Catalog

İZMİR / KONAK 9 GÖRÜŞ A. Muzaffer Tunçağ İnşaat Yük. Müh. Konak Belediye Başkanı TARİHİN BİZE BIRAKTIĞI ZENGİNLİK Konak Belediyesi’nde göreve geldiğimiz dört yıldan bu yana olağan belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra toplumcu belediyecilik anlayışını da sürdürmeyi esas aldık. Kamulaştırmalara ve planlamaya dayalı kent yenileştirme çalışmaları yürüttük. Belediyemize bağlı 168 mahalledeki sorunları gidermek için uğraştık. On binlerce ihtiyaç sahibi hemşerimize ulaştık. Eğitime desteğe önem verdik. On kadar semt merkezinde, özellikle kadınlara ve gençlere yönelik meslek edindirme kurslarını hayata geçirdik. Yirmi kadar merkezde yürüttüğümüz sportif çalışmalara katılan bayanların ve sporcuların sayısı on bine ulaştı. Ancak tüm bu çabalarda en fazla özendiğimiz konu, kentimizin tarihi mirasına sahip çıkmaktaki kararlılığımızdır. Binlerce yıllık geçmişinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan İzmir kenti, bu uygarlıkların izlerini taşıyan çok değerli bir kültürel mirasa sahiptir. İzmir’de, tarihi mirasımızın bu değerlerin korunabilmesi ve geleceğe aktarılabilmesi amacıyla oluşturulan sit alanlarının büyük bölümü Konak Belediyesi sınırları içindedir. Koruma altındaki sit alanlarında bulunan tarihi eserlerimize dikkat çekmek, koruma bilincini yaygınlaştırmak, belediyemizin öncelik verdiği çalışmalardır. Bu amaçla başladığımız çalışmaları Kemeraltı ve Basmane bölgelerinde yoğun olarak sürdürüyoruz. Bu dönemdeki önemli bir girişim de, yaklaşık 270 hektarlık Kemeraltı bölgesinin “Yenileme Alanı“ ilan edilmesidir. Şimdi sıra, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu alan ile ilgili çalışma programının uygulamaya sokulmasıdır. Kemeraltı‘ndaki bazı sokaklar ve binalar bu süreçte yeniden yaşama kavuşturuldu. Hedefimiz bu tarihi bölgede gözlenen çöküşün önüne geçerek, sıçrama yapılmasını sağlamaktır. Bu çalışmalar, turistik atılımları yüreklendireceği gibi esnafın ticari gücünü de artıracaktır. Basmane’deki Oteller Sokağı, Kemeraltı‘nın görülesi bir bölgesi durumuna geldi. Buraya komşu tarihi bir binadan dönüşen “Basmane Semt Merkezi”miz, çeşitli kurs çalışmalarının yanı sıra, ihtiyaç sahiplerinin bel bağlayabilecekleri bir merkez oldu. Konak ilçesinin bir özelliği de, zemin altında da değerli tarih bir mirası barındırmasıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Agora kazılarına destek verirken, Kadifekale sırtlarındaki antik tiyatronun gün ışığına çıkarılması için kamulaştırmalara hazırlanmaktadır. Konak Belediyesi de Altınpark’ta bulunan kalıntıları ortaya çıkarmak için Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarını desteklemektedir. Öte yandan, Belediyemiz teknik elemanları, yıkılma tehlikesi olduğu anlaşılan yapıların cephe rölevelerini hazırlıyor. Amaç, bunların eski biçimleriyle yeniden yapılabilmesini sağlamaktır. Hemşehrilerimiz, bu tür yapıların yerine geçmişte olduğu gibi yeni ve çok katlı bina ruhsatlarının artık verilemeyeceğini bilmelidir. Tarihi yapıların ancak belirlenen biçimi ve koşulları ile yeniden yapımı mümkündür. Bu tür yapıya sahip olanların tarihi yapılarının yıkılması halinde yerine yeni çok katlı bina, apartman, otopark vb. yapmalarının kesinlikle mümkün olmayacağını bilerek bir an önce bu yapılarına sahip çıkmaları ve bakım yaptırmaları kendi yararlarına olacaktır. Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığına da iş düşmektedir. Yeni yasaya göre Bakanlık proje ve yapım aşamalarında mülk sahiplerine 200 bin YTL’ye kadar karşılıksız kredi verebilmektedir. Ancak bu krediler çok kısıtlıdır ve birçok bürokratik engel içermektedir. Bakanlık, tarihe sahip çıkma bilincini geliştirmek ve tarihi yapılarımızı ikinci yaşama kavuşturmak için daha fazla kaynak seferber etmelidir. Tarihi varlıklarımıza sahip çıkmak isteyenler için bu çok önemlidir… Pagos Dağı‘nın eteklerindeki düzlükte, şimdiki İkiçeşmelik Caddesi üzerinde kalan, içinde günümüz Adliye Binası işlevini yürüten, dünyada bilinen en büyük Roma Bazilikası olma özelliğini taşıyan Bazilikası ve etrafında toplanan kamu binalarıyla, devlet işlerinin yürütüldüğü Devlet Agorası‘ndadır. ağacının çok yakıştığını düşünüyoruz. Çünkü, Gazi Bulvarı‘ndaki dev çınar ağaçları kent merkezine doğal bir güzellik katmış. Külleriden doğmuş İzmir’e gelirken, hepimiz büyük yangını düşündük ve konuştuk.9 Eylül 1922’de Türk Ordusu’nun İzmir’e girmesi ile Yunan işgali sona ermiş. Ancak, İzmir 13 Eylül sabahı tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşamak tan kurtulamamış. Basmane semtinde başlayan yangın, 2 milyon 600 bin metrekarelik bir alanda 20 binden fazla ev ve işyerini yok etmiş.O nedenle İzmir sanki “Zümrüdü Anka” kuşu gibi kendi külleri içinden doğarak bugüne gelebilmiş,çağdaş batı uygarlığına açılan pencere olabilmiş. Kent merkezindeki insanların yaşam hareketlerinden bunu anlıyoruz. Kadifekale’den kente yürüyerek inmeyi tercih ettik. Kentin içine doğru so ? İşte, bu agorası, stadyumu, tiyatrosu ve yollarıyla yeniden parlamaya başlayan Smyrna’nın büyük kısmı 178 yılındaki büyük depremde yerle bir oluyorsa da, şimdiki Kemeraltı Çarşısı‘nın omurgası olan Anafartalar Caddesi’ne kadar gelen denizin oluşturduğu iç liman kapanıyorsa da, Smyrnalı meşhur hatip Aristeides’in şehrin güzelliklerini ve depremin korkunçluğunu anlattığı, her yerde dinleyenleri gözyaşı içinde bırakan mektuplarla gelen yardımlar imdada yetişir.