15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1930 Camhuriyet RESIMLI ROMAN TEFRİKAMIZ: 4 SON TELGRÂFLAR Primo dö Hjvera Beyoğlun'da ramazan Bir sayfiyeye çekilip Kalamata'da büyük bir mukadderatı bekliyecek yangm oSdu Satlk diktâtörün Ba ear adalarlna vali fayin eoi leceği de söyıeni>or Madrit 31 (A.A.) M. de Rivera Lancion gazetesine kânunuevvel ayının nihayetinde memleketin itimadını kaybetmiş olduğunu hissettiğini beyan etmiştir. Mumaileyh, pazar günü Kralı, kend. notasının neşrine muhalif görünce istifa etmiştir. Sabık başvekil, Krala Don Carlos'un azlini teklif etmiş olduğuna ve Kral tarafından gösterilen mümanaatin vükelâ buhranına sebebiyet verdiğine dair olan haberleri tekzip etmiştir. M. de Rivera, bir kaç ay sayfiyede istirahat edecek ise de diktatörlüğün tarihini yazmıyacak yalnız vukualın kendisini vatanî vazifelerini itaya davet edeceği zamana sükun içinde intizar edecektir. Madrit 31 (A.A^ Yakında neşredilecek olan hükumet beyannamesinde meşrutî usulü idarenin yeniden tesisi hakkındaki siyasete dair izahat verilecektir. Jeneral Berenger, hariciye nazırhğını yeniden ihdası hakkında henüz bir karar ittihaz edilmemiş olduğunu beyan etmiştir. Millî meclis reisi M. Yanguas, istifa etmiştir. Millî meclisin feshine ait emirname pek yakında okunacaktır. Deveran eden bir şayiaya nazaran, Jeneral Primo de Rivera yakında Balear adalarına nskerî vali tayin edilecektir. Madrit 31 (A.A.) Jeneral Berenger kabineyi teşkil etmiş,harbi.Jfi.vg hariciye nezaretlerini deruhte eylemiştir. Atina 31 (Hususî) Kalamata'da büyük bir yanşjın olrouş, bir çok ticarethaneler, evler yanmıştır. Hasarat pek büyük tahmin edilmektedir. Yanoın! Şikago şehrini altüst edlyorfar Hsydut' r y?ni t ir takım cinayetler daha y? pmışlard r Şikago 30 (A.A ) Yeni hir takım cinayetler daha kaydedilmiştir Bir bakkaliye mağazasına atılan bir bomba sekiz kişiyi yaralamış ve 100 metre kutur dahilinde hulunan binaları tahrip ederek 100.000 dolar hasara sebebiyet vermiştir Haydutlar çetesi efradından biri Çin mahallesinde bir pusuya düşmiişlür. Pusuya yatmış olanlar merkumu kurşunla delik deşik etmişler, ve ölüm halinde olduğu yerde bırakmışlardır. Bir taksi kumpanyası veznedarı ile bir şoför, bu şoförün idare etmekte olduğu bir otomobil içinde tabanca ile öldürülmüş bir halde bulunmuşlardır. Haydutlar Anî b r infilâk Aschenand (Kenturcky) 30 (A.A.) Bir iş esnasında vııkua gelen anî bir infilâk dolayısile üç amele telefolmuştur. Dört amele de agır surette yaralıdır. Yunan komunîstieri Atina 31 (A. A . ) Elli kadar komünist Lenin'in vefatının yıl dönümü münasebetile Yuguslavya sefareti önünde bir nümayiş icrasına teşebbüs etmişlerdir. Komünistler Yunan bankası direktörünün evini taşa tutarak camlarını kırmışlardır. Polis, nümayişç'leri dagıîrpış ve içlerinden 8 kişiy» tevbif efmiştir. B u r s 'ria k çakçılık Bursa 31 ( Hu. Mu. ) Bursa inhisar idaresi 159 kilo kaçak rakı, 7 fıçı salamura yakalamıştir. B u r s a taîebe yurd un s nei devrî s Bursa 31 ( Hu. Mu. ) Maarif Cemiyetince açılan talebe yurdunun senei dersiyesi * tes'it edildi. Yurt müdürü Fazıl B. yurdun gayeleri hakkında izahat verdi. Müteakıben talebeden Cahit Efendi uzun bir hitabe irat etti ve güzel bir konser verildi. Davetlilere çaylar ikram edildi. Yurtta ders vesaiti mükemmeldir. Bilhassa talebe arasındaki tasarruf şubesi pek faaldir. Yerli mamuiâttan sergi yapılmış ve bir piyango tertip olunmuştur. Beyoğlu'da Ramazan aradım. Nafile gayret. Büyük caddenin bir başından öbür başına kadar böyle bir seye raslamadım. !zi bile yok: Bu yeni roman yüzünden çok müşkül Ne bakkallarda uçurtma kâğıdile süslenmiş bir güllaç tekerleği, ne vaz yette kaldığı ızı itiraf ederiz fırınlarda bir çörotu kokusu, ne de Ikincl il£n da şudur : erkeklerin elinde bir tesbih. Bir çok karilerimiz ziyaretle olBakkallarm camlarında her zasun, telefonla oisun Aka Günclümanki içki şişeleri ve domuz su cukları. Fırınlarda paskalya çöre ız'ün yeni (Yaldız) romanının neşğini andıran şeyler ve pastalar. rini istediler. Kendisi de dün gece Ankara'da satılık bir ev araErkeklerin kollannda da birer... telefonla kat'î kararımızı sordu. nıyor, istenilen evsaf berveçhi Kadın. . atidir: Şartlarının zerrece değişmediğini 1 Ev yeni ve kârgir olacak. Sinemaların önü hıncahınç, bi bildirdi. 2 Etrafı bahçeli, müstakil, rahanelerin ici keza... Nihayet istediği tarzda nemne su, elektrik, banyo, hava gazi Beyoğlu ve Ramazan kelimeleri, tesisatı bulunacak. her sene. benim burnurna, lâvanta karar verdik. Bu kararımızı tatbik 3 Dört oda, bir salon, bir ile hacıyağından mürekkep uygun için ilk ve son şart, gönderdiği gamutfak, bir kiler, bir kömürlüksuz bir koku getirir: sahur davulu rip ilânların dercolunmasıydı. Roten az ve âzamî altı odadan fazile cazbant davulunun yanyana mana başlamazdan evvei bu feci la olmıyacak. garip ve bigâne duruşları gözümün ve azap verici ilânları dercediyo4 Möbleli olursa tercih ediönüne gelir. lecek. Yalnız Ağacamiinin önünden ruz. Tekrar, tekrar arzedelim: Ka5 Yatak odası geniş ve iki geçerken kulağıma bir ses geldi. rilerimiz bizi bu ilânlaro'an dolayı kişilik takımla döşenmış olacak. Meyzin, i!k ramazan gecesinin yat muatap ve mes'ul tutmasınlar. Bir Bu evsafı haiz olan ev sahipsı ezanını okuyor. Fakat bu ses , takım daha mühim sebeplerdir ki lerinin muvazzah adreslerile aşacaddenin bin türlü gürültülerile, gıdaki adrese müracaat etmeleri ötesinden berisinden yırtılıyor: muharriri için hiç te güzel olmıyan üân olunur: ( Gene birinci ilân Tramvay çanları, otomobil korna bu münasebetsizliğe katîanıyoruz. adresi) ları, çmgıraklar, düdükler, haykı Ve arkadaşımız Aka Gündüz'den rışlar bu sesi delik deşik ediyorlar. çok rica ediyoruz, yaşını başını al İşte Aka Gündüz'ün gönderdiği Camiin kapısına doğru ilerle mış, hayatının bu son hatasını na ve buhranla ifade olunabilecek iki dim. Eşikte bir ianıdık. tçeri girisıl ve ne ile tamir etmek lâzımsa garip ilânı. yor. Evet, bu bir hakikattir, ve ternin hemen teşebbüs etsin. Hayrola? dedim, teraviye mi? MUessef varakalar şUnlardır: ederiz ki bu iki ilânı Aka kendi el Evet! yazısı ile yazıp göndermiş ve neşFakat, önü açık duran paltosu rinde ısrar etmiştir. Arkadaşımızın arasından dikkat ettim ki, ahbabıdüştüğü bu hata ve buhranın nasıl mın üstünde smokin var. tamir edileceği kendisine ait bir Ne o? Camilere de mi smo |Bu ilâna t ok ehemrrtiye kinle gidiyorsun? veriniz mes'eledir. Biz burada tekrar ka Hayır! Buradan çıkıp baloya rilerimizden özür dileriz. (Yaldız) Bir daktilo aranıyor. İmlâ, gideceğim. yazı, makinede sür'at mes'eleleri romanının son müsveddelerini alAhbabımın bacaklarına kuvvet ikinci, hatta beşinci derecededir. dıktan sonra söyliyecek çok sözletemenni ettim. Otuz üç rekât yasYalnız, meslekten daktilo olması rimiz vardır. Bunu şimdiden haber sı ve teravi namazı kıldıktan sonşarttır. Kurstan mezun olacaktır. verelim. Ve zannımıza kalırsa son ra, baloda sabaha kadar otuz üç Asıl matlup olan şu vasıllardır: tane de çarleston oynamak her kumüsveddelerin bu sabah postaya 1 ~ Güzel olacaktır ve gülun harcı değil! zell ginde bir orijinalite bulunaverildiğini haber aldığımız bu rocaktır. Ne düşündüğümü anlıyan ah man, sabık arkadaşımızın edebî bap, dedi ki: 2 Siyah saçlı, ince siyah hayatını tamamen kapıyacak son kaşlı ve koyu lâc vert gözlti Şişmanlıyorum, azizim, şişeseri olacaktır. olacaktır. manhyorum. Doktor bana rama Yeni tefrikamız: Yaldız Muharriri: Akagündüz Ressamı: İzzet Ziya Satılık ev aranıyor Tanıdı klarımdan Bir aktör taslağı tanırım ki ben Kendine kendisi «Molyer» diyor Haberi yok onun yaptığı işten Maskara şeylere şaheser diyor Yalnız ben varım ben ilmü san'atta Bir mislim yok benim bütün hilkai Başka kimler varsa bu memlekette Temaşa fenninden bihaber diyor Oyuncaktır evet elimde felek Ne kadar muharrir varsa hep dümt Raşit Rıza'ya da atarak kötek Belki oynatırım bu sefer diyor Kimseden pervası yok mudur bilme O kadar bilgisi çok mudur bilmem Attığı blöfler ok mudur bilmem Ezerim her kesi seraser diyor * * * Her ipte oyniyor bu cambaz dayı Bulsa kandil asar Meryem Anayı Karagöz perdesi yaptı sahneyi Şimdi tiyatroda bu geçer diyor * Bir piçtir diyemem ona cihanda Baba damgası yok gerçi insanda Başı boş kalınca bu pehlivan da Kimi görse benim bu peder diyor * * * yazardım yorgunum yorgt oynatsın biraz bu tosun Nazif in ruhu şadolsun benimdir bu püser diyor. Gâvel Zallm Bir daktilo aranıyor Daha çok Varsın at Süleyman Dokunma Bursa Sanayii Sürüm yerleri bulmak çarelerini aramalıdır Madrit 31 (A.A.) Berenguer kabineyi teşkil etmiştir. Londra 30 Deyli Meylin istihbarına göre sabik hükumet zamanmda İspanyada çıkmış veya çıkarılmış olan binlerce İspanyol büyük gafileler halinde memleketlerine dönmektedir. İspanya kabinesi teşekkül etti zanda her gece teravi kılmamı. oruç tutmamı ve dansetmemi söyletii. Bayrama on kilo eksilecejjim. Ben, sahnr yemeğini «Souper» ile birleştiren ahbabımı dinlerken, meyzin : «Hayyalelfelâh!» Diyordu. İkimiz de bu emre itaat ettik ve felâha doğru gittik: Arkadaşım içeri girdi, ben de Beyoğlu'nun bir tarafına takılıp kalmamak için, doğru... Eve. Serve Bed? Bir tayyare kazası Bugünkü hava Havalar, çok iyi gidiyor. llk baharı müjdeliyen güzel, güneşli günlerden birini de dün gerirdik. Dün ayni zamanda cuma olmasından bilistifade halk, sokaklara dökülmüştü. Akşam üstü biraz yağmur serpelemiş ve gece yağmur fazlalaşmıştır. Kandilli Rasatanesinden verilen malumata göre, tazyik, dün saat 7 de 753 ve saat 14 te 754 tü. Rüzgâr, dün azamî sür'ati saniyede 6 metre olarak ekseriyetle lodostan esmiştir. Dün azami hararet 13 ve asgari 7 derece idi. Bugün rüzgâr ekseriyetle lodostan esecek ve hava ekseriyetle bulutlu olacaktır. Chateauroux 30 ( A . A . ) Bir askerî av tayyaresi düşmüş pilotu parça parça olmuştur. Hicazda mağlup edilen asiler Basra 30 (A. A.) Küveytten bildirildigine göre Hicaz kralı tarafından mağlubiyete uğratılan Faysal Daviş ile diğer asi reisleri Hicaz memurlanna teslim etmişlerdir. Çeşme ılıcaları tzmir 31 Hilâliahmer, Çeşme ılıcalarının on senelik mukavelesini belediyeden 30 seneye raptetmiştir. Jandarmayı öldüren Prençip namına rekzedüecek abide Belgrat 50 (A.A.) Arşidük Ferdinand'ın katili Prençip namına rekzedilecek bir abidenin resmen küşat edileceğine dair olan haber dolayısile Avala ajansı şunu tebliğ ediyor: İki şobatta Prençip'in akrabasından ve arkadaşlarından mürekkep mahdut bir zümre kendisinin Saraybosna'daki hanesine bir levha koyacaklardır. Hükumet memurlarından hiç kimse hazır bulunmıyacağı gibi hiç bir cemiyet te iştirak etmiyecek, hiç bir nutuk söylenmiyecek ve nümayiş yapılmıyacaktır. Tefrika numarası: 53 Mardin 31 Direk'te Mazi dağmda jandarma Hayrettin Ef. yi öldürdüğü anlaşılan Tuti yakalanmıştır. Romanya hükumeti ve ecnebiler Şikago'da buğday piyasası diişüyor Şikago 30 (A.A.) Rusya'nm buğday ihracatı hakkındaki son haberlerin tesirile buğday piyasası son derece tenezzül ederek mevsimin en aşağı rekorunu kırmıştır. Tenezzül miktarı düne nazaran iki ilâ 2.78 çent miktarındadır. Atina 31 (Hususi) Bükreş'ten bildirildiğine göre Romanya hükumeti ecnebilerin Romanya'da çoğalmasına karşı bir takım tedbirler ittihaz etmeğe karar vermiştir. Yeni hazırlanan bir kanun lâyıhası bundan sonra ecnebilerin Romanya'da daimî surette ikametlerini menetmektedir. 3 Boyu uzuna yakın, ince ve zarif, gögsü yuvarlak, vücudü zayıf olmalıdır. 4 elleri ve ayakları ufak, yUrüyUşü akar gibi olacaktır. ' 5 Rengi açık fil dişi, dudakları kırmızı, teni mat olmalıdır. 6 Neş'e, sây ve seciye itibarile her hangi bir erkeği mes'ut edebilmelidir. 7 Sesinin güzel olup o!maması mevzuu bahis değildir. 8 Fakir veya orta haili olması şarttır. 9 Kimsesizlik tercih sebebi teşkil eder. 10 Adı ve adresi kat'iyyen mahrem tutulacaktır. Kendisinde bu evsafı gören daktiloların mahremiyetinden emin olarak şu adrese müracaat eylemeleri ilân olunur: | Ankara'Ja Balıkpazan'nda Adliye sarayı caddesinde Ankara' ikinci noteri Veli Bey vasıtasile Dikmen'de ( Dikmen yıldızı ) köşkü denmekle maruf kırmızı köşkün biraz ilerisinde miikerrer on dört numaralı köşkte Aka Gündüz. J Italya d kar San'at hayatımızın milli iktisat harı ketlerimize tam bir makes teşkil edebi mesi için ikinci bir noktanın temini zs rureti hissediliyor.. Hükumetimizin fal rika sanayiini azamî bir şekilde himaj etmesi... Bu hazin te elliye kenBursa'da mevcut fabrikalar, yerli ms disınden çok müieess r mulâtına karşı gösterilen rağbet karş: a uğu ^ zu sak lyamayız. sında bile, faaliyet tarzlarım değiştlı NG y.palım? Mukadder mek ve tesbit etmekten müstağni bi vaziyette görünüyorlar.. Bu hareke GI n a ibüt bu mis. hem fabrikalarımız, hem de millî ma Fikirlerimizi ve hüzü ılerimizi mulâtımızın revacı hesabına arzu edi] ifade edecek en beliğ vasıtayı ge miyen bir şekli tevakkuf gibi telâkl ne sükutta buluyoruz. Biz bir dost olunabilir. Bursa'da mevcut san'atlardan; mH iktisat hareketlerimizin beklediği v istediği şekilde istifade temin edebilme için neler yapmak ve ne türlü hareke etmek lâzımdır? Evvelâ; muazzam bi millî iktisat uyanıklığı muvacehesind bulunan sermayedarlarımızın, deraka] makine ve tezgâh siparişine kalkışma malarını tavsiye ve hatta temin etmel icap ediyor. Çünkü: Bu lüzumsuz telâş belki, milli sermayemizden bir kısmınıı vakitsiz Avrupa'ya kaçmasmı mucip ola bilir. Üçüncü nokta, Bursa fabrikalarının is< tihsalâtına devamlı mahreçler ve sürun yerleri bulmak ve bunları tesbit etmektir. Bursa mamulâtına sürüm yerleri arayıp bulmak lâzım geliyor. Bursa; mamulâtının mevadı iptidaiyesini dahi kendi temin ettiği için ötedenberi müşteriyi Bursa'da beklerdi. Bu şekli hareket bi< doğru olmasa gerektir. Dördüncü nokta: Bursa sanayii içindt mütekâmil bir şekil almış bulunan ipekçiliğin pamuk ve yün dokumacüığı ile bir an evvel mezcedilmesi de artık elzem hükmüne girmiş bir keyfiyettir. Fabrikatörlerimizin bu noktaya da ehemmiyet vermeleri gene kendi menfaatleri icabıdır. Musa ğım... Dur biraz.. Vallahi başım döndü... Sabbek'in sesi tok, hali ağırdı. Fatma, bunu hemen farketmişti: Neyin var Sabiş? Bugün. pek durgunsun! Hiç! Başım ağınyor da... Değil, değil... Seni bilmez miyim? Ölüm halinde hasta olsan, gene gülersin... Hayır... Senin yüreğin üzülüyor... Daha neler?.. Benden mi saklıyorsun? Billâhi gttj cenirim. Söyle... j Bu ısrar, Sabbek'i sinirlendirmişti, ba] şını silkti: Bir şeyim yok... Aman Fati, bu huydan vaz geç... Hayır, hayır... Benden saklama... Fatma, Sabbek'in gözlerinin içine baktı: Beni, kandıramazsın, Sabiş... Cuma günü Bostancı'ya giderken neş'en, keyfin yerinde idi. Fakat dönüşte üzerine öyle bir durgunluk çökmüştü ki soracaktım. Araya başka mes'eleler, lâkırdılar girdi, sormağı unuttum. Niye birdenbire çarpıldın. Mabadi var kaybettik ve kariler sevdikleri, güvendikleri, eserlerini yuvalarına emniyetle soktukları bir muharrir kaybettiler. Bunda bizim hiç bir suçumuz yoktur. Mukavemet edemiyecek vaziyette idik. Bunu maddî ve manevî bir cezası varsa, ona da sabık arkadaşımız katlansın. Ne elim akibet!. Ne hazin manzara!. Onu tamamen unuttuk, yalnız bize verdiği eski güzel eserlerini yadedeceğiz. Bu şerait dahll nde (Yaldız)ı da neşretmek istemezdik, ne yapaiım ki şahsT r^es'eleler başka, san'at mes'eleleri başkadır. Bunun için (Yaldız) ı yarında itlbare neşre aşlıyacağrz. BİR NAS1HAT Bedelını 12 ayda ödemekşartile bir buz dolabı almak (ırsatını kaçırmayınız S AT İ E ^METRO HAN BEYOGLU ELEKTRİK EVI İSTANBL'L * İtalyan sefiri İtalyan sefiri S. Orsine Barone cenapları, bu ay içinde avdet edecekse de günü hakkında ademi malumat beyan edilmektedir. * Yeni Japon sefiri Yeni Japon seark t e t e b b u a t enstitüsU firinin bu günlerde gelmesine intizar Moskova 31 Harkof'ta bir ulumu şarkiye tetebbuat enstitüsü teşkil olunmuş edilmektedir. sefarette ne günü gelecetur. Müdürlüğüne maarif komiser mua ğine dair henüz bir iş'ar olmadığı beyan edilmiştir. vini Plotski tayin edilmiştir. lemek, izah etmek benden . Ötesine karışmam... Eğer beğenmezlerse, onlar, bir çarei hal bulsunlar; biz kabul edelim. Turhan Tahir, Haldun Nedret'in sırtını sığazladı: Mükemmel azizim... Sen, bunu idare et. Bu hususta, bana mezuniyet veriyor musunuz? Sonunda, itiraz istemem. Hüsrev Hakkı ile Ekrem Besim'e. kinayeli bakıyordu: Bilhassa itirazdan zevkalan küç*k beylerin eline, yeni ipucu vermiyelim. Ekrem Besim. acı acı güldü: Biz, telefonla seni ararız. Fakat akşamları... ^ Cumaya olmasına da gayret et Tabii... Bir de izin mes'elesile de uğraşmıyalım. 14 Fatma. Sabbek'in boynuna sarrtıp »arılıp öpüyordu: Ah, Sabiş. inanamıyorum... Bir türlü inanamıyorum... Sabbek, arkadaşının sarsmalarına ses çıkarmıyordu: Hakikat, Fati, hakikat... Ruhumda bir inkılâp oldu. Artık, ben, dünkü, evvelki günkü ben, değilim... Gözlerimin bakışı değişti, çörüşü değişti... Damarlarımda yeni, yepyeni bir kan dolaşıyor. Öyle bir ateş tasavvur et ki bir saniye, bir an, alevi sönmiyor... Durdu, kendi heyecanından gene kendi ürkmiiş gibiydi: <\caba çıldırıyor mıyım Sabiş? Sabbek, zoraki gülmeğe başlamıştı: Bu gidişle, jıldırırsın... Biraz kendini tut, Fati... Elimde değil Sabiş... İçimde, mütemadiyen sıçramak, zıplamak hevesi, ihtiyacı var. Hani sıkılmasam, utanmasam, evde, sokakta, aklıma gelen yerde, sıçrıyacağım, sıçrıyacağım, zıplıyacağım, zıplıyacağım, zıplıyacağım... Ve sözünün ciddiyetini göstermek için kollarmı havada savurarak zıp zıp zıplıyordu. Sabbek elile Fatma'yı tutmağa mecbur oldu: Seninle beraber ben de çıldıraca Cenova 30 ( Hususî ) Apenin daglarına çok miktarda kar yagmıştır. Bazı bogazlar kapanmıştır. Vadilerde kar 30 santimi bulmuştur. Mahmut Yesari ' Fena şekilde hücum ediyorsunuz. Bir arkadaşın samimiyeti ile bn derece oynanılmaz. Sizi iltizam etmiyor muşum da, kızların tarafmı giidüyormuşum! Buna, cidden gücendim. Kızları himaye etmyiorum. Yalnız arada ben vasıta olduğum, aşagı yukan «Parlamanter» vaziyetindc koluntetum için, ince eleyip sık dokuyorum. Yoksa nerae lâzım, elin kızlaruıın iyiliği, kötüliğiü. Böyle olduğu için, buluşacağımız yeri, sen, düşünmelisin, azizim. Bunun mes'uliyeti de sana aittir Diğer hususlardaJii mes'uliyetimi niçin inkâr ediyorsunuz? Haydi. baydi, üzme kendini. Senin bütün haklarını, mes'uliyetlerini tasdik ediyoruz Mersi! Nerede, buluşacağız? Haldun Nedret, dalgın dalgın DaKaraK: Koruda «kamp» için beğendiğimiz meydanlıktaki üç top ağacın yanında, dedi. Fena fikir değil.. Öbürlerine döndü: Siz, ne dersiniz? Ekrem Besim, dudaklarını buruşturdu: Pek lâubali bir vaziyet, monşer... Dağ başında «resmi takdim!» Naim Naci'nin de kaşları çatılmıştı: Hiç, «modern» değil... Pek, teklifsizce... Haldun Nedret, hepsine ayrı ayrı ba alâmerikan! Kabul... Onlar oraya nasıl gelecekler? Hüsrev Hakkı, cebinden çıkardığı bir kürdanla tırnaklarının içini temizliyordu: İhzar edilmiş tesadüfler, benim sinirime dokunur. Haldun Nedret, şiddetle kollarmı oynattı: Hayır, monşer... Her şeye blr kulp takma... O, olmaz; bu olmaz. Peki ne yapaiım? Bu tesadüfe daha tabii bir şekil verelim. Şüphesiz, azizim... Ben, zihnimde hemen şöyle bir kaba taslağını yaptım. Kızları alıp buraya getireceğim, «Kamp» m yerini göstereceğim. Siz, kayığın provalarını yaparsınız. O suretle karşılaşırız. Bnnmn mürettep olduğunu onlar, Fakat «orijînai» olmadıfını rddia Bffhtffeeeîcter, anlamıyacaklar mı? edemezsiniz ya... Hem «oriiinal» hem Bilsinler, anlasınlar, ne çıkar! Söy
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle