Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ADIM ADIM İSTANBUL Turgay Tuna tunaturgay?yahoo.fr 10 KÜLTÜR İMRAHOR İLYAS BEY’İN CAMİSİ Bu hafta, İstanbul’un en eski semtlerinden Yedikule taraflarına düştü yolumuz. İstanbul’da doğup büyümüş çoğu kimsenin bilmediği, varlığından bile haberi olmadığı tarihi İmrahor Camisi’nin ayakta kalabilmiş görkemli duvarları önündeyiz. Aslında bu kalıntılar, kısmen de olsa İstanbul’un en eski manastır kilisesi olarak bilinen; bir zamanlar Bizans’ın en büyük kiliseleri arasında yer alan Ayios İoannes Prodromos, Türkçe adıyla Vaftizci Yahya; ya da öteki adıyla Studios’a ait. Milattan sonra 454463 yılları arasında, Doğu konsüllüğü görevinde bulunmuş, “Patriokos” unvanlı, asil Studios tarafından kendi mülkü olan arazide, bir manastır bütünü içinde yaptırılmış. Studios kilise ve manastırının asıl önemi, bugün Topkapı Sarayı’nın Hazine Dairesi’nde sergilenmekte olan, Vaftizci Yahya’ya ait kafatası parçasıyla, sağ kol kemiğinin uzun yıllar bu kilisede saklanmış olması. Aziz’in, 29 Ağustos günü kutlanan yortu günlerinde bu kutsal emanetler sandıklarından çıkartılır, gelen dindarlara teşhir edilirmiş. 800’lü yıllarda, bu manastırda baş rahiplik yapmış, ölümünden sonra da azizleştirilmiş Teodoros Studites zamanında, hemen hepsi birer sanatkar olan 700 kadar keşiş “ikona kırıcılara” karşı büyük direniş göstermişler, manastırdaki atölyelerde birbirinden güzel minyatür ve ikonalar yapmışlardır. İmparatorların kullandığı “Altın Kapı” adı verilen Porta Aureum’un, buraya yakın olması da, kente giriş yapan imparatorların, Studios’u mum yakıp, dua ettikleri bir kiliseye dönüştürmüştür. 1204 yılında, Haçlıların İstanbul’u işgaliyle birlikte, birçok kilise ve manastır gibi burası da soyulup soğana çevrilmiş, çok değerli eşyalar Vatikan’a kaçırılmıştır. İstanbul’un fethinden 30 yıl kadar sonra, II. Beyazıt döneminde, kilise, padişahın ahırlarından sorumlu İmrahor İlyas Bey tarafından camiye dönüştürülmüş, bundan böyle, Emir Ahur ya da İmrahor Camisi olarak anılmaya başlanmıştır. İlyas Bey öldüğünde de, caminin ön bahçesindeki hazireye gömülmüştür. Daha sonraki yıllarda, her ne kadar caminin küçük bir bölümü ibadete açık tutulmuşsa da, 1908 yılında geçen kötü kış şartları altında, kar damını tamamı ile çökertmiş, bundan sonraki dönemde de, elli yıla yakın bir zaman son cemaat yerinin sol tarafına eklenen mihrap ve minberle küçük bir bölüm mescit olarak kullanılmıştır. İmrahor Camisi 1999 Marmara depremiyle büyük bir darbe daha almış ve her halde gelecekteki bir sarsıntıda tamamen yıkılmasına dek kaderiyle baş başa bırakılmıştır. Adıyaman Müzesi Şengül Aydıngün Fotoğraflar: Haldun Aydıngün ilattan yüz yıl kadar önM ce ülkemizin güneyinde Adıyaman ilinin tamamı ile çevre illerden Kahramanmaraş ile Gaziantep’in bir kısmını içine alan bir krallık kurulur. Bu krallığı kuran anne tarafından Makedonya Kralı Büyük İskender’e, baba tarafından Pers Kralı Darius’a akraba olan Mitridades Kallinikos’tur. Mitridates, ülkesine, topraklarının bereketli olması dileğiyle bereket tanrıçası Komagene’nin adını verir. Komagene krallığının başkenti, günümüzde Atatürk suları altında kalmış SamosataSamsat kentidir. Atatürk Barajı yapımı sırasında yalnızca Samsat değil, bölgenin tari hinin sırlarını taşıyan pek çok höyük sular altında kalmıştır. Kent merkezinde yer alan tek katlı ve geniş bahçeli Adıyaman Müzesi’ni gezerken Atatürk Barajı yapımı sırasında arkeolojik kazısı yapılabilmiş bazı höyüklerden kurtarılabilmiş eserlerin ağırlıkta olarak sergilendiğini görürsünüz. Atatürk Barajı yapımı öncesinde Adıyaman’da arkeolojik kazılar, 1978 yılında Aşağı Fırat Bölgesi’nde çok sayıda yerli ve yabancı bilim adamlarınca başlatılmış. Bu kazılar; Samsat Ancoz Höyük , Horis Kale, Hayaz Höyük, Gritille, Tille kazılarıdır. İki salondan oluşan müzenin ilk salonunda yer alan bir kaç vitrinde sergilenen on binlerce sene evvel bölgede yaşamış insanlar tarafından taştan yapılmış el baltaları, delici ve kesiciler bölgede