Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 27 KASIM 2019 ÇARŞAMBA HABER MARMARA’DAN HABERLER ‘Zehirsiz gıda mümkün’ SENA TUFAN Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen “Uluslararası Zehirsiz Sofralar Konferansı”, Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu’nda gerçekleştirildi. 95 kurum ve sivil inisiyatifin katıldığı Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı Çalıştayı ile başlayan etkinlik, ikinci gününde Zehirsiz Sofralar Konferansı ile devam etti. Konferansa çok sayıda bilim insanı, tüketiciler, üreticiler, sivil toplum örgütleri ve inisiyatifler “Zehirsiz gıda mümkün” sloganı ile katıldı. Konferans, tarım ilaçlarının (pestisit) zararları konusunda farkındalık yaratmak ve Türkiye’deki tarım ilacı kullanımını azaltmak için, Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu V Programı kapsamında desteklenen ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği – PAN Europe (Avrupa Pestisit Eylem Ağı) ortaklığında yürütülen Zehirsiz Sofralar projesi kapsamında gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü çalışanı Dr. Abdullah Yılmaz Türkiye’nin tarımsal üretim ve ekolojik zenginlik açısından önemli bir ülke olduğunu belirterek “Hastalıkların artması, çevrenin kirlenmesi sonucu insanların duyarlılığı arttı ve bu nedenle bu alanda ki çalışmalar hızlandı. Bütün bunlar dikkate alındığında, pestisit üretim ve tüketiminin gelecek yıllarda da artış göstereceği varsayılırsa, imalatı, satışı, kullanılması, insan ve çevredeki etkileri sürekli izlenerek gerekli önlemler alınmalıdır” dedi. Pestisitlerin kullanılmaması gerektiğini ya da en az seviyede tutulması gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Pestisitlerin kullanımı sonucunda arılar, kuşlar, balıklar, mikroorganizmalar ve omurgasızlar gibi hedef olmayan organizmalarda ölümler ve ekosistemin yapısının ve türlerinin sayılarının değişmesi gibi uzun dönemli etkiler görülebilmektedir” diye konuştu. Canlıların zamanla tarım ilaçlarına direnç gösterdiğini ve kullanılan dozların yeterli gelmediğini kaydeden Abdullah Yılmaz, “Tarımsal faaliyetlerde pestisit kullanımının beraberinde getirdiği sorunlardan biri de zararlı organizmaların pestisite karşı direncidir. Meydana gelen direnç sonucunda pestisitlerin etkinliğini artırmak amacıyla daha yüksek dozda pestisit kullanılmakta ve bu da maliyetlerini artmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda üründe ve çevrede kirliliğin artmasına neden olmaktadır” ifadelerini kullandı. Gıda mühendisi Dr. Bülent Şık da sağlıklı bir yaşamın ancak gıda güvencesinin sağlanması ile sürdürülebileceğini belirterek “Pestisit kalıntısı içeren gıdaların yenmesi veya kirli suların içilmesi insanlarda akut ve kronik olarak gözlenen çeşitli sağlık sorunlarına neden olur. Faydalı böcekler, kuşlar ve arılar başta olmak üzere uçucu böcek türlerindeki dünya genelinde azalmanın, bir başka deyişle biyolojik çeşitlilikteki kaygı verici azalmanın en önemli nedenlerinden biri pestisit kullanımıdır” dedi. Greenpeace Akdeniz Tarım ve Doğa Derneği temsilcisi Pınar Gayretli, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan taleplerini açıklayarak Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken maddenin acilen yasaklanmasını istedi. l İSTANBUL Dedesinin dükkânını kütüphaneye çevirdi Melike Baysal Adım adım kıyamete gidiyoruz Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal, sayıları her geçen gün artan veteriner fakülteleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunarak, yaklaşan tehlike hakkında siyasileri ve toplumu uyardı. Sayıları günden güne artan ama nitelikleri azalan veteriner fakültelerinin, veteriner hekimlik ve hayvancılığı günden güne kıyamete doğru sürüklediğini