Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 29 KASIM 2019 CUMA haber GÖRÜNÜM Gezici Festival 25. kez yollardaA.CELALBİNZET Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği 25. Gezici Festival bugün seyircisiyle buluşuyor Yeni bir galeri ve ‘modernizmin öncüleri’ Son yıllarda uygulanan programlarla devlete kültür ve sanattan el çektirildi. Var olan kaynakların nasıl kullanılacağı sorusu karşısında aktarılacak başka yerlerin bulunduğu biliniyor. Günümüzde ortaya çıkan yapısal/ toplumsal sorunlar o programların pratikteki sonucu. Hiç olmayacak kişi ve kurumların bu yolla kurtarıldığı kimsenin bilinmezi değil. Ama sıra sanata geldiğinde hep bütçe yetersizliğinden dem vurulur. Ankara’daki kamu galerilerinin neredeyse tamamı anılan süreçte kapatıldı. Oysa gelişmiş toplumlarda devletin bu alanlara desteği olmazsa olmazların başında gelir. Böylesine karanlık bir görünümün içindeki aralanmaya benzer umut ışığını gördük geçen hafta. Ziraat Bankası, Next Level Çukurambar Sanat Galerisi koleksiyonundan bir seçkiyle kapılarını açtı. Yeni bir sanat alanının doğması ve hele de kamunun bu işe soyunmasını sevinçle karşılamamak olmaz. Başka kurumlara da örnek olmasını beklediğimiz davranışın olası etkilerini zaman içinde göreceğiz. Ziraat Bankası, ülkemizdeki en eski sanat koleksiyonuna sahip birkaç kurumdan birisi. Uzun yıllara dayalı birikimiyle Türk sanatının seçkin örneklerini kendinde toplamıştır. Toplumumuz adına en büyük kazanım sayılacak koleksiyonda birbirinden değerli sanatçıların yapıtları yer alıyor. Yeni galerinin ilk sergisi olma özelliğini taşıyan söz konusu sergi, “Türk Modernizminin Öncüleri” başlığı altında toplanmış. Adından da anlaşılacağı üzere modernizm etkisiyle ortaya konmuş bir dizi resim ve heykel sergilenmekte. Avrupa’da ortaya çıkan modernleşme anlayışının etkisi bizde de yansımasını bulmakta gecikmedi. Yirminci yüzyılın ilk yıllarından başlayarak Avrupa’ya gönderilen sanatçı kuşağı oradaki güncel hareketlerden etkilenerek benzer çalışmalar yaptılar. Dönem yapıtlarında bu yargının izleri açık seçik görülebilir. Ancak başlangıçtaki etkilenmelerin yerini kendi kişisel biçemlerine bırakması kaçınılmaz. Sanatın doğası gereği zamanla oluşan kişilikler ortaya çıkan yapıtlara kendi damgasını vuracaktı. Sergide yapıtları yer alan sanatçıların, sanatımızın bugünlere gelmesinde önemli roller üstlendiğini söylemeliyiz. Sözgelimi Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi, Cemal Tollu, Fikret Mualla, Adnan Turan, Turan Erol, Cevat Dereli, Nurullah Berk ve Nejat Melih Devrim adları listemizi oluşturan sanatçılardan yalnızca bir bölümü. İçlerinde Hüseyin Gezer de bulunmak üzere bir grup heykel örneği sergide yer almış. Ankara’nın yeni sanat ortamında gezinirken bir dönemi zenginleştiren sanatçılarımızın yapıtlarıyla yüzleşmenin coşkusu yaşanıyor yeniden. Gündelik yaşamın kısır çekişmelerinden kurtulup sanatın binbir yüzüyle aydınlanmak olağanüstü güzel. Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği 25. Gezici Festival, unutulmayacak bir film seçkisiyle bugün başladı. 