik ettiği eski zevcesinin önünde kemali hürmetle eğilerek elini öpmüştür. Prens Mişel, babasmı görünce birdenbire ne yapacağını şaşırmış ve bir an mütereddit bir vaziyette kaldıktan sonra: Babacığım, babacığım! Diyerek babasının kolları arasma a. tılmıştır. Kral Karol da: «Yavrum!» diye oğlunu kolları arasma almıştır. Burada baba evlât uzun uzadıya kuaklaşmış ve sevinç göz yaşları dökmüşlerdir. Bu o kadar acıkh bir manzara teş kil etmiştir ki hazır bulunanlar da göz yaşlarını zaptedememişlerdir. Kral müteakıben oğlunu yanına alarak saraya avdet etmiş ve parkta bir saat kadar otomobil gezintisi yaptıktan sonra oğlunu tekrar valdesinin yanına götürmüştür. Amerika'yı tanıyor musunuz? Avtupa, bugün Amerikan reii maliye ve sınaiyesinin tahtı espretine girmek üzeredir .aldan Hacmi isHabî Yeni fuhuş talimatnamesinîn tatbikatından olmak üzere; barlara, gazinolara, meyhanelere, büyük matbu levhalar asıldı. Bunlarda; o yerin, kaçta kapanacağı, en yakın polis merkezinin telefon numarası, çalgıya hariçten müdahale olunmaması ve nihayet hacmi istiabisi yazıh. Eskiden de: «Birahanemiz 24 kapanır!» Ve «Hariçten şarkı, gazel okumak memnudur!» Levhalan vardı ama, «hacmi istiabî» yoktu* Talimatta, şöyle deniyor: «Buranın hacmi istiabisi (•*•)' kişidir. Fazla ahnamaz. Binaena leyh ayakta da durulamaz». Yani, meşhur «tezgâhbaşı» mülga! Geçen gün, basık tavanh, daracık, kutu gibi bir dükkânın önün den geçiyordum. İçerisi, ıskarça" gibi dolmuştu. Kapıya yakm bir yere asılan levhaya baktım: «Buranın hacmi istiabisi (25) rişidir.» On, on iki kişi ile ağızağza dolan bu dükkâna, yirmi beş kişinin nasıl sığdığını, sığdırılabileceğini bir türlü akhm, navsalam almadı. Ayakta durmak şartile bile o dükkânın yirmi beş kişi alması şüpheli idi. Bu, «hacmi istiabî», vapurlar, da da var. Ya orta merdivenin üst pervazmda veya orta salonda, küçük bir levha göze çarpar: «Bu vapurun hacmi istiabisi 1500 kişidir.» O vapurun, sabah, akşam postalarında, iki bin, iki bin beş yüz yok cu aldığı kesretle göriilegelen şeylerdendir. Tünel vagonlarının «hacmi istiabî» leri hakkında doğru bir ra • kam söyliyebilecek bir riyazî çi. kar mı dersiniz? En yaman hesaH ihtimali mütehassıslannm, buna akh erebileceğini zanneder misiniz? Tramvayların da «hacmi istiabî* leri, müteaddit levhalarla gösterilir. Fakat, kalabalıktan, izdihamın dehşetinden levhayı okumak şöyle dursun, nefesinizi güç alırsmız. Bu «hacmi istiabi» nedir, ne tır» dır, ne hikmettir, ne sihirdir, n« keramettir, anhyamadım, künhüne varamadım gitti. Buna «havsala genişliği» den»* daha muvafık, daha yerinde gibi geliyor! Amerikan emperyalizmi Avru ve sigorta ücreti vererek ta Amepa'da ciddî endişeler tevlit etmek rika'dan getirttiği mamulâtını Avten geri kalmamaktadır. Bir çok rupa'da yerli masnuattan daha uAvrupa mütefekkirleri bunu dü cuz satabilecek mevkidedirler. şünmekte ve maalesef buna mâni f leselâ sesli filim çıkmadan evvel olabilecek bir çare bulmaktan da Amerikan filim kumpanyaları Ankara 16 (A .A .) Atina' rikâtımı takdim ederim. Güzel âciz kalmaktadır. Avrı«r>?. sinema sanayiini hemen da bir Balkan konferansı akti hak memleketinizin Balkan konferan Çünkü Amerikan emperyalizmi, heacn ioıha etmek üzere idi. kında Yunan meclisi meb'usanı re sını toplamak hususundaki teşebdiğer tngiliz, Fransız emperyaliz Fakat asıl şayanı ehemmiyet oisi tarafından B.M.Meclisi reisliği büsüne Türk matbuatının tahsis mi gibi müsellehan istilâcu değil lan cihet, Amerika fabrikatorlarıne ve Başvekâlete atideki telgraf ettiği fevkalâde müsait neşriyat ve dir. Onlar memleketin müdafaası nın Avrupa'da ucuz olarak sata lar gelmiştir: bu iş hakkında ricali siyasiyenin için yapılacak fedakârlıklar külfe cakları mamulât üzerinden ve lev«Atina'da ilk Balkan konferansı ifade eyledikleri efkâr işbu teşebtini ve memleket idaresindeki müş ki cüz'î elde edececekleri kârı A nm toplanması yani Balkanlar'da büsün memleketimizde ne kadar külâtı maalmemnuniye yerlilere merika'ya iade ihtiyacında olma sulhu tahkim ve milletlerimizin a büyük bir hüsnü nazarla telâkki terketmeğe amadedirler. Ameri malarıdır. Çünkü Amerika'da pahenktar ve feyizkâr teşriki mesai edildiğine delildir.» ka'lılar istilâ etmek istedikleri ra o kadar mebzul ki Avrupa'daki sini temin edecek olan Balkan ittiBüyük Millet Meclisi Reisi memleketlerin iktisadiyatına vaz'ı kârların orada mahalli istimali pek hadının hizifile çıkması yolundaki Kâzım yet etmek, oraya kendi usullerini olamıyacak. Böyle olunca bittabi ilk adımın atılmış bulun «Reis Hazretleri; ithal eylemek ve mümkün olan me hemen bu paralar mamulâtın sa ması dolayısile Ynan meclisi na Nazikâne iş'arınızdan dolayı en nafii maddiye ve maliyeyi temin tıldığı memlekette toplanacak ve mına onun hissettiği meserretleti har teşekküratımla beraber birinci etmek arzusunu takip etmektedir serbest bulunan diğer Amerika iblâğ eylerim. Yunan meclisi ilk Balkan konferansının Atina'da kaler. sermayeleri ile birlikte en naf i müBalkan konferansının kısmı azamı riben içtimaı münasebetile samimî Dört senelik harbi umumiden son essesatı sınaiyenin tedricen Ame • itibarile siyasî şahsiyetlerden mü tebrikâtımı lutfen kabul buyuru ra hürriyetini temin ettiği zehabin rika'hlar eline geçmesini temin e rekkep olmasından bilhassa raah nuz. Balkan akvamı arasında miida bulunmuş olan Avrupa'nın galip decektir. Bu suretle mühim sanayii zuz ve kendi saraymda konferansı nasebatı hasenenin daha sıkı bir devletleri, bugün Amerikan kudre ya bizzat elde eden veya kontro izaz suretile Balkan milletleri si hale gelmesine ve onların izhar etti maliye ve sınaiyesinin tahtı esa lunu temin eyliyen Amerika'h seryaseti âleminde daha sıkı münase tikleri fikri sulhperveranenin takretine girmek üzeredirler. Bu aki mayedarlar, kendilerine rakip olan bat tesisine medar olmakla kendi viyesini istihdaf eden mesaii sulha beti görerek endişeye düşenlerden sanayi ve müessesatı, vasi vesaiti sini bahtiyar addetmektedir.» M. Briyan, Avrupa ittihadı fik maliyelerile kolaylıkla ya ortadan merbutiyetinin lâyenkati bariz derini ortaya atsa da, bu ittihat, mev kalkmağa ve yahut ta kendilerine Yunan meclisi meb'usan reisi lillerini göstermekte olaon Türk cut vaziyete göre ancak Amerika iltihaka mecbur edeceklerdir. Yeni Başvekilin beyanatı milleti tarafından yüksek derecede Jaan Kshimokaf Bükreş. 16 (A.A) M. Maniu, ecnebi lıların istilâsından sonra vücude Meclis Reisi Kâzım ve Başvekil takdir edilmektedir. Büyük bir Amerika'lıların en mühim sırrı gazetecileri kabul etmiş ve kendilerine gelmek kabiliyetini arzedecek ve Ismet Paşalar Hazeratı cevaben hüsnü nazarla karşıladığımız böyle bazı beyanatta bulunduğu sırada Romuvaffakiyetleri müttehit imalâ atideki telgrafnameleri göndermiş bir işe mütealhk teşebbüsün icrası manya'nm harict siyasetinde hiç bir de fakat o vakit te artık geç kalmmış tı temin edebilmektir. Sanayide olacaktır. lerdir: himmeti ezheri cihet güzel mem ğişiklik olmıyacağmı söylemiştir. Bu istilâ politikası Amerika için bunun tezahüratına misal olarak leketinize isabet etmektedir.» Bükreş 15 (A.A) Kral, jeneral Pre. «Reis Hazretleri; vaktile 1600 den fazlaya çıkan osan ile Jeneral Averesko'yu mareşal ta bir zarurettir. Çünkü vâsi memali tomobil sanayiinin nihayet yetmiş Başvekil If'arınızdan dolayı derecei nihake malik bulunan Amerika Cemayin etmiştir. yede tesekkür eder ve samimî tebseksen adede kadar inmiş olduğutsmet Bükreş 15 (A.A) Kabine, meb'usan hiri Müttehidesi, hemen bütün memeclisinin huzuruna çıkmıştır. M. Ma vaddı iptidaiyesini kendi toprakla nu zikretmek kabildir. Amerika'lıların bu sulhpervera niu dahill sulh siyasetine devam edece rından istihsal eder. Binaenaleyh ğini beyan etmiştir. mamul emtianın bütün gelir masa ne istilâlarında mukavemete maruz Bükreş 15 (A.A) Romanya kilisesi rifi Amerika'lılara ait kalıyor de kalacakları da zannedilmiyor. ÇünKral Karol ile prenses Elen arasmdaki mektir. Memleketin bh kaç za kü bunlann sistemi, istilâ ettikleri talâk kararını feshetmiştir. mandanberi takip ettiği siyaseti memlekete siyaseten hâkim olmak iktisadiye ise amele başına olan i değildir. Hatta iktisadî sahada damalâtı mümkün olduğu kadar ar hi kendi usullerini takip ederek, tırmak, ve amele ücretlerini buna yani yerlilerin kuvvei iştiraiye kaAtina 16 (Hususî) Bugün (dün) öğ beynelmilel ve haricî haysiyet noktai mukabil tezyit ederek amelenin ka biliyetini tezyit ederek hüsnü kale üstü Hariciye encümeni içtima ederek nazarından haiz olacağı fevaidi sureti biliyeti iştiraiyesini tezyit eylemek bul görmeleri ise gayet muhtemelAnkara itilâfnamesnin ve bitaraf azanın mahsusada kaydedecektir. [Birinci sahifeden mabaitl mübadil emlâk mes'elesi hakkındaki kaliberal fırkasının büyük ekseriyeti tek satıhlı ufak tayyttrede makinistle tir. Binaenaleyh bütün Amerika dir. Bir Amerika müteşebbisi için rartâlının metlnleri üzerinde müzake itilâfnamenin kabulü lehinde rey vere Deyli Meyl gazetesinin tayyare mnhabiri mamulâU, gene memlekette satılsa herhangi mamulât gelir f iatının darede bulunacaktır. M. Venizelos itilâf cektir. Fırkaya mensup muhacir meb' miralay Bernard VVilson bulunmaktadır. ve amele de aldığı ücreti kâmilen ha ziyade amele ücreti ile ilân manamenin ihtiva ettiği bütün maddeler usların vaziyeti meşkuktur. Kolonel VVilson İngiliz ordusunda büyük sarfetse mes'ele yoktur. Fakat A sarifinden ibaret olduğunu nazan hakkında tafsilâtlı bir tahlil yaparak ve Muhalif partiler dün içtima etmişler muvaffakiyetler göstermiş 14 senelik bir merika imalâtı memlekette istihlâk dikkate alırsak verecekleri mil bu sureti halleri kabule hükumeti sev se de bunlann itilâfnamenin mecliste tayyarecidir. edilen miktardan fazladır. Binaen yonlarca dolarlık ilânlar sayesin keden esbabı izah ve itüâfın tasvibinl müzakeresinde alacaklan vaziyet henüz Dün sabah tayyarenin şehrimizden aleyh harice satılmak zaruretinde de ve bunları kesmek tehdidi ile talep edecektir. İtilâfnamenin Hariciye malum değildir. Diğer taraftan muhacir ayrılacağı sırada bir muharririmiz Mr. dir. Amele ise aldığı paranın hep Amerikan erbabı sanayiinin Avruencümeni tarafından kabulünden sonra teşkilâtın itilâfname aleyhindeki faaYVilson'la görüşmüş ve seyahati hakkın sini ne yapsa sarfedemiyor ve bi pa matbuatına ne kadar kolaylıkla (Ma Ye) M. Venizelos itilâfnamenin tasvibi hak liyeti devam etmektedir. da şu şayanı dikkat malumatı almıştır: naenaleyh mühim bir kısmını ta hâkim olabilecekleri tasavvur olukında meclisi meb'usana bir lâyihai kaHer halde meclisin itilâfnameyi kabul Boluda pehlivan güreşi « Avustralya'ya muvaffakiyetli sefer nuniye tevdi edecektir. M. Venizelos edeceği yolundaki tahmin ve ümitler yapan tayyareci Mis Eyml Jonson Deyli sarruf ediyor ki bu para da kendisi nabilir. Matbuat ele geçince ise efBolu 16 20 haziranda Türk Ocagı men« mecliste izahat verirken itilâfnamonin kuvvetli bulunmaktadır. Meyl'in tayyare muhabirliğini kabul için kullanılacak bir yer aramak kân umumiye yalnız Amerika'h faatine büyük pehlivan güreşlerl yapüm • etmiştir. Mis Jonson'un bu harikulâde zaruretindedir. Gittikçe artan bu Iarın arzu ettikleri istikamette ma caktır. üzak yerlerden marul pehlivantef seyahati esnasında alınan resimler Bağ tasarruf miktarı Amerika'da kâ kalelerden başka bir şey göremiye davet edilmiştir. dat'ta bırakılmıştı. Bağdat tayyare pos milen kullanılamayınca hariçte ceklerdir. talarımız bu resimleri pekâlâ getirebilir yerleşecek memleket arıyor. Hikmet Cemal se de postanın vürudundan bir gün evMilâno 16 (A.A.) Tayyareler Hindistan'da vaziyet Amerika'lılar, harbi umumî ne tarafından havada yapılan hare Bombay 16 (A.A.) Avrupa'lı vel bu resmileri neşre karar veren gaze ticesi olarak Avrupa memleketleriPosta ve Telgraf fen müdürü ketleri seyretmek için toplanan larla meskun mahalledeki Avrupa' temiz sırf bu uğurda bin sterlin sarfet nin galipleri dahi dahil olmak ü miş ve sureti mahsusada bizi yola çıAvrupa'dan geldi halkın bir kısmının işgal ettiği bir lılara ve Hint'lilere ait dükkân ve karmıştır. Görüyorsunuz bir tek eşyamız zere hemen hepsinde millî paranın Berlin ve Stokholm'da hususile Eriktribün yıkılmış ve üstündekilerin mağazaların önünde ecnebi kumaş yok, Londra içinde dolaşıyor gibiyiz. sukutundan bilistifade bir çok mü son müessesatında tatkikatta bulunan hepsi yere düşmüştür. Bir çoğu ağır ları satılmasına mâni olmak için Bize tahayyülümüz fevkinde hüsnü essesatı smaiye eshamını, emvali Posta ve Telgraf müdüriyeti umumiyesi ÎLE 49 SAAT olmak üzere 80 kişi yaralanmıştır. nöbet bekliyen 26 gönüllü tevkif e kabul gösteren memleketinlzden müte gayrimenkuleyi, elektrik istihsal e fen müdürü Zeki Bey dün şehrimize gelHAVADA şekkir olarak aynlıyoruz.» Milâno 16 (A.A.) Bir tayyare dilmiştir. den merkezlerden bazılarını ve ba miştir. Mumaileyh bir kaç gün sonra 3u seyahati bizzat yapan yere ineceği sırada kapaklanmıştır. zı yerlerde de bir hayli araziyi ko hazırladığı raporu tevdi etmek üzere Bunlar, satıcıları korkutmağa ma Ankara'ya gidecektir. YUNUS NAD1 pilot telef olmuştur. laylıkla ellerine geçirebildiler. Bu tuf teşebbüslere dair olan emirnaYeniden 40 milyon pul geldi Bursa'da yapılacak otel Beyin intibalan suretle sessizce bir çok «eylerin samenin bir maddesi mucibince 4 ay tngiltere'ye slpariş edilen pnllarm son Bursa 16 (Hu.Mu.) Asrî kap hapse mahkum edilmişlerdir. hibi oldular. Fakat asıl haizi ehem partisi olan 40 milyon pul earşamba güGÜZEL BÎR CtLT HALÎNDE Iıcalar şirketinin yaptıracağı otel miyet olan bu kısım değildir. Asıl nü şehrimize getirilecektir. Kandilli rastanesinden verilen 42 si kadın olmak üzere45 kadar NEŞREDİLMİŞTtR bir Amerikan şirketine ihale edilerkek Bombay'dan 10 mil uzakta malumata göre tazyik dün saat 7 şayanı nazar olan kısım istilâi si miştir. naiyedir. Ft: 1 LİRADIB Müzayedeye çıkanlacak Yunan bulunan Bandra'da yerlilerin içki de 755 ve 14 te gene 755 ti. Hikmet B. hakkında verilen satılan ve kullanılan yerlere girme Rüzgâr poyrazdan esmiş, sür'ati Herkesçe malum bir kakikattir emlâki Her Kitapcıda bulunur lerine mâni olmak için bu yerleri saniyede 9 metreye kadar çıkmış ki sanyide, her cihet muntazam Anadolu'daki Tunan emlâkinin müzakarar Matbaamızdan da istenebflir. surette idare edildiği takdirde yedesine ait istihzarata başlanmıştır. tır. Burusa 16 (Hu. Mu.) Müstan tarassut etmektedir. İstihzaratın ikmalini muteakıp bonolamamulâtın gelir fiyatı, imalât fazHararet ise asgarî 16, azamî 22 tik Hikmet B. hakkında Burusa Izmir telefon tarifesi lalştıkça düşer. Işte fazlai ima nn gayrimübadillere tevziine başlanaderece idi. Ağır ceza mahkemesince verilen Ankara 16 (Telefonla) İzmir Telefon caktır. Faik Nüzhet B. in riyasetindeki Bugün rüzgâr hafif ve mütehav lâtını Avrupada satmak istiyen komisyonda henüz takdiri kıymet mu 3 aylık mhkumiyet kararı ekseri şirketinin tarifede icrasını istediği tadilât için posta idaresile temas etnıek üzere şir vil esecek, hava ekseriyetle kapa Amerika müessesatı sanaiyesi de melesi ikmal edilmiyen dosyalar, pürüzlü yetle verilmiştir. ket mümessilleri buraya geldiler. lı olacaktır. bu vaziyettedir. Bu kadar nakliye ' olanlardır. Musa TürkYunan îtilâfı Yunan Meclisindedün itilâfnamenin müzakeresine başlanmıştır Deyli Meyl'in bir Tayyaresi geldi Bir facia Hindistan'da GRAF ZEPPEltN Bugünkü hava ( Edebi roman tefrikamız: 60 KALBİMİN SUÇU Yazan: MAHMUT YESARİ Ne münasebetle?.. Ona Necil Sa lemeğe fırsat buldu: bit'te şaşmıştı. Zahit Efendi, hür Tesekkür ederim, madamcımetle boynunu bükmüş, gözleri Ne ğım... Fakat benim yüzümden dacil Sabit'in gözlerinde, vakur te rılmanıza esef ettim. bessümile gülüyordu. Zahit Efen • Madam Anasto, nefretle yüzünü dinin hayali, Necil Sabit'in kafa buruşturdu: sındaki kör düğümü çözüvermişti. Aman, çok iyi oldu... Onun Madam Anasto, telâşında, gayre rezilliklerinden kurtuldum. tinde haklı idi. Necil Sabit, son İz Mihriban, şefaatinden cesaret mir seyahatinden iyi bir vurgunla almıştı: dönmüştü. öyle olmasa, Beyoğlu'n Bak, Necil; sen, benim hak daki apartıman durmak şartile Be kımda yanlış düşünüyorsun... Zü bek'te köşkler tutar, eşyalar alabi ğürtledim, dedin. Senden para, helir miydi? Masrafı artmıştı, geliri diye, şu bu, isterim, diye mi? Korkde o nisbette olacaktı! tun. Ben, Revhan deçilim... Şarika Necil Sabit, Madam Anasto'nun değilim... Gözüm toktur... Benden, bir ara nefes almasından, söz söy bucak bucak kaçtın? Sana, asıh Reyhan değilim, kuzum... Demin, Anasto: Niye yapıyorsun? Neyim ima ettin, ben anlamadım mı san eksik? Demişti de; omuzlarını silkki? Senin için, bazı dedikodular miş: Yiyorum, içiyorum, kuduru yapmış olabilirim, tabiî bunları sa yorum! Demiş... Gülünç olan senna, bire bin katarak yetiştirmişler sm... Parana acımıyorsan, kendine dir. Ben de insanım. Kızdırdın, be acı bari... Senin, bir de merhamet ni... Reyhan gibi olmıyacak yerler damarın vardır. Acırsın!.. Rey de, önüne gelene ağız dağıtmadım. han'a acınır mı? Şimdi ne diyor? Züğürtledim, diyorsun. Bebek'te Biliyor musun?.. Necil, benimle baköşk tutuyorsun... Yeni baştan dö rıştı! Köpek gibi ayağıma geldi... şüyorsun.. Sandalla gezmeler.. Bah Gelmeyip te ne yapacaktı? Bensiz çe sefaları... Başına piliç gibi kız edemez ki... ları topluyorsun... Reyhan'a hedi Ellerini masaya vuruyordu: yeler, paralar!.. Gel de böylesine acı!.. Durdu, ayıplamış gibi dudakla Necil Sabit, bunlann bir kısmını rını ısırdı: tarhederek dinliyordu. Reyhan'm Hepsini yap ama, bunu yap bu şekilde dedikodu yapması, kenma Necil.. Hora geçse, ne ise... di aleyhine idi. Her halde, etra Kendine güldürüyorsun... Ne arsız fına öğünmüş olacaktı. Bu dedikogönüllü, bu adam! Diyorlar. Ben, du. Reyhan'm pansiyon sahibesi seni severim. Bugün, bunun için Zoi tarafından Madam Anasto'ya çağırdım... Reyhan, seninle bera yetiştirilmiş ve Madam Anasto da berken eve adam alır, karşılarına Mihriban'a fıslamıştı. , köçek gibi oynardı. Madam Necil Sabit, içinden: Ne teşkilât! Dedi. Bu teşki Iâtı, bu inzıbatı bir işte kullansalar, bütün beşeriyet istifade eder. Mihriban, Necil Sabit'in kolunu dürttü: Ne susuyorsun? Dinliyorum. Kızım! Haklı söze ne denir? Ne hissiz adamsın... Kızmı yorsun da... Kızsam bir faydası olacak mı?.. Erkek ol, erkek... Yani, döveyim, söveyim, öyle mi? Bu yaşa geldim, tabanca, bı çak değil, çakı bile kullanmadım. Evdeki ekmek bıçağından da tiksinirim... Ne yapayım, miskin ya radılmışım... Necil Sabit, mazlum mazlum bunları söylerken, Madam Anas to'nun gözleri açılmıştı. Tecrübesi ve görgüsü ile biliyordu ki, bunu, yani meskenetini itiraf eden er keklerden korkmak lâzımdır. Mihriban, bundan gafildi. Madam Anasto: Yok, estafurullah, dedi. Mi»« kin değilsiniz; nazik, kibarsınız.., Mersi madamcığım! Mihriban, bir kadeh daha dol • durmuştu: Peki Necil, evvelki gece, otomobille nereye gidiyordun? Necil Sabit'in gözünün önüne, tekrar Zahit Efendinin hayali di kilmişti. Necil Sabit, o gece, sigara almak için Taksim'de otomobili durdurduğu zaman, Zahit Efendiyi görür gibi olmuştu: Zahit Efendi mi söyledi? Evet... O sansann gözünden kaçar mı? Canım sıkılıyordu; hava al mak için bir parça dolastım. • Mabadi vaç • İ