Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı yhacisuleyman@yahoo.com 24 DOĞU ANADOLU TURİZM ALTYAPISI KİME EMANET Bir çok yasa gibi 26.05.2005 tarihinde kabul edilmiş olan 5 bin 355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri yasası, ülkemiz turizmi için çok önemli bir değişikliği gündeme getirdi. Yasa üç yıl önce yayınlanmasına rağmen Turizm Altyapı Birlikleri turizm merkezlerimizde yeni yeni kurulmaya başlandı. Kurulan bu Turizm Altyapı Birliklerinin amacı turizm merkezlerindeki temiz su, atık su, çöp, ilaçlama ve tanıtım gibi altyapı hizmetlerini yürütmek olacak. Ancak her “masa başında”, yani uygulamada nelerle karşılaşılacağı hesaba katılmadan hazırlanan yasalar gibi bu yasanın da ne kadar yanlışlarla dolu olduğunu daha ilk kurulan birliklerde görmek mümkün. Yasa hazırlanırken böyle bir Turizm Altyapı Birliği’nin çevre bilincini artıracağı, otellerin dışına çıkıldığında beş yıldız olmasa bile güzel bir çevre yaratılabileceği, yerel halk ile turizm işletmelerinin bulundukları turizm merkezinin ulusal ve uluslararası rekabette el ele verip kendi merkezlerini bu yarışta iyi temsil edebilmeleri, turizm işletmelerinin yerel yönetimlerle uyumlu bir birliktelik yaratabileceği düşünülmüştü. Ancak yasayı kaleme alanlar bütün bu olumlu havayı nasıl yok ettiklerinin bilincinde bile değiller. Turizm Altyapı Birliklerinde turizm işletmeleri yalnızca üçte bir oranında temsil edilmektedirler. Diğer üçte bir, belediye meclis üyeleri ve son üçte bir ise il genel meclisi üyelerinden oluşmaktadır. Yani adı “Turizm Altyapı Birliği” ama turizm işletmeleri, Turizm Altyapı Birliği Meclisi’nde yalnızca üçte bir oy hakkına sahip. Turizm konusu ile yakından uzaktan ilgisi olmayan, salt siyasal bir partinin il genel meclisindeki temsilcisi olma sıfatını taşıyan insanlar aynı oranda bulunuyorlar bu mecliste, bu nasıl iş? Turizm altyapısı, tanıtımı ve pazarlaması gibi uzmanlık isteyen işler için bu insanlar nasıl karar verebilirler, daha doğrusu onlardan nasıl doğru karar vermelerini bekleyebiliriz ki? Kaynak israfından başka bir şey olmayacak! Ama kaynak çok. Yasayı kaleme alanlar onu da düşünmüş. Turizm Altyapı Birliği’nin gider bütçesi, turizm işletmelerinden yatak başına ödeyecekleri bir para belirlenerek toplanacak. Yatak başına ödenecek parayı kim belirleyecek? Birlik Meclisi, Belediye ve İl Genel Meclisi üyeleri üçte iki oranında, turizm işletmeleri temsilcilerinin üçte bir oranında bulunduğu meclis. İşte demokrasi anlayışımız bu, başka meclislerde de bu duruma alıştırıldık zaten, üçte ikinin elleri kalkacak “evet” olarak, üçte bir olan “ödeyecek” hesabı. Başka bir ilginçlikte şu; her yerel seçimde belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri değişeceği için bu altyapı birliklerinde her seçimde yeni insanlar görev yapacak, turizm işletmeleri ise oldukları yerde kalacaklar. Başka bir ifadeyle “hancı‘’ aynı, “yolcular’’ seçimle değişecekler. Dünya Turizm Örgütü tarafından ortaya atılan ve gelecek kuşaklara turizm kaynaklarını iyi şekilde bırakmayı hedefleyen “sürdürülebilir’’ turizm adına “örnek’’ bir uygulama ile bu alanda ödül bile alabiliriz! Su, atık su, çöp gibi belediyelerin asli görevi olan işleri bu yasayla kurulan “Turizm Altyapı Birlikleri’’ne neden devredildiğini turizm işletmeleri yeni yeni anlamaya başladılar; hesabı ödeyecek birisi lazım! Ama adaletsiz bir hesap hiçbir zaman toplumsal barışa hizmet etmez, bu nedenle bu yasanın yanlışları hemen düzeltilmelidir, yeni “rant” kapıları açılmadan… lik yakalamaya gitsem en az 200 yeni lira harcarım. Yakalayacağım biriki keklik, ama onların doğada çoğalması için korumak büyük zevk. Milli Parklar Orman İşletmesi bütün keklik avcılarını öldürerek yakaladığını düşünerek keklik avını yasakladı. Sadece sezonda av olarak İki keklik bir tavşan avlama hakkı var.” Bizim bu sohbet ettiğimiz keklik severler lokali gibi Diyarbakır’da 3 tane daha var. Alternatif turizm seçeneklerinden biri olabileceğini düşünerek, tatilimizin hepsini olmasa da bir kısmını son ayların sorunu olan kenelere karşı savaş da yer almak adına da olsa, Diyarbakırlılarla ve kekliklerle doğada olmaya ne dersiniz. yildizist@gmail.com