Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Prof. Dr. Nadim MACİT TUSAM/Danışman Yeni muhafazakar politikalar ve imparatorluk projesi… C S TRATEJİ pazarları ve stratejik kaynakları tekelleştirmek için bombacıların ve yatırımcıların el ele yürüdüğü yeni bir merkantilist imparatorluk projesini muktedir kılan bir çeşit savaş psikolojisi yaratmaktan geçer. ABD, bu psikolojiyi başarıyla üretti, ElKaide ile irtibatı olan, ancak öz ve özel yönetimli 19 kişilik bir grupla bunun gerekçesi hazırlandı, hemen bu olayın ardından Afganistan işgal edildi, Ortaasya’da Birleşik Devletler askeri üsleri kuruldu. Bizzat Bush, Kuzey Kore, İran ve Irak’ı hedef gösterdi.(2) Irak’ı işgal etti. Bu savaşı belirleyen tanım ve taktik şu oldu: Bağlantısız arkında yer alanlar, yani ABD’nin politik ve ekonomik kurallarının dışına düşenler "entegre edilmemiş, dolayısıyla terörü üreten bölgelerdir." Bir elinde bomba, diğer elinde kutsal sözle dünya fethine çıkan ABD’nin Yeni Muhafazakârları "önce sen vur" sloganı ile boşluk arkını özgürleştirmeye başladılar. İmparatorluk projesinin yaslandığı yeni muhafazakâr politikanın esası bir taraftan bomba yağdırmak, diğer taraftan hiçbir insani temele dayanmayan işgali ve katliamları "uydurma teröre" müdahale etme psikolojisi ve kutsal değerler üzerinden meşrulaştırmaktır. Uydurma idi, çünkü Irak’a karşı başlattığı savaş için ürettiği bütün gerekçeler boşa çıktı. Bush, 17 Mart 2003 tarihli ulusa sesleniş konuşmasında savaşın iki sebebi olduğunu söyledi. ? Irak rejimi bu güne kadar eşine rastlanmamış bazı öldürücü silahlara sahiptir ve bunları gizlemektedir. ElKaide militanları dâhil teröristlere yardım ve yataklık etmekte, onları eğitmektedir.(3) ABD tehdidi böyle algılamaktadır. Fakat bu tehdidin hiçbir inandırıcılığı yoktur. Çünkü tehdide gerekçe yapılan "öldürücü silahlar" bulunamadı. Irak rejiminin ElKaide ile ilişkisi olduğu bu güne kadar doğrulanamadı. Kaldı ki Todorov’un deyişiyle dünyada en öldürücü silahlara sahip olma şerefi başta ABD olmak üzere batılı ülkelere aittir. ? Biz İslamcı terörizme karşı meşru müdafaa yapıyoruz, denildi. Bu da gerçek değildi. Çünkü Y aşadığımız dünyayı anlamak ‘inşa edilmek istenen dünya sistemini’ ve bunun Türkiye’ye yönelik yansımalarını kavramak anlamına gelir. Soğuk Savaş sonrası sisteminin temel iki niteliği var: Küreselleşme ve Terörizm. Yeni Muhafazakârlık deyiminin başındaki "yeni" sözcüğü anılan iki niteliği tanımlar. Söz konusu iki temel niteliğe dayalı olarak Yeni Muhafazakâr politikanın dört ayağından ve Türkiye’ye yönelik "kutuplaşma" mantığından bahsedebiliriz. 11 Eylül hadisesi "küresel sistemi teşvik etme/fiili imkânını gerçekleştirmeye yönelik inşadır. Bunun yapılabilmesi için ABD’nin düşmanlarına savaş ilan etmesi gerekir. Savaş, son dört ABD devlet başkanı için imparatorluk inşa etmenin aracı olmuştur. Bunun için bir gerekçe planlanmış ve uygulamaya sokulmuştur: "Terör ağı dünyayı tehdit etmektedir." İşte bu ABD’nin uydurduğu bir komplo teorisidir. J. Petras bunu şöyle dile getirir: "Washington’un uydurması olan uluslararası komplo teorisi, Birleşik Devletler askeri üslerini (Orta Asya, Filipinler, Latin Amerika) genişletmek için dünya çapındaki askeri kampanyasını, tek taraflı askeri müdahaleleri haklı göstermek ve petrol üreten stratejik bölgelerdeki (Ortadoğu, Hazar Denizi) Avrupalı ve Japon rakiplerinin herhangi bir etkisini marjinalize etmek için icat edildi ve geniş çapta yayıldı. Teröristlere karşı savaş propagandası ise baskıcı devleti güçlendirmeye, devasa sosyal kesintilere karşı muhalefetin altını oymaya, militarizasyonda devasa yükselişlere ve uluslararası terörist komplo teorisine karşı yükselen sesleri susturmaya hizmet etmektedir."(1) Türkiye’ye kutuplaşma tuzağı Dünyada oluşturulmak istenen yapının anlaşılması için, Soğuk Savaş sonrası sistemin iki niteliği olan; küreselleşme ve terörizm kavramının bilinmesi gerekiyor. Her dönem kullanılan kutsal din duygularının bu dönemde, özellikle de Türkiye’de malzeme yapılması dikkat çekiyor. taraflı askeri müdahalelerini haklı göstermek için tetikleyici bir olaya ihtiyacı vardı. 11 Eylül hesaba uygundu. Yetenekli büyük medya imajı, dünyanın her tarafında sonsuz biçimde tekrar edilmesiyle, lokalize bir terörist olay, dünya çapında bir olaya dönüştürüldü. Bu da karşılığında, nihai hedefi Yeni Dünya Düzeni’nin ikinci safhası olan, dünya çapında gerçek bir askeri seferi başlatmanın zemini olarak kullanıldı. Çünkü gücün evrensel düzeye ulaştığını göstermenin yolu, diğer güçlerin etkinlik alanlarını çevrelemek, yeni bölgeleri sömürgeleştirmek, DÜNYA ÇAPINDA SEFER ABD ülke içi sınırlamaların üstesinden gelmek, müttefikleri boyun eğmeleri için şoke etmek ve tek Dindar Bush, dua ederken...