Katalog

Cumhuriyet 3 Şubat 1930 Sehir ve Memlekef haberleri İşkence Bir vatandaşı döven po30 îemmuz sabahı vıra demir et5im. Kedefim en az lişler ağırcezaya verildi kin ceza mahkemesi !aAlain Gerbault'un naUratı ( Nâkili : Abidlıt Daver > Sîya^ı iöttiai Hindistan inkilâq arfesinde îngiltere'nin en can alacak yeri olan Hindistan'da vaziyet gittikçe karışıyor. Buranın ahvali fenalaştıkça İngiltere'de endişeler artıyor. Denilebilir ki Kırım harbinden biraz sonra Hindistan'da İngiliz'lerin verli ordularının isyan ve kıyamındanberi İngiltere şimdiki kadar vahim anlar geçirmemiş idi. Budefaki vaziyeti daha fenadır. Çünkü evvelki kıyam askerî bir isyandan ibaret olduğu halde şimdiki Hint hareketi yüz milyonlarca halk arasında milliyet benliğinin ve istiklâl aşkının uyanmasının neticesidir. Evvelki hareket siyaset intrikaları ve silâh kuvvetile bastırılmış ise de şimdiki tufan dalgasına benziyen ve her maniayı sürüp götürecek istidadı gösteren millî ve ırkî hareketi yatıştırma£a bu tedbirler kâf i gel miyecektir. Bir kac sün evvel Hindistan'ın her tarafında istiklâl çünü muazzam alaylar ve mitinşler vaoılarak parlak bir surette tes'it edildi. Muntazam tertibat dahilinde icra olunduçundan kanlı hadiseler cıkmadı. Maahaza gizli ihtilâl teşkilâtları tngiliz memurlarırta karşı bombalar savurmaktan geri durmamışlardır. İngiliz'ler bu istiklâl hareketine karşı dominion fikrini tamim ve tervic ederek diğer bir hareketle karşılamak istiyorlar. Bunun için Hint valii umumisi Lord İrvin istiklâl günü baska bir vesile ile irat eylediei nutukta tngiltere hükumetinin Hindistan'a dominyon salâhiyeti vermek gayesinde sabit kadem olduğunu teyit etmiş ve Londra'da toplanâcak Hint müşavere meclisinin mutasavver olan tertibatına dair izahat vermiştir. Fakat valii umuminin bu defa kullandığı lisan daha ihtiyatkârane olup son sözün İngiltere parlâmentosunda oldupunu ihtar etmiştir. Lord frvin'in Hindistan'a avdetini müteakıp irat eylediği nutuk İngüiz mehafilinde ve bahusus birlestikleri takdirde Avam kamarasında ekseriyet teşkil edecek muhafazakârlar ile liberaller arasmda ve (Citv) de yani Londra'nın melî y de büyük telâsa bais olm'Jş idi. Bunun neticeai olarak HındtsUn demiryollarının ve diğer tesisatı nafıasmın ve fabrikalarının tahvilât ve eshamı Londra piyasasmda düsmüştür. Şimdi her İngiliz büyük ücretler vererek ellerindeki bu gibi eshamı ihtilâl tehlikesine karşı sişorta ettiriyor. Hindistan'da İngiliz'lerin bu gibi tesisat ve saire için yatırdıkları sermaye bir milyar İngiliz lirasmdan fazladır. İngiltere ticaretinin en mühim kısmı Hint ticareti olup buraya ithalâtı doksan milyon İngiliz lirasına yakındır. Bu sermaye ve ticaretin tehlikede bulunması valii umumiyi daha ihtiyatkâr bir lisan kullanmağa sevketmiş ise de diğer taraftan dominyon davası zayıflemiş oluyor. Hindistan cihanşümul ehemmiyeti haiz bir inkılâbın anfesindedir. Muharrem i Doğru söze ne denir? Hepsi hatalı imi§!.. IKonservatuvar hey'eti büyük masrailarla uzun uzutı seyahatler| yaptı. Anadolu'yu yer yer dolaşarak halk şarkılarını, danslarını filitne çekti... Lâkin şimdi anlaşılmış ki bu filme çekilen dansların, şarkıların bepsi hataiı itniş. Yazık sarfedilen paraya, yazık sarfedilen emeğe... "AKŞAM^J Havalar Bügünkü iyilik mezruat içim tehlikeüdir ^oğukların aş a ası ile aşaklanm ğa başlıyn huaubatın bozulması muhtemeldir Havaların baharı andıracak derecede iyi gitmesi hasebile İstanbul'un bir çok yerlerlnde ağaçlar çiçeklenmiş hatta hububat başaklanmıştır. İstanbul mıntakası ziraat başmüdürü Reşat B. kendisile görüşen bir muharririmize şu izahatı vermiştir: « Gerek Vilâyet mülhakatından gerekse İstanbul mıntakası ziraat başmüdürlüğüne merbut yerlerden aldığımız telgraflarda havaların her yerde adeta baharı andırırcasına iyi gittiğini, hatta bir çok yerlerde ekinlerin büyümekte olduğunu göstermektedir. Havaların bu güzelliği zeredilmiş mahsulât için hiç bir suretle şayanı memnuniyet değildir. Zira henüz kış gelmemiştir, Her halde az çok bir kış beklenilmektedir. Kışın gelmesi üzerine inkişaf eden başakların donarak telef olmaları muhtemeldir. Maamafih mevzuu bahsettiğim hususat erken yapılan zer'iyat için varittir. Geç yapılan zeriyat muhafaza edilebilir. Bu sene Erenköy ve Halkalı fidanlıklarından aldığımız 66000 Amerika asma fidanını köylere ve kazalara tevzi ettik. Bununla beraber bunlara çok tallp vardır. Mıntakamızda bağcılık tahminin fevkinde inkişaf etmektedir. Bilhassa Silivri kazası buna çok ehemmiyet vermektedir. Bizden 120000 fidan istenilmiştir.» 30fü mü uzakta, Ok;anus'un orfasında kâin esrarenoiz mercan adaları idi 56 ğımci M hmedi döven p iisterin cürmünü işkence addediyo * Yağmurdan elbiselerim vücudürae ya kayalara bindirmesi muhakkaktı. Fapışmıştı. Endişerr.i mucirî olacak Vr ta kat şüKİ'rler olsun. işler yolunda gitti. kım gölgeler yoîun bir tarafından obür | Şafakla beraber Kaplumbağa adasını îarafîna geçiyorlardı Bu esnada, birden Şimali Garbide bıraktım. Artık lehlik eli mıntakayı atlatmıştım. birc jacu:l«Timın rutubetli ve sıcak hir Yolumu değistirerek Gambier adalarına cisıne J'. • " • luçunu hissettim. Ve epevmüteveeeih bir rota takibine başladım. ce kox :tunı amma bir homurtu beni teskin etti. Tîr>na sürünen şey, vahsiles Bu adalardan 3200 mil uzakta idim. Bütün teessüfüme rağmen, Paskalya adams<5 bir tfomu'/du. Bir;» i'erledikten «onra hayvanım fe sına uğramak, bu adadaki muazzam ve na halde kaydı. Eğerimin kuvruk kavışı esrarengiz heykelleri görmek fikrinden, muhtelif esbaptan dolayı, vazgeçmek koptu. Az kaldı beygirin başının üstünmecburiyetinde kaldım. Bu sebeplerin aen bir taklak atıyordum. Tam zamanmen mühimmi, Paskalya adasında müsait da atın boynuna sarıldım da düşmekten ve mahfuz bir demir yeri bulunmamakurtuldum. Maamafih her şeye rağmen sı idi. Tabiî böyle limansız bir yerde Fiuğraşacak ve mağlup edecek müşkülâta recrest'i bomboş bırakıp karaya çıkatesadüf ettiğime memnundum ve Mark mazdım. Twain gibi bir muharririn çok iyi istifaHattı İstivadan takriben 9 derece Cede edeceği gülünç bir vaziyette bulunnupta bulunan Marquise (Markiz) adaduğumu biliyordum. ları 3000 mil uzakta idi. Alize meltemleri üzun müddet sonra, nihayet Puerto ve Hattı İstiva akıntısı ile günde 10 ilâ 60 Chico limanındaki mahut fenerin ışığını gördüm. Biraz sonra Valinin evine vasıl mil katedersem bu mesafe benim için en oldum. Kotramı muhafaza için gönderi kısa ve en kolay merhale olacaktı. BuIen askerler, nöbet bekliyeceklerlne. ev nun aksine olarak 23 Derece Cenupta kâde uykuya dalmışlardı. Firecrest, Alla in olan Gambier yahut Mangareva adaha şükür, yerinde yatıyordu. Kotram larına vasıl olmak için, alize meltemlerinin estii mmtakalara girmek, fırtınakorsanların eline düşmemişti. lar ve aksi cereyanlarla mücadele etErtesi gün, Don Manuel refakatinde mek lazımdır. Marquise adaları hakkında Vali ve bir kaç güzel sinyorita olduğu halde, kotrama gelerek bana iadei ziya Stevenson ile Melville'in yazıdıkları neokumuştum. ret etti. Seyahatim esnasında aldığım fis ve heyecanlı tasvirler Buna rağmen Gambier adalarına gitmeresimleri. tenis maçlarında kazand>ğım kupaları onlara gösterdim. Hanımların ğe karar verdim. Çünkü bu adalar beşerefine gramofonumda Granados'un bir nim için büyflk ve sihirli bir sır teşkil yazı kaç plâğını çaldım. Deniz biraz dalgalı ediyordu. Onlar hakkında ne bir şey olduğu için Firecrest demiri üstünde okumuştum, ne de kimseden bir işitmiştim. Meçhulât, görmediğimi ve yalpa ediyordu. Onun için misafirlerim bir an evvel, kımıldamıyan toprağa ayak basmak saadetine kavuşmak için istical gösterdiler. On yaşında kirli bir oğlan, tek başına seyahatin büyük mahzurlarım ve iki kişi olmamn ve bilhassa kendi I sile btraber bulunmamın azim faydalarını uzun uzathyabana anlatmağa kalkıştı. Kat'î ret cevabımı ve mutlaka yalni7 kalmak emelimi kendisine bildirdiğim zaman çocuk, hayatına nihajet vermek istiyen ümitsiz bir adannn meyus haline düştü. [ • Buradaki ikametira çok kısa oldu. Su |,ve komanya aldım. Güvertem sinyor Manuel'in hediye ettiği portakal vc muzlarla doldu, 30Temmuz sabahı vira demir ettim. Hedefim en az 300 mil uzakta Okyanus'un ortasında kâin esrarengiz mercan adaları idi. 7 nci fasil Galp*gos Adai'nnd*n Gambier Adaları a ka ar Bahri muhitl kebirde 30 Temmuzda Puetro Chico'dan hareket ettim. Bu küçük limanda on gün kalmıştım. Bugün, frişka bir kıble rüzgârı esiyordu. Bu müsait hava, kayalıklan kolayca ve tehlikesizce geçmemi temin etti. Limandan çıkar çıkmaz doğru Cenuba teveccüh ettim ve çok tehlikeli bazı kayalıklarm arasmdan sıynlıp geçtim. Öğleden sonra rüzgâr arttı, deniz kabardı. Garip bir noktayı kaydetmeden geçemiyeceğim. Hemen hemen hattı İstivanın altında bulunduğum halde, hava adeta soğuktu, şiddetli bir yağmur da yağıyordu. San Christobal çabucak gözden kajboldu. Geceleyin, Firecrest, kendi kendine dümen tuttu, fakat önümde bir çok adalar olduğu için ben de daima büyük bir teyakkuz gösteriyordum. Onun icin ikide birde güverteye çıkarak karanlık gecenin zülmetine nüfuz etmeğe çahşıyordum. Filvaki Humboldt akmtısı beni Garbe doğru sürüklüyordu. Eğer Firecrest bu sebeple yolunu değiştirmezse ş bilmediğimi bilmek ve görmek beni pek çok cezbeder. Seyahatim çok iyi başladı. Rüzgâr frişka esyior ve kotram iyi yol ahyordu. Galpagos'lardan hareketimin ertesi günü, karnı çizgili bir orkinos balığı harikulâde bir hamle ile sudan sıçrıyarak dört metro irtifaında randa yelkenime çarptı ve sonra güverteye düştü. 15 kilo sikletinde olan bu balığı öldürdüm ve etinden güzel parçalar keserek kızarttım. Bu kızartmaları afiyetle yerken, ayni zıplama oyununu köpek b&lıkları ile balinaların da yapmağa kalkışmadıklarına şükrediyordum. Kotram, rüzgârı tam bordadan ahyordu. Bu vaziyet Firecrest'in dümende kimse olmadıjp haldî azami sür'atle seyrettiği en iyi vaziyettir. Onun için şimdiye kadar yaptığı bütün sür'at rekorlarını kırdı. Bu zamana gelinciye kadar dümen tutmadan katettiğim en fazla mesafe 24 saatte 105 mildi. Bu defa ile ilk dört gün zarfında, sırasile yevmî 113, 144, 122 mil katettim. Firecrest böylece sür'atle kendi kendine yol alırken bu güverteye ancak armamın kullanıla kullanıla yenen parçalarını düzeltmek ve değiştirmek için çıkıyordum. Fakat, rüzgâr, gittikçe azaldığı gibi, daha ziyade pupadan esmeğe başladı. Randamı indirmiye mecbur oldum. Sür'atim de günde 30 mile düştü. Pek çok boş vaktim olduğu için iki tane yeni yelken diktim. Yemeklerimi tedricen basitleştirdim. Güvertede bulduğum uçan balıkların ve zıpkınladığım doradların etinden başka sade prinç, porriç (yulaf çorbası) peksimet ve patates yiyordum. Müteaddit tecrübelerden sonra. nebat" gıdaların vücudüme çok yaradığmı ve bana büyük bir bedenl mukavemet kud reti verdiğini anlamıştım. Sıhhatim her zaman gayet yolunda idi ve mükemme! surette idmanlı bulunuyordum. I1IIMIII1 Dün ikinci ceza mahkemesinde lâğımcı Mehrnet ağa isminde birine dayak atmakla maznun olan üç polis memurunun muhakemesine Saslanmıştır. Evrakı davaya göre Aksaray mıntakasında vuku bulan bir hırsızlık vak'asının tahkikatı esnasında zabıta lâğımcı Mehmet ağadan şüphelenmiş ve kendisine hakikatı itiraf ettirmek için cebir ve tazyik vapılmış, dayak atılm.otır. Bu dayağın tesiri ile Mehmet ağa 1 gün hasta yatmıstır. Tahkikat neticesinde, memurların lüzumu muhakemelerine karar verilmiş, ikinci ceza mahkemesine sevkedilmişlerdir. Diinkü celsede Mehmet ağa hadiseyi anlatmış, kendisine fena halde dayak atıldığını söylemiştir. Maznun memurlar bu iddiayı tekzip ederek böyle bir şey olmadığını bildirmişlerdir. Bunun üzerine müddeiumumî mütaleasını bildirerek «bu cürüm tebeyyün ettiği takdirde Ağırcezayı müstelzim olduğunu, davanın rüyeti» bu mahkemenin salâhiyeti haricinde olduğunu ve davanın Ağırceza mahkemesine sevkedilmek üzefe evrakın makamına tevdiini istemiştir. Bunun üzerine hey'eti hâkime bir müddet müzakerede bulunmuş «cürmün mahiyeti vatandaşlara işkence etmek olduğundan davanın Ağırcezaya sevkedilmek üzere evrakın müddeiumumiliğe tevdiine karar verildiğini» tebliğ etmiştir. Dogru söze ne denir? Muamele Vergisi Teşviki sanayi encümeni fabrikaların istisnnsını istiyor Ticaret oda konsrresi tarafından tefrik edilen teşviki sanayi encümeni dün ilk ictimaını yapmış ve müessesatı sınaiyenin maruz bulundukları müşkülâtı müzakere etmiş ve muamele vergisinden bütün şuabatı sınaiyenin Istisnasının bir zaruret olduğu neticesine varmıştır. Encümenin bu hususta ihza'rına başladı ğı esbabı mucibe lâyihası kongrenin nazarı itlaına arzedilecektir. Bulgar bandıralı Varna vapurunun çarkı ile neticelenen Marmara faciasının muhakemesine bu sabah Ağırceza mahkemesinde başlanacaktır. Bulgar vapurunun batması ve birçok kimsenin boğulması ile neticelenen bu facianın muhakemesi çok şayanı dikkat olacaktır. Marmara faciası Hangisi doğru? tki rasatane, biri şiddetli kış olacağını, diğeri de aksini söylüyor Yunanistan bizi protesto edecek imiş! İnformasyon gazetesinin verdiğl habere göre Tunan hükumeti, tstanbul Kandilli Rasatanesi dünkü nüsborsasında Yunan acentalarmın ibrayi hamızda yazdığımız vechile, yamuamele etmelerinin menedilmesi üzerine Türkiye'yl protesto etmeğe karar kında yağmurları karın takro edevermiştir. ceğini ve siddetli bir kısa intizar Kalpak giyenler Mehmet, Murtaza, Hasan, AIi Resul isminde beş kişi şapka kanununa mugayir olarak kalpak giydiklerinden derdest •dilmişlerdir. İ8tanbul limanının inkişafı Ticaret oda meclisine, limanımızın inkişafı ve köprülerin bu husustaki tesiri hakkında tevdi edilen rapor üzerine teşkil edilen komisyon dün liman şirketi müdürü Hamdi Beyin riyasetinde ilk içtimaını aktetmiştir. Komisyonda, matlup faaliyete engel olan sebep ve amiller zikredilerek bunlarm pek yakından alâkadar olan teşekküllerle temas edilerek esaslı bir neticeye varılması muvafık görülmüştür. Bu meyanda köprülerin tamamen kaldırlması da mevcuttur. Komisyon iki gün muntazaman toplanmağa karar vermiştir. Vesaiti nakliyenin gece scferleri Ramaz^n münasebetile sehrimizdeki vesaiti nakliye şirkr nrinden bazıları gece seferleri yapmağa karar vermişlerdir. Şirketi hayriye idaresi ramazanın dördü olduğu halde gece seferleri yapmamaktadır. Köprüden Boğaziçi'ne son vapur 8,15 te ve Çengelköyü'ne kadar da 9,15 te bir vapur hareket etmektedir. Boğaziçi ahalisi şirketin ramazan da geldiği halde vapur işletmemesinden şikâyet etmişlerdir. Şirketi hayriye idaresince önümüzdeki perşembe gününden itibaren her gece saat biri çeyrek geçe Buğaziçi'ne bir vapur tahriki takarrür etmiştir. Bundan maada Tramvay şirketi de saat bir buçuğa kadar gece seferleri tertip et mjştir. edilebileceğini bildirmişti. Yesilköy hava rasat rnerkezı de Kandilli Rasatanesinin bu tahmini doğru olmadığını bildirmistir. Medenî bir şehirde bulunan iki rasatanenin vesait noksan na rağmen birbirini biri miisbet ve biri rrjenfi olarak bu derece ret \e rakzeden ihtimallerden bahsetmeleri oldukça gariptir. Acaba gelecek günlerde şiddetli bir kış olacak mı? Buna karşı Kandilli Rasatanesi «evet!» Yesilköy Rasatanesi de «hayır!» Diyor! Acaba hangisi doğru?. Gayrimiibadillere bugün tevziata başlanacak Gayrimübadıllerden muavazaya dahil emval ^e arazi sah p e rine bugünden i ibaren istinkakları tevzie haşıanacaktır. Tevziat, bu emva'in bir a\lık bedeli ican nispeiinde yaoı açaktır. İk parti olarak muavazaya dahil arazi ve emval sahibi gayrimübadülerden 60 kiilik bir liste hazırlanmıştır. Tevziattan istifade «ttnen üzere arazi sa »ibi ga rimübıdillerin mürocaatları (200) ü bu'.Tiuştur. Bunlara yapılac ak tevzıatın bu ay içinde sonu alınacaktır. Turkiye Yunan müzaKeratı Ankcra'da Türk Yunan müzakeratına deva n edilmektedır. ı unan d.firi Hariciye Vekiıimiz le uz n bir mülâkat daha icra etmiştir. Mü akerat ' ıttikten sonra >efirin İran Yunan münasebdtınm takviysı içuı Ta ran'a ijitmes tnevzuu ca i t i . BANA ÇocuK aşküe izaıvaca gitmek coğru mudur? Ekmek fiatı Emanette toplanan komisyon ekmek fiatlannın ipkasına, fr^ncolaya 20 p o ra zamma karar verilmiştir. Ramazan dolayısile imaline başlanılan pidelerin kısmı azamı nın noksan o duğu teftişat neticesinde anlaşılmıştır. Bu kabil pideler müsadere edilmiştir. •""""""""««»"•»«mınıııııııııııııı ı, ,,„„„ „„„„„„„„,„ İngiliz lirası dün Borsada 1033 kumşta açılmış ve 1035,5 arasında muamele gördükten sonra akşama 1033,5 kuruşta kapanmıştır. İsviçre frangı 2,437,5 ta açılmış ve 2,435 te kapanmıştır. 910 da açılan altm ise 911 kuruşta kapanmıştır. caret Odasında pek hararetli müzakeratta bulunmuşlardır. Bunlar yeni gümrük tarifesinde hariçten satın ahnarak getirilecek olan vapurlardan istenilmekte olan gümrük resmini pek fazla bulmakta ve yaş itibarile gümrük alınmasından ve 20 yaşından sonra talep edilen 20 bin lira gibi fahiş resme tahammüle imkân görememektedu*' Borsa hareketleri Ankara İstanbul ,„„„ m ı l l Mabadi var „„„„„„„ Bobininin yanması ve sair navakısı yüzünden bugüne kadar işlemeğe başlıyamıyan Ankara tstanbul ikinci telefon hattının tamiratı ikmal edilmiştir. Bugün yapılacak tecrübeleri iyi netice verdiği takdirde yann umumun muhaveresine açılacaktır. ler. Neticei müzakeratta müdür Zeki Beyin riyasetinde 10 kişilik bir komisyon teşkil edilmiş ve bu gibi vapur yaşlarının tayininde esas ittihaz edilen ecnebi vapur kumpanyalarının hüküm ve salâhiyetlerinin millî hissi pek rencide ettiğinin hükumete arzına karar verilmiştir. telefonu l||N Bazılarına göre aşk dört yaşında, Aşkla izdivaç arasındaki mesabazılarma göre beşikte başlar. fe, hele on yedi yaşındaki erkekle Fakat bu beşikte başlıyan aşkın en on dört yaşındaki kızın katedecekcılgın devri şüphesiz ki on beşten leri mesafe her halde Babıaliden sonra olan devridir. Bu yaşta her Kumkapı'ya kadar değildir. sevgiyi bir aşk sanır, bizi ta izdiva Bence bu biraz İç Anadoluya kadar ca götüreceğine inanırız. Hele aş gider. Siz bu mesafeyi ne çabuk kakın bu bulutlu perdesi arkasında tediyorsumız. fezayı mas mavi, dünyayı cennet Lman vesaitimn yeni vesaitieri Bu sizin kalbinizi tutuşturan aşgören çılgınlar, gözleripi açtıkları Liman vesa ti na liyesinin ücaşkı zaman kendilerini derin, korkunç, ka, aşk lugatinde çocukluk bir kuyuda bulurlar. Bu satırlar hi derler. Bu her gece uykunuzda gör ret tarifelerini tesbit eden tarife tap ettiğim genci korkutacak. Ne düğünüz rüyalara benzer. İzdivaca komisy nunun dünkü içt raada zarar! Korkulu rüya görmektense gidinciye kadar daha nice, nice rü Haliç Şirketi tarireleri tetkık açık gözle yatmak evlâdır. yalar görürsünüz. Hem bu rüyaları edilmiş ve eski tarife ayn n kaOnyedi yaşında olduğunu, ve on görmek lâzım. Bin bir şekil, bin buı o unmuştur. dört yaşında bir kızı sevdiğini söy bir çeşit, bin bir renkle rüyada görBundan madda 1 manda naküliyen genç karı, mektubunda diyor düğünüz hayaller birer hakikattir. yat yapan sandal, kayık, motör ki: Fakat asıl hakikate en son rüyadan «Bir baloda, bir arkadaşım vası sonra varırsınız. En son rüya var ve roroörkör ipka edilmiştr. Şirketi Hayriyenin KöprüÜstasile genç bir kızla tanıştım. O gemı?.. Orası malum olmaz. Bazan en küdar hattında biiet ücret erince beraber dansettik. Kıza âşık oldum. Arkadaşım vasıtasile kızdan son zannettiğiniz aşkın da mabadi den yüz para tenzilât yapılmış bir randevü aldım, kendisine bu gelir. Bu çok karışık bir romandır, ve Bojaziçi tarifesınd^ de b^zı aşkımı itiraf ettim. Şimdi müteka oğlum. Böyle daha birinci sayfa küvük tad iât icra ed imişt r. bilen sevişiyoruz. Fakat pek sevdi sında romanı bitirdim zannetme. Yeni tarıfeler Iktisat Vekâ etiğim arkadaşlarımdan bir de kızın Sonra sen de bir gün gökte yıldız peşinde dolaşıyormuş. Sevgilime arayım derken kuyuya düşen mü ne bildirilecek ve vekâîetçe tasdik edıld kten sonra önüm zdesahip olmak için, şimdiden nişan neccime benzersin. anmak istiyorum.» ki mart.an ıtıbaren tatbik eai.eClcl anne ceütir. 16 «Aşkın PÖZÜ kördür» Derîer. Aşkın gözü her zaman kör değil, bazan da şaşıdır: Teki çift görür! 17 Minnetimizi en az kazananlar, en ziyade nazımızın geçtiği dostlarımızdır ki, bize karşı ne derece fedakârhkta bulunurlrasa bulunsunlar, nazarımızda vazifelerini ifa etmiş olmaktan başka bir şey yapmamış telâkki edilirler. 18 Ne otomobillerden inmiyen miras yedileri, ne de kışın kaloriferli konaklarda, yazın muhteşem köşklerde safa süren bahtiyarları kıskanmıyorum. Fakat bir eski pabuçla bir demet sarımsağı birbirine bağhyarak, yaptırdıkları sekiz katlı apartımanın saçağına nazar değmesin diye asan kaz kafalılarm talihlerini kıskanıyorum! 19 Hurafelere inanan iptidaî zihniyetler için tecrübenin mevkii yoktur. Onlar, efsanevî teamüllerden bekledikleri neticenin makus çıkmasını, fikirlerinin boşluğuna değil, bu an'anelere hakkile riayet edilmemesine atfederler. 20 Her faziletin kıymeti, sahibine tahmil ettiği küi'etin de^r*"' ölçülür. A gâh tzzet