5 Aralık’a dek Ankara’da, 68 Aralık’ta Sinop’ta ve 912 Aralık’ta Kastamonu’da düzenlenecek festivalin yönetmeni Başak Emre ve sanat yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu Cumhuriyet Anadolu’nun sorularını yanıtladı... n Festival nasıl başladı ve 25 yılda neler değişti? 1995’te Ankara Film Festivali’nde çalışıyorduk. Haziran ayında festivalden ayrılmak zorunda kaldık. Daha doğrusu bizi attılar. Biz de hiç ara vermeden kent kent gezen bir festival yapmaya karar verdik. Bir yıl boyunca büyük emek verilerek hazırlanan festival, bir hafta içinde bitip gidiveriyordu. Amacımız daha uzun süren, bir kentte bitince ertesi gün bir başka kentte başlayan ve daha fazla izleyiciye ulaşan bir etkinlik yapmaktı. İlk yıl Ankara’da başladık, daha sonra İstanbul’a, İzmir’e ve Eskişehir’e konuk olduk. O zamanlar ne Türkiye’de ne de dünyada gezen bir film festivali yoktu. Zaten birçok kişi bir süre sonra pes edip bu işten vazgeçeceğimizi söylüyordu. Ancak tam tersi oldu. n 25 yıllık devamı nasıl sağladınız? Bunun birkaç doğal nedeni var. En önemlisi Anadolu’nun değişik kentlerinde bize gösterilen ilgi ve yolumuzu bekleyen önemli bir izleyici kitlesinin olması. Hem ülkemizde hem de dünyada yapılan festi vallerin birçoğunda izleyici bulamama sorunu var. Bir yıllık bir uğraşıdan sonra dolu salonlarda film göstermek bizi gelecek için umutlu kılıyor. İlk yıllarımızda internet yoktu, dolayısıyla bizim kent kent dolaştırdığımız 35 mm’lik kopyalar, birçok sinemasever için tek kaynaktı. Godard, Bergman, Bunuel, Szabo gibi klasikleri Anadolu’daki birçok genç izleyici festival sayesinde tanıdı. O zamanki genç izleyicilerimizin birçoğu sinemamızın önemli yönetmenleri oldu. 25 yılda, Türkiye’de 23 kente ve 5 ülkeye konuk olmuşuz. Başlangıçta yola Avrupa Filmleri Festivali olarak çıkmıştık, şimdi tüm dünyadan filmler gösteriyoruz. n Festival, Amerikan sinemasına yön veren öncü kadınların filmlerini seyircilerle buluşturacak. Temanın önemi nedir? Cinsiyet eşitsizliği ve kadınlara karşı şiddet sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli sorunlarından biri. Biz de bu yıl Amerikan sinemasında öncü olarak anıla bilecek, aynı zamanda aykırı işlere imza at mış 3 kadın yönetmeni izleyicilerimize ta nıtmak istedik. ABD Büyükelçiliği’nin kat kılarıyla gerçekleştirdiğimiz bu bölümde 1932, 1953 ve 1961 yapımı üç önemli fil mi izleyicilerimizin beğenisine sunacağız. n Festivalde yer alan filmlerden bahseder misiniz? Festivalimizde bu yıl, Dünya Si neması, Türkiye 2019, Sanat Uzun Hayat Kısa, Fa tih Özgüven’in Seçtikleri: Tera zi Filmleri, Siyah Perde: Sinema ve Irkçılık, Amerikan Sineması’nın Kadın Öncüleri, Canlı Müzik Eşliğinde Sessiz Filmler, Kı sa Filmler ve Çocuk Filmleri bölüm leri yer alıyor. Son yıllarda özel likle Anadolu’nun küçük kent lerinde ülkemizde üretilen filmler çok yoğun ilgi çeki yor. Tabii burada bazı filmlerimizin Sinop ve Kastamonu gi bi kentlerde da ğıtım imkânı bulamama sının önem li bir yeri var. Ülkemiz de üretilen filmlerin yanı sıra dünyadaki önemli festivallerde ödüller almış filmlerden oluşan Dünya Sineması seçkisi de çok ilgi çekiyor. n Festival programında size en çok heye can veren film hangisiydi? İzleyicilerin festival dışında hiçbir zaman izleme şansını bulamayacağı Sessiz Filmler, müzisyenlerin performansları da göz önüne alındığında Gezici Festival’in en ilginç bölümünü oluşturuyor. Bu bölümde İmparatorluk Kalıntısı (1929), Çatışan Arzular (1925) ve Muhsin Ertuğrul’un 1927’de Odessa’da çektiği, kısa bir süre öncesine kadar kayıp olduğu düşünülen ve kopyası bulununca restore edilen Tamilla adlı filmleri canlı müzik eşliğinde gösterilecek. l ANKARA Hobiden tutkuya: SatrançDünyanın en büyük satranç koleksiyonu, Ankara Altındağ’da ziyaretçilerini bekliyor “Dünyanın en büyük satranç koleksiyonuna sahip olma” özelliğiyle Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Gökyay Vakfı Satranç Müzesi, Ankara Altındağ’da Basamaklı Sokak’ta satranç meraklıları ile buluşuyor. Müze kurma fikrinin bir “hobiden” doğuşunun öyküsünü anlatan kurucu Birten Gökyay, Satranç Müzesi’nin kapılarını Cumhuriyet Anadolu için özel olarak açtı. Birten Gökyay ile Gökyay Vakfı Yöneticisi Şebnem Toptaş, ekibimize 4 bölümden oluşan müzeyi gezdirdi. Gökyay, Satranç Müzesi’nin kuruluş öyküsünü ise şu sözlerle anlattı: “Müzenin ilk parçasını 1975’te tasarımını beğendiğimiz için eşim Akın Gökyay ile aldık. Daha sonra eşim farklı satranç takımları bakmaya başladı ve hobiden tutkuya giden bir süreç oldu. 43 yıl boyunca 110 farklı ülkeden satranç takımı biriktirdik. 2012’de 412 takıma ulaştığımızı görünce, Guinness Rekorları’na başvurduk ve Rekorlar Kitabı’na girdik. Bunun ardından bir satranç müzesi kurmaya karar verdik. Müzenin her şeyini sıfırdan inşa ettik.” 4 farklı tema Bugün ise 705 özel satranç takımının yer aldığı müzede, satranç denilince akla gelen siyahbeyaz satranç tahtası ve taşlarının çok ötesinde takımlar yer alıyor. 4 ana temadan oluşan müze yolculuğu, “Çocuk” teması ile başlıyor. Toptaş ve Gökyay’ın “Herkesin en sevdiği bölüm” olarak tanımladığı “Çocuk” temasında; Harry Potter, Alice Harikalar Diyarında, Yüzüklerin Efendisi, Şirinler ve Akın Gökyay Birten Gökyay daha nice sevilen karakterlerin satranç taşına bürünmüş hali bulunuyor. Balık kemiğinden “Çocuk” temasından sonra ise “Tasarım” temasının bulunduğu bölüme geçiliyor. Burada dünya el sanatlarının ve ünlü sanatçıların tasarımlarının işlendiği el yapımı takımlar sanatseverleri karşılıyor. Farklı ülkelere özgü maden, taş, ağaç, metal, balık kemiği, mermer, sabuntaşı, keçe, kristal, cam, mermer tozu ile polyester karışımından yapılan döküm satrançlar, getirildikleri bölgelerin kültürünü yansıtıyor. “Medeniyetler ve Milletler” temasınde ise ülkelerin kültürel mirasını aktarmanın en iyi yollarından birinin “satranç takımları” olabileceği ziyaretçilere işleniyor. Dünya mitolojisi, ülkelerin geleneksel sanatları ve kimi zaman siyasi duruşları satranç taşları aracılığıyla aktarılıyor. ‘Dünyanın savaşları’ Son tema olan “Savaş ve Barış” temasında ise dünya tarihine damga vuran savaşlar, satranç taşları halinde canlandırılıyor. Çanakkale Savaşı’nı anlatan satranç takımında bir tarafta şah olarak Mustafa Kemal Atatürk yer alırken, diğer tarafta Winston Churchill yer alıyor. Churcill’in “piyonlarının” ise Anzak askerleri olarak kullanılması dik kat çekiyor. Haçlı Seferleri, Osmanlı Bizans savaşları ve Amerikalılarla Kızılderililerin savaşlarının satranç taşlarına işlendiği bölümde 11 Eylül saldırısının izlerinin bulunduğu bir takım da yer alıyor. Burada, dönemin ABD Başkanı George Bush’un ise “piyon” olarak temsil edildiği görülüyor. Ankara’nın kimliği Ayrıca, müzede 2016’da düzenlenen Ankara Temalı Satranç Takımı Tasarım Yarışması’nda ilk üçe giren ve Ankara’nın kent kimliğini satranç takımı aracılığıyla anlatan takımlar da yer alıyor. Bu takımlarda Ulus’taki Atatürk Heykeli “at”, Ankara Kalesi “kale”, Anıtkabir ise “fil” ile temsil ediliyor. Müzede, çocuklar için atölyeler, dersler ve isteyen herkes için kurslar da hizmet verirken, konser ve dinleti etkinlikleri de yapılıyor. l ANKARA SERGİ ANKARA 4 Çağdaş Sanat lar Merkezi’nde, sanatçı Gülşahin Müftüoğlu’nun 13. kişisel resim sergisi ve Oğuz Yalım’ın “Koca Kafalar ve Ampirik İşler” adlı sergisi yarına dek ziyaret edilebilecek. Angela Burns’un “Ev Gibisi Yok” resimli tekstil tasarımları sergisi 9 Aralık’a dek görülebilecek. (0 312 468 21 05) 4 Sevgi Sanat Galerisi’nde, sanatçı Hüseyin Şahbudak’ın son dönem işleri “Hüseyin Şahbudak Resim Sergisi” ile 7 Aralık’a dek görülebilecek. (0 312 441 26 34) 4 Cernmodern’de, “Bir Şehir Kurmak: Ankara 192333” sergisi 12 Aralık’a dek görülebilecek. (0 312 310 00 00) 4 Galeri Siyah Beyaz’da, Bihrat Mavitan’ın “Bikonalar’’ adlı sergisi 16 Aralık’a dek görülebilecek. (0 312 428 2641) 4 Nurol Sanat Galerisi’nde, “Hatice Aras Resim Sergisi” 21 Aralık’a dek görülebilecek. (0 312 468 86 70) ESKİŞEHİR 4 Anadolu Üniver sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sergi Salonu’nda, “Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrenci Sergisi” yarından itibaren 23 Aralık’a dek gezilebilecek. ( 0 222 335 12 90) TİYATRO ANKARA 4 Oda Tiyatrosu’nda, “Kontrabas” adlı oyun, bugün ve yarın saat 18.30’da. (0 312 311 11 69) 4 Küçük Tiyatro’da, “Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını” adlı kültür sanat çizelgesi oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. “Leyla ile Mecnun” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 311 11 69) 4 Stüdyo Sahne’de, “Temiz Ev” adlı oyun bugün saat 20.00’de. (0 312 397 30 24) 4 Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde, “Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 240 00 91) 4 Akün Sahnesi’nde, “İkinci Katil” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 427 19 71) 4 75. Yıl Sahnesi’nde, “Yedi Kapılı Kent” adlı oyun bugün ve yarın saat 10.30’da ve 13.00’te. “Mavi Pullu Balık” adlı oyun bugün saat 10.30’da ve 13.00’te, yarın saat 10.30’da. (0 312 432 27 46) 4 Şinasi Sahnesi’nde, “Midas’ın Altınları” adlı oyun bugün saat 11.00’de. “Küçük Burjuva Düğünü” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 467 17 44 45) 4 Ziraat Sahnesi’nde, “Gellert Tepesi’nde Düş ve Gerçek” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 311 14 36) 4 Altındağ Tiyatrosu’nda, “Eyvah Nadir” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 316 59 02) 4 Cermodern Sahnesi’nde, “Vatan Yahut Namık Kemal” adlı oyun bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00’te ve 20.00’de. (0 312 310 00 00) 4 İrfan Şahinbaş Sahnesi’nde, “Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye” adlı oyun yarın saat 15.00’te. (0 312 397 30 24) ESKİŞEHİR 4 Eskişehir Be lediye Sanat ve Kültür Sarayı’nda, “Bernarda Alba’nın Evi” adlı oyun 1 Aralık’ta saat 18.00’de. “Geçmem Gerek” adlı oyun 5 Aralık’ta saat 15.00’te. (0 222 230 89 44) SAMSUN 4 Aydın Gün Salonu’nda, “Hisseli Harikalar Kumpanyası” müzikali yarın ve 2 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 362 431 50 02) OPERA VE BALE ANKARA 4 Opera Sahnesi’nde, “Sevil Berberi” opereti bugün ve 4 Aralık’ta saat 20.00’de. Kuğu Gölü balesi 5 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 324 22 10) KONSER ANKARA 4 Opera Sahnesi’nde, “The Fun Time of The Opera” konseri 1 Aralık’ta saat 20.00’de. (0 312 324 22 10) 4 Satranç Müzesi’nde, “Duo Dolce” sanat akşamı yarın saat 20.00’de. (0 312 312 13 0405) 4 CSO Konser Salonu’nda, Şef Michael Wendeberg yönetimindeki, Soyoung Yoon’un keman dinletisi, Antonin Dvorak keman konçertosu ve Sergey Rahmaninof 2. Senfoni dinletisi bugün saat 20.00’de. (0 312 309 13 43) SAMSUN 4 Zehra Yıldız Salonu’nda, “Kontropera” konseri bugün saat 20.00’de. FESTİVAL ANKARA 4 24. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında, 1 Aralık’ta “Fosforlu Cevriye” adlı müzikal saat 20.00’de, “Dali’nin Kadınları” adlı oyun 2 Aralık’ta saat 20.00’de Yılmaz Güney Sahnesi’nde. 2 Aralık’ta “Uymazcı Sinoplu Diogenes” adlı oyun saat 20.00’de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde. 4 25. Gezici Festival kapsamında,“Işık, Daha Fazla Işık” adlı film bugün saat 16.45’te, 3 Aralık’ta saat 21.00’de, “Sinek Kuşu” adlı film bugün saat 21.00’de, 3 Aralık’ta saat 14.00’te, “Üç Yaz” adlı film 1 Aralık’ta saat 12.00’de, 3 Aralık’ta saat 12.00’de, “Bir Köpeğin Fantastik Hikâyesi” adlı film yarın saat 12.00’de, 5 Aralık’ta saat 21.00’de, “Alice” adlı film 1 Aralık saat 21.00’de, 5 Aralık saat 12.00’de, “Ayrık Otları” adlı film 1 Aralık saat 16.45’te, 2 Aralık’ta saat 12.00’de, “Annelerimiz” adlı film yarın saat 16.45’te, 2 Aralık’ta saat 16.45’te, “Görünmez Yaşam” adlı film 1 Aralık ve 4 Aralık’ta saat 14.00’te, Büyülü Fener’de. SevdaCenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu 20.yaş konseri Kadınların müzikle üretmelerini sağlamak, yarım kalmış eğitimlerini sürdürmek, gizli yeteneklerini ve bastırılmış duygularını açığa çıkarmak, müzikle sevgi, saygı ve dostluk ilişkileri kurmak amacıyla kurulan SevdaCenap And Müzik Vakfı Kadınlar Korosu, 20. kuruluş yıldönümünü kutladı. Koronun 20 yıllık müzikal yolculuğundan kesitler eşliğinde klasikler, türküler, yabancı müzik, caz, Türk sanat müziği ve film müziklerinden oluşan bir repertuvar her yaştan ve meslekten koro üyesi 60 kadın tarafından seslendirildi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu’nda düzenlenen etkinliğe piyanoda Ayşe Ediz, mandolinde Hülya Sağır ve Mualla Ayözcan, akordeonda Murathan Alınak ve gitarda da Ayşe Yoleri koroya eşlik etti. Öte yandan, vakfın 2019 yılı Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası’na piyanistler Güher ve Süher Pekinel uygun görüldü. Pekinel kardeşler, ödüllerini 6 Aralık’ta Meb Şura Salonu’nda düzenlenecek etkinlikle alacak. l ANKARA