Katalog

28 Mart 1930 Cumhunveî Tavsiyeler Müşterilerinizi memnun ediniz Sinema sahipleri intizamın kıymetini takdir etmelidirler Şehrimizdeki sinemaların program değiştirmeleri, matine saattleri, içeriye vakitli vakitsiz müşteri bırakmaları tam bir arap saçı manzarasını aldı. Kimi haftanın ilk temsillerini çarşambadan cumartesiye, pazara, kimi perşembeden pazartesiye çevirdi. Matine saatlerinin hiç biri belli değil. Evlerinden sinemaya gitmek için çıkanlar her birinin ne oynadığını ve ne zaman başlıyacağını ancak birer birer kapılarında durarak, hatta kişelerinden sorarak anlıyabiliyorlar. Sonra matinelerde içeriye her seans başrnda değil, rasgele za manlarda adam alındığı için kimi dört beş saat oturup filmi iki, üç defa seyrediyor, kimi canı ' tediği zaman çıkmıya davranarak diğerlerinin hem rahatını, hem de zevkını kaçırıyor. Bazı sinema sahipleri biraz rağbet bulan bir filim gördüler mi akılları başlarından gidiyor, serapa Tarihî bir fîiim: sinir kesiliyorlar. Bu arada müşterilere fena muamele etmekten, kaba saba lâkırdılar söylemekten kendilerini alamıyorlar. Halbuki hususiyetlerini tanıdığımız bu zatlar hepsi centlirr.en insanlardır. Her zaman sinirlerine hâkim olmanın faziletini ve intizamm kıymetini , herkesten ziyade takdir etmleri lâzım gelir. Bu karışıklık nihayet müşterile, Nasıl dogdum ? rin aleyhinde olduğu kadar kendiŞu perişan satırları yazmıya başlerine de zarardır. larken kendimden istemiye istemiGelecek sene mevcuda iki sineyebahsettiğime karilerim emin olma daha zammolunup arada fiat sunlar... Belki bunu da filimlerimve filimce müthiş bir rekabet başdeki bazı hareketlerim gibi yapmaIadığı gün müşteriler gördükleri cık zannedenler bulunacak... Fakat bu muamelenin ve intizamsızlığın hakikat olduğuna ben kaiim y«* ... hıncım alır, oraya ayak bile bas Kâfü... mazlar. Ben de başkaları gibi doğdum, Ticaret zannedildiği kadar ko yaşadım ve büyüdüm. Herkrsin lay şey değildir. öyle olsaydı her hayatı az çok birbirinin ayni değil kes yapardı. mi? Yalnız bazan geçilen yollar Halim, sabur ve vakur olmak lâ değişir o kadar... zımdır. İlânda, afişte vadettiğini Meselâ hepimiz mektebe gidehalka göstermelidir. riz, orada bir şeyler öğreniriz, iyi Hatta diyebilirim ki zayıf "!im veya fena günler geçiririz, kendiler için fazla reklâm yapmaktan mize bir iş bulur geçiniriz... Ne tuhaf... îşte bu safhaîara bile çekinmelidir. Çünkü sonra kuvvetli bir filim için ne sövlerse «tercümei hal» ismini vermişler. Bir çok adamlarm tercü niz söyleyin halk inanmaz. mei hallerini okudum. Ki Gördüğümüz bu kusurları sinemi muhteşem kızımızı boyamanın ve sinemacılığın kıymet ve menfaatini korumak maksadile lı kâgir konaklarda, kimisi de beyaz badanalı, küçük fukara evyazıyoruz. Alâkadar olanların hüslerinde dünyaya gelmişler. Arada nü telâkki edeceklerinden eminiz. ne fark var... Hepimiz nihayet bir çatı altında doğmadık mı? Onun için şu veya bu evde doğDolarlar Prensesi duğumu yazmıya lüzum görmiyoBu meşhur operet Foks kumpan rum... Çünkü bunun sizi alâkadar yası tarafından sesli filim haline etmiyeceğini kat'iyyen biliyorum.. konmaktadır. Marsilya'da geçen Kardeşlerim bu vak'a Aleksandr Korda tara Peki... Ya anam, babam... Efından çevrilmektedir. vet, başkaları gibi şüphesiz benim ııınılllllinillilimiimillllllllluıtıı Bu hafta Büyük sinemalarda ne var? " Saadet yolu „, " İmparatoriçenin yuzüğü „, u Siyam kaplanı „ Bu sesli ve sözlü filmin senaryounu Fransa'nın meşhur tiyatro mülliflerinden Piyer Volf yapmış ve atta kendi de içinde bir rol oynaıştır. Fakat Fransız münekkitlerinin söylediklerine bakılırsa tiyatrolarındaki gibi muvaffak olamamış tır. . .. ' Zaten mevzu az çok Moris Şö valye'nin «Paris Şarkıcısı» na benziyor. Andre Bauge sesi pek mükem mel bir artisttir. 0nun için durmadan şarkı söyliyor. Denebilir ki filimde sözden fazla şarkı vardır. Mel. Loret Flöri'de aksine hiç şarkı söylemiyor. İhtimal arkadaşına daha fazla fırsat vermiş olmak için... Fakat doğrusu güzelliğine hiç diyecek yok... «Melek» te «Saadet yolu» «Majik»te «Siyam kaplariî» LiL Dagover ve Ivan Petroviç " Imp?ratoriçenm yüzüğü,,nde Bu anne ile kız arasında aşk ve sevgi rekabetini anlatan bir hikâyedir. Anne hafifmeşrep bir kadındır. Kocasını bırakıp kaçmıştır. Kızının tanıştığı genci binbir işve ve hileyle kendine temayül ettirmeğe çahşan tehlikeli bir mahluktur. Bu mevzua Siyam gibi Asya'nın en esrarlı bir memleketi dekor ittihaz edilmiştir. Kaplan lâkabını taşıyan yabani hayvan avcusu baba rolünde Lon Şaney mükemmeldir. Her girdiği kılıkta sanki seıielerce yaşamış kadar tabiî oynıyan bu artist burada da bize yeni ve muvaffak olunmuş bir maske ile görünüyor. Meksika'h Lupe Valez'de yetiştiği iklime yaraşacak bir hararetle oynıyor. *** Hepimîzin sevdiği "Greta Garbo,, Alman gazetelerine hatıratını yazmıya başladı ıleri zaman değil, anneleri, babaları arzu ettiği vakit düşünebiliyorlar. Çünkü annem, babam beni böyle dalgın gördüler mi: Haydi ne oturuyorsun, git arkadaşlarınla oyna!... Derlerdi. Halbuki çocuklar içinde düşünmek çok büyük bir zevk!. Nasıl artist oldum? Rejisör«Vaşenk»in bu filmindeki Bazan düşünmezdim. Fakat o dekorları çok zengin ve muhteşem, zaman da hayal kurmıya başlar Vak'aların cereyanında ve artistdım. Meselâ en hoşuma giden ha lerin oynayışında ağır ve vakur bir yal, kendimi büyük bir sahne san eda vardır. atkârı tahayyül etmekti. On sekizinci asırda AvusturyaHeyhat... Ailemden hiç kimse haşmet ve saltanatı içindeyiz. İmsahneye çıkmamıştı. Bu arzu ben paratoriçe Mari Terez araba ile liğimde, benimle birlikte doğmuş Viyana'ya dönerken bir çetenin zaar... hücumuna uğrıyor ve Baron Trenk Bjr gün mektepteyken elime bi isminde biri tarafından kurtanlıraz sulu boya geçti. Onunla dudak yor. larımı boyadım, yüzüme çizgiler Fakat Baron kurtardığı ka'dınm kim olduğunu bilmiyor. Elinde yalyaptım... Çünkü tiyatro artistlerinin suratlarını bu şekilde boyadık nız kendisine hatıra olarak verdij ği yüzükten başka bir şey yok. Anlarını zannediyordum. Bu işi tiyatro yüzü görmeden bir J cak Viyana'ya geldiği zaman bunu çok seneler evvel yapmıştım. Fa anlıyor. Bu filim Kraliçenin gerdanhğım kat nerden biliyordum? Ya resunandıran bir şey... Ivan Petroviç de görmüştüm, yahut ta işitmiştim. Vera Malinovska rollerinde gayet Kızak ve kartopu iyidirler. Lil Dagover, her fırsatta Küçükken başka çocuklarla na müstesna bir şahsiyet ve san'at diren oyun oynardım. En çok sev kudretine malik olduğunu gösteren diğim şey kışın kızak kaymak. kar bu artist İmparatoriçenin yüzüğünde de herkesten daha fazla dikkatopu atmaktı. «Bitmedi» Yalnızlığı severdim «Asri» de «İmparatoriçenin yüzüğü» "Sadet yolu,,ndan bir sahne ve Andre Bauge de bir anam ve bir babam var... olduğumu mümkün değil hatırlıyaFakat ne diye bütün dünya sevgi mıyorum. Küçüklüğümde de şimdiki gibi li anneciğim, iyi kalpli babacığımkendime mahsus görüşlerim ve fidan bahsedip dursun!. Sebep re?. Kardeşim ve kız kardeşim. Za kirlerim vardı. Fakat bunları kinıvalıı kız kardeşciğim ben Ameri seye söylemezdim ve kimse de benim küçük mü, yoksa büyük mü olka'ya geldikten sonra öldü. Erkek duğuma dikkat etmezdi. kardeşim de sinemada çalışmak Daima mahzundum için buraya can atıyor... Bilmem On dört yaşındayken babamı ki muvafık mı? Maamafih, madem kaybettim. Çocukluğumdanberi daki öyle karar vermiş, ben de kabul ima mahzun, müteessir ve neş'esizettim. dim. Her zaman bir köşeye çekilir Kardeşlerimden niye bahsettim kendi kendime düşünür dururd ım. acaba... Ha... En küçükleri oldu Bazı çocukların pek hoşlandıkları ğunu söylemek için... Evet, en kü kalabahktan nefret ederdim. çükleriydim... Lâkin onlar beni Başlıca düşüncemi de hâlâ bir daima büyklerimiyşim gibi tutar türlü halledemediğim: lar. Niçin yaşıyorum? Suali ederdi. Halbuki za Büyük ve küçük te ne demek?.. teşkil vallı çocuklar kendi istedikHayatta diğer çocuklar gibi küçük Lon Şaney ve Lupe Valez "Siyam kap!anı,,nda