09 Ocak 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

İSTANBUL 21 nü’nün hareketliliği, canlılığı, meydandaki insan akışının etkisidir belki. Galata Köprüsü’nde balık tutanlar bile, teknelerden yayılan koku ile oltalarına takılacak balığın ızgaradaki düşünü yaşıyor. Yarım ekmek arasına soğanla giren turist Norveç palamutları lezzetini merak ederseniz anlatayım. Önceden mevsimlik balık kullanılıyordu. Şimdi ise yurt dışından Norveç veya Portekiz’den gelen büyük deniz balıkları gibi palamut balığı da dondurularak getirildiği için tazeliğini yitiriyor. Genç, yaşlı, çoluk çocuk tek solukta yediğine göre lezzeti kötü de sayılmaz. Yüzlerce kişinin itişip kakıştığı meydanın öbür yanına bakıyorum. Kimi simitçilerin kimi turşucuların, kimi de su satan satıcıların başında. Açık hava lokantası gibi koskoca Eminönü Meydanı. Kuş yemi satan satıcılar da azalmış tekneler gibi. Onlara da birkaç tezgah verilmiş. Tezgah sahiplerinden Fadime ile Halise teyze bu durumdan memnun. Fadime teyze “elli kuruş, elli kuruş” diye çevreye keyifle sesleniyor. Eminönü’nün daimi pozu olan Yeni Cami önündeki güvercinli pozlar hiç eskimiyor. Güvercine yem atarken, güvercinler ve cami, güvercinlerin peşinden koşan çocuklar gibi pozlar hem turistlerin hem bizim vazgeçilmezimiz. Cennetten koku transferi Caminin avlusunda, kokular satılan tezgahtaki şişelerin adları ilgimi çekti, cuma rüzgarı, ruh el musk, zemzem, dua el cennet, münevvere, azzaro, cennet ül baki, cennet ül naim, zehretül haliç, Mekke geceleri, altın damla, doğal cennet kokuları, buram buram üzerimize sinen balık dumanından sonra bize iyi geldi. İşte 2007 Eminönü Meydanı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear