19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Mart 1930 Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Yeni Fransız kabinesini M. Tardiö teşkil etti Paris 2 (A.A.) Radikal sosyalistlerin liğde M. Tardieu'nün sol cenaha karşı mustacel mesaisinin intacı için teşkili cidal açmak ve sağ cenahın tesanüdünü arzu olunan fırkalar arasmda mütareke temine çalışmak suretile ittihaz etmiş esasına müstenit kabineye iştirakten is olduğu hattı hareketin parlâmentonun tinkâf etmelerine rağraen M. Tardieu halı hazırdaki vazifesini ifa etmek için ikinci kabinesini Cumhuriyet birliğine lâzım olan Cumhuriyetçiler ittihadından müstenit vâsi bir kombinezonla vücude tahakkukunu mümkünsüz bir hale getirmekte olduğu beyan edilmektedir. Bugetirmiştir. na binaen radkial sosyalist fırkası menKabine listesi berveçhi atidir: Başvekil ve dahiliye nazırı M. Tardieu, suplarının bir Tardieu kombinezonuna Adliye nazırı ve başvekil muavini M. Ra iştirak etmeleri memnudur. oul Feret, Hariciye nazırı M. Briand, M. Tardieu dün M. Herriot'ya adliye Harbiye nazırı M. Maginot, Bahriye na nezaretile Başvekâlet muavinliğini razın Dumesnil, Maliye nazırı M. Paul dikal sosyalistlere ve bilhassa M. DalaReynaud, Bütçe nazırı M. Germain Marjdier ile M. Chautmps'a dört nezaret ile tin, Maarif nazırı M. Marraud, Nafıa na iki müsteşarlık teklif etmiştir. zırı M. Pernot, Mesai nazırı M. Pierre Kabine her halde yarın teşekkül edeLaval, Ticaret nazırı M. Flandin, Ziraat cektir. nazırı M. Fernand David. Müstemlikât Paris 2 (A.A.) Kabinede Âyandan nazırı M. Pietri, Tekaüt nazırı M. Cham beş ve meb'ıısandan 29 zat vardır. Âyanpetier de Ribes, Ilava işleri nazırı M. dan iiç sol cenah demokratlarından biri Baurent Eynas, Ticareti bahriye nazırı demokrat birliğinden biri de hiç bir fırM. Rollin, P. T. T. nazırı M. Mallarme, k a d a m n k a y y e t ı yan azadandır. o mi Sihhati umumiye nazırı M. Desire Ferry. Meb'uslardan sekizi sol cenah cumhuİkinci Tardieu kabinesi bugün Reisi riyetçilerinden altısı sol cenah radikalcumhura takdim edilmiştir. Ierinden, ikisi sol cenah sosyal radikalM. Tardiyö'nün beyanatı lerinden, ikisi cumhuriyetçi sosyalistlerden, ikisi sol ^enah müstakillerinden, iParis 1 (A.A.) M. Tardieu gazeteci kisi radikal <=3syalistlerden, biri harpçi lere memleket efkârı umumiyesinin demokratlardan. üçü de Marn grubuncumhuriyetçiler birliğinin muzaharetile dandır. istikrarı temin edilecek olan bir kabineLondra'ya gidecek heyet M. Tardieu nin teşekkülünü temenni etmekte olduğunu beyan etmiştir. Mumaileyh demiş M. Briand, M. Dumesni, M. Pietri, M. de Fleuriau ile âyan meclisi bahriye encütir ki: reisi M. Kerguezec'ten mürekkep o« Kabine müşaverelerim biter bit meni lacaktır. mez tesekkül edecektir. Şayet istemiş Paris 1 (A.A.) Öğleden sonra vuku olsaydım kabineyi daha çabuk teşkil ederdim. Fakat kabinenin istinat edeceği bulan mülâkatları esnasında reisicumesası daha feniş tutmağı tercih ettim.» hnr M. Doumerg'in siyaseti hariciyenin Parl.înipnto koridorlarmdaki heyecan devamını temin için mevkiini muhafaza ve münakaşalar hafiflemiştir. Radikal etmesini M. Briand'dan talep etmiş olprubnnun M. Tardieu ile hiç bir surette duğu söylenmektedir. tesriki mesai etmemek icin müttefikan Paris 2 (A.A.) Kabine tesekkül etittihaz etmiş olduğu iddia nlnnan kara miştir M. Tardieu hükumetinin çarşamba rın anc.k 35 azanın huzurüe verilmiş ol günü meclis huzuruna çıkacağını ve duğu söylenmektedir. Saat 11 de radikal Fransız hey'etinln perşembe günü Lonsnsvalist grubunun içtimaının hitamında dra'ya müteveccihen hareket edeceğini matbuata bir tebli? verilmiştir. Bu teb beyan etmiştir Söylenüememiş bir nutuk Etfal hastanesinden Kandilli'ye kadar Ahmat Rıza Bey merhumun bakiyei izamını takip ederken bu büyiik hak ve inkılâp mücahidinin bütün Türk dünyasında yaptığı derin izleri hatırlıyorum. Merhumun Yıldıza karşı yılmaz bir ruh, kırılmaz bir azlm, sarsılmaz bir imanla giriştiği uzun ve çetin mücadele bütün Türk milletinin istikbalini düşünenlerin kalplerinde ona en saygılı mevkii ayırtmıştı. Bundan otuz, kırk sene evvel Türk dünyasının iki büyük evlâdı fikrin kuvvetine olanca imanlarile inanarak Türk dünyasının siyasî ve harsi temellerini değiştirmeğe azmetmişlerdi. İkisi de en büyük kuvveti kendilerinde buluyor, ikisi de en hakiki yardımı davalarımn kudsiyetinden alıyordular.. İkisinin de en büyük silâhları yalnız imanla değil, en hakiki bir aşkla neşrettikleri küçük gazeteleridi. Bir tarafta (Kırım) da «Tercüman» hurafat ve taassupla mukaddes millî yolundan uzaklaşmış olan Türk'lüğü kendisine baktırmağa, kendisini buldurma ROMAN TEFRIKAMIZ: 3 5 NALINA MIHINA Dışarda bayram topları Istanbul' un ,ufuklarını inletiyor. Caddeler nsan almıyor. Herkes çoluk çocu ğile, ailesile geziyor, eğleniyor Yalnız biz gazeteciler muharriri, i darecisi, musahhihi, mürettibi ma kinisti, hulâsa bütün bir gazete içiı çalışanar Bayramdan mahrumuz ;ünkü onbeş senedenberi müesse bir adeti bir ref ikimiz yıktı. Ve ga zeteleri Bayramda intişara mecbuı etti. Altı gazetenin yüzlerce ame lei tahriri, Bayram etmek ve din lenmek hakkından mahrum kaldı [ar. Biz, gazeteciler dinlenir ve Bay ram ederken Hilâliahmer gazetes çıkar ve o hayır ve şefkat müessesesi de bu yüzden istifade ederdi. Şimdi, Bayramda çahşmamızdan hem biz gazeteler amelesi, hem de Hilâliahmer ziyan ediyor. İşin diğer bir cephesi de şudı ki hiç birimiz memnuniyetle çalı mıyoruz. Bütün gazetelerde bü işler, angarya diye görülüyor kimse de, bu mecburî çalışmıya bebiyet veren refikimize bittabî hayır dua etmiyor. İCari olsaydım, bu kadar isteksiz ve mecburî bir çalışmanm mahsulö olan, üstelik Hilâliahmer müessesesini de zarara sokan Bayram ga<; zetelerini okumazdım. 'JÜİEJBLB/İ' Mııharriri: Aka Gündüz ULÂK Kari olsaydım! fakat öter, basamaklara atılmak iste tanıyan bir dost olacak, di. Bir efendi kolundan tutup bir kim? Bilmiyorum. Koluma girdi: Emin Bey! Dedi. Sen çok sakazaya mâni oldu.. rardın, adeta yıkılacaksın. Sen birVe tren durdu... denbire hastalandın. Gir koluma, Kapılar açıldı. öter bir yıîdırım şiddetile kapı ne oldu sana? Gel büfeye girelim. Bir meczup kadar manasız baklara atıldı, basamaklan aştı, içeriye girdi ve güzel zabitle kucaklaş tım. Sonra yavaş yavaş kendimi topladım. Ağır ağır cevap verdim. tı. Buna kucaklaştılar demek kâfi Kendime geliyordum: değildir, doğru değildir. Buna kör Evet. Hakkınız var. Birdendüğüm oldular demeli. öpüştiiler bire.. Hayır birdenbire değil. Zasarıldılar açıldılar, yaklaştılar, sa ten hasta idim, doktor bir iki gün ğa, kendisini esvdirmef e, kendi dilini iş j rıldılar, öpüştiiler, ikisi de göz yaş çıkma demişti. Dinlemedim, yaya lemeğe, kendi harsını canlandırmağa larını sildiler, ikisi de gülüştüler, geldim, fenalaştım. Fakat geçti.. çırpınırken diğer taraftan «Meşveret» te büyük Namık Kemal'in aşkile açtığı tekrar öpüştiiler, sarıldılar, açıldı Bir şeyim kalmadı. hürriyet ve inkılâp bayrağını şerefle o lar... Nasıl geçti? Beni tanımıyaBen bu manzaradan başka bir muzlarında yükselterek kalemile, cihacak kadar fenalaştın, yüzün hâlâ nın sayılı kanlı istibdatlanndan birinin şey görmiyordum. Beynimin içinde sapsan... temelini kazıyordu... bin bir bomba birden patlıyordu. O zaman karşımdakinin en yakın Biri medreseleri Avrupa tarzında açı Bulunduğum pencere önünde mıhdostlarımdan birisi olduğunu farlan mekteplerle yıkmağa çalışırken di Ianmış kalmıştim. Onlar kucak ğeri taassuba dayanarak ve bunu kuvvet kettim. Kolunu daha sıkı tuttum. lendirerek bütün saf ve masum Türk tucağa indiler. Evet, çok fenalaştım, fakat Zabit, başka bir vagondan inen köylüsünün canile, malile keyfine göre geçer. Büfeye gidelim. oynıyan «Allahın gölgesinin» tahtme bir nefere bilelteri verdi. Nefer sarsıyordu. Ağır ağır büfeye girdik. Otur* forguna doğru giderken öter nefeEbediyete namzet bo iki büyük Türk re bir şeyler söyledi. Nefer sevinç duk. Bir sodalı su getirttim, içine Maskara bolluğu! evlâdını birleştiren büyük bir vasıf ta le kızın elini öptü. Adeta boynu birer kadeh konyak, vermut, viski, bunların mücahedelerine yukarılardan Bilmem dikat ediyor musunuzl amer koydurdum, içtim. tarihin baktığını, uzaklardan millet vic na sarılacaktı. Bu sene İstanbul'da en bol şeyj İçimde bir serinlik hissettim, bir Anlaşıldı. Zabit, öter ve nefer... danının teftiş ettiğini unutmamalandır. maskaralar... Maskaralar bolluk iOnlar yalnız bundan korktular ve bu Bir âşık kumpanyası. Bana kursun daha yaptırıp içtim, bu sefer büsyüksek duygularla altına, mevkie satıl sıktığmın çok hakkı varmış. Neme bütün açıldım. Fakat rengim hâlâ tibarile bu sene palamudu, uskumJ ruyu, hamsiyi de geçtiler. Sokakmadılar ve onun için de onların tahtla lâzım, ben de öter olsam, Emin'e sapsarı idi. rı kuvvetlendi, bayrakları en çetin görülarda irili ufaklı, dişili erkeklİ fçki dokunmasın. nen kalelerin teoesine dikildi ve fikirleri değil, bu güzel zabite âşık olurmaskaradan geçilmiyor... Bazı a»; Hayır! Artık martel içeceTürk havatı içtimaiyesinin temellerini dum. Ben de beni sevecek olan leler kundaktaki hatta rahmi m» başkalarını tabancalardım. Fakat gım. değiştirdi. derdeki çocuklarından itibaren Cumhuriyete ancak hürrlyet yoliyle bu işin sade mantıkî tarafı. Bir de Sen kendini bir iyice tedavi yetmişlik cadaloz kaynanalanna çidilecekti... Türk tarihinin bu yola gir sinir ve gönül tarafı var ki asıl o ettirsen. varıncıya kadar maskara olup «o* mesine hayatını asaletle vakfetmiş olan beni harap etti. öter'in böyle bir Meşgul olmağa çok ihtiyacım var Ahmet Rıza Bey bu itibarla Cumhuriyelllllllllllllllllllımıııııımmm sevgilisi olduktan sonra bin E dı. Ne mevzuda olursa olsun, dos kaklara dökülmüşler! Karnavalils tin temelinin kurulmasına hizmet etmişmeşhur (Mis) Mice şehri Istanbul'min'in bin serveti, bin Feride Ha tuma hemen cevap verdim: AikaraMa Bavra n Pa*amızı yükseltmek ti.. Cumhuriyetin topragı o karanbk deun yanında, solda sıfır kaldı. GaliAnkara 2 (Telefonla) Bugün hava Bir şey değil asabî bir hastavirlerde (Meşveret) te ümitle, imanla nımın yüz bin plânı kaç para edervolurda lyi olduğu için Bayramın ilk günü pek bakarak hürriyet uğrunda hayatlarmı di. hk. Duşa devam etsem çabuk ge ba, bu sene Beyoğlu hristiyanlanAnkara 2 (Telefonla ) Nurullah Esat feda etmiş olan hürriyet kurbanlarının eğlenceü geçti, her tarafta kalabalık ve nın bu eğlencesine İstanbul'un Forgundan iki bavul ile bir ya çecek. hareket .. Bey bugün geldi, hemen Başvekil tara mübarek kanlarile yofurulmuştu. Türkleri de iştirak ediyor, ki i§tak dengi indi. Nefer alınca bir oDostum bana bir çok doktor adVekiller vekâ!et!erde memurların teb fından kabul edildi. Son tedbirlerin yaptanbul tarafının en hücra köşek Hariçteki Türk'lerde millî iman bugün rikâtını kabul ettiler dığı müsait tesirler hakkmda izahat verdi. binbir sarsıntıya rağmen her gün bir kat tomobile yükletti, kendi de şofö resi verdi, hastahklardan anlattı. rinde bile maskara alaylan dolaşitkiden üçe kadar hükumet erkânı Mecrün yanma oturdu. İki sevgili de Hâçlar tarif etti. Onun şefkatli, Nurullah Esat B. badehu Maliye Vekili daha kuvvetlenmekte devam ediyorsa liste Ismet, Kâzım ve Fevzi Paşalar Hazbaşka bir otomobile bindi. Diğer dostça gevezelikleri bana ilâç gibi yor... ile uzun mülâkatta buhındu. Kanunî ted tarihte iz bırakacak olan bu. neticede de ratına arzı tebrikât ettiler. Eğlenceye geldi mi ne çabuk abirlerden sonra alınmakta olan amelî ted «Meşveret» in tesiri az değildi. Ben Ah otomobillerin arasından titreye tit tesir ediyordu. Bir kaç konyak daBeynelmilel tanıfrnf bankosı birler sayesinde paramızın gittikçe kıymet met Rıza Beyin tarihî hitabe ve tenkit reye tarassut ediyordum. ha içtim. Ispirto asabımı biraz da dapte ediyor veva adapte oluverî«] Paris 2 (A A. ) Petit Parisien gayoruz. kazanacağı ve spekülâsyon yüzünden pa lerini Kınm'da ümit ve göz yaşlarile oöter'in sol kolu, güzel zabitin ha tenbih etti, artık kuvvetim ve zetesi yazıyor : Berlin'deki Fransız sefiri Roma'da vu ramızda hasıl olan tenezzülü kıymetin ta kuyanları çok görmüş ve milletin gele boynunda. Güzel zabitin dudakla muhakemem yerinde idi. ku bulan içtimada beynelmilel tamirat mamen telâfi edileceği muhakkak görül cefini düşünebilenlerin Meşveret'i elden İşte böyle, bazı günler geliele geçirerek baştan başa memleketi do rı öter'in sağ elinin üstünde.. öyle bankası mecl'.si idaresinde bulunacak iki mektedir yor geçiyor. ya, şoförden olsun sıkılıp arlanmalaştırdıklarına şahit olmuştum. fllman azanın tayininden istinkâf etmiş Selânik limanının idaresi Dedim ve gülümsedim. Dostum tzmir lik maçları olan M Schasht'ın bn hareketini dün Evet Kandilli'ye varıncıya kadar ben dan gittiler. Niçin sıkılıp arlanmaYunanlı'lar limanlarını şimdiki ifratına M. Von Curtius nezdinde protesto etmişİzmir 1 (A.A.) Bu Hafta yapılan o büyük tabutun arkasında hep bunları dan diyorum? Bunu demeğe ne bunu gizli çapkınlığımın tir öyledir iktisadî ihtiyaçlara göre tanzim etlik maçlarında Altunay sıfıra karşı birle düşünüyor ve onun kabri başında bir kaç hakkım var? Madamki o kadar se hamletti. Bir tebessümle demek istedim. İçkiyi kesmemi söy meğe başlamıslardır. Pire limanmCemiyeti Akvam ve Kellog Yıldızı ve Sakarya sıfıra karşı birle söz söyliyerek millî cereyanımızm canvisiyorlar, haklarıdır. Madamki ledi. Zaten az kullandığımı temin dan sonra Selânik'i mükemmel bir lanmasına, kuvvetlenmesine olan tesiriCüzelizmir'i mağlup etmişlerdir misakları ne karşı olan borcumuzu bir derece ol ben de o kadar çok seviyorum, o ettim. hale getirmeğe azmetmiş gibi goj Cenevre 1 (A.A.) Cemiyeti Akvam sun ödemeği düşünüyordum. halde çok sevişenlere hak vermeliraisakı ile Kellog misakı arasında bir Ankara yerli mallar sergisiBüfeden beraber çıktık. Şimdi rünüyorlar. Bu ayın on dokuzunda] Kandilli'de kıymetli askerlerimizden ahenk tesisine memıır komite lngiliz'lerin yim ki ben de sevgimde hak kazan de yalnız kalmak ihtiyacında idim. mezkur limanm idaresi sureti mı ne gönderilecek eşya ve merhumun akrabalarından başka tadil teklifi hakkındaki mesaisine devam mış olayım. Eve gidip istirahat etseniz susada tesekkül eden bir hey'etel etmektedir Mezkur teklifte Cemiyeti Ak20 nisanda Ankara'da biri yerli kabrinin başında toplananların adedi omerasimle tevdi edilmiştir. Limanj nu geçmedigini gördüğüm zaman kalbivam misakının şu : "Cemiyeti Akvam Bu mantık ta makul.. Fakat ni fena olmaz. da mükemmel tesisat yapılması,] tçimden hay Allah razı olsun! meclisi raporunu bütün azasına vermediği nümunelerinden diğeri yerli mal min en hassas noktasmdan vurulmuş hayet mantık.. Nihayet hakikat detakdirde muhasıtn taraflar hariç olmak larından mürekkep olmak üzere tum. Gençliğimizi, hars ve siyaset ocak ğil. Hayatta mantık olsaydı belki Dedim. Hemen bir otomobile atla 20,000 metre murabbaında depolı inşası ve limanm 400,000 metroj üzere cemiyet azası hak ve adaletin mu açılacak olan iki sergiden yerli nü larımızı, hakkı ve doğruyu, maziyi ve inkılâbı düşünenlerimizi ve daha pek, kıymeti olurdu. Fakat hakikat man dım, teşekkür ederek ayrıldım. hafazası için münasip görecekleri veçhile kadar tevsii kararlaştmbnıştır. Evden içeriye girer girmez hizhareket etmek hakkına malik olacaklar mune sergisi için icap eden nümu pek çoklarmı aradım ve düşündüm ve tığa sığar mı? Görülmüş şey mi? Kurdoğlu Faik Bey dır,, maddes'ne "Harbe müracaat et neler iktisat ve tasarruf cemiyeti merhumun kabri ucunda söylemek iste Mantık kitabı yazanların safdillik metçi haber verdi: diğim nutkumu söyliyemedim. Çok acı Bir müddettenberi Brüksel'de ımeksizin,, kaydının ilâvesi istenilmektedir. Mekremet Hanımefendi gelBir çok mnrahhaslar böyle bir hal tstanbul şubesine verilmeğe baş düşüncelerle dilim tutuldu, borcumu ifa lerine şimdi acıdım. Mantık, man di. fayi vazife eden kıymetli ticaret tık olduğu müddetçe doğru, riyazî edemedim. vukuunda Lâ Hey divamna müracaat e lanmıştır. mümessillerimizden sabık ticaret Nerede? dilmesi fikrinde bulunmuşlardır. bir şey.. Fakat, hakikate geçince Kırım'h Nümuneler nihayet bu ayın yir Yatak odanızda. Çay istedi. müdiri umumisi Kurt oğlu Faik Lort Cecil mecburî tahkimin ancak bir işte böyle berbat bir karikatür oluCafer Seyit Ahmet misine kadar tamamile verilmiş oçok milletlerin umumî tahkim misakım Sizi bekliyor. Ben gelmiyeceğinizi Beyin Brüksel Darülfünun ulumu yor. tasdik etmelerile mümkun olabileceğini lacak ve cemiyet bunları masrafı iktisadiye ve siyasiye şubesini de söyledim. înanmadı. söylemiştir. Aslan vapuru karaya oturdıı muvaffakiyetle ikmal ettiğini Mantık mı dinliyorum böyle. Mekremet Hanım Hacı Fettah kendine ait olmak üzere Ankara'ya m îngiltere'de yeni bir fırka gönderecektir. Tabedilecek mamu Dün, Bandırma'da bir deniz kazası Hakikate bakıyorum öyle de Beyin gelini idi. Birdenbire çıkage memnuniyetle haber aldık. olmuş ve Aslan isminde bir Türk vapuLondra 1 (A.A.) Bir müddetten ğil. Gözlerim kararıyor, beynim lişine bir mana veremedim. Fena Faik Bey ayni zamanda Mülkiye lâtı dahiliye rehberi için de yerli beri yeni bir fırka teşkili lehinde çalışru, Eskiburun mevkiinde karaya oturkadın değil ama çok isterik adamı ve Hukuk mekteplerimizden meuğulduyor. Asabım gergin. Gözbemakta olan Lord Beaverbrook mesaisine fabrika ve imilâtane sahiplerinden muştu. Aslan vapuru , Sadık zade kumefkârı umumiyeye müracaat suretile kuv kısmı azamı icap eden malumatı panyalarındandır. Bin ton hacmındadır. beklerimde bir anilmerkez gergin üzüyor. zundur. vet vermek fikrinde bulunmaktadır. Yukarıya çıktım, yatak odasına lik acısı hissediyorum. Acaba ölü Rıısya ile ticaretimiz Bu hususta tesadüf olunan baş bildirmişlerdir. Bir kaç gün içinde İstanbul'dan Bandırma'ya şeker naklet mü vereceğim? Acaba yıkılı mı girdim. Soyunup dökünmüş, yatamekte idi. Gelen malumata nazaran lıca müşküller dominyonların mu topîanmış olacağından hemen rehBir kaç senedenberi Rusya ile vereceğim? Acaba deli mi oluyo ğa girmiş, yorganı çekmiş, çay içivafakât edip etmiyecekleridir bu hususta Iâzım olan bütün izahat vapurun vaziyeti tehlikelidir. Kıç tarafı muamelâtı ticariyede bulunan tücyordu: Muhafazakârlar biraz endişe içindedirler tamamen suya batmıştır. Vapur batmak rum carlarımız Rusya ile ticaret mes'eçünkü yeni fırkanın teşekkülü takdirinde ber tabettirecek ve sergide tevzi tehlikesine maruzdur. Maamafih vapu Vay! Hangi rüzgârlar attı. Birisi, hem tanıyorum, hem ta20 kadar azalık kaybetmeleri mümkündür. olunacaktır. Bitmedi lesinin aldığı son şekil üzerine artık nımıyorum, her halde beni çok iyi run tahlisine cahşılmaktadır. orada ticaret yapamıyacaklarından letrika numarası Sabbek, etraftan işitilmesini istemi helenmezdi. }Hem bu, bir sfnir mes'elesi! Belki buraNuran da sevinç içinde idi. İkisi de işlerini tasf iye ederek avdet etmekyormuş gibi iğilmiş, sesini yavaşlatmışDurdu, kafasını yumrukladı: da sıkıldı. Evine gitsin, bir kaç gün kal Sabbek'i paylaşamıyorlardı; Nuran bıratedirler. Maalesef, bunlar Rusya'tı: Ah, bu benim ahklığım!.. İki satır sın, tekrar gelir. kıyor, Ayfer öpüyor, Ayfer bırakıyor. Nuya sevketmiş oldukları mallardan bir şey yazın da götüreyim demek aklı Ne kadar telli tabiatte olduğunu Ayfer. gözlerini açarak, ıshk gibi bir ran kucaklıyordu. sen de gördün, Nazo! Durup dururken, ma gelmedi. sesle haykırdı: Çadırın kapısı usulca aralanmıştı, fa bu sene hiç bir istifade temin etmeyok yere parlayıveren bir insana, bu, na Burada olanları nereden bilecek Buradan gittikten sonra bir daha kat Fatma'nm sesini duydular: mektedirler. Çünkü bundan üç ay sıl söylenir? Bilhassa, bu son vak'a üze tim ki?... Sabiş, sene gene idare et. Va dönmem... O kadar düşkün ruhlu degi Kâbeden mi geldiniz? Allah arttır evvel Rusya'da hususî efradın müsrine... Beni, aranızda istemiyorsunuz, ziyeti, olduğu gibi anlat. Ayfer'in sana lim. sm, bu ne kadar muhabbet, kıskandım, takillen ticaret yapmaları menedilemniyeti, itimadı vardır, sözünden çıkbahane ile atlatıyorsunuz! Demez mi? Sabbek, onu feskin etti: Halbuki, onu göndereceğimi, annesine de maz. doğrusu... miş ve bütün muamelâtı ticariye ' Dur, şekerim; birden hiddetlenivervadettim! Bir deniyeceğim! Ayfer, eliyle çağırdı: kâmilen resmî devlet teşkilâtına J me... Dün anneni gördüm, seni istiyor. Nezahat Hanım, düşünüyordu, cilâlı Çadıra girince, Nuran kolunu salladı: göreceğim geldi, diyor! Fati gelsene... intikal eylemiş olduğundan Türk tuTiaklarını okşar gibi saçlarının arasın Sabiş, Ayfer, gidiyor! Fatma, Sabbek'e doğru ilerledi: Nuran, hayretle dönmüştü: tüccarları mallarına ya talip zuhur da gezdirdi, gözlerini süzdü: Sabbek, hiç fetifini bozmadı: Sabiş, bugün gözüme girdin... Ay etmemekte ve yahut Dün, Ayfer'in annesini mi gördün? kendilerines Doğru. Sabiş! Bari söyleme... Biliyorum! Mahrrtut Yesarl Ayfer, çocuktur. Onun sözüne fazla ehemmiyet vermişsiniz. Dün annesini gördüm. Ben, ona, arada bir, eve gelsin, görünsün, şartile izin vermiştim! Dedi. Ben de: Siz merak etmeyin, ben, ona söylerim, gelir! Dedim. Şimdi ne yapacağız? Çok fena oldu! Nezahat Hanım, anlamamış gibi gözlerini kırptı : Nasıl ne yapacağız? O zaman daha fena... Annesi bir gün, iki gün bekliyeçek, sonra kızacak. buraya gelecek, Ayfer'i kolundan tutup götürecek... Bu suretle giderse, dönmek ihtimali de kalmaz. o zaman, yüz yüze bakmamalıyız, değil mi? Güzel, düşünüyorsun, Sabiş! Mes'ele, cidden nazik ... Sabbek, ellerini birbirine vuruyordu: Keşki gelir gelmez, çadıra girip söyleseydin... Öyle ya, vak'adan haberim olmadığı için hüsnü niyetimden şüpAyfer, yatağında doğrulmuştu: Fati mi söyledi? Evet... Nuran, Sabbek'in sükunetine kızdı, kayıtsızlığını ayıpladı: Bravo, Sabiş! Ayfer, bizden ayrıhyor, sen, hiç umur etmiyorsnn! Umur etmediğimi sana kim söyledi? Kılın bile kıpırdamıyor! Telâş edersen, tesiri olacak mı? Niçin gidiyor? Bir kere onu öğrenelim. Ne vakit ayol? Beraberdik. Sabbek, bir kahkaha kopardı: Fati'den, Ayfer'in gitmek istediğini öğrenince, derhal aklıma geliverdi. Nuran'ı Ayfer'in yanma oturttu, kendi, karşılannda ayakta durdu, biraz evvel Nezahat Hanım a söylediklerini yavaş sesle tane tane anlattı. Ayfer, kollarını açmıştı: Gel, Sabiş, gel, seni kucaklıyayım... Beni öyle müşkül bir mevkiden kurtardın ki... fer'in annesine tesadüfün, eğer hakikatse, onu bilmem. Fakat senin buluşun ise mükemmel... Bu öyle bir buluş ki, sade Ayfer'i değil, bütün «fcamp» ı kurtanyorsun... Ve kurtardm... 20 Fatma. Sabbek'in zekâsmdan yılmıştı. Ne olur, ne olmaz! Mülâhazasile, endişesile değil, her ihtimali göz önünde tutarak, ilerisi için. Sabbekie çok sıkı bir dost olmak mecburiyetinde idi. Mabadl var cüz'î bir fiat teklif edilmektedir. Bundan mada satmış olduklan . malların bedelini tahsil etmekte düçarı müşkülât olmaktadır. Tahmin edildiğine göre hali hazırda tüccarımızın Rusya'daki malları bir milyon liraya yakın kıymettedir. Son zamanlarda bir miktar portakal istisna edilirse Rusya'ya ihracatımız azalmıstır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle