27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
fl Cumhuriyet ( SRBESf FİKİRLER SON TELGRÂFLAR GaziHznın tenezzühleri Büyük HaJâskânmız dün BeJkis harabelerini ziy?ret etmiştir Antalya 9 (Hu. Mu.)Gazi Hazretleri 12 deBelkis harabelerini tesrif etmişlerdir. Müze müdürü mahallinde harabeler hakkında malumat vermiştir. Antalya tarihinde başlı başıina bir fasıl teşkil eden Belkis harabeleri Gazi Hz. ni çok alâkaclar etmiştir. Antalya tarihini mütalea buyurmuşlardır. Üç bin senelik mazisi olan bu harabeler filhakika tarih, san'at noktai nazanndan büyük ehemmiyeti haizdir. Gazi Hazretleri avdette güzergâhtaki portakal bahçelerine uğrıyarak bizzat meyve koparmışlar ve Antalya'nın emsalsiz tabiatına karşı takdir ve tehassüslerini izhar buyurmuşlardır tlk baharın en tatlı ve muattar günlerini yaşıyan Antalya emsalsiz iklimile Gazi'yi fevkalâde memnun etmiştir. Gazi Hazretleri 17 de şehre avdetlerinde pek fevkalâde tezahürat yapılmıştır. Gazi Hazretleri yollara serpilen mektepliler ve halkın kesif safları aratından geçerken otomobillerine menekşe sünbül demetleri atılmıştır. Mektepliler köşkleri önünde resmi geçit yapmışlardır. Gece için Kuskun cephesinde spor sahasında millî oyunlar tertip edilmektedir. MUHARREM Hava kâhinliği iflâs^etti I Günün Ilhaml an İkf isadî program Hükumetin bizzat müstahsil mevkiine geçerek zengin olmağa kalkışması çok yanlış bir hareket olur Yırtık paralar Osmanlı ve Ziraat Bankifarı tebdil için hazırlanıyorlar Ankara 9 (Telefonla) Yırtık paraların değiştirilmesi için Ziraat ve Osmanlı Bankaları haztrlığa başlamışlardır. thzaratın ikmal edildiği Maliye Vekâletine bildirilince Maliyede derhal işe başlanacakttr. Değistirüen paralar Maliyede Nakit tşleri Müdür muavini Faik Beyle Osmanlı ve Ziraat Bankaları mümessillerinden mürekkep bir ehli hibre tarafından tetkik edilerek imha edilecektir. Fe i;,e ilerin Gizi Hz. ne muha etleri Fetiye 9 (Hususî) Şimdi liraanımıza gelmiş olan Rüstemiye vapuru dün Antalya'da bulunduğu sırada sevgili Gazi'mizin vapuru teşrif ederek Antalya sevahilinde tenezzüh eylediklerini ve pek ziyade memnun kalarak vapur salonunun mevkii ihtiramında asılı bulunan fotoğraflarını bizzat imza buyurduklarını haber alan halkımız bu emsalsiz şerefi kazanmış olan vapura şitap ederek sevgili halâskârımızuı bastıklan yerlere ve imzalanna yüz sürmekle iştiyak ve tehassürlerini teskine çalışmışlardır. Büyük müncimizi bir gün de Fetiye'mizde görmek Fetiye'nin şimdiye kadar hiç bir vakit idrak eylemediği en büyük saadet olacaktır. Bütün Fetiye'nin temennisi bu saadete biran evvel kavuşmaktır. Zeki Seyrisefain bütçesi Sadullah B. izahat veriyor Ankara 9 (Telefonla) Seyrisefain umum müdürü Sadullah Bey bütçe hakkında Vekâletle temas etmek üzere Ankara'ya gelmiştir. Ankara 9 (Hu.Mu.) Seyrisefain Umum müdürü Sadullah Beyle ğörüstüm. Şu bayanatta bulundu: Bütçemizin tetkikatı pek yakında bitecektir. Sonra Yalovaya gideceğim ve yeni başlıyan inşaata nezaret edeceğim. Mevcut dürt otelin iki yüz elli yataği vardır grazino bin kişiliktir. Parklar Plajlar tstanbul'dakilerden ğüzel ve büyüktür. Sufarm radyo aktivitesi fennin icap ettirdiği son haddedir. Havalar böyle giderse nisanda tehacüm başlıyacaktır, vesaiti nakliye muntazamdır. Tarm gazetesinde aleyhime cıkan yazılar ğülünctür, cevaptan mustağnidir. Avrupa seferlerimiz bütçe meselesidir. tktisat proğramı neşredilince bu hususta mühim şeyler öğreneceksiniz. Bu geçirdiğimiz kış mevsimi başlamadan evvel bilen bilmiyen ortaya atılarak hava vemevsim hakkında istidlâlde bulunmağa kalkıştı ve pek tabiî olarak en son, şubat başlangıcında da, lâkırdı balıkçıların ağzına kadar düştü. Böyle uluorta hava kehanetinde bulunanların iddiası şiddetli kış olacağı ve 2 binaenaleyh halkın kışlık mahrukat tetktisat programının ana hatlan ne ye mahalline göre en münasip iyi todarikâtını fazlaca yapmalan idi. Şimdi ortada pek aşikâr bir hakikat olmalıdır? Ben burada ziraate temas humluklar tevzi edilmelidir. İyi tohumluk kullanılması sayesinde mahsulün varsa o da ne ilme müstenit diye pek eden bazı noktaları zikredeceğim: şayanı memnuniyet bir surette çoğaltıl1 Evvelemirde çiftçi, mürabahacızayif nazar! mütalealar yürütenlerin ması mümkündür. ların elinden kurtarılmalıdır. Çünkü Zive ne de balıkçılarımızın ameli tecrü7 Çiftçinin keçi kadar küçülmüş belerinin bu hususta para etınediğidir. raat Bankası çiftçiye kâfi miktarda yarhayvanlarmı muntazam bir mesai tahdım yapmıyor. Kısa vadeli istikrazlartn Netice bilâkis mevsimin normal vaziyetında ıslah etmelidir. çiftçiye faydası olmıyor. Blnaenaleyh tin bile daha fevkinde olarak lâtif geeçiftçi yüksek faiz ve ağır şartlarla mu 8 Meyvacılık, bağcılık, şarapçılık gibi miş olmasıdır. rabahacılann eisri oluyor. Burada hü ziraatin diğer şubeleri üzerinde çiftçiBunun sebebine gelince: Bir kere bütün üç aylık bir mevsim kumetin en miihim vazifesi çiftçiye u lere yol göstermek, onları himaye etmek hakkında kat'î olarak hava istidlâlinde zun vadeli kredi temin etmek olmalıdır. lâzundır. Hulâsa; hükumet istihsali çoğaltmak 2 Yalnız istihsalin çoğaltılması k&fi bulunmak dünyada hiç bir rasat miiesiçin evvelemirde müstahsil olan çiftçiyi değlldir. Mahreçlere ucuz mal sevkedesesesine veya âlimine şimdiye kadar muhtelif suretlerle himaye etmelidir. nasip olmamıştır. Ve ilim daha henüz bilmek için masarifi istihsaliyeyi azaltÇiftçi bu sayede fazla lstihsal yapıp eliçofaltmalıdır. bugrün için bu raddeye vasıl olmamıştır. mak suretile istihsali ne para geçer ve zengin olursa işte anAsrî rasathaneler, hava rasat şebekeleri Mahreçlerde mllli mahsulâtın ecnebi için cak o zaman «memleketin efendisi» obile ancak bir kaç günlük müstakbel mahsulâtına rekabet edebilmesi hava hadisatını tesbit edebilirler. Şu nakliye masarifinin az olması icap eder. lur. Yoksa hükumetin varidatı çoğalthalde ilmin erişemediği bir şeye dil Binaenaleyh şimendifer tarifcsinin ih mak için müstahsil mevkiine geçerek uzatmak işte sonunda böyle mahcubi racat mevadı için tenıil edilmesi zaruri çahşması ve bütçelerden bin müşkülâtla tasarruf ettiği parayı daha ziyade bizyetle neticelenir. Bunun için bir parça dir. zat fabrikalar açmak, orman işletmek 3 Fazla ziraat yapıp az mahsul altemkinli iş görmek her şeyde hayırü ve saire gibi ziraî ve sınai teşebbüslerde olur. Nitekim tstanbul rasathane mü mak iktisadl bir hareket degildir; mahkullanması istihsali çoğaltmak ve mildürü Fatin Bey bile en son gazetelere sulâtı «iraiyemizin kısmı azamı her seletin ekseriyetini teşkil eden çiftçileri her zamanki gibi umumi olarak beyana ne bir çok hastalık ve haşerelerle mahzengin yapmak için ifası zarurî ve eltında: «1 nisana kadar kış mülâhaza volmaktadır. Şu halde memleketimizde zem olan yukarıda yazılı tedbirlerin yaötedenberi büyük ziyanlar yapan ve edilebilir.» Demiştir. Yani, bu «kış mevpılmamasmı mucip olur ki bu suretle müstevli bir halde bulunan hastalıklar simi 21 kânunuevvelde başlar, 21 marttakip edilen iktisadî programdan matve haşerelerle muntazam bir proğram ta biter.» Demektir. Ama kış olur, kar lup olan gaye kaybedilmiş olur. mücadele olur, fırtına olur veya şimdiki gibi hiç altında ve devamlı olarak Şu halde iktisadî programın ana hatyapmak iktisadî programın en mühim olmaz o da bahsi diğer... tı, memleketteki müstahsillerin (çiftçi, noktası olmalıdır. Ameli tecrübe sahipleri balıkçılara hükumet tarafından 4 tpek böcekçiliği arıcılık, tavnkçu san'at erbabı) gelince: muhtelif suretlerle teşvik ve himaye Bir balıkçı martıların henüz yumurta luk... Üâh gibi küçük zira! san'atların ve muavenet görerek istihsalin artırılyapmamasından behemhal 13 şubatta memleket dahilinde fennî bir tarzda ması ve bu sayede milletin zengin olşiddetli kısın başlıyacağını söylemiştl. tevessü ve intişarına çahşılmahdır. Yoksa 5 Çiftçiye bedeli uzun vadelerle te masını temin etmek olmalıdır. Evet, hayvanat ve bilhassa atmosferik hükumetin varidatı artırmak için biztesirfer dolayisile hava hadisatında da diye edilmek üzere pulluk ve saire gibi zat müstahsil mevkiine geçerek zengin etmelidir. ha ziyade müteessir olan kuşlar hissi basit Eiraat aletleri tevri Ziraatin her kısmı için iyi mahsul alı olmağa çalışması yanlış bir hareket okablelvukuları hasebile hava istidlâline lur. Çünkü millet fakir kaldıkça hükuyanyacak bazı tezahüratta bulunabilir nabilmek toprağın usulü daireslnde ha met hiç bir zaman zengin olamaz. Binaler. Fakat bu hayvanlann da hava hak zırlanmasile kabildir. enaleyh iktisadi proğramın gayesi mil6 Çifitçinin kullandığı tohumluklar letin âzim ekseriyetini teşkil eden müskında hissi kablelvukuları yalnız felip geçici ve bir kaç gün sürecek hava ha çok bozuktur. Bir taraftan tohum ıslah tahsili zengin yapmak olmalıdır. diseleri için olabilir. Yoksa bütün bir istasyonlan, yenl nevi tohumluklar elmevsim hakkında kuşlar da böyle bir | de etmek için çalışmakla beraber çiftçiORHAN GAL1P tezahürde bulunamazlar. Nitekim hadlsat bu iddiamn da boş olduğunu Isbat! etmiştir. Esasen hayvanatın böyle uzun ve kat'î hava. istidlâllerine medar olacak hareketleri görülse idl bütün medeAnkara 9 (Telefonla) Hariciyede n\ milletler milyonlarca para sarfettikleri rasathaneleri kapatırlar ve bu işleri yaptığim tahkikata nazaran Yunan'lı Ankara 9 (A.A.) Millî Tasardaha ucuz ve pratik olması hesabile larla yapılmakta olan itilâfnmede tam ruf cemiyeti Umumî Merkezi bubir muvafakat hasıl olmuştur. İmza gün Kâzım Paşa Hazretlerinin ribalıkçılara tevdi ederlerdi... keyfiyeti bir kaç gün içinde takarrür yasetinde toplanmıştır. Kâtibi uedecektir. Kumaş perdeyi aralıkhyarafc salona girdiğim zaman, kokulaı saçan bir kadın yanıma geldi ve küçük bir elektrik fenerini önüme doğru tutarak bana yol gösterdi. Yerime oturur oturmaz, elime biı ilân tutuşturdu. Çeyreği toka ettim, fakat manikürlü parmaklarının ucu ile geri çevirdi. Meğer bu el kadar kâğıt parçası ilân değilmiş, sinema gazetesi imiş! On kuruştan aşağı da olmazmış. Belki de dünyada bir misli daha bulunmıyan bu san'at gazetesine ne biçim nesnedir diye göz gezdirdim. Pek hatırımda kalmadi amma, içinde aşağı yukarı şöyle bir şeyler yazılı idi: «Bir mağazada mankenlik yapan Janet isminde güzel bir kız, meşhur mirasyedilerden Viktor ismindeki gençle tanışır. Bir müddet sonra erkek kıza âşık olur. Sipariş vermek bahanesile Janet in bulunduğu mağazaya sık sık devama başlar. Nihayet bir gün sevgilisini bir bann hususî kabinesine düşürmeğe muvaffak olur. Nefis yemekler yenildikten, pahalı şaraplar, ağır likörler içildikten sonra... Ust tarafı sinemada...» İşte müşterilere on kuruşa dağıtılan sinema gazetesinin muhteviyatı, o gün gösterilecek filme ait bu bir kaç satır yazı ile bozuk düzen ibareli bir iki ilândan ibarettL Sinemada... Itilâfname yakında Millî tasarruf cemiîm7a ediliyor yetinde bir içtima Fransa'daki af et Yeni projeler Atina 8 (Hususl) Yunan seflrinin itilâfnameyi imzalamak salâhiyetnamesi bugün Ankara'ya gönderilmiştir. Yunan hükumeti Türkiye ile aktedilecek diğer mukavelâtın projelerini ihzar etmiştir. Projeler yakında Ankara'ya gönderilecektir. Türkiye ile ikamet mukavelesi aktinin, Lozan muahedesinin tayin ettiği mühlet bitinciye kadar yalnız ahkamı iptidaiyesi tesbit edilecektir. Yunanistan mübadele itilâfnamesinin imzalanmasını kolaylaştırmak istediği cihetle şimdilik yalnız ahkâmı iptidaiyenin tesbiti ile iktifa edecektir. Marar Htr'ciy* nazırı geliyor Şgrk resi Ankara 9 (Telefonla) Macar Hariciye Nazırı bu ay sonunda Ankara'ya gelerek bir hafta kalacaktır. Nazırın Paris 8 (A.A.) Millî matem günü şerefine müteaddit ziyafetler verilecek hafif surette yaralanmışlardır. ittihaz edilen yannki pazar günü bütün Atina 8 (A.A.) Şark sür'at katarı tir. bayraklar yarıya indirilecektir. HükuStirfaka ile Lianokladi arasında yoldan Ikt at pıog^am» felâketzedelere çıkmıştır. Bir çok kimseler ağır surette met daireleri ve halk yiyecek tedarik etmek için pek büyük yaralanmıştır. Veki'lere veriliyor gayretler sarfeylemektedir. Suların çeAnkara 9 (Telefonla) Hazırlanmakkilmesi ve cesetlerin ortaya çıkması ta olan iktisat programı 500 sahifeye üzerine tarif ve tavsif edilemiyecek deyakındır. tktlsat programının münderecede dehşetli manzaralar görülmüşrecatı hakkında sıkı bir ketumlyet varAnkara 9 (A.A.) Vakit gaze tür. dır. tesiniı\4 mart 930 tarihli nüshasın Bütün şehirlerde çöküp yıkılan evlerin Program bir kaç güne kadar Heyeti da (Türk zürraına yardım edebile enkaz ve eşyasını yağma etmeğe kalkıVekile azalarına verilecektir. cek milyonları ecnebi bankalarına şacak kimseler hakkında şiddetli tedAmerika'da buhran ve faizsiz veriyormuşuz) serlâvhası birler almmıştır. M. Doumergue ile M. Tardieu feyezan sahasım gezip dolasişsizlik altında verilen malumat doğru de maktadırlar. Vaşingrton 8 (AJV.) M. Hoover ta ğildir. Hükumetin memleket dahiBir Alman komünist meb'usu rafmdan neşredilen bir tebliğte Nevyork linde veznedarhğını ve nakit hareParis'te tevkif edildi borsasında fiatlarm birdenbire düşmeParis 9 (A.A.) Pasaportsuz olarak sinden hasıl olan netice ve tesirlerin iki kâtını yapan ziraat bankası Maliye aya kadar zail olacağı beyan edilmekte Vekâletinin malumatı altında ts Fransa'ya girmiş ve Fransız komünist dir. Gene ayni tebliğde işsizliqin yalnız tanbul bankalarında bulundurduğu meb'uslarla gizlice görüşmüş olan Al12 hükumet dahilinde ciddî ve ehemmi bir kısım paraları bu defa gene ye man komünist meb'uslardan M. Hans kollvit dün akşam SaintDenis meydayetli bir şekilde görüldüğü diğer 36 hüniden hükumetin emrile Ankara'ya nında yapılan bir mitingin sonunda kumet dahilinde görülen işsizliğin mevhududa sim icabatından olduğu kaydedilmekte cemetmiştir. Hakikat bundan iba tevkif edilmiş ve sabahleyln sevkolunmuştur. rettir. dir. Yunanistan'da hattan çıktı bir ölü, üç yaralı var Feyzan sahasında sular çeAtina 9 (A.A.) Şark sür'at katarı kilince cesetler meydana yoldan çıktığı esnada müstahdemlerden çıktı biri ölmüş, üç kişi ağır ve beş kişi de Dün umumî matem tutuMu Bir ttVzip Ankara 9 (Telefonla) Başvekil İsmet Pş. Hz. bugün istatistik müdüriyeti umumlyesine giderek muamelât hakkında izahat almış ve talimat vermiştir. Ticareti hariciye istatistiklerinin İstatistik umumî müdüriyetine verilmesi hakkında tetkikat başlamıştır. İ8met Pş. Hz. Istatistik iHem ziyaret hem ticareül Maliye müfettişleri kongresi Müdiriyeti Umumiyesinde Ankara 9 (Telefonla) Maliye müfettişlerinin senelik mutat kongresi yarın Maliye Vekâletinde toplanacaktır. Kongrenin müzakere mevzuu kazanç | vergisi, harcirah, münakasa, müzayede ve ihale kanunlarıdır. İ Ankara 9 (Telefonla) Reahiye kaymakamı Şefik Bey Vekâlet emrine almmıştır. Orkestra, perdeye akseden gölgelerin hareketine o kadar uygun çalıyor ki, çalgının mı filme, yoksa filimin mi çalgıya hâkim olduğu anlaşılmıyor. Makinenin hafif gürültüsü ile musikinin, her kucaklayışı hayallerde canlandıran ihtiraslı iniltilerinden başka salonda hiç bir ses yok... Üzerinde çıplak kadın ve gergin adaleli erkek vücutlerinin birbirine karıştığı perdenin donuk beyazlığı, fecrin ilk ışıklarına benziyen mahmur ve sisli bir aydınlıkla, salonun koyu karanlığmı açıyor. Ve bu mahmur ve sisli aydınlıkta şehvet ve ihtiras sahnelerini seyre dalan genç gözlerin bir cam gibi parladığı farkediliyor... Perde arasında elektrikler yath dığı zaman etrafıma göz gezdiiN dim: Sinemadaki seyircilerin belki yarısından fazlasını teşkil eden 12 ile 16 yaş arasındaki bütün gençlerin gözlerinde anî bir ihtirasm manalı parıltısı, yüzlerindfl mumî Rahmi Bey teşkilât, sergi gayritabiî bir heyecanın kızıl aksi ve kongre hakkında izahat vermiş aşikâr bir surette belirmişti. Işin tir. Umumî merkez şehremanetleri asıl tuhaf ve feciciheti şu ki, bu ve kaza belediye hudutları haricin kız ve erkek çocuklardan bir k d deki nahiyelere ve köylere kaydo mı, bu şehvet ve ihtiras f ilmini anS lunacak azadan şimdilik para alın* ları ve babaları ile beraber seyredimamasını kararlaştırmıştır. Cemi yorlardı!.. AGÂH 1ZZET yetin şimdiye kadar yüz altmış ka> za ve vilâyet merkezinin şubeleri Esbak Amerika Reisi açılmıştır, ve faaliyete başlamışlarcumhuru vefat etti dır. Henüz şubesi teşkil edilmemiş Vaşington 9 (A.A.) Sabık Reisicnmolan diğer kaza vilâyet merkezle hur M. Taft 73 yaşmda olduğu halde rinde de derhal şube teşkili ile aza vefat etmiştir. kaydına başlanılması tamim edil jiliiı;iuıııııııınıııııııiiiuııııııııııııuıııııııiiiıı»wıııiiniiiııııııi!iı miştir. 1 HER TÜRK Onun için | Yeni ANKARA'yı gormeli! | Refaiye kaymakamı Mülkî taksimat | Raishsbank direktörü kim olacak? Berlin 8 (A.A.) M. Schacht Reishbank idare meclisinl içtimaa davet etmiştir. Bu içtimada M. Schacht'ın halefi intihap olunacaktır. Bu makam için Bilhassa M. Luther, M. Berghan ile Hamburg bankerlerinden M. Melchlor'in namzetlikJeri ileri sürülmüştür. götürdü, üzüm tanesi ağzında, dudaklannı uzattı. Hüsrev, kollannı açtı, Raşel'i omuzlarından kavradı. dudak dudağa kaldılar... Genç ku, o sahneyi, yeniden, aynen görüyormuş gibi gözlerini yumdu, göğsü darlaşarak hıçkırdı: Alçak... Yılan... Yılan... Sabbek'in teessürü de ondan aşağı değildi: Hepsi yılan... Hepsi yılan... Biz, ne zonnetmiştik, ne ümitlere düşmüştük, Nora? Böyle olacağmı bilseydim?.. Acı acı gülüyordu: Fakat nereden bilecektik? Peki Nora, onlar, seni görmediler ml? Çalüıkların arasında büzüldüm, büzüldüm... Bağırmamak için, ağzımı yumruğumla tıkamıştım. Bir kaç dakika, kendimden geçmişim... Gözlerimi açtığım zaman, Hüsrev'ele Raşel, kol kola, sağa doğru gidiyorlardı. Dikenli çalılara tutunarak ayağa klktım. Kan lekeleri, tırmık içinde ellerini 20 NİSAN i ( Millî Sanavi Nümune sergisini | Ankara 9 (Telefonla) Kocaeli'nin Gebze kazasına merbut Molla fenarî nahiyesi Akviran'a, Çanakkale'nin Bayramlç kazasına merbut Gölcük nahiyesinin Dedeler köyü merkez kazaya ithal edilmislerdir. gösteriyordu; Sabbek, bir çığlık kopardı: Ellerin ne hale gelmiş, Nora? Nuran, dudak büküverdi: tnanır mısın? Hiç blr acı duymadım. Hâlâ duymıyorum... Gözlerün, her şeyi isli görüyordu. Ağaçlar, çalılar, bağdaki kütükler, gözümün önündeki her şey, rengini, şeklini değiştirmişti. Eskiden gördüğüm renkler mi, şekiller mi doğru idi? Yoksa yeni görmeğe başladıklarım mı? Bilmiyorum... Bilmiyorumî Buraya nasıl, ne halde geldim, onun da farkında değilim. Omuzlannı kısmış, mendilini dişler'îe çiğniyerek, ısırarak, koparacak gibi çekerek ağlıyordu. Sabbek, başmı iğmiş, düşünüyordu. Birdenbire Noran, kaşlarını kaldırarak: Bir şeyi de anlıyamadım, dedi. Beraberlerinde, bizim tanımadığımız erkek arkadaşları da var. Ya!? Nasıl adamlar? Onlarla akran olmıyacak kadar yaşlı adamlar!.. |Ziyaret et!ı ınnrnnmnTnrjıııı g numarası : 9O Mahmut Yesar> Daha iyi ya... Nezahat Hanım da burada Bunlar, öyle alçak mahluklar ki bir heveslerinden mahrum kalmak istemiyorlar... Nezahat Hanımın, küçük köşkü ziyaret etmediği ne malum? Fati ile Dora da «kamp» ta... Çocuksun Nora! Fati ile Ekrem sandala binip açıldılar. Nezo için, Hal dunla Dora'yı atlatmak bir iş midir? Peki, sen, niye çadıra çekildin? Mahsus... Onlara fırsat vermek için... Hâlâ bu şüphede misin? Eskisinden daha fazla... Çünkü onu, eskisinden daha fazla seviyorum. Nora, emin ol insan, şüphe etmeğe başladığı zaman, kalbindeki ateş daha ziyade alevleniyor, aşkı çok, daha çok şiddetleniyor! Nuran, Sabbek'i yanına çekti: Bu, doğru, Sabiş! İşte ben... Nefret etmek istiyorum, fakat edemiyorum, hırsunı, hıncunı alamıyacağım. Gözlerinİn önünde beliren bir hayali itmek, koğmak ister gibi ellerini yüzüne götürmüştü: Sabiş, ne gördüm, biliyor musun? Ne gördüm? Sabbek, cevap vermiyor, heyecan içinde bakıyordu. Nuran, dişlerini sıkarak, ürpere ürpere, kısık kısık bağırdı: Bağ tarafında, çalüıkların arkasına gizlenmiştim. Küçük köşkün misafirleri, bağa dökülmeğe başlamışlardı. Çok geçmeden, Hüsrev Hakkj da göründü. Yanında kırmızı saçü, mavi boncuk gözlü, çiyan gibi sıska bir kız vardı. Kız, kütükler arasında yürüyor, beğendiği salkımları kopanp dişliyor, beğenmemiş gibi yüzünü buruşturup yere atıyordu. Hüsrev, onu takip ediyordu: Raşel. bana üzüm vermez misin? Diyordu. Sabbek, elini Nuran'm omuzuna vurdu. Raşel mi? Haldun Nedret'in albümünde resmi var, o, kız olacak... Nuran, nefretle titriyordu: İşte, o, çıyan!» Bize, naldun'un flürtü diye göstermişlerdi. Tabiî, öyle söyliyecekler? Yılan kız, naz edlyor, kırıtıyordu. Elin kırık değil ya, kendin kopar, ye... Görüyor musun, Sabiş? Ne kadar teklifsiz olmuşlar? Hüsrev, çiyan kızın nazlanna, kırıtmalanna dayanamadı, koştu, belinden yakaladı. Raşel, başmı sağa sola çeviriyor, öptürmemek istiyor, kurtulmak için sahte bir çırpımşla çırpınıyordu. Nihayet: Dur! Dedi. Elindeki salkımdan iri bir tane kopardı, ağzına Tepesindeki saçlar dökülmüş, kuru zayıf yüzlü biri var idi, Hüsrevle Raşel, onun iki koluna girdiler, şaştım, Sabiş! Buna, ne mana verirsin... Sabbek, burun delikleri kabararak homurdandı: Şaşmak zamanı geçti, Nora! Artık bir şeye şaşmıyorum... Hiç bir şeye şaşmlyalım! Her ne mana verirsen ver... Nuran, dişleri arasında çeke, çiğneye parçaladığı küçük mendilini yere atmıştı: Yüzünü görmek istemiyorum... Tahammül edemiyeceğim... Alıklaşarak durdu: Fakat, görmemek te kabü değil... Bu da elimden gelmiyecek... Bu hasret acısını kalbim taşıyamıyacak! O halde ne yapayım? Söyle Sabiş, ne yapayım? Bana, bir çare bir rol göster. Sabbek, daldığı düşüncelerden sıyrılmışa benziyordu; sükunetle: İntihar ederiz! Dedi. Nuran, Sabbek'in azmine hayran olmuştu: • Mabadi var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle