Katalog

16 Suba» 1930 | Nevyork Taymis] Dünyanın en büyük gemilerine takılan dünyanın en büyük motörfNevyork Taymis] lerini işittikçe parmağımız ağzımızda kalır. Bilmem kaç bin beygir Japon Imparatoru ikinci kardeşi Prens Takamatsu Schogun ailekuvvetindeymiş diye . Dünyanın en küçük motörü de geçenlerde sindenKikuko Tokugvo ile evlenmistir. Schogun ailesi Japcnyanın yapılmıştır. Bu minimini işletme cıhazı da aksine (1) beygir kuvvetarihî Sadırazam haedanıdır. împaratorlar idareye karışmazlardı, bu tindedir. Resimdeki dilberin elinde görüyorsunuz, sanki bir fotoğraf aile bil'irsi velistiklâl icrayi hükmederdi. Milâdî 1603 ten 1868 e kamakinesi.. El çantası kadar deoosu, küçücük karbiratörü var. dar Japonyayi onlar idare etmişlerdi. Prens Takamatsu bu suretle memleketinin en asil bir kızı ile evlenmistir. {Nevyork 1 aymıs] Jimnastik mekteplerine Aîmanyada büyük ehemmiyet veriliye Bunların en yenisi ve en mükemmeli Medan'da tesis olunan kız jiı nastik mektebidir. Burada nuıayyen bir sistem dahilinde ve gayet f< nî bir surette bedenî terbiyeye çalışılıyor. Her vücut hareketi için a rı bir ders vardır. Meselâ top oynarken vücudün mevzun durma icin ayrıca ders vardır. Ders esnasında talebe giyinme şeklinde tam m<»n serbest bir vaziyette tatbikat eörüyorlar. \Nevyork Taymis] Romanya sarayında her sene ınuhteşem bir kostüm balosu verilir. Burada tarih, uzak iklimler, rengârenk kıyafetlerle canladırılır. Mısırlı Kleopatra, Yunanlı Safo, Firavunun karısı Zeliha, asrî Venüslerin narin omuzlarmda canlanır ve Hint mihracelerinin, Roma delikanlıla\Nevyork Taymis] \Nevyork Taymis] Romanya Kraliçesi Mari'nin evlenmemis son kızı Prenses tbana rının koluna girerek somak mermer sütunlu Ios salonlarda blak butom Her taraftan ziyade Almanyada asrî binalar çoğalıyor. Yeni ^ ahiren Alman asılzadelerinden Kont Aleksander Heinrich ile nişan oynarlar. Resmimiz eski Yunan 'ıyafetine giren, sabık Yunan Kralı kin hâkim olduğu bu yapılarda cepheler düz, pencereler çok ve bi lanmışlardır. Düğünleri önümüzdeki nisanda yapılacak olan nişanlı çesini uydurma bir Mihrace ile braber gösteriyor. yüktür. İnsaatta gösterişten ziyade sıhhî sebepler daha evvel düş« lar şimdi Sinea'da kış sporları yapıyorlar. Prenses İleana valdesile iki nülmüstiir. Resim Berlin civarında Lukenvalde şehrinden iki bini defa İstanbula gelmiştir. Kendisi 27, nişanhsı25 yaşındadır. Kont Anındır. Geçenlerde Lukenvalde'nin C00 üncü yılı tes'it edilmiş, b; leksander tngiliz Kralının vaftiz oğludur. Fotoğrafta Prenses İleana hatıra olarak kasabanın en eski binası olan mektep muhafaza ed\ sağda, ceket, pantalonlu ve ayağında «Ski» ile görülmektedir. fki mistir. Yukarıda mektebi, aşağıda en modern binayı görüyorsunus genç nişanlı, spor sopalarından ziyade galiba • asklarının kuvvetine Dunya gariptir; Almanların antika diye sakladıkları bu mektep b' dayanarak dağlara tırmanıvorlar. zim mükemmel ve mazbut dairelerimiz arasına ferah ferah giıebiliı Nevyork Taymis Evvelleri gönül için «Sırça saraydır» derledi. Fen bu klâsik îıükmü de yıktı. Şimdi artık gönüller değil, fabrikalar, büyük binaJar da sırçadan yapılıyor. Baksanız a, bir Felemenk mimarı Roterdam'da yükselttiği fabrikayı kâmilen camdan yapmış. Duvarları, tavanları, pencereleri »eraser cam Hoş, zaten koca bina tepeden tırnağa pencereden başka bir şey değil ya Fabrikanın üstünde amelenin çay içmesi, tenezzüh yapması için de gene cam salonlar varmış. Röntkene konulmuş vücut gibi her tarafı iskelet halinde ve meydanda olan fabrika çok güneş görmesi, aydınlık olması itibairle de çok sıhhidir. Nevyork Taymis Fedor Şalap ın dünyanın en maruf mugannisiydi. Sesinin pürüzsüz güzelliği, insan sadasmdan çıkma lâhutî nağmelerin benzersiz nümunelerini vermişti. Operalardan büyük ücret alır, söylediği plâklara dakika başına 7 Ingiliz İirası verilirdi. Diyorlar ki Şalaprı boğazından hastalanmış ve dmeliyat yapılmış. Ne yazık ki meşhur tenorun hançeresi bıçakla açıldıktan sonra güzel sesinı kaybetmiş. Artık hilkatin bir mevhibesi olan bu gönüller ergenonu ebediyyen susmuş. Nevyork Taymis Avrupa'nın bir çok yerlerinde sahte lOOdolarhk Amerikan banknotlarının sürüldüğü görülmüs, bu hadise bankaları endiseye düsürmüş. Sahte paralar, hakikî dolarları meharetle taklit ederek yapılmış ve basılmıstır. Uzun boylu tahkikat neticesinde sahtekârlığı komünistlik idia eden Franz Fiser namında beynelmilel meshur bir kalpazanın yaptığı anlasılmışsa da ustahğile cesareti yarıs eden bu cür'etkâr herif henüz cle geçirilememistir. Almanlar, sesli bir usul bulmuşlar: Sesli filim cihazını teferruatile beraber bir otomobile yerle>tirip köyleri dolasmak Bu suretle kasabalara gidemiyen halk seyyaı sinemalarda, konusan gölgelerigörüp seyredebiliyorlar. Bizde Türi kiyenin yalnız Beyoğlu'na müyesser olan bu bahtiyarlık önünde İstanbul en küçük bir Alman koyünü kıskansa yeridir. \Nevyork Taymis] sinemadan köylüleri de istifade ettirebilmek içia