Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PORTRE Can Yılmaz Evet bunu demek istedik Cem Yılmaz’ın şovlarında “Abim adını google’da arattığında bunu mu demek istediniz, diye benim ismim çıkıyor” şakalarına konu ettiği Can Yılmaz, kıdemli bir metin yazarı. Bir kardeşiniz olduğunu düşünün. Pek çoğumuzun olduğu gibi. Hayatınızın son yirmi yılında neden o insanla kardeş olduğunuzun sorgulandığını düşünün sonra. Üstelik kardeşiniz, yaşadığınız ülkenin “en sevilen”, en çok izlenen, en beğenilen insanı olsun. Tırnağın içerisindeki en sevilen kısmına sonra geliriz ama tanıştırayım: İşte Can Yılmaz ve 1995’ten bu yana geçen yirmi yılın özeti. Hepsi bu kadarla sınırlı değil tabii. Bu kadarla sınırlamak Cem Yılmaz’ın ağabeyi Can Yılmaz’a haksızlık olur. Ve oluyor da... O yüzden iyisi mi biz filmi biraz geriye saralım. Can Yılmaz 1968 doğumlu. Fakat biraz konuşunca anlıyorsunuz ki o da yaşı olmayanlardan. Çocuksu olduğu için değil, aksine 8 her daim yaşından olgun bir çocuk gibi. Kafası hep cin fikirlerle dolu. Ama bir yandan da bu cin fikirli olma halini sıklıkla kendine saklayan biri gibi. OYUNCULUKTA HAYAL KIRIKLIĞI Çocukken, gençken de böyleymiş bu. Son yirmi yılına aşina olduğumuz hikayenin başrolündeki Cem Yılmaz, sonrasında Leman dergisinde yayınlanmaya başlayacak karikatürlerini çizerken, ağabey Can Yılmaz kimselere okutmadığı yazılarını kaleme almakla ve oyunculukla, yazıçiziyle geçmesini arzu ettiği bir hayatı kovalamakla meşgulmüş. Mesela liseden sonra gitmiş, o dönem yeni kurulmakta olan Müjdat Gezen Sanat Merke Eray Özer İlüstrasyon: Kıvanç Sunar zi’nin seçmelerine adını yazdırmış. Sabahın köründe dikilmiş kapıya. Oyuncu adayları arasında bir numaralı başvuru onunkisi. R’leri söyleyemiyor oluşunu olabildiği kadar kafasına takmadan sahneye çıkmış, ustaların karşısında rolünü oynamış ama... Daha oynamayı planladığı bölüm son bulmadan “Tamam Can, teşekkür ederiz” cümlesiyle hayal ettiklerinin, en azından o sanat merkezinde gerçekleşmeyeceği gerçeğiyle evinin yolunu tutmuş. Bir süre bu hayalinde ısrar etmiş. Arkadaşlarıyla prova yapmaya, bir oyunu sahneye koymaya çalışmışlar. Bugün bakınca sonunda nereye varmak istediklerine kendisi de bir anlam veremiyor. Bir arayış işte... Bakmış ki bu hayallerden fayda yok, Almanya’ya yerleşip orada bir iş kurmayı düşünmüş. Hazırlık yapmış. İşte tam bu esnada kardeş Cem, gösteri dünyası için çok kısa sayılabilecek bir sürede bir anda Cem Yılmaz oluvermiş. 1994’ten 1995’e geçen bir yıl içerisinde. Yakalanan başarının ardından kardeşin hayalleri ile Can Yılmaz’ın hayalleri kısa bir süre içerisinde kesişivermiş: Beraber yazmak, çizmek. KOMEDİ DÜKKANI’NIN GİZLİ YAZARI Hazır yeri gelmişken kısadan söylemeli: Can Yılmaz öyle sosyal medyada herkesin ısrarla ima ettiği gibi, işsiz güçsüz, kardeşinin işlerini idare ederek milyonlarca liralık bir servetin keyfini süren biri 29 MART 2015