söyleyen Melike Baysal, “Çok geç olmadan bu kötü gidişe dur denilmeli’’ dedi. Siyasilere de seslenen Melike Baysal, “Özellikle son yıllarda “hayvancılığı geliştirmek” başlığı açılarak, çözüm olarak “veteriner fakültesi” açma fikri iyice yaygınlaştı. Veteriner hekimlik eğitimi beş, bazı fakültelerde hazırlıkla birlikte altı yıl süren bir akademik eğitim gerektirir. Laboratuvar, hastane, uygulama çiftliği olmadan nitelikli eğitim verilemez, nitelikli hekim yetiştirilemez. Bu yüzden veteriner fakülteleri maliyeti son derece yüksek bir fakültedir. Aynı şekilde eğitimi maliyeti de yüksektir. Şu anda ülkemizde 32 veteriner fakültesi mevcuttur ve her yıl 2 bin civarında veteriner hekim mezun olmaktadır. Devlet, son otuz aydır veteriner hekim istihdam etmemekte ama sürekli fakülte açarak veteriner hekim mezun etmektedir. Hayvancılığı geliştirmek için veteriner fakültesi açmak istediğini söyleyenlere soruyoruz: Veteriner hekimler hayvan yetiştiricisi mi olacaklar? Hayvancılık işletmeleri mi kuracaklar? Yoksa sokaktaki hayvanları önce ücretsiz kısırlaştırıp sonra evlerine mi alacaklar? Yoksa veteriner fakültelerine “rant” gözüyle bakılıp öğretim görevlileri ve öğrenciler eliyle maliyeti düşük “hekimlik hizmeti”mi verilmesi amaçlanıyor? Biz veteriner fakültelerindeki öğretim görevlilerine yeni açılan fakültelerde görev almamalarını, bu sene üniversite sınavına girecek öğrencilerimize de ya veteriner fakültesini hiç tercih etmemelerini, tercih edeceklerse de köklü fakülteleri tercih etmelerini öneriyoruz’’ dedi. Çanakkale’nin Terzialan beldesi Süle Mahalle’si muhtarı Aziz Keskin, de desi Osman Keskin’den kalma bakkal dükkânının bir bölümünü kütüphane ye çevirdi, diğer bölüm ise muhtarlık ola rak hizmet veriyor. Birçok öğrenci ve ye tişkin kütüphaneye kitap okumak için ge lirken, muhtar Aziz Keskin, “Muhtarlık se çimleri öncesinde kütüphane için vaatte bulunmuştum. Babam da kitap okumayı çok severdi. Hatta 40 yıl önce kahvemizde kütüpha ne köşesi vardı. Ben de dede min ve babamın bu kitap sev gisi için dükkânı kütüphaneye çevirdim” dedi. Kitap okumayı çok sevdiğini belirten muhtar Aziz Keskin, 31 Mart mahalli idareler se çimlerinde mahalle muhtarlı ğına adaylığını koydu. Seçim öncesi verdiği kütüphane va adini muhtar seçilmesiyle ha yata geçiren Keskin, 40 metrekarelik bir odasını kütüp Aziz Keskin haneye çevirdi. Geçen 16 Haziran’da açılışı gerçekleştiri len Süle Mahallesi Kütüphanesi’nde 1500 kitap bulunuyor. İnternet ve yazıcının da mevcut olduğu kütüphaneden öğrenciler ve vatandaş okumak istedikleri kitabı 15 gün boyunca alabiliyor. Öğrenciler aynı zamanda kütüphanede internetten de ya rarlanarak ödevlerini yapabiliyor. Kütüphaneye gelen Şehit Engin Eker Or taokulu 7’nci sınıf öğrencisi Kürşat Yılmaz, interneti bulunan kütüphanenin kitap okumak ve araştırma yapmak için güzel bir ortam olduğunu söylerken Biga Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencisi Sıla Çengel ise “Genelde kütüphaneye kitap almaya geliyorum. Geldi ğimde de oturup satranç oynuyorum. Kitap okumak çok güzel, çünkü kitap okumak bilgi veriyor” diye konuştu. ‘Paylaştıkça güzeldir’ Babasının da kitap okumayı çok sevdiğini anlatan Mahalle Muhtarı Aziz Keskin, “Babam bize de kitap okuma sevgisini aşıladı. Ben de kitap okumayı severim. Evimizde de kendi çapımızda bir kütüphanemiz vardı. Kitap paylaştıkça güzeldir. Evde tozlu raflarda durmasının çok anlamı olmuyor. Gençlerimizin kitap okumalarını, ders çalışmalarını, araştırma yapmaları için bu kütüphane ortamını hazırladık. Seçimleri kazandık. İlk projemiz olan bu kütüphaneyi hayata geçirdik. Kitap eksikliğimiz var. Duyarlı vatandaşlardan kütüphanemize güncel kitaplar konusunda destek bekliyoruz” diye konuştu. Muhtarlar korosundan ‘Mühürden Notaya’ Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan muhtarlar korosu, “Mühürden Notaya” temasıyla Bursalı sanatseverler için sahne aldı. Bursa’daki Tayyare Kültür Merkezi’nde verilen konserde, mahalle muhtarlarından oluşan orkestrayı, şef Serkan Kiviz yönetti. Çalgıcı Mektebi Roman Or kestrası da eserlere eşlik etti. “Aşkın Kanunu”, “Veda Busesi” ve “Dert Ortağım Benim” gibi Türk sanat müziğinin unutulmayan eserleri solistler ve koro eşliğinde seslendirildi. Konser sonunda koronun performansı, müzikseverler tarafından uzun süre alkışlandı. l İç Politika ŞÖNİM’den kermes Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Çanakkale Temsilciliği, hafta sonu İskele Meydanı’nda kermes düzenledi. Katılımcıların kendi elleriyle imal ettiği el emeği göz nuru ürünler, kermes kapsamında görücüye çıktı. İğne oyaları, örgüler, kolyeler, yüzükler, bi leklikler, havlular, hediyelik ev eşyaları ve el yapımı yiyecekler açılan tezgâhlarda sergilendi. Çanakkalelilerin yoğun ilgi gösterdiği kermesin gelirinin ŞÖNİM’e bağışlanacağı açıklandı. Yurttaşlar destek olmak amacıyla ihtiyaçları kapsamında alışveriş yaptı. l İç Politika 650 yıllık cami ve hamam restore ediliyor Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde 14. yüzyılda yaptırılan cami, hamam ve çeşme restore ediliyor. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın, “Miras Atölyesi II Projesi” kapsamında restorasyonuna başlanan yapılardaki çalışmaların gelecek yılın kasım ayında tamamlanması öngörülüyor. Güzelköy Mahallesi’nde devam eden restorasyon çalışmalarını inceleyen Belediye Başkanı Kadir Albayrak, il genelinde cami, kilise, çeşme, han, hamam ve tarihi evlerden oluşan bin 120 tarihi yapının bulunduğunu anlatarak “Bu top raklar Traklardan başlayıp Bizanslılar, Romalılar, Persler ve 1356 yılından sonra Osmanlı’nın hâkimiyetine geçtiği için, Osmanlı medeniyetinin bütün izlerini görmek mümkün. Güzelköy’de Osmanlı döneminden kalan cami, hamam ve çeşme restore ediliyor. 2020 yılının 11’inci ayında burası kullanıma ve kültür turizmine açılmış olacak. Restorasyon için 2 milyon 400 bin lira harcanacak” dedi. Albayrak, mahalle sakinleri ise definecilerin önceden bölgede kaçak kazı yaptığını, restorasyon çalışmasının ardından bu sorunun ortadan kalkacağını da vurguladı. l İç Politika Edirne’nin kurtuluşunun 97’nci yıldönümü kutlandı Edirne’nin kurtuluşunun 97’nci yıldönümü dolayısıyla resepsiyon verildi. Edirne Sanayi ve Ticaret Odası toplantı salonunda düzenlenen resepsiyon İstiklal Marşı okunarak başladı. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Ortak bir hedef, ortak bir beklenti vardı. O da özgür ve bağımsız bir ülkede, özgür ve bağımsız olarak yaşamak. Cumhuriyetin bize kazandırdığı en büyük nimetlerden, en büyük kazanımlardan biri budur. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bizlere öyle bir Cumhuriyet hediye ettiler ki 781 bin kilometrekaredeki her vatandaş aynıydı, her vatandaş eşit ve denkti. Biz o yüzden Cumhuriyete çok şey borçluyuz” dedi. Konuşmanın ardından 19201923 yıllarında TBMM’de Edirne milletvekili olarak görev yapan, devletin ve Cumhuriyetin kurucuları arasında bulunan Doğu Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa ile Garp Cephesi Komutanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı Mustafa İsmet İnönü Paşa’ya fahri hemşerilik beratı verildi. Beratları, Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir Yıldıran, İsmet İnönü Paşa’nın beratını ise torunu Ayşe Gülsün Bilgehan aldı. Edirnespor Sınırbeyi taraftar grubu, tarihi Tunca Köprüsü’nde etkinlik düzenledi. 50 kişiden oluşan taraftar grubu köprüde meşaleler yakarak “Kalbimiz Edirne için atıyor” sloganları attılar. l İç Politika