Katalog

7 Kânunusam f93O Tasarruf Cemîyefinde İktisat ve neşriyaila meşgul olacak iki encümen ayrıldı Cemiyetin bir çok yerterde şubeleri teşkil edildt. Ziraat Bankası Cemiyele 2 bin lira ieberrü etmiştir Ankara 6 (Telefonla) Millî Tasarruf cemiyetine Ziraat Bankası 2000 lira teberrü etmiştir. Cemiyetin Bilecik, Mersin, Ta«köprü, Bürhaniye, Bozüyük, Sivrthisar, Çatalca, Uznnköprii ve Mecitözü şubeleri de teşekkül etmiştir. Umurnî merkez heyeti , bugün toplanarak, cemiyetin ayhk bütçesini tasdik etmiş , iktisat ve neşriyat rçm iki encümen intihap eylemiştir. Neşriyat encümenine Zeki Mes'ut (Edirne), Yunus Nadi, HamduİIah Suphi, Asım, Hakkı Tarık, Falih Rıfkı, Necmettin Sadık, Haydar Rüştii, Ferit Celâl, Hayrettin (Balıkesir), Besim Ataiay, Reşit Saffet, Mahmut (Siirt), Ziraattin, Cevdet Nasuhi ve Ali Vahit B. ler intihap edilmişlerdir. İktisat encümenine de, Yusuf Kemal, Celal, (İzmir), Zekâi (D. Bekir), Mustafa Şeref, Hasan (Trabzon), Hüseyin (İstanbul), İzzet (Afyon), Nurullah Esat, maadin M. Hayrettin, ziraat müsmüsteşarı İbsan Abidin, Ziraat Bankası idare meclisinden Raufi ve Maadin sermühendisi Hadi B. ler seçilmişlerdir. Umum merkez heyeti, her ayın birinci pazar günü toplanacaktır. İzmir Tasarruf Cemiyeti İzmir 6 (A. A.) Şehrimizde teşkil edilen millî iktisat ve tasarrnf cemiyeti şubesi azaları bugün ticaret odası salonunda içtima ederek idare heyetini srçmişlerdir. SOMTit^RÂFLAP Kayseri'de Cumîıurîvet' Hayvan Borsası Beiediye İîiç mi hiç Hiç bir şeyin nazımı olmıyan borsa bir idarei vaziîesini ifa etmiyor maslahaf tezgâhmdan başka bir şey değilbir Hayvan Borsasımn hiç faide ihtiva etmiyen mahiyetini teşhir etmiş ve bu Kayseri, evvelki mektubumda da bil teşekkülün ilgası yoluna gidilmesi şüpolacaktır , dirdiğim veçhile her türlü beledî terak I hesiz en mantikî hareket I demiştik. Evvelki gün Hayvan Borsası kiden pek mahrum kalmıştır. Şehirde | komLserliğinden şu tezkereyi aldık, gezerken alçaklı, yüksekli sivri sivri aynen neşrediyoruz: taşlardan ibaret kaldırımları bile in«Cumhurivet» gazetesi tahrir sanın ayaklannı dolaştırıyor. Memlemüdürlüğüne kette oturulacak, zevki selimi okşayıcı «Gazetenizin bugönkü nüshasının ikinci sahifestnde Hayvan Borsası hakkında bir bir gazino, yatılacak bir otel bile yok. yazı gorüldü. İlk gittiğim gece isminin büyüklüğüne Bunun, bir hayvamn hem derisinden, aldanarak «Erciyaş Palas» namındaki hem etinden ücret alınmak suretile iki otele indim. Alelâde bir handan başka defa resme tabi tutalduğn surctindeki ilk fakrası için: «Yalnız Hayvan Borsasıbir şeye benzemiyen bu oteiin odaları nuı değil, umum Borsalarm nizamat ve kim bilir ne kadar zamandanberi süp usnlleri noktasından yapılacak basit bir tetkikten sonra beyanı mütalea edilmesi ıülmemiş zemininde bir karış toz top çok münasip olurdıı» demeklc iktifa ederak var. Memleketi lâyikile bilmedi ceğiz. Mezkur yazının, alâkadarlann muhakğimden gece saat dokuzdan sanra başka otel arıyamadım, bizzarure on iki kak gördüğünuz kurnazhğı yüzünden resmin tahsilinde aıılaşma vukua gelerek vasaat devam eden tren seyahatinin ver ridatın ancak yatısmın kasaya girdiği ve diği yorgunluktan dolayı bu hale kat fiatların bundan dolayı aşâğı sösterildiği lanmak. çarnaçar gösterilen yatakta mcaliııdeki son kısmı şayanı dikkat bulunmuşfnr. Barsaca ncşredilen fiatlar alıı | pineklemekle sabahı zor bukhım. Gün cı satıcınm veya mubayaacının muşterek dnz gözüyle oteli iyice bir tetkik ettim, imzalarile verilen satış beyannamelerine loş, karanlık odalar rutubet kokuyor, ve Borsaca ahnan ücret te gene bu beyannamelerde gösterilen fiatlara istinat hemen hesabı kestim. Bir gece için eder. Alman ucrete hile kanştırıhnası benden bir buçuk lira istediler, bilmem için memurlanmızın tüccar ile anlaşabu fiata ne hesapla yüzde bir şey zam rak fiatı beyanııamelere eksik >azdırmaları ve ba saretie hakikî fiat ile olan farmettiler. Bize iki liraya maloldu. Der kını ceplerine atmaları lâzıın gelir ki buhal başka otel aramak mecburiyetinde na muamelâtın şekli cereyanma nazaran kaldım. Çok temiz, oldnkça intizam hnkân yoktur. Çünkü ber şeyden evvel bu beyannameler alıcı ve satıcılar için ihmevcut olan a İstanbul» otelinc naklet tilâf vukuunda akitlerini isbat ve birbirtim. Artık bu cihet bertaraf edildiğin lerini Uzam edeeekleri yegâne vesikadır. Memnrlanmızı ve tüccarı. atfediien den karnımı doynrmak için gözlerim böyle mntckabil ve ağır bir ithamdan taraütemadiyen lokantaya benzer bir yer mamile tenzih etmekle beraber hükumearamakta idi. Hükumet civarmda, bir lin Borsa nezdinde mümessil ve murakıbı çok memurun igrdiği üstü tenekeli, du sıfatile kim hakkında olursa otsun lâzım vaıiarı bütün camdan ibaret kapısının gelen takibatı yapmak üzere neşriyatınızın böyle mücerret sahada bırakılmayıp üzerinde «Zevk lokantası» ibaresi va madde tasrihi suretile derhal isbatını tazıh bir yeTe girdim. Yeroekler basit, fa lep eylerim. Aksi takdirde tüccar ile Borsa memuriannı mütekabilen istihdaf ejkat mideyi bozmıyacak derecede yağen bu çok ağır ithamatsızhldod ları temiz. Kumeli'li birisinrn yeni aç den bu çok ağır ithamatımzın esassızhğı mış olduğu bu lokantada karnımı meh karşısında yapılacak işi lutfen six tayin ma emkeıı doyurdum. Memleketi. mek bnyurunas. Bu cevabın ilk çıkacak nüshanızda ve tepleri ve sair şayanı temaşa olan ma ayni sütutda neşrini rica ederim efenhalleri germeğe koyuldum. Evvelâ li dim.» 1 Her aklı selimi kolaylıkla ayni müseye girdim. Müdürü çok nazik Ekrem Iâhazaya vardıracak kadar sarih olan vaBey. Beni hüsnü suretle karşıladı. Mek ziyet, bizde de bu pek tabiî fikir imaletebin her iarafım gezdim. Pek mükem lermi dognnnnştur. Alâkadarlann insani mel buldum. Müdnr Ekrem Beye tesek fazüetlermden tamamen uzaklaşmış olkürle ayrıldım. Caddelerâen, sokaklar rtuklarına hükrnetmemekle beraber hayranlardan iki kat resim alındı|;ı bedaheti dan geçerken, bu memleketin acaba karşısında onları ıneiâikei kiramdan adbelediyesi yok mu?.. Sualini keudi detmek safdiUiğinde de buhtnamayıa. 2 Bir hayvan diri diri tartılıp ağırhkendime sordum. pislrkten geçilmez bir ğmdan resim almdıktan ve yarım saat balde sokaklar tanzrfat ve tathirat seçince kesildikten sonra gene tartılıp görmemis gibi. Anladım ki, burada be ikinci resim ahnağa hançi kanun müsa HEM NALINA MIHÎNA Geçit! Sokaklar büyük caddeler pis, otelier pis her yer berbattir Komiser Beyin tezkeresi iddiaiarımıza cevap değil bir nevi tehdiitir Bactema imtihanla memur alınacak Tamtrai ines'elesi etrafında müzakerat Lâheyde Laaey 5 (A.A.) Şark tamiratı koAnkara 6 (Telefonla > Hariciye misyonu yarm sabah toplanacaktır. Vekâleti. badema imtihanla memur Komisyon. Avusturya'nın borçlarına aiınmasını kararlaştırmış ve bu hususait mes'eleierin şimdiki safhası hakkıntaki talimatname Heyeti Vekileee tasĞa tetkikatta bulunacak, ondan sonra dlk edilmiştir. Bttlgar morahhas heyetinin noktai naTalimatnameyc göre, Harieiyeye zannı dmliyecektir. Komisyon, Sah ııamzet olarak memnr almabilmek için, müracaat edenter arasında imtihan günü sabahı yapacağı içtimada küçük yapılacaktır. İmtihan komisyonu, itilâf hüktrmetleri ile Macar murahhasticaret, konsolosluk, muhasebe müdür larınm verecekleri izahatı istima edelerile insibat komisyonu azasındatı cektir. M. Loucheur, yarm İtalyan ve İngiliz murahhasları ile goriişecektir. mürekkeprtir. Bu mulâkat esnasında Macaristan'a • Namzetler, imtihanda kazananlar alait borçlarm tesviyesi mes'elesinin bir rasmdan alınacaktır. İmtihanlar. haa.ı evvel bitirilmesine ait çareler araşziran, eylul, kânunuevvel ve mart ay| tırılacaktır. lannda yapılacak ve ayrıca Ilân edileParis 5 (A\.) Alman gazetelerincektir. den btrinin venüği bir babcre nazaran M. Briand ile M. foıı Hoesch birinci kânunun 31 inde evveJce zaptediimiş oılan Alman emval ve emlâkinin tasfiye nıuameî«sine nihayet verilmesine dair , bir itilâf imza etmişlerdir. Bu itilâf maeibmce bn kabil Alman emval ve : jlediye vazifesini tabiat ifa ediyor, yağlemlâki Fas hükumetine devredileeekLondra 6 (A.A.) Londra ile Berlin mur yağarsa sokaklar tabiî bir surette arasında telsizle fotoğrafi teatisi servi itir. 1 Gene bu itilâfa nazaran Fas'taki Al temizleniyor. si yarm İngiliz ve Alman posta nazır{ Kayseri halkı pek sakin. sevimli inları tarafından resmen kiişat edilecek Inaıı emval ve emlâki eski sahiplerine jsanlar, tüccar olarak yaradılmışlar, tir. İki nazır. mütekabilen fot&ğrafları iade olunacaktır. Ancak, bunlar bu mal fakat kuraklıklar o havalivi fakir dünı gönderecekler ve hendi ei yazılarile ve müîkleTi altı ay zarfında Fas hüku l selâm ve tebrik kelimeferi teati ede ,metinin tensip ve itimat ettiği kimse şürmuş, istikblde hasıl olacak feyiz ve ,bereketc bilhassa ticarctin inkişafına jlere devredeceklerdir. ceklerdir. muntazırlar. Moliye Vekili B. rahcttstz Bn koiayhkların tedrieen diğer meıuAnkara 6 (Telefonla) Malire Vekili Trenin Kayseri'ye gelmesi biraz muleketlere de teşmili ümit edilmektedir. Saraçoğlu Ş«krü