Katalog

Mart 1930 Cumhuriyet SON TELGRAFLAR FRANSA'DA SEYLAP Dünkü fubol müsaba^a'arı [Birtnci sahitadan mabatt] ROMAN TEFRIKAMIZ: 3 7 HEM NAUNA MIHINA Içki serbest olmakla beraber Fettah Bey kahve ısmarladı. Biz bira istedik. Havuzun iki sandalı gcnçlerle dolup boşalıyordu. Hava epeyce kararmıştı. Ben köşk tarafına bakıyordum. Yüreğim hopetti.. Beynim uğuldadı, asabım gerildi. Yanımdakilere birdenbire dedim ki: Bunun sebebini bilâhare hakem Beyler! Hiç kımıldamaymız! den sorduk, hadiseyi şu şekilde anEtrafınıza bakmayınız. Hele Fetlattı: VVashington 3 (A. A.) Işsizlik mes*Paris 4 (A. A.) M. Tardieu'nun tah Beyefendi! Zatı âliniz tama« Alâeddin, Besiktaş'h bir oaçıktao açığa rakibi ulan kimseler btle elesi bngün âyan meclisinde mflzakere men görmemezlikten geliniz. Dakmumaileyhin yarın mecliste ekseriyet edilmlştir M. Hooveria idaresi siddetle yuncuya diirsek vurmak auretile fatilonuz sevgililerinden bir tanesi kazanacağı fikrinde baluamaktadırlar. tenkit edilmiştir. Hatiplerden birisl He vul yaptı, ceza verdim, Alâeddin, ile kol kola bu tarafa geliyor. ÇakSosyalistlerin naşiri efkârı olanle Poptı itlcnmhur ile kongre bfitün Amerika'daki oyunu bırakarak yüzüme bakmağa laire gazetesi meclisteki efkârı nmumiye işsizler mes'elesinin halli İçin teşriki nesai< aşladı, niçin baktığını sordum. brmadan, göz ucu ile o tarafa bakain Tardieu kabinesine zaif ve fakat etmedikleri takdirde bn fena idareain manız kâfidir. Chantemps kabinesini deviren ekyriyet fakirlik, felâket ve isyan tevlit edeceğini «Eşekliğine bakıyorum.» Dedi. Hakeme vaki olan bu hakaret üzerine Hepsi büyük bir merakla tavsiten daha mfihim bir ekseriyet temia söyletniştir. Diğer bir hatip, Amerika'daki işsizliğin kendisini sahadan çıkardım ve Fe yemi tuttular. öter, sabahki güzel edeceği mtttaleasını serdetmektedir. Paris 3 (A A.) M. Tardieu kabi zannedildiğinden fazla olduğunu ve va ner takımı bu suretle dokuz kişi kal zabitle kol kola, konuşarak, gülügösteaenin beyannamesinl yarm tanslm edecek ziyetin salâh bnlmnş olduğnnu dığı için de oyunu tatil ettim.» şerek geliyordu. Fakat nasıl kol ve öğleden sonra kabinenin içtimaında ren hoknmet istatlstiklerinin doğruiuğunkola? Oter'in sol tarafı sol memesi Oyuncularımızın hakemlere kardaa şflphe etmekte bulunduğunu beyia arkadaşlanna tebliğ edecektir. ile beraber, genç zabitin sağ taraetmiştir. şı bu şekilde hareket etmeleri çirBeyanname, M. Tardieu'nun cumartesl sabahı M. Herriot ile görüştükten sonra Yıınan sefiri henüz talimat kin bir şeydir. Bjlhassa Şeref Bey fına yapışık bir halde! vuku bulan beyanatındakl fikirlerden müldün bu oyunu azamî bir bitarafhkBizi görmediler, tesadüf te yaralmadı hemdir. M. Reynand ve M. Germain la idare etmiş, bir çok ahvalde kendım etti, gittiler. Karşımızda heAnkara 4 (Telefonla ) Yunan sefareMartin, M. Petsche ve M. Barety ile di takımı aleyhine kararlar vermişnüz boşalan iki kişilik masaya obirlikte vergiler mes'elesini tetkik etmiş tindea tahkikatıma gftre Türk Yunan için tir. turdular. ler ve hemen aanrlar mecösine tevdi mübadele itilafnamesinin imıası edecekleri tam program hakkında nn henfla Ynaan sefiriae talimat gelmetniştir. Gençler birliği • Galatasaray maçı Hacı Fettah Bey sapsarı kesiltabık kalmışlardır Yeni yapılan ıslâhat Alttay, Sakarya'yı yesndi Gençler birliği Galatasaray ma mişti. Kaşlarına iğdiği melon şapmenkul kıymetler üzerine mevzu ağır tzmir 4 (Hu. Mu.) Anadolu çına hararetle başlanmış, oyun baş kasının kenarından tetkik ediyorvergilerln tahfifinl ve memleketin iktisadî hayatını ıslâh etmek için bir çok vergi gazetesi tarafından vazedilen kupa •an nihayete kadar ayni şekilde de» maçı bugün Altıay • Sakarya ta vam etmiştir. lerin tahfifini derpiş etmeWedir. maçta da seyircilerden bir kısmı kımları arasında yapıldı, Altıay Gençler birliği dün Muhafız Gü epey taşgınlık yaptılar. Fener'in 10 galip geldi ve kupayı kazandı. cü'nden Vasfi, Cevat, tmalâttan Ri yaptığı bütün maçlarda bir kısım Balikesir takımı galip lâl Beyleri alarak şu şekilde çık aeyirciler vardır ki kendi hoşlanna M. Kemalpaşa 4 (Hususî) Ba mıştı: giden takımm karşısındaki oyunBursa 4 (Hu. Mu.) Yeşilcami likesir İdmn birliği ile yapılan maçVaafi, Halit, Cevat, Cevat, Mu* eulan ve Fener aleyhine ceza vuhatibi vazederken sadaka ve fitre ta Balıkesir'liler 20 galip geldiler. tafa, Bilâl, Reşat, Fikret, trfan, A ruşları veren hakemleri tahkir etlerin hocalara verilmesi lâzım geldil, Kemal. Müsabakayı İs. spor' meği âdet edinmişlerdir. Herkes Tayyare denize inerken.. beyendiği kulübü sevmekte, alkışdiğini ve hocalara hürmet edilme • Atina 4 (A.A.) Bir ttalyan deniı dan Kemal Bey i9are etmiştir. diğer Galatasaray da şu şekilde idi: lamakta serbesttir, fakat diğini, kendisine de para verilme tayyaresi Faler'de denize inerken içinde 9 kişi bulnaaa bir kayığa çarpmış, kasporculara hakaret etmeçe kimseRasim, Bürhan, Vahi, Suphi, Mitdiğini söyîemesi üzerine carnide bu yıktakilerden 4 kişi boğulmuştur. hat, Muammer, L. Mehmet, Muslih nin hakkı yoktur. Fener'le Beşiklunan taharri memurlnrınca zabıt Arazisiniişletmiyen bir çiftçi tutularak hakkında l&kibata b&ş Roma 3 (A A.) Matera'dan La Vedat, Lâtif, Rebü. Nİhad'm aya taş'ın dostane maçını bu nezaketsiz seyircfler yavaş yavaş çığrından lanmıştır. Mnsa voro Faciste gazetesine bildirildiğine göre fı ağrıdığı için yoktu. çıkarıyorlardı amma bereket versin Gençler birliği müdafaası otueyaleti valisi arazisini işletmeEmanet avukatları Bursa'da Matera maçın sonu gelmişti. mekte oldnğundan doîavı baron Ferrara' zuncu dakikaya kadar GalatasaBursa 4 (Hu. Mu.) "Cumhuriyet,, nın vâsi çiftliklerini m sa leresile bnnlaGalatasaray, Gençler birliği naaile Şehremanetİ arasındak) dava için E rra eyalet ziraat federasyonuna verilme ray'lılara sayı fırsatı vermeraiştir. Lâtif, ilk golu güzel bir şutla yap çında da tramvaycı kıyafetinde bimanet Hukuk Işleri Müdürü Muhlis Beyle sini emretmiştir. avuHat Bami Bey buraya geldiler. mış, ikinci sayı da kalecinin topu evvelâ Galatasary oyuncularına, Brezilya Reisicumhıırluğu ayakları arasından kaçırmasından ri, sonra da Galatasaray'h seyircilere Hikmet Beyin muhakemesi Rio de Janero 4 (A A.) M. JuHo oîmuştur. İkinci devrede hakem bağıra bağıra küfür ederken zabıBursa 4 (Hu. Mu.) Bandırma Ağır Prestes 568 bia 758 rey ile ReisicumhnrGalatasaray lehine bir penaltı ceta bu mütecvizi kolundan tuttuğu Ceza Riyasetine tayin edilen müstantik luğa, M. Vitassoares'de 244 bin 590 rey Hikmet Beyle vekil Irfan B. bugün gel ile Reisienmhur muavinliğine intihap e zası vermiş, Vasfi B. penaltıyi kur gibi dışarı atttı ve bu takdirs şayan diler Hikmet Beyin muhakemesine 6 dilmiştir. tarmış, topu kornere atm^ş, kor müdahalesile bir mes'ele çıkmaaımartta Ağır Ceza da başlanacaktır. BataviaSingapur hava hattı nerden gelen top ta kaleye girerek na meydan vermedi. Zabıta böyle taşkmları stadyumdan çıkarıp atBatavia 4 (A.A.) Üç motörlü bir Galatasaray lehine üçüncü gol clDemir yolları inşaatı muştur. mak suretile faal bir zabıtai mania tayyare bfiton mevküeri işgal edilntiş Ankara 4 (Telefonla) Mnhtelif hatoldnğa halde saat 7,15 te yeni haftahk larda demir yolları inşaatı faaliyetine Gençler birliği oyunun bitmesi vazifesini ifa ettikçe futbol maçları devam olunuyor IrmakFilyos hattın Batavia Singapur servisinin kuşat res ne yakın güzel bir gol yaparak mü Türk'lüğe has sükun ve vakar ile daki Inşaat ve ferşiyat ta ilerlemektedir. miai yapmıştır. Yolcular arasında hindi felemengi Vatii sabakayı 13 bitirmişlerdir. Dün cereyan eder. Onun için geçen günBu sene Irmak Filyos hattı yerioe terumnmisi bulunmakta idi. Galatasaray takımı çok güzel ve kü nesriyatımızdan sonra üç güncitaen demir yolu inşaatı Ergani Diyarıahenktar bir oyun oynamak «ure dür stadyumda ittihaz edilen ciddf bekir hattında tekşif edilecektir. Fi'yos'Selânik*te bir yangın tedabirin muntazaman devam ettan itibaren Irmağa doğru ikmal dlimek Selanik 4 (A.A.) Bir yangm ne tile bu galebeyi kazanmıştır. mesini temenni ederiz. fizere bulunan yetmiş kilometroluk k.sım ticesinde 9 mağasa yanmıştır. Hasarat Çok iyİ! pek yakında işlentneğe açüacaktır. mikdarı 9 milyondnr. Her maçta olduğu gibi dünkü AHMET İHŞAN stadyumuna gelenler ilk günkünden daha fazla idi. Ankara'lı ıporcuların Fenerbahçe'ye karşı aldığ' iyi netice spor mehafilinde büyük bir takdir uyandırmıştır. Bu genç oyuncuların dün oynadıkları oynn da, mağlup olmalarma rağmen, bu takdir hislerini takviye etmiştir. Galatasary Gençler birliği müsabakasından evvel Beşiktaş Fenerbahçe takımları karfilaşmıslardır. Bu müsabakayı Şenf Bey idaMontaaban 3 (A. A.) Tara nehri kâin Mur şehrinde evler yıkıhnıs, 600 re etmiştir. taşmış şehir su içinde kaimıştır. Bir çokkadar amele bir fabrika içinde mahsnr Oyunun hey'eti umumiyeai Beevlerin etrafla alâkası kesitmiştir. Asker kaimıştır. Bnnlardan bir eoğunun telef şiktaş'm hâkimiyeti altında cereolmasıadan korkulmaktadır. Sular, bir ler felâketzedelerin imdadma yetişmeğe, takım asma köprüleri alıp götürmüştur. yan etmiş, denilebilir. Besiktaş'h onlara yiyecek götürmeğe ça'ışmaktadır iular lsles sur Tarn'da kâin bir elek oyuncular, Fenerbahçe'nin penalSular, ber türlü ankası, hatta otomobilleri de alıp götürmektedir. Tara trik fabrikasını alıp götürmüştür. Tarn tından yaptıklan bir sayıya gayet nehri fllbi şehrini de snya garkermiş ve nebrinin suları 100 kilometre kadar bir güzel iki gol yapmak suretile mumihim mikdarda taasarata sebebyet ver sahayı kaplaroıştır. kabele etmişler, parlak bir galebe Montauban'da sular attında kalmış olan miştir. kazanmıslardır. Fenerbahçe takıbir çok evler yıkılmıştır. Şehrhı varosMontauban 3 | A . A . ) Tam nehrinin sulan faala mikdarda yükselmiştir. larında tahüs ameliyesile tneşgul olan 10 mının, yalnız Zeki'den mahrum olAskerler kayıklarla şehir haikınıa imda askerle muhabere munkati olnnş, dlger masına mukabil Beşiktaş takımıdma koşmaktadır. Sutar ağaçtarı vesair iki asker de kayikları ile batarak boğnlnın yarısından fazlası ikinci takım bir takım şeyleri alıp götürmektedir mnştur. Şehir, su, gaa ve elektrikten mahrum oyuncuları idi. 0nun için BeşikBir ev yıkıimış 3 kişi aJtmda kaimıştır. taş'ın bu galibiyetinde daha büyük Bir otomobil aehire du&jnflş içindeki Iki kaimıştır. kişi boğulmuştur. Tulus 4 (A.A.) Feyezanlar ;.akkm bir kıyrnet ve mana vardır. Yalnız Paris 4 (A A. ) Feyezanlar devam daki tahminler bedbinanedir. Suların ye bu oyunun sonlanna doğru müeskorkulmaktadır. etmektedir Feyezaalar aetieesinde Fraa niden yükselmesinden sif bir badise oldu. Bir akın eanasa'nın cenubi garbisinde bir çok yerler Castres'de 20 kişinin telef olmnş olduğu sında hakem Fenerbahçe «leyhine hasara uğramıştır. Tulus yakınlarında soyleıriyor. favul verdi. Müteakiben de hakeMttilllff mîn Alâeddin'i sahadan çıkardığı görüldü ve oyunun bitmesine dokuz dakika varken oyun tatil edildi. Bir suale cevap Meraklı bir kari imzası ile mul terem karilerimden biri bana suali soruyor: « Avrupa güzellik müsabakı sında Yunan güzelinin muvaffal yetini, gazeteniz bazı Yunan zetelerinin neşriyatına atfen Muharriri: A ka Gündüz dam Contes dö Noay isminde Zaten başka bir şey söylemi du. Diğerleri de merak îçinde, bu ris'te nüfuz «ahibi bir Fransız kadı| yeceğim. Çünkü en kuvvetli sözüm sahneyi seyrediyorlardı. Ben tam nının yardımma atfetti. Bu Contesin o kadar nüfuzu varbudur ve bundan kuvvetlisini bu bir gölgede idîm. lamam. , tki sevdalı garsona bir seyier sa neden kendi mületinin güzeli oBir ahlâk mubahasasıdır basla söylediler. Bir elma, biraz peynirle lan Farnsız Kraliçesinin muvaffadı. bir bardak viski ve bir şişe bira kiyeti için çalışmadı da Yunan güO kadar uzun sürdü ki vakit e geldi. Vİ8kiyi güzel zabit içiyordu. zeli için ugraştı? Lutfen bu mantıkî peyce geçmiş. İçimizden biri: O kadar dalgın, o kadar derin, o sualime cevap ver'r misîniz?» Muhterem kariimin suali mantı Beyhude bir mubahase ile bu kadar tatlı konuşuyorlardı ki birkî amma ırkî değil. Çünkü IVÎadam naldık, dedi. Bugün cumadır, azı birini, bir lokma lâtilokum gibi yuContes dö Noay (de Noailles) iscık dolaşsak.. tuvermediklerine hepimiz şaşıyormen Fransız ise de ırkan Rum'dur« Nereye gidelim? duk. Osmanlı saltanatının Londra sefi Bu da bir mes'ele oldu. Nihayet Zabit ara sıra kızın şapkasız balerinden Rum Musoros Paşanın tc büyük bir taksi ile Marmara par şını okşuyor, elini iki avucundan runudur ve dö Noay ismi de kocı kına gitmeğe karar verdik. Park bırakmıyor ve gülerek, güldürcrek çok kalabahktı. Havuzun kenarın çenesini fiskeliyordu. Bu çene fis sınındır. Artık, Fransız güzeliı da güc halde altı kişilik bir yer bu kelemek güzel daktilonun pek ho bırakıp ta Yunan güzelini nedeı labildik. şuna gidiyor, katılarak gülüyordu. himaye ettiğini anladınız, değil mii Bize fazilet ve namus tashyan daktilo mükemmel bir şuh ve şen, mükemmel bir aşifte olmuştu. Karşısına çıkıversem diyordum. Yahut Hacı Fettah Beyi karşısına dikiversem acaba ne yapardı? Fettah Bey bunları şördükçe kaşı ile gözü ile çehresinin her uzvu İle Allah Allah! Ne garip! Ne fcci! Diye şaşırmış hareketlerde bulunuyordu. Bir aralık ne oldu bilmem, aralanndaki uzun hasretin acısını mı andılar? Yoksa viskinin tesirıle zabit ağır bir şey mi söyledi? öter başım iğdi ve gözlerini silmeğe başladı. Niçin ağlıyordu? lnşaMah kavga çıkar da ilk günden araları bozulur diye içimden dua ediyordum. Fakat öter birdenbire, ağlarken, kıkır kıkır gülmeğe başlamasın mı? Hem gülüyor hem de başım sevgilisinin göğsüne dayıyordu. Zabit te küçük fiskelerle çenesini f " Hyordu. Ben artık alevi almıştım. Fettah Beye açıkça sordum: Afif, taaamıfçu daktilonuzu nasıl buldunuz beyefendi? Hiç ses çıkarmadı. Ben tekrar darbeyi yerleştirdim: Devlethanede ne demiştiniz? Ahlâkı fazile eshabı isnat mahiyetini taşıyan sözlerini müdellel ve mukni surette isbata mecburdurlar. Dememiş miydiniz? lşte şimdi kendimi bu düsturun çizdiği hat üzerinde yürümüş bir adam görüyorum ve mecburiyeti ifa ettim zannediyorum... Ne dersiniz beyefendi? Hakkımz var derim. Bunu o kadar kuvvetli söylemişti ki yanımızdakiler de başları ile tasdik ettiler. Fettah Bey feci bir mahcubiyetle kıvranıyordu. Çok oturamadı. Duyduğu azaptan, gördüğü manzaradan kurtulmak îçin birdenbire ayağa kalktı. Artık gidelim beyler! Dedi. Yahut bana müsaade ediniz. Teessürüm pek büyüktür. İnsanları demek anlıyamamışım. Hepimiz kalktık, otomobile bindik ve evlerimize dağıldık. Ben yatağıma girince kendimde birhafiflik hissettim. Hatta kendimi aynada biraz tebessüm ederken gördüm. Başımı yastığa koyduğum zaman uykumun geldiğini anladım ve vicdan azabını bilmiyenlerin rahat uykularından biri ile uyudum. Sabaha kadar rüya bile görmedim. İntikamcı aşkım ilk muvaffakiNuran, ağn ağır doğruldu, toparlandı, karyoladan indi, iki elile başım sıktı: Oh, başım... Ne fena dönöyor.. Gözlerim kararıyor, düşecek gibi oluyorum. Sabbek, arkadaşının şikâyetine, inlemelerine aldırmıyor, kendi kendine söyleniyordu: öğreneceğim, bana hesap küçük bey... versin "Tarm,, nehri taştı, bir çok yerler su altında kaldı. Hasarat mühimdir Fransa'da Amerika'da Tardiyö ekseriyet kazanacak Hover'in idaresi tenkit ediliyor Bursa'dab'r hatibin mar>f eid! lelrıka numarası • 83 Uyumuyorum ki... Başım kalkmıyor. Dün gece, fazla ckoko» aldtn, değü mi? Hüsrev, «koko» ile beraber, mendile kolonya damlatıp koklattı. Sabbek. darılan bir sesle: Aşırı gridiyorsunuz, dedi. Sabaha. karşı çadıra, ne balde geldin, biliyor musun? Gözlerin, isli Isll idi. Bastığın yerin, baktıjpn yerin farkmda değildin. yete ermişti • . Tesadüf çok yardım etmişti. Sabahleyin Feride Hanımefendiye telefon ettim, vaziyeti olduğu gibi anlatmamakla beraber: Hammefendi, dedim. İşinia lutfunuz kolaylaştı gibi. Hayır ola! Dün akşam yarım cürmü m< hutta yakaladık. Deme! Sahi mi? Hatta müdürü umumisi bile orada idi. Tebrik ederim. Yarından t« yok paçaları sıvanm. Hayır, öbür günden tezi yol Neden? Bakalım yarm neler olac Ben saat onda müdürün odasında* bulunacağım. Zuhurata intizar edeceğim. Onda dedim ama, dayaı dım, dokuz da, bir memur gibi mü^ dürün odasına damladım. O da kiz buçukta gelmiş. Dün akşam sizin teessürünüzej sebep oldum, af dilemeğe ??e!di: Mes'eleyi hallettim, dedi. Meselâ? Ne gibi? Bana damgalı bir kâğıt terdi. Bu kâğıda bir şeyler vnzılmıştı, altına da her kalemde kaç kişi varsa, (okudum) diye yazıp imza etmiş. Yazılan kâğıt şu idi: (Ahlâki fazile beşerin umdei **q sasiyesindendir. Hüsnü ahlâk mı cibi fevzü felâhtır. Bu devri dilâramızda herkes, bilhassa her memur hüsnü ahlâk ile mükelleftir. Fakat maatteessüf tariki ahlâktan sapanlar vakit vakit görülmektedir. Bu cümleden olmak üzere ve kemali teessüfle bildiririm ki daktilo memurlarından öter Hanım bütün dairemizi iğfal etmiş ve alen! ahlâki sızlığı bizzat tarafımdan göı müştür. Kahvehane ve Iubiyatged?lerde alenen rical ile öpüşenlerin menbaı ahlâk ve fazilet olan dairemi de işleri yoktur. Benaberin daktilo Öter Hanımın alâkası bu sabahtan itibaren kesilmiştir. Erbabı iffet ve fazilete ibreti müessire olmak için işbu tebliğimiz maiyetimize neşrolundu, her memur okuyup imzaladıktan sonra merkumeye aynen ib: lâğı ve mezkur imzaların birer ffet ve fazilet taahhüdü telâkki olunacağı beyan olunur.) Bitmedi fırtınayı keşfedemedi. Sabbek, Naim Naci'yi gayet ustalıkla takip etmekte idi. Hiç bir engelden yümıyor, hiç bir guçlükten yorulmıyordu. Fakat her şey, Sabbek'in gördüğü, tesadüf ettiği her hal, her hareket, her tavır, her şey, her şey, Naim Naci'nin aleyhindeydi. Gece, sen, ne yaptın? Dışarda ses filân duymadım. Fakat gene Ihttyatı elden bırakmadım. Sen, varmıssın gibi, konuştum, güldam. Hatta bir ara. çadırın dışarısmı da gözetleMahmut Yesar< Nezo'nun, bunu öğrendiği dakikada, dlm, kimseler yoktu. Yakaladığım gecedenberi, Nezo tecessüslerine biraz ara çehresinin alacağ hall gönnek isterdim.. verir gibi oldu. Nuran, Sabbek'in yüzünü okşuyordu: Nuran, gözlerini uğuşturuyordu: Sen, ne eşsiz bir incisin, Sabiş! Mersi, eanım! * *• Sen, gelinciye kadar, geçirdiğim Sabbek, Nuran'ı uyandırdı: halecanı bilmezsin. Kalk artık, öğle oldu. Neden? Bir tehlike olmadıfma, Nuran, tembel tembel geriniyordu: sen beni temin etmemiş miydin? Başka cihetten korkuyordom. Üç Kasom, sen Naim NaePye bir şey gün üç gece pokor oynıyacak değiller söyleme... Gece Hüsrcv, dalgaya düşttnya? Naim Naei ile Turhan Tahir, sen, ce ağsından kaçınverdi. orada iken geliversiydiler! Naim Na Nereye yitmişler? Onu söyle... ci'den korkulmaa. Turhan Tahir tofru Onn Hüsrev de bilmiyor. ğu üunaz, solumaı, Dora'ya yetlştirir. Sabbek, şüphe İle baktı, klrplklerinf Yağmurâan kaçarken doluya tatulomı. oynattı: Korkmakta hakkun yok mu? Biliyorsun ama, caydın, sdylemlyorSabbek, hllâ korkndan titrfyen Mr sun? bakısla, Nuran'ı sötüyor, ellerini, avoçNnran derhal uyanıverdl: larının içine almış sıkıyordo: Senden niye saklıyayım? öyle ya, slz dalgaya düşersinlz, a Ağız yapma Nora! Ben bu gib« şeylerde çok hassas, çok asabiyimdir. yak seslerini filân duymazsınız. Bilsem söylemec miylm Sabiş? Beni Nuran, ellerini Sabbek'in avuçlarından çekmişti, bezgin bir tavuria: tanımaz gibi yapıyorsun. O, tehlike yoktu, Sabiş! Sabbek, alt dudağını ısırarak düsünöyordu: Anlamadım! Naim Naci, pokere gitmedi... Naim'in pokere gitmediğini Hiiarev Sabbek. yerinden fırlamıştı: Hakkı nereden biliyor? Yok eanım! Bana, yalan mı söyle Naim Naci de, Turhan Tahir de miş? kumar oynamazlarmıa. Evet... Demek, gittikleri yeri saklıyorlar? Peki, nereye gitmişler? Neden? Bunu öğreneceğim. Nuran mahmur gözlerini yumdu, Sabiş, benim yüzümden bozuşmayalvardı: yın. Sabbek bütün hüsnü niyetine rağmen, Naim Naci'nin mevkiini, •aziyetini te Sabiş, sinirlenme, belki kendiliğin miz, pürüssüz göremiyordu. Naim Naci den söyler. ile Nezahat Hanım arasında bir müna Hayır, hayır... öğreneceğim, hem sebet vardı, olacaktı. Bu Sabbek'in göbunu, ona hissettirmeden dğreneceğinı.. lünden kaçamanh. * Fakat bu münasebet ne şekilde ic Zaten kababat bendc Körü korüne Ne kadar ilerlemişti? Sabbek kat'î bir, inanmak olur mu? Nerelere gidiyor? Ne hüküm, karar veremiyordu. Nezahat Hayapıyor? Hiç şüphe etmiyorum, ne derse nım, bu işte bütün tecrübelerini kullanıinanıyorum. Tabil saklar da aldatır da... yor, bütün inceliğini gösterfyordu. Naim Bu ilk şüphe, Sabbek'in rüyasmı ka Naci'ye kalsa, çoktan açığa vurur, giali rartıvermiştl. Bu, pek feci bir uyamştı. tarafı kalmazdı. Faıla ştiphe etmeğe korkuyor, bunu hisBir gece Sabbek, çadırda düşünüyordu. settirmeğe korkuyor, kalbi bin bir korku Nuran yatmıştı. «Kamp» ta çıt yoktu. ile burkuluyordu. Sabbek, günlerce hiç bir renk vermedi, Sabbek lâmbayı söndürdü, karanlıkta, her Eamanki sükunetile konuşuyor, gü<ıkulağı kirişte oturuyordu. lüyordu, Nuran bile, için için kaynıyan Mabadi var