Catalog

6 KAPAK denilen banyoları ve dönerek çıkılan, tek parça ağaçtan yapılmış merdiven tırabzanları ve tavan işlemeleri dikkat çekiyor. Yakamoz Tatil Köyü Karadeniz’in bu şirin ilçesinde doğup büyüyen ve vefa borcunu ödemeye çalışan 68 işadamı devletten hiç bir destek almadan İnebolu’yu hak ettiği yere getirmek için kolları sıvamışlar. Bir İnebolu Yatırım A.Ş. işletmesi olan Yakamoz Tatil Köyü’nü kuran Mehmet Reis’in öncülüğünde 68 sanayici, Karadeniz bölgesinde çok az süren yaz turizmini dört mevsim yaşanır bir konuma getirmeye çaba harcamışlar. İnebolu’nun yemyeşil ormanları ile masmavi denizinin buluştuğu noktada yer alan ve bu yıl ilk kez kışın da müşterilerine hizmet verecek olan Yakamoz Tatil Köyü’nde 170 yatak bulunuyor. Denize sıfır olan tatil köyünde tüm odalar deniz manzaralı, balkonluverandalı. Büyükler ve çocuklar için yüzme havuzları, plaj, voleybol, basketbol sahası ve çocuk parkı, Cafe Mola, Rota Bar, Cafe Dem ile hizmet veriyor tatil köyü. Ahşaptan tamamen yenilenen otel odaları tatile gelen yerli ve yabancı müşterilerinin rahatlığı düşünülerek tasarlanmış. Özgün mimarisiyle müşterilerine nostaljik anlar yaşatan ‘‘Bungalov evleri mutlaka görmelisiniz’’ diyerek bizi bir ilçenin turizm müdürü gibi bizi gezdiren İnebolu Yatırım A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi Ömer Urgancı ve otelin İşletme Müdürü Şakir Özsürekcigil Karadeniz sahilinin en gözde tesislerinden biri olan Yakamoz Tatil Köyü’nde güneşin denizden doğup denizden batışına, tarihi ahşap evlerin bir açık hava müzesinde sergilendiğine gelen misafirlerin kendi gözleriyle tanık olacağını söylüyor. Yakamoz Tatil Köyü: (0.366. 811 31 00, 811 43 05, 811 25 26, 0.212. 646 00 00) tersanesini görebilir, 200 yıllık bir geçmişi olan ve İnebolu limanını bir kuş bakışı gören salaş görünümüyle Maraz’ın Kahvesi’nden tüm renklerin özgürce buluştuğu doğayı, denizi izlerken kahvenizi yudumlayabilir koyu bir sohbete dalabilirsiniz. Pembe Köşk İnebolu’nun belki de en ilginç yapılarından biri, şehri ve limanı tepeden seyreden Pembe Köşk. Yamaca kurulan ve deniz kenarına kadar inen kademeli bahçelerden oluşuyor. Bir zamanlar halka açık olan Pembe Köşk şimdilerde kapalı. İlçeye dışarıdan geldiğinizi söylerseniz, tabii görevliyi de bulabilirseniz size bahçeyi açıyorlar. Çünkü bahçe gerçekten görülmeye değer. Ortancaların kenarlarda sıralandığı taraçalı bahçeler zinciri sizi karşılar. Her bahçenin bir ismi var. Evde tamamen pembenin tonları kullanılmış. Gül bahçesi, karanfil bahçesi gibi. Her bahçede bir çeşme var. Nar çeşmesi, erik çeşmesi gibi. Bir söylenceye göre çeşmelerin isimlerinin, yanındaki ağaçlardan geldiği söyleniyor. Bir başka iddiaya göre ise çok eskiden çeşmelerin haznelerine, ismini veren meyvelerin suyu konulurmuş. Bahçeye ismini veren meyvenin suyu da buralardan akarmış. Bağımsız taraçalarda güvercinlikler, oturma grupları, her türlü çiçek yer alıyor. Limana kadar iniyor. İnebolu Çarşısı İnebolu, 1880 ve 1885 yıllarında iki büyük yangın geçiriyor. Ama şu an çarşının binalar harici orijinal hali aynen korunuyor. Sokak aralarında dolaşırken kendinizi bir anda yüzyıl öncesinin sokaklarında hissedebilirsiniz. 1885 Geriş Tepesi Manastır kalıntılarının bulunduğu Geriş Tepesi’nden yeşille mavinin harmanlandığı panoramik görüntüyü izlerken adeta bir şehir maketinin karşınızda durduğuna tanık olacaksınız. Aşı boyalı bu evlerin çokluğuna şaşırmamak elde değil. Öyle üç beş tane değil, yüzlerce. Evlerin bahçelerindeki armut, elma, kara erik, dut ağaçları inanın sokaklara taşıyor. Bahçelerinde rengarenk güllerle dolu taş işçiliğinin önemli örneklerinden taş binalar, geleneksel köy yaşamı, bahçe ürünlerinin satıldığı pazar yeri, fotoğraf meraklılarına ilginç pozlar vermekten geri kalmıyor. İstiklal Savaşı’nda cephanelerin taşındığı Denk Kayığı’nı ve yat