Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 EDİRNE Trakya’nın yadigar kenti Yazı ve fotoğraflar Zekeriya Şen smanlı İmparatorluğu’nun mimaride eriştiği en yaratıcı seviye olan Edirne gezimize Talat Paşa Caddesi üzerinde olan Eski Cami ile başladık. Osmanlılardan günümüze ulaşmış en eski anıtsal yapı olan cami, 1403’te Emir Süleyman tarafından başlatılmış, Çelebi Mehmet zamanında 1414’te bitirilmiş. Dokuz ufak kubbenin kemer ve sütun tarafından desteklendiği cami, muhteşem mihrabı, ferah iç mekanı ve büyüleyici beyaz üzerine siyah duvar kaligrafisi ile misafirlerinin nefesini kesiyor. Caminin önündeki sütunlar eski bir Roma yapısından derlenmiş. Çok kubbeli “ulu camiler” sınıfına giren Eski Cami, en çok Ara Güler’in “Kadın ve Allah” fotoğrafı ile tanınır. Eski Cami’den çıktıktan O sonra Hürriyet Meydanı’nda 1418’e tarihlenen Bedesten ziyaretinizi bekler. 14 kubbeli bu yapı zamanında pamuk ve ipek tüccarlarının merkezi olmuş. Bedesten’in arkasında karşınıza Rüstem Paşa Kervansarayı çıkıyor. Sırada 14431447 arasında II. Murat tarafından yaptırılan Osmanlı mimarisinin erken ve klasik üslubu arasında bir köprü oluşturan Üç Şerefeli Cami var. Hürriyet Meydanı’nın hemen karşısında Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılın sonlarına doğru yapılan ve aktif olan Sokollu Mehmet Paşa Hamamı yer alıyor. Erkek ve kadın için ayrı bölümleri olan hamam, adeta Osmanlı tarihinden kopup gelen bir sayfa. Ali Paşa Çarşısı ise, yıllar yılı ticaretin kalbinin attığı Edirne’ye özgü pek çok ürünü ve hediyelik eşyayı bulabileceğiniz bir çarşı. 1569 yılında Mimar Sinan’ın çiziminden çı kan bu çarşı, 1992 yılındaki büyük yangında tamamıyla tahrip olmuş ve tekrar 1997 yılında yenilenmiş. Edirne’ye gelmenizle birlikte içinizde bir heyecan oluşur. Bu heyecanı yaratan ise onca öykü, övgü ve anlatıya konu olan, gözünüze ilişen, daha şehre yakınlaşırken siluetini gördüğümüz yüce Selimiye Camisidir. Mimar Sinan’ın seksen yaşında “benim ustalık eserim” dediği Selimiye şaheseri ile karşılaşınca heyecanlanmamak olası değil. OsmanlıTürk sanatının ve dünya mimarlık tarihinin başyapıtlarından birisi Edirne’nin simgesi olan Selimiye Camisi, 15661574 yılları arasında Sultan II. Selim için Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş. Padişahın ölümünden hemen sonra tamamlanan cami, özellikle şehrin her köşesinden görünen konumu ile Mimar Sinan’ın mimarlığının yanı sıra şehircilik dehasını da yansıtmakta. 31.28 metre çapındaki kubbesi ile Ayasofya’yı geride bırakan Selimiye, üçer şerefeli dört zarif minaresi ile göklere meydan okumakta. Caminin ferah ve geniş iç mekanı ayrı bir güzellik. Gösterişli ahşap kürsüden, özenle işlenmiş mermer minbere, mihrabın etrafındaki Osmanlı ve dünya sanatında ayrı bir yere sahip İznik çinilerinden, 12 mermer sütuna oturan müezzin mahfiline kadar, Selimiye dışı kadar içi ile de nefesimizi kesiyor. Tam gün geçirebileceğiniz cami, anlatılan tüm efsaneleri doğrulamakta. Bir dünya mirası olan yapı, yüceliğe ve huzura sahip. III. Murat zamanında Selimiye’ye vakıf olarak yaptırılan, caminin terasının altında yer alan arasta tüm yapıya bir bütünlük katmakta. Selimiye mucizesinden kendinizi alabildikten sonra Mimar Sinan Caddesi