B. rahatsızlanmış. bu amelâtı ticariyeye kşayiş vermiş. Halen gün makamma gitmemiştir. oldnkça faaliyeti ticariye meşhut oluMoiiye Müsteşorı geliynr yor. Meşhur olan pastırmacılığı, ehcmAnkara 6 (Telefonla) Maliye müsteşarı Ali Rıza B. ekspresle İstanbula ba miyetli ise de halıcılığı makusen müteBursa 5 ( Hu. Mu. > Bursa' reket ettj. nasip br surette geri kalmaktadır. ittir? Komiser B. : cBütün dünya Borsa kanunlarını tetkik ettikîen sonra mutaiea edilmesi munasip olurdu.» Diyorlar. İyiya işte. Biz de zatcn dunya Borsa kanunlarınm bizim Borsanıızda tetkik edilnıediğini söylememiş miydik? Eğer dünya Borsalannm müteamil ve makul kanunları İstanbul Borsasmda da icra sahası bulabilseydi, köhne bir usulle esnaf ve halk zarara sokulur. ayni hayvandan iki defa resim alınır mıydı hiç? 3 Kasaplık hayvanat niçin ayakta tartıhyor da resim almıyor? Etinden mi? O halde kcsildikten sonra alman resim ne oluyor? Xe maksatU ve hangi kanunun hangi maddesi mucibince? 4 Alıcı ve satıcı etin okkasını kaça yazdırırsa biz ona gore resim ahp kaydediyoruz. diyorlar. O halde bu efendiler dışarda etin okkasının 80 kuruşa olduğunu bildikleri halde 28 kuruşa et ahnıp satıldığma hakikaten inanıyorlar mı ve çocuk olmadıklaruıa gore nasıl inanıyorlar da resmî Borsa cetveline bu suretle kaydediyorlar? Bir anlaşmanm vüeudünü bilkülliye zan ve tahmin harici buTtkahın; memurlar ve anıirieri. bu uydurma fiat listesinin düzme muhteviyatma nasıl göz ynmuyorlar, bn suretle hazinenin yanyanya kaybettiği resim bedelinin ziyaına aİduış etmiyorlar? Çünkü 80 kuruşa satılan etlc, 28 e satılan etten ayni resmin ahndığını iddia etmezler. zannediyoruz. 5 Borsanın et piyasası nazımı oldugunn söliyorlar. Etin fiatı alıcı ve satıcı arasında takarrür ettikten , et fiatı 2840 kurns ilân edildiği halde 8«100 kuruşa satıldıktan sonra, sorarız, Borsa neyin, kimin naznnıdır? Tan2im ettiği nedir? Keyfî cetveller mi? Uydurma fiatlar mı? Eğer bunun haricinde Borsanuı naaımı olduğu tek bir ts varsa çok rica ederiz, söylesinler, halk ta bu idarei maslahat tezgâhmın faydalarını öğrensüı. iftihar etsint... * Biğer taraftan Ernırumnu Mustafa ve Hasan» imzalarile aldığımız bir mektupta da: «Hayvan Borsasımn mufit olduğu ve tekâmülün temenni ettikleri ve binaenaleyh geçen seneki muhik neşriyatımızla tavsif ettiğinıiz kasaplar tröstünün ihyaya çalıştıklan ceşni usulunün iadesine müncer olacak randnıan tarzmı müdafaa etmemekHğimizi» riea ediliyor. Kasaplar trostünün mazarratlarını geçen yıl lüzumu kadar teşrih etmiştik. Bn tröstün maksadı, bizim halk lehine tecelli eden ve etmekte olan mülâhazalarımıza muvafık değil, müvazi bile olamaz. Biz müstahsii ve müstehlikin hukuk ve nef'ini a>ni derecede siyaııet ve müdafaa edecek bir teşekkül, durüst nizamlı makul idarcli bir Borsa istiyoruz Şimdiki Borsa bunu temmden çok nraktır Bir birimizi vc halkı aldatmağa hacet te yoktur. Binaenaleyh bu mektubu, neşriyatımız hoşnna gitmiyenlerin baş vurdukları sistematik bir propaşand» eseri addediyoruz. Tıp fakültasi muallimlerinden muhterem Doktor Behçet Sabit Beyden bir mektup aldım. Bu mektupta Haydarpaşa'daki mabut demiryolu geçidinden pek haklı oİarak şikâyet ediyor. Tıp fakültesine gidip gelen doktorlar, talebe ve hastalar, başta olmak üzere, oradan geçen ve bilhassa Haydarpaşa vapurile îstanbuî'a gelmek mecburiyetinde bulunan halk bu geçitten fena halde şikâyetçi... Bakınız Doktor ne diyor? «Diğer rüfekam ve talebeler ile birlikte bizler, her gün vazifemize, dersimize gidip gelirken, bir meslek tahsiline koştuğumuz bu yolda pek can sıkıcı ve ıztırap verici bir maniaya müsadif oluyoruz. Bu, Haydarpaşa'mn demirvolları üzerinden geçen umum haîk yolunun pek sapa bir geçididir. Yağmur, çamur, kar, bora, toz ve duman içinde kalan bu yolda her sene, bütün bir senelik hayatımızda her zaman karşılaştığımız bir seddi azaptan henüz kurtulmadık ve kurtulacağımız da yoktur. Buna kani olduk, fakat geçidin bir intizama konulmasma nail olmak istiyoruz. Eminim ki bu sözlerimle oradan geçenlere tercüman oluyorum. Tasavvur buyurunuz; vazifei tedrisiyenizi bitirmiş, bir zavallı hastanın hayat ve sıhhati için uğraşmış, yorulmuş bir halde îstanbul'da bulunan diğer bir hastanıza yetişmek emelile yola çıkıyorsunuz. 1,8 vapurunun hareketine 15 dakika var. Böyle olduğu halde üç dakika sonra mahut geçite geldiğiniz zaman on, on iki dakika beklersiniz ve vapurun gittiğini görürsünüz ne hale gelirsiniz?» Bu çeşit kurunu vusadan kalma geçitler, ancak köylerde ve gelip geçeni az yollarda bulunur. Halbuki Haydarpaşa'daki geçh Kadıköy ile Haydarpaşa'yı Usküdara bağlıyan en büyük yolun üstünde kâindir ve şimdi burası yolcular için bir geçit değil, adeta bir yol kesen vaziyetine girmiştir. Burada, yerin altından veya üstünden geçen bir geçit yapmak zamanı gelip geçmiştir amma şehrin hakikî ihtiyaçlarım düşünen kim? Kimisi havuz, kimisi kanalizasyon veya ise yaramaz hal, kimisi kon»ervatuar ve bilmem ne banyoları yaptırmakla meşgul Şehreminleri oldukça İstanbul'un asıl muhtaç olduğu şeylerin yapıldığını daha senelerce göremeyiz. Doktor Behçet Sabit Bey mektubunda bu geçitin başma bir seyrüsefer memuru ikamesi münasip olacağını söyliyor amma, seyrüsefer memurlarının Eminönü, Galata, Tophane, Bahçekapı, İngiliz sefareti önü gibi en kalabalık yerlerde bile anka gibi görülmez oldukları bir zamanda bu teklife kim kulak asar ki... LondraBerün servisi bugün açılıyor Telsizle resîm Soyguncu dolabı Müşir Kâzım Pasa hemşiresi Bedri Felek Hanım tarafından bazı makamata vaki şikâyete nazaran deli olduğu iddia edilerek cebren Tıbbı adliye sevkedilmiştir. Bu hanımm iddiasma göre Kâzım Paşa vefat ettikten sonra Bağdat'taki bir çiftüği Paşanın son zevcesi ile hemşiresine kalmıştır. Zevcesi bilâhare bir kocaya varmış ve bütün malını bu adama yedirmiştir. Son kalan Bağdat'taki çifliğin satdması için izalei şuyun lâzım gelmiş ise de Bedri Feleh Hanım satmıyacağını söylediğinden çiflik satılmamıştır. Fakat diğer taraf Bedri Felek Hanımm deli olduğunu iddia ve Tıbbı Adlinin muayenesi neticesinde cebren Tıbbı Adliye sevkettirmişlerdir. mccnun olmadıgı anlaşılmıştır. 6azi Hz. Bursa'ya davet edildüer dan ilk defa olarak spor mmta ; Saffet B. Ankara da kası tarafından perşembe akşami ; Ankara 6 (Telefonla) C. H. F. kâtibi verilecek maskeli ve kostümlü ba umumisi Saffet B. İstanbul'dan avdet etloya, Hazi H. telgrafia davet ti. edildüer. .v\Usa Beiçika Kral ve Kraliçesi ı Roma 5 (A.A.) Roma'ya gelen Belı eika Kral ve Kraliee'si ile refakatlerin! de bulunan prens ve prensesler istas! yoııda Italya Kral ve Kraliçesile İtal 'istihsal edilen elektrikle köyün tenviri yan prensleri tarafından karşılanmış, cidden pek hoşa gidecek ve alkışlnra Eczayı Tıbbiye ve kimyeviye | Iardır. Bundan sonra misafirler Kirina! | sarayına gitmişleı, orada Bulgar Kralı, lâyik bir derecededir. Haftada iki gece şirketi ıccnebi prensler, M. Musolini ile hüher iki mektebin talebesine sinema Ankara 6 (Telefonla) Merkezi İstanbul'da olmak üzere 100,096 lira sercnayeii ! kumet erkânı tarafından selâmlanmiş gösteriliyor. talebenin eanlı misal lâvEczayı tıbbiye ve kimyeviye Turk anonim ! Iardır. halaria tezyidi irfanlarma çahşılıyorşirketi nizamnamesi. heyeti vekileee tas : Denize indirilen kruvazör ,muş. Bu mektcpten ayrılırken bissetdül edilmiştir. ; Aneone 6 ( A.A. ) Nokolasyo dö : tiğim neş'e ve viedanî zevki hayatımda Hususi istihîâk vergis* | Recce kruvazorü denize indirilmiştir. Ankara 6 (Telefonla ı Bütçe encümeni iunutamam... Mektebin miıdür vc heyeti Çiçerin Moskova'da yeni hususi istihtâk ve ejleîice verğilerine teşekkürlerle ait mazbatasmı hazırlamıştır. Bu yeni \ Moskova 6 (A.A.) Hariciye Komi talimiyesine ayrı ayrı kanun hazirandan itibaren mer'i olacak Iseri M. Çiçerin Moskova'ya muvasalat ınesailerini tebrik ettim. I etmiştir. tır. Kidayet Ankara 6 (Telefonla) B M. M. saat 15 te toplanarak meclis hcsaplarını tetkik ve encânıen mazbatalarıru kabul etmiş, cebe perşembe giinuîie talik edilmiştir ' B. M. Meclisinde î Roma'da Adana'da iki acık göz Karşıyakada küçük köprü başma bir baraka yaparak Kozan ve Karahacıh yolundan gelen tütün odun ve kömürcülerden oktruva resmi almıya parası bulunmıyanlarm da heybe. canta gibi e.şyalarını zapta başlarlar. Nihayet fabrikatör Salih Ef. böyle bir şey için karar verilip verilmediğıni belediyeden, idarei hususiyeden sormuş vc ademi malumat beyan edilmesi üzerine Vilâyete haber verilmis ve hükumet bu cesur soyguncuların kulübelerini baŞlarına yıkmıştır.Garibi şu ki bunlara bilmiyerek polisler ve beiediye memurları da yarıdım Köy muallim mektebi ve Şehiryatı etmişlerdir. mekteplerini de gehnişkcn geznıek istedim ve otomobil ile yarım saat meParis Berlin takımları maçı ' kadar bir seyahat yaptım. Muallim Paris 5 (A.A.) Berlin ve Paris tanıektebini pek intizamsız gördüm. Şe ! kımları arasında yapılan futbol maçınihiryatı mrktebindeki asri duş mahalle ; da 11 oy«ncudan ibaret olan Paris tairi, hamam, yatakhanesi, yemekhanesi ' kımı dördc karşı 6 sayı ile galip gel,ve yemekhane derunundaki sinema ve miştir. Cebren Ttbbıadliye sevkedilmiş İcra işlerinin teftişi Adliye müsteşan Ferit B. Adliyedeki teftişlerine devam etmektedir. Ferit Beyin bu teftişleri icra işleri üzerinde tekâsüf etmektedir. Son zamanlarda icra işlerindeki betaet hakkında pek çok şikâyetler vaki olduğundan icra i.şleri esaslı bir surette teftiş ve tetkik edilecek, şikâyetlerin en ziyade hangi | noktalara samil oiduğu tesbit edildik' tcn sonra ciddî tedbirler alınacaktır. Ferit Beyin bilhassa bu mes'ele ile rneşgul oîmak üzere şehrimize geldiği anlaşılmıştır. Kandiîli Rasatanesinden verilen malumata gcıe tazyik, dün saat 7 de 767 ve 14 te gene 767 idi. Riizgâr poyrazdan esmiş, sür'ati 9 metreye katlar çıkmîştır. Hararet ise azamî 7,5, asgari 6 derece idi. Buglin rüzîân gene poyrazdan esecek hava bulutlu olacaktır. Ara, sıra hafif yağmur serpintisi de muhtemel ! I lügünkü hava • •• m 9 ^ de bulunan paraiarı, mektup zarflarını yırtmak suretile çalmakla maznun olan posta müvezzilerinden Şükrü Ef. hakkmdaki muhakeme dün Aağırceza mahkemesinde hitam bulmuş, maznun üç ay hapse mahkum olmuştur. Şükrü Efendinin bu cezası ekseriyet karariyle Zarflardan aştrıları paratar Postaneye verilen mektuplarm için tecil edilmiştir. Nuran, Perihan'm evinin sokağına sapacakları vakit durdu, el çantasımn kapağını kaldrrdı. küçük aynıya bakarak saçlarını düzeltti, dudaklarına hafif bir karmen geçti. Sabbek te hemen onu taklît etti, zülüfîerini parmaklarile bastırdı, kalıpladı: Öyle heyecan içindeyim ki Nora? Heyccanımızı yenmeliyiz Sabiş! Sinirîerimizin en son kuvvetine ihtiyacımız var... Ben, Perihan'ı meşgul edeceğim. sen, Haldun'Ia bahsi idare et... Bütün zekânı göstereceksin. Merak etme şekerim; ben, sora* cağım suallere, alacağım tavurlara kadar. hep tasarladım. Gece, kafamda hep bu, düşünce vardı. Evvelâ, fazla alâkadar görünmiyeceğim. Turhan Tahir Beye tesadiifümüzden tutturarak, ucundan kıyısından bir açarım. «kamp»a ehemmiyet vermiyor gibi görünürüm Evin kapısına yaklaşmışlardı. Nuran infiaHe kaşlarmı çattı: Ehemmiyet vermivor gibi buiU' nursan. belki canı sıkılır. • O "eküde degil, \ora! Mabadi var JNebiye Hanım, Sabbek'in kılığına bakSabbek. güldü: Sokak kapjîînın yanmdaki cdacla da, jtı, elile ağzını kapadı: birbiıîeriııe hâlâ ayni iualli cevaplı İşte bn doğru! / A a a!.. Bu, döşemelik kumaş... bakışlarla bakıyoriardi. Ruhsar Hanım, Bir de gülersin... 'Esbap olur mu hiç? bir ara acı acı güldii: Benim bir kabaiıatim yok... Bizim Anneannemin Sabbek, hiddetten morarmıştı, anne Merak cttiğim kadar var mı inıiş? | büyük saat durmuş... sinin koluna doladığı çorapları çekti Bizim eski şilte yüzlerini. bozupta, bu saati de ezan ayarıtîır. Nuran. dışarı çıkmazdan evvel, kaaldı: kıza e:ıtarı yapmak isteseydik, neler Ben, ne yaparım da size beğendi dcmeztii bize?... Biçimmi nasıî buldun? pının önünde durdu. Sabbek'i kolundan rebilirim ki... Şimdi de döşemelik oîdu. Kclîar çıplak, boyun, ensc meydanda... içeri çekti: Cel, espabını göreyim... Vallahi Kızım, bu basmaları, döşemelik, Cebraii buzağısı gibi... Süphanc men güzel clmuş, Sabiş! Omuzlar. bel, iyi . perdelik diye alırdık... Üvey teyzenıin tahayyere... oturmuş... Etek te. tam karar... eltisi Şaziye Hanımm Fatih Çarsam;V 4 V Sabbek, sol topuğu üzerinde, kurulu basındaki evine gidelim; bunun eşi kaNuran. Sabbek'i beklemekten yorul mankeııler gibi ağır ağır dönüyordu: nepe takımı ile perdeleri gözlerinle gö Sahi, pek fena olmamış, değil mi? rürsün. Gülleri kırmızıdır da, yaprak muştu. Kapının zilini duydu, cumba Enfes, cieim! «Compliment» delan çağla yeşilidir. Ara yerlerinde kon dan sarktı: Mahmut Yesar i Aferin. Sabis! Bravo. saııa!.. Daha ğil... Çok yaraşmış! ca gibi. filiz gibi serpme renkler de var• Tahkiri, hakareti de nereden çıbekleteydin, olmaz mı şekerim?.. Gir Mersi! karıyorsun, Sabbek? Eskiden bu ku dır. me içeri... Ben.geliyorum... Nuran'ın sırtında da, Sabbek'in Genç kız, yumrukları sıkılı, vücudü maşlardan şilte yüzü yapardık ta. göBir masaııın üzerine bıraktığı eldi espabının eşi. fakat kumaşı biraz daha titriyerek odasına girdi: rünce hatırladım .. Bir bahane bulmazsanız içiniz ra venlerile çantasını aldı, merdivenleri pahalısı, biraz daha ağırı vardı. Sabbek, Anneanne. ba, kreton'dan, köylü nçar gibi atlıyarak aşağıya indi: arkadaşına, minnetle baktı: hat etmez... Herkesin giydiği şey be Eğer, biraz daha gecikmiş olsaydın biçimi, en son moda bir «tuvalet»! Bil ının sırtımda mı başka oluyor? Sana da çok yaraşıyor. Nora! mİTorsunuz! Rengi, seni, şayanı hayrct derecede Ruhsar Hanımla, Nebiye Hanım, so artık beklemiyip gidecektim. Çok mu geç kaldık? İhtiyar kadın, gözlerini yumdu, yut fada birbirlerine alık alık açtı. bakmakta gundu: İki genç kız, kol kola girdiler, kaldı Ne söliyorsun? Şimdiye kadar beidiler. İhtiyar kadın, omuziarmı kal Öğreniyoruz, kızım.' ni böyle hazırlanmış, bekliyor. scördü rım taşları üzerinde yem arıyan serçe dırdı. cebinden tesbihini cıkırt's sımarık sımarık ;üı i İitü ile kuruttuğu çorapları getiren j ğün var niiydı hiç? Aşağa inelim, Nebiye . Tefrika numarast: 23 başladılar. Nuran, neden acele ettiğini, telâşa düştüğünü anlatıyordu: Sabaîıleyin. Perihan'a telefon ettim. Haldun, bir arkadasma söz vermiş. Yok cansm! Akşam üstü için... Onu kaçırmıyalım. diyorum. Mes'ele nıühim!.. Biîek saatine göz atmıştı: Daha bir saatimiz var... Fakat. Bonjur! Dcr demez soramayız ya? Evvelâ bir kapı açmak lâzım... Ağabeyin de Perihan'lara gelçcek mi? Zannetmem... Pasaportunu çıkartmak icin uğraşıyor. Yeni espabının verdişji huzur ve emniyetle Sabbek'te o gün, bir cür'et, bir cesaret, bir coşkunluk vardı: iki lâkırdıda bir kahkaha koparıyor: cıvıldıyor, iıkırdıyor, kabına sığamıyordu: Acaba, Haldun Nedret te «kamp» a iştirak edecek mi, Nora? O, neden geri kalır ki... Bize kim kavalyelik edecek? Sabbek, tasdik eden bir el işaretile: Evet, dedi. Bir kavalyemiz olmalı. Elzem, Sabis... J.ı^r.ı: