Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
silahlandırıyor, Tahran karşılık veriyor… C S TRATEJİ 13 sınır tanımıyor fazla silah satma bahanesi elde etmek için olabileceği söylenebilir. Bu bağlamda İran’ın silahlanmasının bu ölçülerdeki olası boyutlarına karşı Körfez ülkeleri ve özellikle Suudi Arabistan’ın da silah alımlarına ağırlık vermesi ve bilhassa Aegis gibi hava savunma sistemlerinin alımlarına karar vermesi beklenebilir. Bütün bu söylenti veya alım projelerinden en çok kazancı sağlayacak olanlar ise şüphesiz ABD’li silah üreticileridir. Azami menzili 3000 km ve 4,5 saat süreli muharebe gücü olan ve yakıt ikmaliyle bunu 8000 km. ve 10 saate çıkarabilen SU30 MKM’ler ve benzeri tipleri başta Hindistan, Malezya ve Cezayir gibi ülkelerce kullanılmaktadır. Venezuela’nın da bu savaş uçaklarından alacağı bir süre önce açıklanmıştır. Ancak bu uçakların bazı Avionik sistemlerinin Fransız Thales Firmasınca üretilmesi ve bu nedenle RusyaFransa ve ABD arasında bu uçakların İran’a satışının sorun olacağı da bu satışın gerçekçi olmadığının başka bir belirtisidir. Bu bağlamda değinilmesi gereken önemli bir diğer husus da, İran’ın Rusya ile olan silah alışverişinin yeni olmadığıdır. Rusya daha önceleri, özellikle 1992’den bu yana İran’a çeşitli silah sistemleri satmıştır. Bunların içinde Mig29 savaş uçakları, T72 tankları ve havadan havaya füzeler vardır. Ancak özellikle 2002’den itibaren Rusya İran’a çok gelişmiş TOR M1 hava savunma füzeleri satmış ve 20022005 döneminde Rusya’nın İran’a silah satışlarının miktarı 1.7 milyar doları bulmuştur. Ancak Rusya’nın ABD ve dünya ülkeleriyle olan ilişkilerinin özellikle ekonomik boyutlarının, Rusya’nın İran gibi özellikle petrol ve doğalgaz konusunda rekabet içinde olduğu bir ülkeyi alabildiğine destekleyebileceği olasılığına açık olmaması sonucunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle de Rusya’nın İran’a ancak Batı ülkelerince belli ölçülerde mantıklı kabul edilebilecek, İran’ın komşularını provoke etmeyecek silahlar satması daha akılcı bir beklenti olacaktır. bu gelişmelerden dolayı ciddi bir tehdit altına girebileceğini söylemek doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye için bugün öncelikli ve kısmi tehdit, Türk soydaşlarımızın yaşadığı Ortadoğu veya Yakın Doğu ülkeleri değil, her vesileyle güçsüzleşmemizi isteyen, bunun için PKK’yı destekleyen, altımızı oymak, uluslararası her alanda bize kazık atmak isteyen ve bunun için her zaman çevremizdeki ülkelerle birlik olup aleyhimizde ittifaklar oluşturan Yunanistan’dır. Çok açık bir husus vardır ki Yunanistan eğer bir gün bizim askeri gücümüze eriştiğine inanırsa hiç tereddüt etmeden Türkiye’ye saldırabilir. Dünyanın önde gelen silah alıcılarından Yunanistan’ın silahlanması tamamen Türkiye’ye yöneliktir. Yunanistan, çevremizde Limni’den Kıbrıs’a uzanan bir yarımay şeklindeki kuşatma stratejisiyle Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirme amacı gütmektedir. Yunanistan’ın bu stratejisini, geçmişte denemek istediği gibi Suriye üzerinden Irak’ın Kuzeyindeki Kürt oluşumuna doğru uzatması da beklenebilir. Bu bakımdan Türkiye, özellikle Hava ve Deniz Kuvvetleri’ni, Batı’daki Yunan emellerine, özellikle Yunanistan’ın Ege Deniz’indeki ekonomik çıkarlarına ve gelecekte daha da başımızı ağrıtacağa benzeyen Kıbrıs Adası çevresinde yer alan petrol havzalarındaki çıkarlarına karşı güçlendirmek durumundadır. Bu bakımdan hazırlıklarını özellikle son aylarda tedarik projelerinde yaşanan gelişmelerle süratlendiren Silahlı Kuvvetlerimiz Savunma Bütçesi’ni de 2006 yılına göre yüzde 10,6 arttırarak 2007 yılında 9,5 milyar dolara çıkarmıştır. Bu miktarın içinde silah alımlarının bir kısmıyla ilgili bölüm ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na ait yaklaşık 2 milyar dolar dâhil değildir. Türkiye Ulusal Savunma Konsepti’ne uygun olarak bundan böyle çevresel tehditlere karşın çoğunlukla, bizzat tamamen veya bir ölçüde üretiminde yer almak istediği çeşitli savunma projeleri ile atılımlar yapma çizgisine girmiştir. Bu bağlamda son zamanlarda; F35 Müşterek Taarruz Uçağı [MTU/JSF] Projesi, Tank Projesi (SSM, 29 Temmuz 2004 tarihinde BMC, OTOKAR ve FNSS [BOF] ile ‘Türkiye’de Tank Tasarım ve Üretimi Fizibilitesi’ sözleşmesi imzalamış ve sözleşme yürürlüğe girmiştir), A400M Ulaştırma Uçağı Projesi (Hava Mig TÜRKİYİ İLE İLGİLİ GELİŞMELER Ortadoğu’da silah alımlarıyla ilgili bu gelişmeler olurken ve Ortadoğu’daki çoğu komşumuz böyle tepeden tırnağa silahlanma yarışına girmişken, İsrail’in yanı sıra en güçlü ve teknolojik üstünlüğü olan orduya sahip Türkiye’nin İran askerleri... Silahlanmadan payını alma arayışına Sarkozy de girdi. Fransa, Libya ile ciddi anlaşmalar yaptı. Yunanistan’ın bölgedeki silahlanma tutkusu yakından biliniyor. Türkiye ise bölgesinde caydırıcılığını sürdürmek amacıyla son dönemde yerli üretime ağırlık vermeye başladı. Kuvvetleri Komutanlığı’mızın 2009 yılından itibaren modern taktiknakliye uçağı ihtiyacının karşılanması amacıyla, ülkemizin yanı sıra 5 Avrupa ülkesi tarafından ortak geliştirilecek ve üretilecek olan A400M Ulaştırma Uçağı Projesi kapsamında Türkiye 10 adet uçak sipariş etmiştir. Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemileri (Sahil Güvenlik Komutanlığı için 4 adet arama kurtarma gemisinin tedariki projesi), Yeni Tip Karakol Botu (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için 8 [+8 opsiyon] adet yeni tip karakol botunun tedariki projesi), TSK Genel Maksat Helikopteri Tedariki Projeleri (KKK, DzKK’nın genel maksat ve HvKK’nın muharebe arama kurtarma helikopteri tedariki ile JGnK’nın hafif/orta sınıf helikopter tedariki ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın orta sınıf helikopter tedariki projeleri), Milli Karakol Gemisi [MİLGEM] Projesi (DzKK’nın için milli olanaklar ile 8 [+4 opsiyon] adet karakol gemisinin yurt içinde tasarım ve inşası), Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi [GENESIS] Projesi (DzKK’nın G Sınıfı fırkateynler ile gelecekte tedarik edilecek öteki platformlarda kullanabileceği yazılımların azami milli imkanlarla üretilmesi), Tank Modernizasyonu (170 Adet M60 A3 Tankı modernizasyonu. Prototip İsrail de üretilecek geri kalanlar Kayseri Tank fabrikasında üretileceklerdir.) F4 Modernizasyonu (2000 yılında modernize edilen 54 F4E uçağına ilaveten 48 adet daha modernize edilecektir.) ve T129 Taarruz Helikopteri üretimi gibi projeler harekete geçirilmiştir. Yine bütün bu hedeflere ulaşabilmek için, ülkemizin önündeki süreç içinde çağdaş ve çevresinden gelebilecek tehditlere karşılık verecek bir orduya sahip olması yönünde üzerinde çalışılması planlanan çeşitli "Teknolojik Faaliyet Konuları" ve "Teknoloji Alanları" belirlenmiştir. Bu çerçevede, TSK, öncelikli ve uzun vadeli ihtiyaçları doğrultusunda; 11 adet "Teknoloji Faaliyet Konusu" ve 109 adet "Teknoloji Alanı" göz önüne almıştır. Günümüzde giderek şekil değiştiren çevresel askeri tehditlere karşı yine önemli bir eksiğimiz olduğu bilinen ve yaklaşık 1,2 milyar dolar maliyeti olacağı tahmin edilen uzun menzilli hava savunma füze sistemi konusunda da plan yapılmıştır. Bu proje ile Türkiye’nin çevresel güdümlü füze tehdidine yanıt verebilmesi söz konusu olacaktır.