22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•Cumhurivet= 4 lvânumısani f Sehir ve Memleket haberleri AJain Oerbanlt'un hatıratı (Nâkili : Abidin Daver ) h genç Yunan bahriyelilerinden biri bana mevkiimi öğrenmek isteyip istemediğimi sorduktan sonra bir kâğıt parçasının Varna vapuruntın seyir üstüne 41 derece a n 62,30 derece tul dairesinde raporu da kazada bulundu§umuzu yazdı kaybolmuştur 27 Dalgalar Freerest'i vapurun çeük bordasına doğru sürüyordu. Kotram, şimdi tesadüf ettiği fırtınaların hiç birinde duçar olmadığı <lerecede büyıık bir hasara uğramak tehlikesine maruzdu. Gemiden bir çtraa attılar. bunu direğe bağladım. Vapurun tehlikeli kurbiyetinden kurtulmak için beni biraz ileriye doğru çekmeleTİni söyledim. Fakat vapurun makineleriniıı işlemeğe başladığım ve beni yedeğe almak istediklerini görünce Iıayretler içinde kaldım. NewYork'a gitmek için yardun istemediğimi anlatmak için beyhude yere bağırıp duruyordum. Nihayet attıkları çımayı biçağımla kesmeğe mecbur ol^um. Şimdi kotramm aldığı hız sayesinde dümeıı tutmak imkânı hasıl dÜuğundan vapurdan açılmağa muvafi'ak oldum. Artık ellerinden kurtulduğumu zannediyordum. Fakat, denize bir filika indirdiklerini görunce aldandığımı anladım. Nihayet orsa alabanda edcrek kotrayı durdurdum ve beklemeğe başladıra. Cenubı Amerika cenerallan gibi sırnıalara garkolmuş iki genç Yunan'ü kaptan, yaklaştdar. Deniz epey sert olduğu için Frecrest'e çıkarken, as kalsın korkudan ötleri çatlıyacaktı. Bin teredutten sonra nihayet cesaret ve hız alarak kendilerini güverteye attılar ve ayaklannun dibine yuvarlandıktr. Bu şabıemret Yunan'lı mulâzım kapianlardan biri bana akıl öğretmeğe, ders vermeğe kalkışmasın mı? Benim miçoluk bile yaptırmıyacağun bu Yunan'lı kaptan, Firecrest vapurun yanınâa iken neden dümen kullanmadığıau sordu ve ukalâbk ederek bir gemi kapiaıunın daima dümen başında hulunması lâzım geldiğini söyledi. Cevaben kendisine dedim ki: Eğer siz, su üstünde hareket eden bir trenin makinisti değil de hakikî bir jremici olsaydınız, yelkealeri rüzgâr almıyan bir yelken gemisİBİn dumene itaat etmediğini bilirdiniz. Hem ben tek başıma kaca Okyanus'u sizden gemi kullanmak dersi almak için geçmedim. Yunan'lı kaptanlara, kendilerini durdurmak istemediğimi, yalmz NewYork'a bir haber goturmelerini rica ettiğimi söyledim ve bir kâğıt parçasının usiunc kendi ismimle kotramın ismini de yazdım. Bana ders vermek isterken benden ders alan kaptmın arkadaşı, su ve yiyecek getkdiklerüH, ibtiyacım olup olmadığını sordu. Kâfi miktar yiyceeğim olduğunu, maamafih getirmek ııezaketinde buhındukları şeyleri kabul edeceğimi söyledim. Ba genç Yunan bahriyelilerinden biri, bana mevkiimi öğrenmek isteyip istemediğimi sorduktan sonra bir kâğıt parçasınm üstüne 41 Derece Arz €2,38 Derece Tul Dairesinde bulunduğumuzu yazdı. Halbuki benim rasatıma nazaran 66.40 Tul derecesinde idim ve Yunan gemicilerinin rasadı ile benimki arasında 200 millik bir fark bulunmasına pek çok hayret ettim. Hayretimi kendilerine söyledim. Tayin ettikleri mevkiin gayet doğru olduğunda ısrar ettiler. Bunun uzerine, tabii, ben de kronometremin, bu kadar uzun zaman denizde sallandıktan sonra bozulduğuna hükmettim. tşte bu sebeple, kendi seyir hesabatımın sıhhatine emin olmakla beraber seyir jurnaumda her iki mevkii de kaydettim. Fakat sonra benim rasadunın Yunan'lılarınkinden doğru olduğunu tabkîk ve tesbite imkân buldum. Yalnız genç Yunan kaptanlarınıaki mi bana bir yanlış rakkam söylediklerini, yoksa vapurlarının mı hakikaten yanlış bir rota takip ettiğini anlıyamadım. Ziyaretçilerim getnilerine avdet ettikleri zaman, getirdikleri komanyanın bana hiç bir faidesi dokunmıyacağını anladım. Bunlar üç şişe konyak ile hoşlanmadığua bazı kutu konserveleriuden ibaretti. Biraz sonra vapur yol verip uzaklaştı, içindeki muhacirler Firecrcst'i alkışlarla selâmkyorlardı. Onların selâm ve alkışlarına bayrağınu indirerek mukabele ettim. Çok geçmeden vapur kayboldu, ufuk serbest ve boş kaldı, ben de tekrar yalnız kaldığımdan dolayı mtffliıun ve mes'uttum. Mabadi var Marmara'da Varna vapuru ile Hrisis vapuru arasındaki müsa•deme faciasmm tahkikatı hitam bulmak üzeredtr. Bu hususta Ticareti Bahriyenin hazıriadığı rapor çok miihim addedilmektedir. Raporda su esaslar vardır: Varna vupurunun seyir raporu kaybolmuştur. Yalnız Varna serdümeninin ifadesi alınabilrniîtir, Kurtulan üçüncü kaptan kaza esnasında uykuda olduğunu söylediği için ifadesinde şayam dikkat bir nokta görülmemiştir. Vaziyete göre yolsusluğun Hrisis vapurunda olduğu anlaşıîrnaktadır. Maamafih raporda kat'î bir hüküm de yoktur. Faciada boğulanlar şu suretle tesbit edilmiştir: Varnanın birinci kaptanı Nikola Baver, muavin Bankiyef, ikinci muavin Çankuf, Çarkçıbaşı Piperkof, ikinci çarkçı Çiçef, üçüncü makinist Karamaj Dirakof, dümenci Yankof, dümenci Mıçincef, dümenci Markof, taiebe Kosaof, taiebe Diricef, taiebe Koskof, baş ateşçi Babaş Demir baba, ateşçi Semflof, ateşçi Yorgiyef, ateşçi Bandolof, kömurcü Y&nkiyef, kömürcü Roylof, kömürcü Şupeef, ahçı Petrof, muavini Mustafa, Tuaarf Yorgiyef ve Varna vapurumm yolculanndan Varna'h Ayaskof, Yalkof, Kasidof, Kazorof ve Mahunizliyof. Hrisis'in mes'uliyeti teyit edilmektedir Varna faciası jEvkafın nesi var?| Tanzim edilen istatistiğe göre Fvkaf U. müdürlüğünün 1928 senesinde mevcut akaratı vakfiyesi şunlardır: 989 ev, 146 han, otel, apartıman, 219 hamam, 13,494 dükkân ve mağaza, 6 fabrika, 7 mengene, 248 değirmen, 1017 irath arsa, 257 bağ, bostan, bahçe, 272,068 zeytin ağacı, 255 incirlik, 10 çiftlik, 4 bedesten, 1 bimarhane, 14 f kestanelik, palamutluk, 4 taş I ocağı, 2 maden, 174 fuın, a * 3875 tarladan ibarettir. ^ Dokuma fabrikaları etrafında bir tetkik Bursa kumaşları Avrupa kumaşlarınin kat kat fevkindedir Son günlerde millî bir heyecan şeklinde kalpten kalbe düğümlenen örülen tasarruf ve iktisat hareketleri bnrada çok derin bir alâka uyandırnnş bulunuyor. Ba alâkanın derecesini dîğer şehirlerimizden daha yüksek dlye mütalea etmek icabediyor. Zira: Miilî mamulâtm mühim bir merkezi olan Bursa, bilhassa giyinme ve kuşannuya yarıyan eşyayı yapmakta olduğu için ötedenberi bunun revacını temin, onun belli başlı gayesini teşkil etmiş bulunuyordu. Bu itibarla onun alâkasını şimdi bir sevinç dalgası olarak tavsif etmek çok yerinde ve haklı bir harekettir. Şehrimisde mevtrut yerli malları koruma cemiyeti; bir kararla infisah ederek olduğu gibi Millî İktisat ve Tasarruf cemiyetine inkilâp etti. Bunu; dokumacüar birliğinin teessusü takibetti. Ve nihayet bugun; önumüze çok kuvvetli hamlelerle yürünecek yeni bir meydan, ve çok geniş bir çerçeve içinde hazırlanılacak yeni bir imtihan çıktı. İşte şimdi, Bursa lüar; bu meydanda yeni ve çetin bir imtihan geeirmeğe baştamış bulunuyorlar. Onun için dokumacüık fabrikaları fevkalâde bir faaliyete sahnedir.. Binaenaleyh bu faaliyetin müsmir neticelerini pek yakında idrak edecek olan millî fabrikafar; yeni açılan millî cidaldeki iktisadi vaziyetleri noktai nazarından sıkı sıkıya takip ve tetkik edilmeğe değer müesseselerdir. Evvelâ fabrikalarm kemiyetinden bahsetmek isterim: Bursa'da 34 kadar ipek ve ipekli dokuma fzbrikası yardır. Şunu kaydedelim ki: Bu rakama ilâve edUecek tek bir rakam; diğerlerinin mevcudiyetini büsbütün sarsmaktan başka bir şeye yaramaz. Çünkü: Talep ne kadar çok ve muhteltf olursa OISUB henüz devamlı bir istihsal mecrasına döküfaniyen fabrika hayatımız; devamlı mahrecler dahi temin etmemiş ve Avrupa manıulâtıoa fiyatça rekabet etmemiş bulundukça; adede yapdacak her hanği bir ilâve; istihsalâtı çoğaltmağa değil bllâkis azaltmağa ve rnamalâiı stok haline kalbetmeğe yatar.. Bundan sadece fabrikatörler değil; milli sermaye dahi fayda yerine zarar görür. Binaenaleyh Bursa fabrikalaruıın adedi şimdi ihtiyaca kâfi değil, hatta çoktur bile... Fakat bir defa bu vadrye dekülmüş bulunan sermayenin geri al»ma» kabil olmıyacağı içindir ki: Biz bu adedi ihtiyaca kâfi gorüyor ve hatta ihtiyaçtan fazladır bile diyoruz. Eğer fabrikalarm bu yeni cidaldcn sonraki vaziyelteri; kabHiyeti istihsaliyelerinin tezjidine işaret verirse ba, ancak o zaman düşünüleeek bir tedbir olmaüdır. Bursa fabrikalarının modern ve mütekâmil bir şekilde dokudukları ipekli komaşlar, Avrupa kumaşlarınin fevkinde bir zerafet ve metanete malik olduktan sonra, artık Avrupa kreplerini aramak ve ahnak için hiç bir mana kalmamış demektir. .Musa Bursa muhabirimizden: Yerli malı Tasarruf Bugün Cemiyet merkezinde kadın terzileri topianacak Cuma günü Darülfünun konferans salönunda büyük bir içtima yapılıyor Hazin bir ihtifal IBirmci sahijeden mdbaiti Saat iki buçuğa gelâiği saman bu Vatan evlâdının presteşkârları salon ve odaları tamamen doldurmuşlardırJtferhumun akrabasmdan bir küçük hanım salonun ortasma geldi, orada toplananlara hitaben merhumun hatıralarnu anlatmağa başlaâı: « Biliyorsunuz, bugün buraya merhum Mustafa Necatinhı hatıralarraı taziz etmek maksadile toplandık. Vatanın bu yiğit ve mert evlâdi bundan tam bir sene evvel sinsi bir hastaugın kuroanı olarak gbzlerini ebediyyen hayata, dünyaya kapamıştı. İşte aradan bir sene geçti, fakat biz, kalbi daima ftteşin bir heyecanın kaynağı olan Necatiyi bir türiü unntamaflık. Vatan tehükede iken, kahbe düşman tarafınâan yıkılırken İzmir'in bu gürbüz yavrusunu isyan halinde görduk.» Genç hanım,merhumun bu hatıralarını, faziletlerini anlattı, sonra devam ederek: «Sungiı ile istirdat edilen vatan ancak maarif meş'alesinin nuru altmda muhafaza edilirdi. O durmadı, çauştı, memlekete bugünkü maarif nurunu vermekte devam etti, fakat #onra, hain bir hastalık bu yaman inkilâpçıyı bir anda yere serdi. Kecati bugün ölmüştür. Fakat hatuaları il«lebet gönlümüzde, eserleri gözmmüzün önünde, hizmetleri inkilâp tarihiıaizin en müstesna sahifelerinde yaşıyacaktır. Necati Bey! Ruhun huzar ve sükun İçinde olsun... Sen, kurtulmuş, müstekil vatanın topraklarında yatacaksın. Bu senin hakkındır ve bu hakkı sana temin etmek bizim en mukaddes borcutnuzdur.» Genç çocuk, merhumun bu hatıralarını tadat ederken hafif hafif göz yaşı döküyordu. Orada bulunanlar da göz yaşlarını zaptedemediler, herkes ağladı. Sonra Hafız Bürhan B. mevlüdü nebevi kıraat etti. Başka bir efendi hazin bir dua okudu. Dua okunurken o koca salon hakikî bir mabede dönmüştü. Bundan sonra Cevdet Kerim B. merhumun hayatınMstiklâl harbindeki fedakârlığını, mertliğini ve faziletlerini anlattı ve «Ben Necatinin ölümü için ailesine taziyet dilemiyorum. Çünkü o ölmemiştir, bizim kalplerkniede yaşamaktadır» dedi. Buyük ölümün hatırasını taziz eden ihtifal bu suretle bitti, orada toplananlar bu mert vatan evladrnm' sevgisini kalplerinde daha şiddetle hissederek oradan gene sükun ve vecd içinde ayrıldılar. İstanbul Millî Tasaruf ve iktisat Cemiyeti idare heyeti, bugün saat 13,5 ta, C. H. F. müfettişlik merkezinde içtima edecektir. Bu içtimaa, İstanbul'un en maruf kadın terzihaneleri sahipleri de davetli olup aralarından bir jüri heyeti seçilecektir. Onümüzdeki cuma günü hanımlara ve ayın 17 sine müsadif öbür cuma günü de erkeklere mahsus olarak Darülfünun konferans salönunda Cemiyetin hazırladığı içtimalarda, bu jüri heyeti, yerli mallar nümuneierini Evkaf, Emanete para vermiyor! tetkik ederek ecnebi malları karEvkaftaıı Şehremanetfne devrolunan şısındaki mevkilerini tayin eylisularm varidatı el'an Emanete verilyecektir. memektedir. Evkai idaresi şimdiye kaMillî Tasarruf Cemiyetrâin hadar 6 sene zarfmda ancak 41 vakfiye tetkik edebilmiştir. Bunlarm varidatı zırladığı,Sanayi Birliğinin de yardamı ile halka yerli mallarımızın lâşey mesabesindedir. Şehremaneti suların tamiri için Ev teşhirini istihdaf eden bu içtimakaitan kerıdi zatBauında senevî sarfet lar her iki cuma günü de saat 14te tiği miktarda maktu bir para istemiş yapılacaktır. ise de Evkaf bunu da vermemiştir. Birinci içtimada, kadmlara Şehremaneti keyfiyeti Dahiliye Vekâ mahsus, münhasıran İstanbul'da [Birmci sahifeden mabait] M. Jatpar, bir nutuk iret ederek letine bildirecektir. yapıian ipekli, yünlü ve bütün diCerrahpaşa paviyonu M. Stresemann'ın hatırasauıı seğer kumaşlar teşhir edilecek, iDahilî tesisatı da bitmek üzere olan lâmhyacak ve M. Tardieu'ye ho Cerrahpaşa hastanesinin 100 yataklı kinci içtimada da erkeklere nıüteşamedi beyan edecektir. Fransız yeni paviyonu ilkbaharda açılacaktır. allik yerli eşya gösterilecekiir. heyeti murahhasasının bu akşam Bu içtimalara her kadın ve her Kartal'da mezbaha? Alman mümessillerile hususî mii Kartal belediyesi, Kartal'da Karaa erkek iştirak edebilecektir. lâkatlar icra eylemesi muhtemel ğaç mezbahasınuı küçük bir nümunesi İlk içtimada, cemiyet idare hedir. şeklinde bir mezbaha lnşasına karar yetinden Nakiye Hanım tarafından, yerli mallar hakkında bir de Londra 2 (A.A.) M. Snow vermiştir. Bu husmtta, idarei hususiyenin m« hitabe irat edilecektir. den ve M. Graham Lâhey konfeC. H. F. ocak ve nahiyeleri de, ransında hazır bulunmak üzere aveneti d* riea edilecektir. Ttraş ücretleri ayni maksatla içtimalar tertip bu akşam hareket etmişlerdir. Bir Berberlerin her yerde tıraş fiatınm edeceklerdir. gazete muhabirine beyanatta bu10 kuruş olmasına karar verdikleri yalunan M. Snowden, müzakeratın TerzihaneleTe zılmıştı. Bana mukabil kolonya, pudra, geçen seferki gibi uzun ve müşkül Millî İktisat ve Tasarruf Cemikrem ve emsali için ayn ücretler ahnolmıyacağını, çünkü evvelce ihza ması, hakikatte traş ücretini eskisinden yet inden: rî bir çok mesaide bulunuinıuş ol fazlaya çıkarmaktan başka bir raana«Bugün saat 13,5 ta C. H. F. duğunu ve murahhaslara son bir da görülemediğinden Şehremanetince merkezinde aktedilecek içtimaa retuş yapmaktan başka bir şey bu hususta tetkikat icrasına karar ve şehrimizin maruf kadın terzihakalmamış bulunduğunu beyan et rilmiştir. neleri davet edilmiştir. Her hangi miştir. Mumaileyh, beynelmilel bir suretle adreslerine davetiye banka mes'elesinin karışık bir gitmemiş kadın terzihanelerinin Yerli ilâçlartn listesi yapılacak ilâçlarımn mes'ek olduğunu, fakat projenin de mümessillerini buügnkü içti Tesiri ayni olan yerli Gümrük istatistiklerine göre, 928 seAvrupa ilâçlarma tercihi için bazı tekabul edileceği zannmda bulunmaa göndermeleri rica olunur.» nesinde memleketuaiz* 334,535 lirauk şebbüsatta bulunmuştur. Bir çok dokduğunu ilâve etmiştir. sigara, yaprak tütün ve puro ithal torlar yerli müstahzerat sahiplerinin edilmiştir. Memleketimizde. dünyanın Kartal kongresi tanıttırmadıklarından şikâyet etmekte en iyi tütüaleri yetişirken, hariçten C. H. F. Kartal kaza kongresi de dirler. Etibba Odası bu hususta faaliİtalyan Başvekili S. Musoiini Canap gelen ecnebi tütüniı ve siçarası istih dün top&nmış ve balkın arzu ve teyete geçerek yerK müstahzeratm da likine nihayet verümelidir. ları, «Saday Dispaç» gazetesine, kaâmmennileri tesbit edümiştir. Tarın da, mümkün olduğu nisbette revacını teKambiyo bor&asında lara ait fikirlfirini, her meselede olduAdalar kazası koogresi in'ikat edecek min edecektir. Yerli ilâçlerîa bunlann Kambiyo Borsası yeni idare HiecliSi ğu gibi açıkça söylemiştir. S. Musoiini, intihabatı, bugun saat 15 i e yapHacak tir. âmillerini gösteren bir kitap tertip bu beyanatmda, cinsi lâtif mensupla tır. Fehmi, İsmail, îsedim B. ler ve edilecektir. Bu kitaplar doktorlara tevrının her şeye inanan sadedil birer Marko Hayjm Ef. ııamzet gösterilmişzi edilecektir. Kitapta müstahzeratm Poliste tayinler küçük mahluk oldukiarıaı, parlâmen lerdir. evsafı da uzun uzadıya yazılaeaktır. Ayasofya polis merkez memuru SaŞeker inhisarınm lâğvı Kat'î bir lüzum olmadıkça Avrupa itoda bulunan kadınlarm münasebetsiz yolcu salonu Şeker inhisarı idaresi, mayıs niha dık B. dördüncü şube müdahalelerle ortalığı karıştıran birer yetinde lâğvçdilecektir. O zaman, şimdi merkezine, Şehremini memuru Fahri lâçlarının kullanümaması için tedbirler âmUden başka bir şey ohnadıklarını, 27 kuruş resıne tabi şekerden muamele B. Ajasofya'ya, Unkapanı memuru Ce almacaktır. ameli düşünen bir kadın görmediğini ve oktruva rusumu da almacaktır. Şe mal B. Dolapdere'je nakledilmişlerdir. Minare tamircileri ker tacirleri, şekerden muamele ver Beykoz serkomiseri Şevket B. unkapanı söylemiştir. Minare ve alem tamircileri git gide gisi alınmaması için hükumete ınüraazalmaktadır. Minarelerin tepesine çıS. Musolini'nin kaleminden çıktığına caat etmişlerdir. Ankcra'ya bir de he merkez menmrluğu vekâletine tayin karak iş gören bu soğuk^kanlı san'atedilmiştir. hükmedilen Popolidi Roma gazetesin yet gönderüeeektir. kârlardan ancak 6 usta ve 3 çırak kaiGizli fuhuşla miicadele Kaçakçılar de münteşir üç yüdrdı bir makalede mıştır. Polis Müdüıiüğü fuhşa mâni olmak Küçükpazar'da İnebolu'lu Mehmed'in de, 1929 da İtalya'da vefiyatın artması Şimdiye kadar, bu san'atkârlardan için yeniden faaliyete geçmiştir. Tave tevellüdatın azalması, İtalyan ırkını evinde yapıian taharriyatta. beşikte harri memurları bir giin zarfında İs yalnız biri, geçen sene, Bursa'da ülucayatan çocuğun altında 11 paket Bulbüyük bir tehlike karşısmda bıraktığı gar sigarası ve 30 deste iskam>il kâğıdı tanbul ve Beyoğlu'nda 26 genç kız ya minin alemlerini tamir ederken düşmüştür. Diğer şehirlerimizin çoğunda kaydedilmektedir. bulunmuştur. Büyükçarşı'da bir dük kalıyarak müdiriyete sevketmişlerdir. da bu kabil san'atkârlar yetişmemekkândan 720 defter ve Triyandafili is Bunlarm vesikasız icrayi fuhşettikleri minde bir kaçakçidan da 2,040 defter tesbit olunmuştur. Yakalanan kızların tedir. sigara kâğıdı tutulmuştnr. Topkapı mahfilinde bir kısmı hastaneye sevkedihniş bir Topkapı Mahfilinde dün içtima ediMardin'den bildirildiğine göre, Asker sigarası kullananlar kısmına da vesika verilmiştir. lerek intihabat yapılacaktı. Ekserîyet Askere mahsus sigaralarııı siviller Cenup vilâyetlerimizde şiddetli olmadığından toplanılamamıştır. tarafmdan içilmesi memnudur. Ba sisoğuklar bükum sürmektedir. garaları kullanan sivillerden 5 Iira ceMimarlar toplanamadüar Çiitçilere yardun! Gaziayîntap Fevzipaşa ^rasm za almacaktır. Güzel San'atlar Birliği mimarî şubesi Çİftejler, eskisi gjbi büâresim petrol da ve Maraş'ta çok' kar yağ * verilmesi hakkmâa hazirlanan yeni kongresi dün içtima edecekti. Ekserimıştır. yet hasıl olmadığmdan taplanamıyan talimatnameye göre, resimsiz alaoaklaİsveç gemisi gitti rı petrolu piyasaya çıkaranlar, kaçakmimarlardan, dün hazır bulunanlar Limanımtzda bir haftadanberi misaGaziayintapMaraşKilîs araçı muamelesine tabi olacaklardır. Çiftaralarında mesleğe ait hususî hasbüsında kardan posta münakalâtı fir buiunan O kar II İsveç mektep ge çilere, eskisi gibi kumpanyalar tara hallerde bulunduktan sonra dağılmışmisi, dün sabah saat 8 de, İtalya sahilinkıtaa uğramıştır. lardır. lerine müteveccihen hareket etmistir. fıııdan petrol verilecektir. Lâhey konferansında Bulgraristan'ın tazmtnatı harbiyesinin yeni ismi olaa tamirat mes'elesi son zamanlarda fevkalâde bir ehemmiyet kesbetmiştir. Almanya'nm harbi umumide müttefiki olan Avusturya, Macaristan ile Bulgaristan'a sulh mnahedelerinde tamirat vecibesi yükledilmiş idi. Filvaki bunlara ait tamirat miktarları Almanya'nınki gibi gayri mahdut değildir. Fakat tesviyesine imkânı maddi olmadığından ve mağlup memleketlerin malî ve iktisadî kudret ve takatierinin haricinde ve fevkinde olduğundan bu tamirat yirklerinin Alman tamiratından farkı yok gibidir. Birinci La Hey konferansında Alman tamiratı mes'elesi hallolunduğu sırada bnria ait müteferri mes'eleler ikinci La Hey'de görüşülduğü vakit Şark tamiratı denilen mesail arasında mezkur üç devlete ait tamiratm yekun ve taksitlerinin dahi tesbit edilerek hallolunması kararlaştınlmış idi. Bunun için bu hükumetler tamirat mes'elesinin bir neticeye bağlanması için fena halde sıkıştırılmıştır. Almanyanın cihan iktisadiyatında ve siyasiyatında buyuk bir mevkii olduğundan buna ait tamirat mes'elesinde az çok cihanın mnşterek menafii dahi nazarı itibara alınmış ve buna gore bazı teshilât gösterilmiştir. Diğer küçük hükumetler hakkında böyle bir şey varit olmadığından bunlara karşı her türlü tazyikat reva görülüyor. Bu mes'elede en ziyadc Bulgaristan sıkıştırılmaktadn. Çünkü Avusturya'nın Almanya ve İtalya gibi ve Macaristan'm İtalya ve Lehistan gibi kuvvetli arkaları olduğu halde Bulgaristan kimsesiz telâkki olunarak tazyik edildikçe ediliyor. Nöyi muahedesinde Bulgaristan'a iki müyar 250 milyon altın frank tamirat tahmil olunmuştur. Bu meblâğ bugünkü para ile yetmiş milyon leva tutuyor. İşte takatfersa haksrzlık o tarihte başlamıştır. 2 buçuk milyar altm frank tamiratm 37 senede yüzde 5 faizle birlikte tediye edilmesi şart konulmuş idi. Bundan başka Bulgaristan'a Yugoslavya, Yunanistan ile Rumanya'ya 700 milyon altm farank tazninatı harbiye tediyesine mecbur tutulmuş idi. 1921 senesinde Bulgaristan'ı ziyaret eden müttefikin komisyonu Nöyi muahedesinde tayin olunan tamirat ve tazminatı tediveye Bulgaristan'm iktidarı olmadığını tesbit etmiş idi. Bunun ücerine Bulgaristan'a bir kaç senelik mühlet verihniş ve tamiratı (A) tertibi 60 senede tediye edilmek üzere 550 altm firank ve (B) tertibi 1953 tarihinden sonra tediye edümek şartile 1 milyar 700 altın frank olarak tayin edilmiş idi. Halbuki bu yeni şerait, yekun itibarile evvelkinden daha ağır idi. 1926 senesine kadar Bulgaristan tamirat ve buna mnmasü drğer hesaplar için nakten yahut aynen olarak 2 milyar 170,000,000 levahk tediyatta bulunmuştur. Bulgaristan bu tediyatı yapabilmek için son derecede tasarruf yapmış ve bu maksatla bir çok mektep, hastane, mahkeme ve diğer müessesatı kapatmuştır. Son müzakeratta Bulgaristan'a 36 taksitle senevî 12 buçuk milyon altın frank tediye etmesi teklif edilmiştir. Bu teklifte sabık müttefikler son derecede ayak diriyor. Bulgaristan ise bunnn bir haddi itidale indiribnesini ve on senelik bir moratoryom verilmesi için ısrar ediyor. İkinci La Hey konferansmda Bulgaristan'm hakikî vazlyeti ve ihtiyacı nazarı itibara ahnıp tadilât yapılmadığı takdirde Balkanlarda iktisadî ve siyasi istikrarm husulüne mâni bir vaziyet, bir kaç milyonluk hasis bir menfaat uğrunda ihdaş edilmiş olacaktır. Muharrem Feyzi Bulgar tamiratı D iTd lh Ü s &i if S Bi ırdl ^ Ecnebi tütönü istihlâkâtı Şerhemini diln akşam Ankara'ya gitti Vali Vekili ve Şehremini Muhittin B. dün Ankara'ya hareket etmistir. Muhittin B. yeni beîedi» ye kanunu lâyihasının İstanbul Şehremanetile Vilâyetin tevhidine ait muhtelit encümende cereyan eden müzakereye işthak edecek ve diğer Vilâyet ve Emanet işleri etrafında Dahiliye Vekâletile temasta bulunarak bir hafta sonra avdet edecektir. T Muhittin B. M. Musoiini kadm döşfflam i m ı • ı " Altın „ diye verilen madalyalar bakır,,mışî Kavrukzadeler müessesi İznür Ticaret odasma müraçaatla 927 senesi 9 eylul sergisinde verilen altın madalyanın bakır olduğunu bildirmiştir. Odaya verilen madalya tetkik edilmiş ve filhakika, kapaktaki gayet ince altınm düşerek altından bakırın sırıttığı görülmüştür. 928 senesi 9 eylul sergisinde ayni müesseseye verilen altın madalyanın ise tamamile bakır olduğu anlaşılmıştır. İzmir Ticaret odası, her iki seneye ait madalyaların, altmlarını kendisi temin ederek İstanbul darbanesinde imal ettirmis ve 37 bueuk Iira mukabilinde, sergiye iştîrak edenlere vermiştir. Oda, diğer zevata veıilen 927 sergisine ait madalyaları da tetkik ederek ala< cağı neticeye göre lâzmî gelen teşebbüsatta bulunaeaktır. 9 eylul sergisînde Cenup viîâyetlerinde kar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle