Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet «s^" 5 Şubat 1930 NOUZU Kadıköy'lü Fatmanın âşıkı Ben «Karagöz» ü Orhan Seyfi'ye miras bırakmazdan altı ay evvel bir gün idarehanede oturuyordum. İçeriye perişan, ama adamakıllı perişan kıyafetli, tıraşı nzamış, sersem gibi bir adam girdi. Sol omzunda yırtık pırtık bir heybe vardı. Selâm verdi. Bir taşralı ifadesile söze başladı. Bilmem ne olmuş ta bu hale düşmüş. Anladım. Şu lâf bu lâf bir tara(fa, adamcağız tastamam profesyonel bir dilenci idi. Yufka yürekliğim mi tuttu, ne oldu? Bir kâğıt lira verecek kadar enayiliğe kapıldım. Vay efendim sen misin veren!? Aman Allah! «IÇaragöz» den çektiğim bütün dertleri unuttum, bu herifin yapışkanlığmdan kurtulamadım, unutamadım. Hafta sekiz, gün on dokuz, gelir, acınır, yapışır, keneleşir kâğıt lirayı almadan gitmez... Bir giin, on gün... Bir ay, beş ay.. Bıktım usandım. Bir gün hiç yapmadığımı yaptım, hem yanımda misafirler varken... Çık be adam! Bir daha buraya uğrama! Zaten ben muhasebeci Saip Beyden iki papel ahncıya kadar canım burnuma geliyor, onun yarısını da sana harbi umumi salgını gibi mi vermeğe mahkumum? Odaoıları. daktiloları, misafirleri sefer, ber ettim, herifi kapı dışarı zarzor çıkarabildik. O gün muhterem Celâl Muhtar Bey de yanımda idi, dedi ki: Bu öyle bir şirret dilencidir ki benden de iki defa birer lira aldı. Celâl Bey! Ve iki defa birer lira! Demek ben dilencinin dünya şampiyonuna çatmışım! Misafirler gitti. ben yalnız kaldım. Burnumdan soluyordum, hiddetim geçmemişti. Altı ay payapay para vermiştim. Bu adam İstanbul'u haraca kesmiş ha!.. Derken içeriye trfan girdi. Hoppala!.. Para dilencisinden kurtul, gönül dilencisine çat. İrfan da bir türlü. Güzelce bir kadın görmesin, hemen âşık olur. Arkadaşımdır, alenen aleyhinde bulunamam ama doğrusu bu. Hem âşık olmakla kalmaz, kadıncağızdan da daha ilk gününden aşkister, yalvarır, dilenlr, ayaklarına kapanır, ve galiba çok defa da biraz buçuk aşk sadakası koparır. Rica ederim! Dedim. Bugün gönül hikâyesi yasak! Harpten yeni çıktım. İmkânı yok, dedi. Bugün perişanım, mahvolacağım, ölüyorum, bitiyorum, beni mutlaka dinliyeceksin. Çileli Baha Beye vekâlet verdim: Azizim, bugün vekilim ol da sen dinle İrfan'ı. Kat'iyyen istinkâf etti. Ressam Toğu Beye rica ettim: Ben zaten kendim sevdalıyım, dedi, başkalarımn aşk hikâyesini dinlemeğe takatim yok. Kuriuluş olmaHığını anlayınca: Öyleyse otur şuraya da anlat. Ama cndron cücesi kadar kısa olsun... Soluk soluğa başladı: Kadıköy'ündekini bilirsin. İki aydanberi ölesine seviyorum. • Tanımıyorum ama. Adı Fatma mıydı ne? Evet o. Nihayet bugün kati cevabmı verdi. Fakat randevü cevabı değil, ret eevabı, ret cevabı! Gözlerini açmadan söyle! • Kabil mi? Kalbim paralanıyor, gözlerim yataklarından fırlamaz da ne olur? Ne dedi bilir misin? Dedi ki... Dedi ki... Dedi ki, İrfan Bey bu işin imkânı yok. Ben Osman Bey namında birisile yaşıyorum. Açıkça itiraf etmeliyim ki beni yalancı, vicdansız bir kadın tanımayın. Osman Bey iyi bir adam. Beykoz'da emlâki, arazisi var, epeyce zengin, sakin, kendi halinde, beni de çok seviyor. İki senedenberi beraberiz, bir günden bir güne bana gözünün üstünde kaşın var demedi. İstediğim önüme, istemediğim arkama! Darılma bana, sen fena delikanlı değilsin, fakat kopuk demeğe dilim varmaz, şöyle hani biraz fazla parasızsm. Öyle de ğil mi? Ne söyleyim? Tasdik etmeğe mecbur oldum. Nerede kalmıştım? Sonra dedi ki... Şey ne demişti? Ha evet, aklım başımda yok birader. Dedi ki... Hayır, ben dedim ki »nunla yaşa benimle oynaş.. Güldü, hayır, dedi, oynaşa da kâfi geliyor. Sen ne yaptın? Tabiî dilenciliğe başladın. Doğru, ama para etmedi. Bu kadar lyiliğe hiyanetlik edemem dedi. Ne münasebet? Eder miyim hiç? İki ellerim yanıma gelecek. Daha geçen hafta bir samur kürk manto daha aldı. Osman Bey içime merak oldu. İşim giicüm, yok ya, neyse lâfın gelişi işimi jfiicümü bıraktım, Fatma'nın peşine düştüm. Haftada îki gece buluşuyorlar. O sinema senîn bu lıar onun. Osman Bey! Tuım Aîanh mustahkmı vermesin Fatma! Zevîd selimine lurp sjkayım. Hani bir softa şîyinîşi vardır. Üç yerinden beili olur; ş.vnkssından, boyunbağından ?e papnçlarmdan.. Osman de tıpkısı tıpkısına! Üstüne üstlük te hem otuz üçlük sarı kehlibar teşbihi var, hem inceltilmiş sakalı... Zaten malın iyisi hep böylelerine kısmet olur. Utanmadan Türkuvaza da girip çay içiyorlar. Garden barda yemek yiyorlar. Oralara gidecek paran var mıydı? Sen Ahmet Şükrü Beyden ödünç almışm, Osman Cemal de birazını sen den almış, ben de Osman Cemal'den yarısını ödünç aldım. Ne âlâ kombinezon! Kızma! Beni dinle. Fatma'ya baktım, âşıkına pelikanol ile yapışık Herife baktım, altın babası... Fatma'dan aşk dilendin, metelik vermedi, bari heriften beş on para muavenet iste. Elimden gelse yobazı paramparça edeceğim. Ah! Eski devirde olsaydı, rahmetli Hamdi reise yalvarırdım, Fatma bir akşam sinemadan dönerken çeviriverirdi. Şimdi ne yapmak fikrindesin? Ne bileyim ben? İşte bunu sana danışmağa geldim. Ne yapayım ha!? Bana kalırsa tabanca ile intihar et. Niyet ettim, etmedim değil, tabancam da var. Var ama, onu iltifat etmiyen sevgili olursa" «intihar edeceğim» diye korkutmak için saklıyorum. Öyleyse sadece intihar edeceğini Fatma'ya bildir. Sahiye çıkmasına dua eder. Yakasını benden kurtaracağı için. Şu Fatma bana da merak oldu be. Görmek istersen yarın akşam Garden bara gelecek. Her pazar gecesi oradadır. Galiba canın gezmek istiyor? Vallah billah değil! Herifin parasından ziyade Fatma'nın sadakati garibime gitti. Belki bir hikâye mevzuu çıkar diye ki çıktı teklifi kabul ettim. Bakalım, yarın akşama aşk âleminin bu sadık, orijinal kadınını göreceğim. * • * Garden'e vaktinden biraz evvel gittik. Nah! Dedi, şu çiçekli masayı görüyorsun ya, iki kişilik, iskemleleri kapatılmış.. Evet.. Bu masa işte onlara ayrılmıştır. Her pazar böyle. Aradan bir saat geçti, geçmedi. İrfan dizimi dürttü: Aman dikkat! Fatma ile o geliyor. Baktım, bakar bakmaz hayret ettim, yaklaşınca yerimden fırladım. Şapkasının tepesinden iskarpininin topuklarına kadar güpgüzel bir kadın. Karşımızdaki masaya oturdular, dikkatle bakmıya başladım. Baktıkça şaşaladun. Vay canına! Aman! Etme! Ne oluyorsun yahu? Hele hele! Tanımak istiyorum, tanıyacağım, tanıyorum, tanıdım be... Vallahi, tanıdım be!.. Sonra bir kahkaha kopardım. İrfan alıklaştı. Etraftakiler ne oluyor diye baktılar. Fatma'nın âşıkı da dik dik baktı, ben gayri ihtiyari parmağımla gösterdlm: Tanıdım be! Osman Bey kalktı, Fatma'ya bir şeyler söyledi, kedi görmüş fare gibi kaçtılar. Vallahi tanıdım! Kah kah kah! Yahu kimi tanıdm? Fatmayı mı? Hayır canım, Beykoz'lu emlâk sahibi Osman Beyi ...Bu, kimdi bilir misiniz? Bizim kapı kapı dolaşan heybeli dilenci!! AKA GJNDÜZ ([ KÜÇÜK H A B E R L E T H Kanalizasyon yolları bozmak için mi yapılıyor? Kanalizasyon inşaatı nereden geçerse o caddeden artık insanlar geçemiyor. Bu işi der'uhte eden şirket yolların altını yapayım derken üstünü berbat ediyor. Açtığı bir yolun kaldırımlarıni yalandan şöyle bir tamiredip başka bir sokağın canına okumağa başlıyor. Kanalizasyon yapılan bütün sokakların kaldırımları çamur içinde, su içinde, pislik içinde, kanbur kanbur feci bir halde aylarca duruyor. Kanalizasyon inşaatını der'uhte eden şirketle Şehremaneti arasında elbette bir mukavele vardır ve bu mukavele de kanalizasyon yapılan caddeler ve sokaklardaki kaldırımlanır hali sabıkına konulacağı musarrah olsa gerektir. O halde bu yolları kanalizasyon şirketine adam akıllı tamir ettirmediğini, bu sokaklardan geçerken üstü başı berbat olan, ayağı burkulan ve düşen İstanbui halkı namına Şehremaentinden ve hey'eti fenniyesinden; Ormanlarımızın muhafazası Millî servetlerimizden en mühimmi olan ormanları muhafaza çareleri Karilerimziden bir zat hazırlanmakta olan yeni orman kanununda nazari dikkate alınnıası Iâzım gelen bazı maddeler hakkında bize yazdığı mektupta diyor ki: «Ormanlarda hiç kat'iyat yapılmaması hakkında arasıra ortaya sürülen fikirler doğru değildir. Zira kat'iyat yapılması icap eden ormanları alâhahi bırakmak onları zamanla çürüyüp harap olmalarını intaç edecektir. Şimdiye kadar köylüye münferiden ruhsatname verilmesinde bir çok mahzurlar görülmüştür. Bu mahzurların bazılarını kaydediyorum: a Köy muhtarı ekseriya köylünün aldığı ruhsatnameyi kasabadaki tüccara satyıor. Tüccarda ruhsatnameyi kat'iyyen alâka ve münasebeti olmıyan diğer köylülerden odun, kereste ve kömür alıp büyük bir sui istimal ve kaçakçılığa meydan veriyor. b Ruhsatname eshabı, köylünün ne tarzda kat'iyat yapıldığını kontrol edemediğinden köylü şeraiti fenniyeye riayet rtmiyerek istediği gibi balta sallamakta ve henüz yetişmiyen genç fidanları bile keserek ormanın kuvvei hayatiyesini söndürmektedir. c Dünyanın her tarafında ağaçların neşvü nemasını temin eden su yürüme mevsimlerinde orman kat'iyatı tatil edildiği halde bizde maalesef bu aylarda kat'iyat venakliyat yapılmakta ve böylece ormanlarımız mahvolmaktadır. d Ruhsatname verilirken fennî surette ve traşlanma usulü ile kat'iyat yapılacağı hakkında orman idarelerince köylüden taahhüt senedi alınmakta ise de adedi binlere vaarn ruhsatname sahiplerinin ne yolda kat'iyat yaptıkları asla kontrol edilmiyor. c Köylü kendisine gösterilen noktadan değil, kendi istedikleri Soruyoruz! Ada'larda alektrik ' Birind sahifeden mabait | bir mes'ele olduğunu şirkete tebliğ ile bu hususta Şehremanetine müracaat dilmesini bildirdi. Ve Emanete de bir teskere yazdı. Bugün bu nokta üzerinde Emanetle şirket arasında müzakere cereyan etmektedir. Evvelki gece saat ikide KöprüEmanetle şirketin, bu son nokta üzeden geçmekte olan 62 yaşında Ni rinde de mütabakat hasıl olduktan Süveyiş kanahnın varidatı geçen gara isminde bir adam su dökmek sonra iş mukavelenin tanzim ve tatbiiizere Köprü'nün Üsküdar iskele kına kalacaktır. vapurlardan ve yolculardan alınan sine inmiştir. İhtiyar iskelenin keAdana'da re6İmle pilotaj ve remortaj ücretnarında dururken muvazenesini * Feyizli yağmurlar Mersin, Adana lerinden ibarettir. kaybetmiş ve birdenbire denize ve havalisine çoktanberi beklenen feyuvarlanmıştır. İhtiyarın feryadı Gayrimübadillere tevziat yizli yağmurlar yağmıştır. Bu sene geüzerine nöbetçi polis memurları Gayrimübadiller cemiyeti idare hey'çen senelerden ziyade zeriyat yapıldıyetişerek Nigara'yı kurtarmışlar ğından eğer bir arıza çıkmazsa gayet eti dün haftalık içtimamı aktetmiş ve dır. Fazla su yutan ve zaten kenditevziat işleri ve yakında yapılacak boçok mahsul ahnacaktır. sinde kalp hastahğı bulunan ihtino tevziatı etrafında görüşmüştür. Giresun'da yar hastaneye nakledilirken yolda Dünkü nüshamızda isimleri yazılan Fındıkların dişi çiçekleri inkişaf et arazi ashabı 60 gayrimübadile, yarın vefat etmiştir. miştir. Şehir içinde Erik, şeftali ağaçları 30 bin lira tevzi edilecektir. Gelecek Üsküdar tramvayının hafta istihkakları tevzi edilmek üzere çiçek açmıştır. Bazı köylerde (Seyit köy gibi) arpalar yeniden müracaat eden arazi sahipletemiddi rine ait ikinci bir liste daha hazırlanÜsküdar Tramvay şirketi meclisi ida başak verecek cesamet almışlardır. resi bugün toplanarak yeni hatlar hakGeçen sene mahsullerinden fasulye, maktadır. kında müzakeratta bulunacaktır. Yeni tomates gibi sebzeler hâlâ çiçek ve meyTerkos, Tapu idaresinin hntların inşası ve şirket işlerinin daha va vermektedirler. suyunu kesti stiim bir hale ifrağı için şirket müdürü Geçen sene fındıklar bu sene olduğu Terkos kumpanyası tarafından Tapu Necmettin Sahir B. bir proje ha:ar!aluîştır. Bu proje tetkik edilerek tatbika gibi vakitsiz inkişaf ettiklerinden kı idaresinin suları kesilmiştir. Tapu idabaşlanacaktır. Bu mcyanda 8 motris şın sonlarındaki donlardan fazla zarar resinde her yangın tehlikesine karşı itfa ilk iş olarak Kadıköy hattını temrtit I gördükleri için az mahsul alınmıştı. Bu tertibatı vardır. Suların kesilmesi üzecdecektir. Fakat köprü mes'elesi henüz Isene de ayni halin olmasından korkul rine büyük bir tehlike içinde kahnmışhaliedümemiştir. | maktadır. tır. Evvelki gece bir ihtiyar denize diiştü, kurtarıldı, fakat yolda öldü kasına elektrik vermek için hattını oraya kadar temdit etmek müsaadesini istiyor. Kartal'a kadar hat temdidi Anadolu yakası elektrik imtiyazının kendilerine devri hakkında şirket tarafından vilâyete müracaat edilmiştir. Bununla beraber Adaların elektrikle tenviri için bundan bir sene evvel İstanbul Şehremanetine imtiyaz verilmişti. Fakat Emanet bu işi filen yapmak veya diğer bir şirkete devretmek için hiç şüphesizdir ki bir takım müşkülât ile karşılaşacaktır. Bundan başka şehrin bir parçası olan Anadolu'da ayrı bir santral yapmak külfetli olacaktır. Vekâlet bütün bu işleri toplu olarak mütalea ve İstanbul'un Anadolu yakası ve Adalar da dahil olduğu halde bütün bu civarın tenvir işinin toptan İstanbui elektrik şirketi tarafından görülmesini faideli telâkki etti. Ve bunun için şirketin Kartal'a hat temdidi ve Kadıköy' ün tenviri imtiyazının kendilerine devri için teklif yaptığı sırada Vekâlet şirkete birincisi Anadolu cihetindeki şebekenin tevsiini, ikincisi Heybeli Ada dahil olduğu halde Büyükada tesisatının şirket tarafmdan yapılmasım üçüncüsü gerek Ada'larda ve gerek Anadolu yakasındaki elektrik fiatımn İstanbui fiatına zam yapılmaksızın yapılmasım şart koyarak bütün bu işleri ancak bir kül halinde müzakere edebileceğini bildirdi. Şirket evvelâ Anadolu yakasmda ve Adalarda İstanbui fiatmdan%10 faz lasile bir tarife kabulünü talep ve yapılan ısrar karşısında şebekenin tevsii ile gene o cihete elektrik fiatımn İstanbui fiatı üzerinden satılmasını esas itibarile kabul etti. Fakat Ada'larda yapılacak elektriğin büyük bir sermayeye mütevakkıf olduğunu bildirerek teklif edilen şartlarımız dahilinde bu işi başarmanın gayrikabil olduğunu ve bu tesisatı yapmak ve işletmek için Anadolu'daki istihlâkâtın azlığından bahisle zararlarım kapamak üzere İstanhul fiatına hiç olmazsa yirmi para ve nihayet on para kadar bir zam yapılmasım teklif ettise de Vekâletçe bu teklif te kabul olunmadı. Badehu şirket son bir teklif olmak üzere Şehremanetinin senevî almakta olduğu hissei iştirakinden bir miktarından feragat etmesi suretile mes'elenin intacı lüzumunu bildirdi. Fakat Vekâlet bu teklifi doğrudan doğruya İstanbui Şehremanetini alâkadar eden Tacirlerin kambiyo ihtiyaçları Banka direktörlerinin iştirakile evvelki gün aktedilen içtimada ittihaz olunan mukarreratın tatbiki beklenen iyi neticeyi vermiştir. Bu mukarrerata tebaan bankalar kendilerine müracaat den müş^erilerine tebliğ olunan şekilde sühulet göstermekle beraber, tereddüt ettikleri ahvalde de Borsa Komiserliğinin vizesini almışlardır. Son zamanlarda Borsa d a mühim döviz talepleri görülmektedir. Buna sebep olarak kânunusani sonunda lâzimüttediye ticarî bonolann ehemmiyetli miktara baliğ olduğu gösterilmektedir. Buna rağmen döviz piyasası her türlü gayri tabiiliklerden azade bir mecra takip etmektedir. noktalardan kat'iyat yapıyor. / Türkiye ormanlarının kâffesi kereste imaline salih değildir. Ağaçlarının coğu odunlıık ve kömürlüktür. Mümasil crnıanlarda fennî ve traşlama usulü ile kat'iyat yapmak lâzımdır. Velhasıl münferit ruhsatname verilmesinde bir çok mahzur vardır. Bu yüzdeh ormanlarımız yavaş yavaş harap olmakta ve binnetice servet menbalarımızın biri kurumaktadır. Binaenaleyh en iyi ç?.re ormanlarımızı her türlü fennî şeraiti kabul ve icra edebilecek şirketler ve yahut müteahhitlere verip münferit ruhsatname usulünün lâğvetmektir. Bu takdirde mes'uliyeti deruhte eden şirket veya mü* Muallim mektebi mezunlarına elbise teahhitlerin kat'iyatını kontrol etbedeli Erkek muallim mektebinden mek ve muhalif usul kat'iyatta bubu sene mezun olanlara 80 lira elbise lunanları tecziye etmek mümkiin bedeli verilecektir. Maarif müdiriyeti olacaktır. keyfiyeti Meclisi umumii Vilâyete tekBıılgaristan'da tütün işleri lif etmiştir. Bu para teklifin kabulünü Ahiren Bulgaristan'a gelen İtal müteakip verilecektir. ya rejisi mümessilleri, yapılan tekliflere göre nümuneleri muayene * Ticaret Odasmda Ticaret Odası etmekte iseler de henüz mubayaat reis vekili Hamdi Beye üç ay mezuniyet ta bulunmamıslardır. Tütün fiat verilmiştir. * Bahk fiatları Üç dört gündenberi larının düşük olacağı tahmin edilşehrimiz sularından az bahk çıkmağa mektedir. Fransa tütün rejisinin pipo için başlamıştır. Buna binaen fiatlar tedrigayet ucuz ve adi tütüne ihtiyaç cen yükselmektedir. Dün akşama kadar gösterdiği rivayet edilmiş, hatta piyasada bahk bol denemiyecek derecede idi. Dünkü perakende bahk fiatSofya'ya gelen bir, iki tüccar 1215 ları: leva fiatlarla aşağı tütün mubayaa Uskumru 80100, Barbunya 90100, etmiştir. Lüfer 100120, Sazan 5055, İzmarit 45Prag panayiri 50, Hamsi 30 kuruştu. Prag şehrinde martın on altısında beynelmilel bir panayır açıla* Asım Bey Ankara'ya gitti Müskirak bir hafta devam edecektir. rat inhisan U. M. Asım Bey, idareye ait tzmirde kooperatif muhtelif bazı mesail hakkında vekâletlzmir Vilâyeti dahilinde teşekle temasta bulunmak üzere dün akşamkül eden kredi kooperatiflerinin ki trenle şehrimizden Ankara'ya git sermayesi şimdiye kadar 820,000 miştir. liraya baliğ olmuştur. ,„,,.,.....(.,,, Kooperatiflerin id&tiTHe/'eTler! * Fransız Sefiri Paris'te bulunan tarafından Ziraat Bankasına tevdi Fransız Sefiri Kont dö Şambrön, bir ay edilecek cetvellerden sonra çiftiçsonra avdet edecektir. Sefir, Paris'te lere ikrazat yapılacaktır. imzalanan Türk Fransız dostluk muahedesinin müzakeresine iştirak etmiş Tiırk Alman muvakkat ve imza merasiminde hazır bulunmuş' trfr. ticaret mukavelesi Türk Alman muvakkat ticaret mukavelesi müddeti dün bitmiştir. Kat'î muahede akti için cereyan eden müzakeratm intac?na intizaren nisana kadar tarafeyn arasında en ziyade mazharı müsaade devlet muamelesi tatbiki esasına müstenit muvakkat bir itilâfname imzalanmıştır. * Darülâcezeye teberrü Darülâceze müdiriyetinden: Kavala muteberanından Hüsamettin Bey ve zevcesi Hanımefendiler Darülâcezeye nakten 200 lira teberrü etmişlerdir. Emsaline ender tesadüf edilen bu mürüvvetkârlıktan ve bahusus mevcut yüzlerce küçüklere karşı ibraz ve izhar ettikleri nüvaziş ve samimi alâkadan pek ziyade minnettar olan idare kendilerine alenen teşekkürü vazife addeder. * Halil Bey Ankara'ya gitti Asari atika müzeleri U. M. ve Darüşşefaka idare meclisi reisi Halil Ethem Bey dün şehrimizden Ankara'ya gitmiştir. Halil Ethem Bey, Ankara'da müzelere ait bazı mesail ile Darüşşefaka'da yapılacak olan yeni tamirat ve tesisat hakkında teşebbüsatta bulunacak ve cuma günü avdet edecektir. * Meskukât ve mücevherat müzesi Asari atika müzesinde yeniden tesis edilecek meskukât dairesi mücevherat dairesi ile ayni zamanda açılacaktır. Mücevherat dairesinin tasnifi hitam bulmuş, meskukâtın tasnifine başlan mıştır. Yakında bu daire umuma küşat edilecektir. * Heybeliada çamları Heybeliada'daki çamlara tırtıl üşüşmüştür. Bunlar ayıklanmadığı takdirde bütün çamların mahvolnıasından korkulmaktadır. * Tifo müstevli değil Son günlerde şehrimizde tifo vak'alarının çoğaldığı ve Şişli de daha çok vak'a olduğu mevzu bahsolmaktadır. Sıhhat müdür muavini bu hususta bir muharririmize demiştir ki: « Şişli'de mütekâsif ve müstevli tifo vek'alarından malumattar değiliz. Maamafih şehrin kesafeti nüfusuna göre tifo vukuatı istisgar olunacak derecede değildir. Tifo vukuatı ekseriyetle şifa ile neticelenmektedir. Müstevli değildir.» Luksembıırg'un istikrazı Luksemburg hükumeti geçen hafta Hollânda bankalarından ve %5 den 100 milyon Luksemburg frangı miktarında bir istikraz akteylemiştir. Borsa hareketleri Süveyiş kanalı varidatı Geçen 192' «enesinde Süveyiş kanahnın umumî hasılaıt 1,222,000 franga baliğ olmuştur. 1928 senesine nazaran varidatta tezayüt vardır. Yolculardan 14,835,000 frang tahsil edilmiştir. Kanaldan geçen mevadı gıdaiye miktan 34,516,000 ton idi. İniliz lirası dün sabah Borsada 1035,5 kuruşta açılmış ve akşam * Türk Ocağında konferans Şuba1033,75 kuruşta kapanmıştır. tın 6 ncı perşembe günü akşamı saat İsviçre frangı 2,43 te açılmış ve yirmibirde Doktor Osman Şevki B. ta2,43,5 te kapanmıştır. Liret 8,97 de rafından (Tıp medeniyetimirin tarihteki mevkii) mevzulu bir konferans veaçılmış 8,98,5 te kapanmıştır. rilecektir. 195,5 ta açılan düyunu muvahhasan'atkârların yüksek eserleri çalınade 195,25 te, altın ise 917 de ka caktır. Bu konferans ve konserden her kes istifade ede bilir. panmıştır. * Kongreye davet İstanbui etibFransa bankasını iskonto fiatı bayı Baytariye Muhadenet Cemiyetinahiren 3^ den 3 % e ve esham üzeden: 6/2/930 perşembe günü senelik rine olan avans faizi de 5\ den kongremiz Türk Ocağında in'ikat edeA\ e tenzil edilmiştir. ceğinden saat (3) te azaların teşrifleri Tıbbı adliden kaçan ve +ek rica olunur. Fransa bankasında rar gelen bir mcıznıın ^jlliıiııuııııııııııiıiııiıiMiıııııııııııııııııııııınııııınıııııııııııııııınııııııınıııiTi Koska'da Hüseyin isminde birini öldürmek ve Rüstem isminde birini de yaralamakla maznun olan Mahmut, berayı muayene Tıbbi adliye gönderilmişti. Mahmut üç gün evvel Tıbbi adliden bir fırsat bularak firar etmiştir. Mahmut üç gün dısarda gezdikten sonra dün sabah kendiliğinden Tıbbi adliye avdet etmiştir. f DOKTOR FETHİ % |Cerrahpaşa Hastanesil Z Bakteriyoloğu | î Kan (Vasserman teamülü) 1 I idrar, balgam cerahat tahlil 1 | leri ile hastahklann hususî I | aşılan yapılu*. Telefonla ma | 1 lumat verildiği takdirde tahHl 1 Hrisis vapııru kaptanfârı | edilecek mevat aldırılarak 1 1 bilâhare raporu takdim edilir. I kaçtılar mı? Muayenehane : Beyoğlunda I Hrisis Yunan vapurunun kaptanları | ıun Yunanistan'a kaçtıklarını bir ak ğ Ağa camiinin karşısında. 1 şam refikimiz yazmış ise de bu haber | Teiefon : Beyoglu 534 . | doğru değildir. llllllllllUIIUllllllllllllmiliaiuilillllilliaillllllllllllllllllllllıllllııııııııııııııııiHiıuıımuiLS