18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 Ni an 1930 Cumhuriyet Amerikada mühim bir sergi açılacak Kâzım Pş. Hz. nin cevabı Mec^s Reisimiz gîzetemizin çocuk Başîîiuharririne cevap variyor Müstehlik ve müstahsilleri doğrııdan doğruya temasa getirecek olan bu sergi bizim için çok şayanı ehemmiyettir Dünöğleyin5 çocuk gazetemîze vaz'ıyet etti ğini sordular. Görüyorduk ki bu 1013 yaşlarındaki küçükler 15 yaş fazla bir dikkat ve ise ehemmiyet kudreti gösteriyorlardı. Tetkikleri bittikten sonra Basmuharrir, arkadaşlarına döndü: « Biraz hususî konusmamız lâzım, dedi. Hepsini Nadi Beyin odasına topladı. lçeriye giremiyorduk, fakat hararetli münakasalann akislerini dısarıdan duyuyorduk. iBirind sahlfeden mdbait) NALINA MIHINA Aşk ve intihar! Ahiren haber aldığımıza çöre, önümüzdeki ağustos ayında NevAnkara 23 (Telerafla gece yarısı alınmıştır) Cumhuriyet gazete york'ta Türk istihsalâtını alâk&dar si çocuk başmuharriri Sulhi Beye: edecek büyük bir sergi açılacaktır. 23 nisandan itibaren millet bilfii l hâkimiyet hakkını Büyiik Millet Nevyork'un muazzam bîr palasınMecliai ile istimal etmiş ve kendi mukadderatım idareye başlamtstır. da vuku bulacak olan bu serginin Bu tarzı idare Cumhuriyetin bir ifadesi olmakla beraber Büyiik Millet gayesi; Amerika'ya ithal edilen Meclisinin teşekkülü r>e gayesi nazarı itibara alındığı takdirde tam bir mevadı iptidaiye, mevadı mamule, şekli Cumhuriyet addedilemez. Filen ve hukukan teşekkülünü 29 teş nim mamul mevat gibi eşyantn tesrinievvel 1339 gecesi saat 23 tert itibaren kabul etmek lâzımdtr. Mesa hir ve tanıttınlması ve müstahsilinizde muvaffakiyetler temenni eder, gözlerinizden öperim efendim. lerle Amerikan müstehlikleri araB. M. M. Reisi smda doğrudan doğruya kuvvetli Kâzım bir rabtta tesisi gayesine matuftur. III ı IIH l[l ri|lll||l IIIIIIHHnilıı.ın ı Amerikan sanayiini ve istihlâkâtını fevkalâde alâkadar edecek mahiyette olan mevadı iptidaiye ve mamule meyanında Amerika'da yetistirilmesi kabil olmıyan ve memleketimize has olan bir çok mevadı ipitdaiye ve mamule Amerika'hları fazlaca alâkadar ettiği Taşrada Çocuk bayrr mı tes'it edildi? Hint'te Memleketin her yerinde büyük tezahürat ve eğlenceler yapıldı tzmlr 23 (A.A.) Çocuk bayramı fevkalâde neş'e ve sürur içinde tes'it edilmiştir. Sabah saat 9,30 da Vali ve müstahkem mevki kumandanı ile fırka kumandanı paşalar, Cumhuriyet Halk Fırkası Mufettişi ve mutemedi ve erkânı Vilâyet, ümerayı askeriye, Belediye, bilumum mektepler ve on binlerce halk kütlesi Kışla meydanında toplanmışlardır. Bir talebe tarafından irat edilen nutka, Vali Pasa tarafından mukabele olunmuştur. Çocuklra yapılan bu mukabil hitabede: «Cumhuriyet tarihi sizin ellerinize intikal ettiği gün Cumhuriyet kudret ve kuvvet bulmuş ve o gün ulu Gazi'yi daha guzel ve daha yakından tanımış olacaksınız.» Cümlelerile hitam bulmuştur. Hitabeden sonra çocuk alayları önlerinde muteaddit muzikalar olduğu halde Cumhuriyet Halk Fırkası onunden gecmişlerdir. Burada paketler içinde her çocuğa şekerler verilmiştir. Türk Ocağında ayrıca oikolata ve şekerlemeler tevzi edilmiştir. Merasimi müteakıp, bilumum deniz ve kara vesaiti nakîiyesi çocuklar tarafından isgal olunarak muhtelif rnahaller ve istikametlerde gezintiler yapılmıstır. Şehir donanmıs, halk surur içindedir. Siyasî mevkuflar açlık grevine başl ıdılar ı ı Bombay 23 (A.A.) Gandi'nin açmış olduğu mücadelenin neticesi olarak. dün bu havalidef yeniden bir takım kargaşalık# lar olmustur. W Kalküta 22 (A.A) Alipare hapishanesindeki siyasî mevkuflar, Kalküta belediye reisi de dahil olduğu halde açlık grevine! başlamışlardır. Mevkuflar, hapishane memurlarının nizam ve emirlere kendilerini riayete mecbur etmek için şiddetli ve yolsuz muamelelerde buJunduklarmı iddia etmektedirler. Yeni kargaşalıklar Sıvas'ta Sivas 23 (Hususî) Çocuk bayramı uujuk bir neş'e içinde tes'it edildi. Fırka önunde nutuklar söylenmistir. Akşam Birlik salonunda çocuk balosu verilmlştir. Bursada . .Bursa 23 (Hu. Mu.) Çocuk bayTamı binlerce mekteplinin iştirakile tes'it edildi. Hukumet ve Fırka meydanında on bine yakın halk toplanmıştı. Yavrular halkın ve erkânı hükumetin onunden büyük bir intizamla geçtiler ve muhtelif yerlerde nutuklar irat ettiler. Fırkada mutemet, kuçııklerin nutkuna mukabelede bulundu. Musa ... Edirne 23 (Hu. Mu. ) 23 nisan çocuk bayramı muazzam tezahuratla tes'it ec'l.Tîiştir. , Edirne'de ı Kalküta 23 (A.A.) Howrah ı belediye ikinci reisile diğer 29 ı şahıs Howrah'ta ecnebi kumaşı ları satan ekserisi müslümanla\ ra ait bulunan dükkânların öı nüne dizilerek halkın alış verişı etmesine mâni olmağa çalıştıkf ları sırada tevkif edilmişlerdir. ^ Bunun üzerine zuhur eden müf cadele esnasında bir çok kimseF ler yaralanmış olup bunlar araw sında yüksek rütbeli bir İngiliz t polisi bulunmaktadır. Kalabalık"* 1/ r bir halk kütlesi bir hapishane af r rabasma tecavüz etmiş ise de* \ dağıtılmıştır. Bir Hint'li polis za* bitile iki polis memuru Noak* hali'de şüpheli dört eşhasın üsî tünü aramakta olduklan sırada» A ateşe raaruz kaîmışlardır. Şüp$> heli şahıslar firara muvaffak olV muşlardır. Hindistan birbirine giriyor « $ Â cihetle, sergiyi tertip cdenler, gerek hariçteki Türk makamaiı resmiyesine ve gerek tstanbul Ticaret Odasına vaki olan müracaatlarından, bu sergide Türk istihsalâ'ının teşhirine fevkalâde ehemmiyet atfettikleri u.ılafilmaktadu*. Umumî haroteı sonra yalnız müthiş bir kudreti iktUadiyevi değil ayni zamanda muazzam hir kudreti maliyeyi temsil eden Amerika'da Türk istihsalâtının tanınmış olmasının faydalan çoktur. Amerika'nın dünyada en büyük bir istihlâk merkezi olması. ihracat esyamızın oraya teveccühündeki büyük faydayı isbata kâfidir. Büyük Türk inkılâbının hakikî çehresini tanıtmak için de sergi büyük bir vasıta olacaktır. Fazla olarak Amerika'lılar gerek sergide teşhir edilecek Türk emtiasının nakil masraflan, ve gerek tüccarın seyıhat masraflan ile sergide teşhir masarifi hususunua da fazla himayekâr davranacaklardır. lktisadî vaziyetimiz ve istihsalâtımızla çok yakından alâkadar olan bu sergi hakkında alacağımız mütemmim tafsilâtı yakında bildireceğiz. • • • >...mınımraıı:ı:i!!imuîlmınmTm'i"• Bir günlük Basmuharririmiz Sulhi B. telefonla konuşuyor lçtimam sonunda tahrir müdürü Adil B. elinde 3 telgrafname ile çıktı, daktilo hanımlara dikte ettirerek yazdırdı ve: « Bunlar sür'atle telgrafaneye götürülmeli!» Diye idare müdürüne emir verdi. Telgraflar, Büyük Gazi'ye, Basvekile, Meclis Reisine idi. Gürbüz dimağlar idareyi ele aldıkları bugünde Büyüklerimizden emir, işaret ve irşat istiyorlardı. «Cumhuriyet» Başmuharriri çocuk hâkimiyeti başlarken Büyük Rehperden ikaz şuleleri bekliyordu. Telgrafların suretleri şunlardır: Cumhuriyet gazetesinin başına geçtik. Onu bugün biz idare ediyoruz, yanna biz çıkaracağız. llk is olarak bize bugünleri yaşatan sen Büyük Türk'e en büyük saygılanmızı sunuyoruz. Hitaben kalplerimiz kadar kafalarımıza da yazılıdır, gittiğin yoldan gideceğiz, dediklerini yapacağız, diyeceklerini yapacağız. Her hangi işaretin bize yapılmasında şaşılmaz bir kumandadır. Başka türlü düşünülmez, bir inanışla bize güvenmenizi dileriz Büyük Gazi. Son günlerde aşk yüzünden intihar edenler gene çoğaldı. Sevgilerin en değerlisi saya nfikir çok lisi yüz vermedi veya darıldı; didalgalandı. Mektepçilik yarınımızı ye tatlı canına kıyanlar her halde en çok parlatacak en başlı iştir di pek aklı başında kimseler değilyen arkadaslar ayak deprediler , dir. Geçen gün Olga ismindeki nihayet keyfiyeti bugünün idare metresi için kendini vuran delikanbaşı olan sen büyüğümüzden sor lıya hem acımamak, hem de kıxmağa karar verdik te gürültü tıs o mamak kabil mi? Böyle sersemce labildi. Bize nur verecek fikirlerini kendini öldürmeseydi,dünyada Olbekliyoruz. Bitip tükenmez saygı ga'dan çok bir şey olmadığını, bılarımıza inanınız sevgili Başvekil kıncıya kadar bir sürü Olga bulababamız. larak anlar ve bütün Olga'lann birTahrir müdürü Adil B. dünkü birine benzediğini görerek kalbine mesaide daha ziyacle bayrama ait kurşun sıkmanın ne belâhet olduyazılarla meşgul olmuş, muharrir ğunu takdir ederdi. Aşk için kenSevim H. çocuk sahife6İle alâkadar dini öldürmek artık modası geç olmustur. Gafur, Vedat Beyler di1 miş bir şeydir, şimdi aşk için yağer yazılar üzerinde çalışmşıtır. şamak lâzım geldiğine iman et Erkânla mülâkat miş bir devirdeyiz. Bugün, insanGazetemizin yeni erkânile biraz lar, sevda, ayrılık, hasret, vefasızhasbihal edelim, dedik, bakalım hk gibi sebepler için tatlı canlarım kendi hesaplarına yarın için ne dü değil; bir gecelik uykularını bile şünüyorlar. Sulhi Bey tereddütsüz: feda etmiyorlar, «Amasya'nın bar« Şey efendim, mefkurem ga dağı , biri olmazsa bir daha» diyip zeteciliği yükseltmek, ona yeni geçiyorlar. Bu pişkinlik , insanlan şeyler vermektir. marazî bir hassasiyetten kurtarmaAdil B. , parmaklarile müselles sı itibarile hiç te fena değildir. ler yaparak: Son günlerde sevgi yüzünden in« Ben, dedi, mühendis olacatihar eden gençler, edebiyat üstatğım, ve şehadet parmağı ta semayi Iarımızın Aksam'da çıkan eski afk gösteriyordu. Sevim H. yerini çoktan hazırla macerp.larını, mutlaka, okumamlfi lardır. Okusalardı, sevdikleri ka • mış: Ben fş bankasına gireceğim, dınları çıldırasıya , ölesiye seven efendim, orada çahşacağım. Dedi. bu üstatlarm, bir dalda durmadık Peki, dedik, bankada ne ola larını görürler ve onların vefası*» hklarından dersalılardı. caksınız? Aşk için hayat değil, hayat içi Sulhi B. : Ne olacak canım, şoyle dak aşk! tilo, kâtip filân gibi bir şeyler... Fakat Gafur B. kadın müdafiiliğine küçiik yaştan başlamış ma Fransa'da içtimaî sigorta şallah, atıldı: Paris 22 (A.A.) Meb'u A... Ne diye kâtip olsun e meclisi içtimaî sigorta hakkında fendim. O devirler geçtiiii.. Erkek ' kanun lâyihasmın müzakeresine ler arasmda ne fark var ki şimdi. başlamıştır. Meclis, bu kanun ziraatle meşgul olanlara da tatbi hakkında verilen ve hükumetçe tasvip edilmiyen bir çok tadil t rirlerinin encümene havalesini 1 muhalif reye karşı 476 reyle detmiştir. Deniz konferansı azalart Lonar dan ayrıldılar Londra 22 (A.A.) Bütün m rahhas heyetlerin azası kendisine veda etmek üzere M. Makdonald'l ziyaret etmişlerdir. M. Briand i M. Dumenil Paris'e dönmüşlerdiri Amerika murahhasları Londradafl) bu akşam ayrılacaklar ve Sout * hampton'da vapura bineceklerdir. Ankara'da büyük Gazi'ye M. Briyan Fransa Italya arasındaki hüsnü niyetten bahsediyor Londra 23 (A.A.) M. Briand, bahrî konferansın hitamında irat etmiş olduğu nutukta, Fransa'nın daima şahsî değil, fakat umumî teminat istemiş ve aramış olduğunu göstennektedir. Esasen Fransa, bu mukavelenin akdinden evvel teslihatını emnü selâmetile kabili telif olacak derecede tahdit etmiş idi. M. Briand, son söz olarak, hükumetinin Fransız ttalyan itilâfı hakkında hüsnü niyetle mütehassis bulunduğunu söylemiştir. Paris'te bir kaza Sırbistan'da bir polisi öldüren, Paris 23 CA.A.) İki metropo kendi de öldürülen bir komünist liten arasmda bir müsademe olmuş Belgrat 22 (A.A.) Çetine ha30 kisi kadar yaralanmıştır. valisinde Ceklin köyünde Machanovitch isminde maruf bir komüAvruapda fırtınalar nist muharrik tevkif edilmiştir. Paris 23 (A.A.) Manş denizinde, Atlas Okyanosu'nda ve Gas Mevkuf mutasarrıflık dairesine konya körfezinde fırtına hüküm götürülürken yanmda bulunan iki komiseri revolverle ağır, bir jansürmektedir. darmayı ve bir polis neferini hafif surette yaralamıştır. Yaralılardan Londra 23 (A.A.) Bir İngiliz biri mukabele ederek Machano • mühendisi, bir uçuşta sekiz bin mil vitch'i öldürmüştür. Yaralanan polislerden biri de ölahnabümesini temin edecek bir müstür. tayyare kanadı icat etmiştir. Yeni bir icat Bazı arkadaşlanmla bana verilen bu gazetenin idaresi başına geçer geçmez Türkiye Cumhuriyetinin başlangıç tarihi üzerinde ihtilâfa düştük. Cumhuriyetin ilânı tarihi malum ise de o zamana kadarki Meclis hayatı nedir? Bizler hakikatte Türkiye Cumhuriyetinin ta 23 nisandan başlamış olduğunu kabul etmek istiyoruz ama bir yanhşlığa mahal kalmamak için mes'eleyi büyük milletimizin büyük Meclisinin yüksek reisinden sormağa Beynelmilel Banka Umıım karar verdik. Cevabmızı sevinçlerle karşılamağa hazır bekleşiyoruz. Müdürlüğü Büyük saygılarla ellerinizi öperiz Bâle 22 (A.A.) Beynelmilel efendim. tediyat bankası idare meclisi bankanın teşkilâtına ait mesai hak Ankara'da Başvekil îsmet Pş. Hz. ne kındaki raporu ittifakla kabul etmiştir. Bu mesai bankanın faaliyeÇocuk haftasında yarının bize te başlamasına imkân hasıl edecek yükliyeceği işlerin provalarını yaderecede ilerlemiştir. pıyoruz. Bizim hissemize CumhuriFransız murahhaslardan ve aza yet gazetesinin idaresi düştü. Ardan M. Quesnay bir muhalif reye kadaşlarla toplanıp gazetede yazıkarşı ittifakla umum müdürlüğe lacak millet işlerini konuştuk. Her kafadan bir ses çıktı, maamafih işintihap edilmiştir. lerle meşgul olmağı sevmez. Sabri Efendi, cebindeki lirayı okşıyarak dinliyordu: Bilirim... O kadarını yaparım. Necil Sabit Bey, doğru apartımana mi gitti? Nerelere uğradı? Dikkat et, Sabri'ciğim... Sonra, dön, kahveye gel, beni bul... Şayet, ben, yoksam, bulunabileceğim yerleri bir dolaş... Hoş, ben gittiğim yeri bir kâğıta yazar, bırakırım. Sesini, fısıldar gibi yavaşlatmıstı: Şarika'yı gördün mü? Gördüm, İhsan'la aralarını bulmağa çalıştım. Benim bu müdahalemi İhsan'ın teşviki sandı, nazlanmağa başladı. Sabri Efendi konuşurken gözü vakit vakit kapıva dalıyordu, Zahit Efendi, bu sıkıntılı vaziyette açık, serbest konuşamıyacaklarını anlamıştı: Haydi Sabri'ciğim, sen, caketini, ayakkaplarını giy, biraz çıkahm. Bir iki tek te çakarız. Bu teklif, Sabri Efendinin yüzünü solduracak kadar heyecan verıcı ıdı: Bizimki, bu saatte, nereye gidiyorsun? Diye çıkışır. Omuzlarını kısarak acı bir gülüşle durdu: Hızır gibi imdada yetiştin, Zahit'ciğim! Bu akşam, gazimiz kalmamıştı, ekmek parasını düşünüyurdum... Sen, şu lirayı bozabilir misin? Elli kuruşunu karıya bırakayım... Zahit Efendi, bir dakika kaşlannı çatarak, zihnen hesaplar yaptı: Yok, sen, o lirayı, şimdiden bozma... Ben, sana elli kuruş daha vereyim! Hay Allah razı olsun!... Sabri Efendi, bozuk elli kuruşu *lırken, parmakları titriyordu: Borç olarak alıyorum... İlk Ankara'da B. M. Meclisi Reisi Kâzım Pş. Hz. ne Bugünkü hava Bir günlük tahriri hey'eti müdürümüz Adil B. iş başında Meb'us ta olur, belediye azası da.. Adil B. sözü tamamîadı: İş bankasına mutlaka kâtip girilmez efendiler. Sevim H. oraya bir şef, bir müdür, hatta bir müdürü umumî olabilir ve şüphe yok ki olacak... Sevim H. mahviyyet gösteriyor, arkadaşları onu müHafaa ediyor du. Nihayet Sulhi B. de insafı ele aldı: Bizim mektebimiz muhtelittir efendim. Erkek talebe daha çoktur, çalışkanları, zekileri vardır. vardır ama gene hâkimiyet ve tefevvuk kızlardır, ne yapalım, bu böyle... Dedi... Nihayet sıra Gafur B. e gelmişti. Gafur B. daha kararını vermemiş: Vallahi bilmem ki. diye kasketini havaya atıp atıp kapıyordu. Israr ettik. Allah bUir efendim. İnsan büfırsatta öderim. Olur, efendim, olur... Teklif mi var? Fakat Zahit Efendi, bu yarım lirayı, Necil Sabit Beyin hesabına, bir lira olarak geçirmeğe karar vermiştı. Elli kuruşu alan Sabri Efendinin karısı, Kocasmın geç vakit sckağa çıkmasma fazla homurdanamadı: Efendi, pek geç kalma... Otururken otururken içim geçiyor, kapmm çmgırağmı duyamıyorum. Sabri Efendi, korkak bir tavurla: Anahtarı versen! Dedi. Peki, ben bakkala gidip gelince, kapıyı kim açacak? Çifte çifte uşakların, halayıkların mı var? Hem sen, anahtarı bir kere cebine koydun mu, sabaha karşı eve gelirsin. Zahit Efendi, usulca arkadasının kolundan çekti: Yürü... Zorla lâkırdıya çaKandilli rastanesinden verile maıumata göre dün tazyik, 7 ve 14 te 758 idi. Dün riizgâr saniyede azamî sür' ti 9 metre olarak poyrazdan esmi tir. Azamî hararet 11 ve asgarî 8 idi. Bugün rüzgâr mutavassıt sür'a te olarak poyrazdan esecek, ha bulutlu olacaktır. Yeşilköy rasat merkezi de hav nin memleketimizin ekseri yerle rinde kapalı, Orta Anadolu'd yağmurlu olduğunu, havanın bi iki gün sonra tekrar jsmacağı Balkan soğuk tazyikınm eski tesi kalmad>ğını bildirmiştir. yük şeyler ister ama bakalım onh ayağına gelir mi? Ben daha ü mektebin dördüncü sınıfındayıı şimdiden kestirip atmak olmazki.. Küçük gazeteciler, hepimizin lerini sıkarâk «gene görüşürüz» diye vedn edip nak tutuyorsun! Civardaki, kara tahtakaplı, can>] ları yağlı yağlı parlıyan, karanlıl meyhaneye girmişlerdi. Zahit Efendi, ikram eden bir mirasyedi edasile meyhaneciyi çağırdı: Barba, bize iki tek! Sabri Efend' de aşınalık etti: Keyifler Barbamu? Çok şükür... Siz nasılsınız bakalım? Zahit Efendi, cebinden eski bir gazete çıkarmış, dirsekleri kirlenmesin, diye masanın mermeri uzerine yaymıştı: Demek Şarika, nazlanıyor?.. Ama, ne nazlanış! Adeta sinirlerime dokundu. Bedriye'yi bir köşeye çektim, İhsan'ın etrafın • dan gelmediğimi anlattım. Şarikanın densizliklerine anasının da canı sıkılıyor. Gel gelelim, ses çıkaramıyor. Mabadi ver Edebî roman tefrikamız: 12 KALBİMİN SUÇU Yazan: MAHMUT YESARİ E, birader,ben de karum değiIim a... Bir lirayı bile düşünerek veriyorum. tçinden: Necil Sabit Beye ödetirim bunu... Bu, masraf, onun yüzünden... Ne gün geleceğini yazsayth... Diyordu. Pantalonunun cebinden bir lira çıkarmıştı, avucunda sıkarak, Sabri Efendiye verdi: Al bunu... Yarın sabah, erken erken Haydarpaşa'ya geçersin, treni öğrenirsin... Akşam, kahveye gelir, beni görürsün. Sabri Efendi, sür'atle parayı alpnış, hırkasının cebine koymuştu: Sen kahvede kaça kadar oturacaksm? Beşe, altıya kadar... Fakat sen, işini bitirir, bitirmez, gel... ötede beride eğlenme... Necil Sabit Bey, gelirse ne yapayım? Zahit Efendi, düşündü: Onu görür görmez, hemen istikbaline koşarsın. Yalnız dikkat et, yanmda teklifli bir arkadaşı.yahut ta kadın filân varsa fazla lâübali görünme... Beni soracak olursa, arzı hürmet ettiğimi soylersin. Seni görünce, memnun olacaktır. Bilmez misin? Hamallarla, arabacılarla uğraşamaz, böyle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle