26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

KASTAMONU 13 GÖRÜŞ Yusuf Hacısüleyman Turizm Uzmanı [email protected] KIBRIS’TA HAFTA SONU Anadolu kültürünün dünyanın hiçbir köşesinden geri olmadığını, el işlerini izlerken bir kez daha duyumsuyoruz. Kadınlarımızın eve hapsolmuşluktan kurtuluşu, suskunluğun ipliklere dökülüşü, yaratıcılığın, sabrın örneği olarak karşımıza çıkıyor. Kastamonu kültürünün önemli unsurlarından biri olarak dikkat çeken “el dokumaları” zaman içinde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış. 1940’lı yıllara kadar 35 bin dokuma tezgahında üretim yapılırken, sonraki yıllarda fabrikasyon imalatların artması ve ucuz satılmasının ta el dokuması yapılarak, ev hanımlarına da istihdam sağlanıyor. El Dokumaları Atölyesi’ndeki tezgahlarda üretilen örtüler ve kumaşlarda özgün desenlere ve doğal renklere uyulmakta ve tezgahlardaki üretim aşaması da izlenebilmektedir. Düz ya da işlemeli el dokumaları yatak örtüsü ve perde olarak da hazırlanmalarının yanı sıra siparişle de çalışılmaktadır. Yüzyıllardır sofra bezlerinde kullanılan el baskısı, bugün masa örtülerinden, perdeye, giysilere dek kullanılıyor. El baskısı; kalıp yapımı için Gün geçmiyor ki gazetelerde bir Kıbrıs haberi eksik olsun. Avrupa Birliği’nin Türkiye politikası, bilindiği üzere zaten yalnızca birkaç konu üzerine oturmakta ve bunlardan birisini de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti oluşturmaktadır. Türkiye’nin önüne sürekli olarak servis edilen bu sorunu daha iyi anlayabilmek için bence oraları görmek ve oradaki insanlarımızla tanışmak, sohbet etmek ve geçmişte yaşananları onların ağızlarından dinlemek gerek. Ancak o zaman 1974 harekatının gerekliliğini ve Türkiye’nin Avrupa Birliği karşısında dimdik ve sağlam durması gerektiğini anlayabiliriz. Avrupa’nın bazı şehirlerinde işkence zindanlarını bugün müze olarak gezebilmektesiniz. Bunları gezerken oralarda öldürülen insanlar için acı hissederiz, çünkü hepimiz insanız. Bu acıyı, hem de en derinden hissedeceğiniz bir müze de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde var. Şehit Mürrüvet İlhan Sokak No: 2, Kumsal Mahallesi, Lefkoşe adresindeki evin “Barbarlık Müzesi” olduğunu hiç duymuş muydunuz? Bu evde 24 Aralık 1963 gecesi Binbaşı Dr. Nihat İlhan’ın eşi Şehit Mürrüvet İlhan ve üç çocuğu ile ev sahibesi Feride Hasan Güdüm şehit edilmiş ve bu ev 1 Ocak 1966’da “Barbarlık Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Banyoya sığınmış bir anne ve üç küçük yavru Türk oldukları için öldürülmüşlerdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giden herkesin uğraması gereken bir müze burası. Çünkü ev aynen korunmuş, gezerken adeta o gecede nelerin olduğunu bir bir yaşıyorsunuz. LefkoşeGazi Magosa arası iki şehitliğe daha uğruyoruz, toplu mezarlar, taşlarda yazılı isimlerin hepsi kadın ve çocuk. Acıların üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmiş artık. Ancak o dönemden bugüne kadar ana ekonomisi turizme dayanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ne kadar yardımcı olabildik? Uluslararası doğrudan uçuş ambargosu nedeniyle her milliyetten turist ancak Türkiye üzerinden oraya gidebilmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti güney sahillerimizden yalnızca 70 kilometre uzaklıkta, Antalya’dan 40 dakikalık, İzmir’den 45 dakika, İstanbul’dan 1 saatlik uçuş mesafesindedir. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ziyaretçi sayısı yüzde 30 dolayında artmış olsa da ortalama kalış süresi azaldığı için 2006 yılında otellerin doluluk oranları yüzde 33 dolayında gerçekleşmiştir. Özellikle “casino” işletmelerinin faaliyetlerinin serbest olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası turizmden aldığı pay, Türkiye’nin sağlayacağı bazı teşvik uygulamaları ile güçlendirilmelidir. Örneğin bu kapsamda Antalya’ya gelen 7 milyon yabancı turistin Kuzey Kıbrıs’a ilgisini çekmek açısından ücretsiz uçak bileti gibi değişik uygulamalar ile Kuzey Kıbrıs turizmi desteklenmelidir. Kuzey Kıbrıs’a turist götüren acentelere ve havayolu şirketlerine teşvik uygulaması yapılarak buraya turların artması sağlanmalıdır. Şirketler yıllık büyük toplantılarından birini orada yapmayı düşünmelidir. Ekonomisi düzelmiş bir halkın Türkiye politikasına vereceği gönülden desteğin kuşkusuz önemi yüksektir. Bir hafta sonunuzu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçirmeye ne dersiniz? etkisiyle satış olanağını yitiren tezgah sahipleri işlerini terk etmişler. El dokumalarının tekrar canlandırılması için Sosyal Dayanışma Vakfı bünyesinde kurulan Kastamonu Valiliği El Dokumaları Atölyesi’nde bugün, 150 tezgah ağaç oyma, boya hazırlanması, desenlerin yaratılması ve renklerin sabitlenmesinden oluşan uzun bir uğraş ve beceri gerektiriyor. Kalıpların farklı konumlarda kullanılması ile binlerce özgün desene de imza atılabiliyor. 135 kişi olarak başlanan meslek iki kişi ile sürerken, bu yıl “El Sanatları Araştırma Enstitüsü” tarafından açılan kursla mesleğe yeni ustalar kazandırılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear