26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMARTESI 04 20/12/06 16:37 Page 1 CUMARTESİ EKİ 4 CMYK 4 23 ARALIK 2006 CUMARTESİ “Tüm müzikler romantiktir.” Piyanist Vladimir Horowitz’in sözü, kendisinini büyük romantik gelenekten gelmesiyle yakından ilgiliydi. Bu sanat akımı kendisini [email protected] öncelikle içsellik, yoğun duygu, bireyselliğin öne çıkmasıyla tanımlamaktaydı. Horowitz piyanoda ‘son romantik’ olarak tanınırken diğer çalgılarda da bu adlandırmaya yakıştırılacak müzisyenler bulunmakta. Romantik geleneğin klasik gitardaki son temsilcisi, Amerikalı gitarist Eliot Fisk, 18 Aralık akşamı CRR’de Bach’ın Chaconne’u, Scarlatti’nin sonatları, Paganini’nin keman kaprislerinin uyarlamalarını seslendirdi. Heavy metal gitarcılarını andıran tekniğiyle eserleri olması gereken hızın ötesine taşıyan gitarist, romantizmin virtüozite anlayışını abartan tarafının temsilcisi gibi. Ancak duyulmayan, hakkı verilmeyen seslerin fazlalığı dinleyiciyi rahatsız etti. Dünyada klasik müzik konser piyasası Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu olarak üçe bölünüyor. Bu kıtalardan bir diğerine giden sanatçının ‘jetlag’e maruz kalmaları, yani saat farkının biyolojik ritmlerini altüst etmesi konser performansı açısından oldukça büyük sorunlar yaratmakta. Sanırım Fisk de böyle bir durumla karşılaşmıştı. Yine de parçaların çeşitliliğiyle ve yorumlarında yakaladığı renklerle dinleyiciye oldukça hoş bir dinleti sundu. Müzisyenliği kadar, toplumsal sorunlara, doğal çevreye olan duyarlılığıyla da tanınan Fisk’le bir söyleşi gerçekleştirdik. Müzik tarihinin en önemli gitaristi olan Andres Segovia’nın son resmi öğrencilerindensiniz. Segovia’nın sizin için anlamı nedir? Segovia büyük romantik geleneği temsil etmektedir. Ancak kendi zamanında oldukça yenilikçiydi. Günümüzde gitaristler makine gibi çalmaktalar. Matematiksel ve hatasız çalmaya çalışıyorlar ama yeterince Sizin müziği, politikayla yaratıcı Gitarda son romantik BÜLENT ERGÜDEN değiller. Yarışmalarda gördüğüm gitaristler sanki 50, 60 yaşlarında gibiler. Ders verirken de öğrencilerimin uyuduklarını görmekteyim. Hocalarının öğrettikleri ile yetinmekteler. Toplumda ve genel olarak sanatta birçok devrim olurken gitarda olmamakta. Sanat aynı yaşam gibi heyecanı içermelidir. Ancak genç müzisyenler yalnız başarılı olmak, kariyer yapmak amacındalar. Risk almazsanız yaratıcı olmanız sözkonusu değildir. Beethoven’ın tüm eserleri iyi değildir. Çünkü her zaman riske girmiş, bazen de olağanüstü yeni müzikler yaratmıştır. Hata yapmamak elbette ki güzel birşey. Ancak sizin neler getirdiğiniz daha önemli. Picasso yenilikler getirdiği için önemlidir, hata yapmadı diye değil. İşte Segovia bu tarz yenilikçi bir anlayışın sembolüdür. D inleyin eğlenin Müzikle hayatı ve aşkı anlatıyor Jean Vanesse ve Thomas Sohet’ten oluşan Spirit Catcher, 29 Aralık Cuma akşamı saat 23.00’de İndigo’da konser verecek. Disco müziğinin en eğlenceli halini dinleyicilere sunan ikili, hayatı ve aşkı, yaptığı müzikle anlatıyor. Gecenin bilet fiyatları 28 ve 23 YTL. (0216 556 98 00) Hiphop kültürünü dünyaya yaydı Hiphop, rock, rap, soul, latin ve caz’ı aynı çizgiye rahatlıkla sığdırabilen Afrika Bambaataa, 29 Aralık Cuma akşamı Babylon’da sahneye çıkacak. Bambaataa, 1980’lerden bu yana hiphop kültürünün tüm dünyada büyük bir hızla yayılmasında en önemli rollerden birini üstlendi.Bronx’un arka sokaklarında kendine Afrika Bam Bambaataa adını koyan Kevin Donovan siyahi sokak çeteleri üyelerinden oluşan the ‘Bronx River Projects’ ile müzik kariyerine başladı. 80’lerin başında soul’dan funk’a kadar uzanan efsanevi şarkı ‘Planet Funk’ı yarattı. (0 216 556 98 00, biletler 33.50 YTL) MÜZİK HERYERDEDİR Siz ve öğrencileriniz konser salonları dışında klasik müzik için sıradışı diyebileceğimiz, hapishaneler, huzur evleri, çocuk yuvaları gibi yerlerde konserler vermektesiniz. Bu konuya yaklaşımınız nedir? Müzik yalnızca konser salonlarında çalınır yaklaşımı son derece yanlış. Müzik heryerdedir. Öğrencilerin her hafta 34 kez dinleyiciye çalmaları gerekir. Hapishanelerde durum oldukça zor. Genelde teke tek çalıyorsunuz. Bu tarz yerlerde her türlü sorunla karşılaşabilirsiniz. Bütün bu deneyimlerin sonunda konser salonlarında çalmak rahat gelir. 1945 sonrası müzikte avangardizmin önde gelen bestecilerinden Luciano Berio 14 farklı çalgı için ‘Sequenzas’ adıyla besteler yapmıştı. Bunlardan gitar için olanı size ithaf edildi. ‘Gitar için Sequenza’ benim için yazılmış en önemli eserdir. Berio, bir konserimde Bach’ın ünlü Chaconne’unu çalışımdan etkilenerek benzer bir biçimde uzun ve virtüozite gerektiren bu eseri bana ithaf etti. Kökleri flamenkoya dayanan bu parçada gitarda yapılabilecek herşeyi bulabilirsiniz. Konserlerde çaldığınız repertuar yaklaşık altı yüzyılı kapsamakta. Bu müzikleri, dönemlerini nasıl araştırıyorsunuz? Müzikte en önemli öge içselliktir. Ancak kültürler ve diller de müziği çevreler. Müziğin kaynağı müzik değil yaşamdır. Eğer Schubert’in bir şarkısını seslendiriyorsam, Almanca önem kazanır. Şu anda Amerika, Avusturya ve İspanya’da yaşıyorum. Kendimi bildim bileli dile ilgim vardır. (Söyleşi sonrası sohbetimizi neredeyse Türkçe dersine çevirdi.) Müzikle spor ilişkisi konusunda ilginç düşünceleriniz var. Ben öğrencilerime hep müziğin spor olmadığını söylerim. Siz bu bağı nasıl kuruyorsunuz? Müzik spor ilişkisi yalnızca teknik açıdan geçerli. Gitarda iki elin birleşmesi, iki çalgı çalar gibi farklı ve zordur. Biri güç isterken biri daha incelik ister. Yani birini Micheal Jordan’a diğerini Ronaldinho’ya benzetebiliriz. Öğrencilerime sporcuların yaklaşımlarını bu bağlamda araştırmalarını öneriyorum. Gitar çalmak çok karmaşık bir olay. Aynı zamanda kompozitör, aranjör, entellektüel, sporcu ve daha birçok şey olmanız gerekir. Müzik insanlığın ulaştığı tüm kültürlerle ilişkilidir. Dünyayı değiştirmek için çalmalılar birlikte düşündüğünüzü biliyoruz. Toplumsal açıdan müziğin işlevi ne olmalı? Günümüzde Hristiyan ve Müslüman toplumlar arasında sorunlar yaşanmakta. Laik Türkiye tüm dünyaya örnek olmalıdır. Amerika’da ise suçlu bir hükümet var. En önemlisi insanların yaşam hakkıdır. İnsanları öldürmek için hiçbir şey neden olamaz. Müzik ortak dildir ve çözüm olabilir. Kaba güce karşı müzik gündeme gelmeli. 11 Eylül’de çok sayıda ulustan insanlar öldü. Ancak Afrika’da hergün binlerce çocuk ölmekte. Gitar küçük bir çalgı olmasına rağmen gitaristler de müziğin mesajını doğru anlayıp bu gücü ortaya çıkarmalılar. Dünyada yaşayan tüm insanlar eşittir. Müzisyenler iyi müziği dünyayı değiştirmek için çalmalılar. Hollywood’dan Broadway’e Caz müziğinin güçlü sesi Laura Simo, artık hepsi birer klasik haline gelmiş olan Amerikan filmlerinden ve müzikallerinden derlediği unutulmaz şarkılarla 26 Aralık Salı akşamı İş Sanat’ta konser verecek. Barselona doğumlu Katalan şarkıcı, Víctor de Diego (saksofon), Joan Viñals (gitar), Ignacio Zamora (bajo) ve David Gómez’den (davul) oluşan grubuyla birlikte, ‘Somewhere’ (West Side History), ‘People’ (Funny Girl), ‘Frank Mills’ (Hair), ‘Memory’ (Cats), ‘Cabaret’ (Cabaret) gibi parçaları seslendirecek. Topluluk, 40’lı yıllardan 80’li yıllara kadar uzanan geniş bir zaman diliminde gerçekleştirilen Hollywood ve Broadway yapımlarını günümüze taşıyacak. (0212 316 10 83, biletler 50, 40, 30 ve 25 YTL) Her daim The Beatles! ZÜLAL KALKANDELEN Müzik tarihinin gelmiş geçmiş en önemli topluluklarından The Beatles yeni bir albümle yine aramızda! Üyelerinin ikisi yaşama veda etmiş olan bir grubun nasıl yeni albümü olur? Böyle düşünerek “yeni” sözcüğüne karşı çıkabilirsiniz ve çok da haksız sayılmazsınız. 20. yüzyılın hem popüler kültürüne ve hem de müziğine büyük etki yapan The Beatles’ın yayımlanan son albümü “Let It Be” 1970 tarihini taşıyordu. Aradan geçen 26 yıl içinde grubun şarkılarını bir araya getiren birçok toplama albüm yayımlandı. İngiltere’de ve Amerika’da bir numara olan single’ları toplayan “The Beatles 1”, yeni bir milenyuma girerken yayımlandığında, grubun müziğinin geçen zamana karşı eskimediğini bir kez daha ortaya koymuştu. Şimdi ise elimizde bu ay piyasaya çıkan 26 şarkılık “Love” adlı heyecan verici yeni bir albüm var. Albümün yeniliği, herhangi bir toplama albüm olmayışı. Artık her biri klasikleşmiş olan The Beatles şarkıları yeni düzenlemelerle, yepyeni bir dokunuşla tekrar mikslenmiş. Albüm projesi, dünyaca tanınan gösteri grubu Cirque du Soleil’in, albümle aynı adı taşıyan şovlarında The Beatles şarkılarının yeni yorumlarını kullanmak istemesiyle gündeme gelmiş. Sonuçta, The Beatles’ın prodüktörü George Martin ve yine kendisi gibi bu alanda ün kazanan oğlu Giles Martin, bu proje için stüdyoya girerek grubun özgün kayıtlarını yeniden düzenlemişler. Ve ortaya öyle bir canlı sound çıkmış ki, dinlerken sanki John Lennon, Paul McCartney, George Harrison ve Ringo Starr tekrar bir araya gelip yeni bir albüm yapmışlar gibi hayal kurduruyor insana. Gently Weeps” için, akustik gitar versiyonunun üzerine yaylı partisyonları yazılarak yapılmış. Benim favorim ise, “Strawberry Fields Forever”ın yeni düzenlemesi. Özellikle son kısmı öylesine hareketli bir hale dönüştürülmüş ki, adeta bir dans şarkısı havasında. Sesler ve Brenna aynı sahnede Selim Sesler 27 Aralık Çarşamba akşamı saat 21.30’da Babylon’da sevenleriyle buluşacak. Konserde, Sesler’in son albümü ve Kanada turnesi sırasında birlikte çalıştığı Brenna MacCrimmon da konuk sanatçı olarak yer alacak. Gece, Anadolu ve Rumeli türkülerinden, Balkan oyun havalarına uzanan bir repertuvar seslendirilecek.Konserde ikiliye, Umut Sel, Bülent Sesler, Serkan Koç, Sinan Bilmez ve Erman Kırıkkulak eşlik edecek. (0216 556 98 00, biletler 22.50 YTL) ESKİMEYEN THE BEATLES MÜZİĞİ Kimi The Beatles hayranlarının bu projeye olumsuz baktıklarını biliyorum. The Beatles’ın müziğinin yeniden düzenlemeyi gerektirmeyecek kadar iyi olduğunu belirterek, bu tür projelerin grubun mirasından ticari kazanç sağlamak için yapıldığını söylüyorlar. “Love” projesi, grubun yaşayan iki üyesi Paul McCartney ve Ringo Starr ile, John Lennon’ın eşi Yoko Ono ve George Harrison’ın eşi Olivia Harrison’ın desteğiyle gerçekleştirilmiş. Projenin mimarları prodüktör George Martin ile oğlu Giles Martin’in hayli yüklü miktarda kazanç sağlayacakları kuşkusuz. Fakat televizyon kanallarında sürekli video kliplerini izlediğimiz kimi popüler şarkıcıların berbat müzikler eşliğinde sadece bedenlerini sergileyerek elde ettikleri kazançlara bakınca, insan, “varsın böyle yaratıcı projeler kazansın milyonları” diyor. “Love” albümü, son derece yaratıcı ve teknik açıdan çok başarılı bir proje. Üstelik The Beatles’ın müziğinin hiç eskimediğini, tersine yeniliklere nasıl açık olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca bu tür yeni düzenlemeleri ve miskleri dinlemek, eskileri dinlemeye de engel değildir. Prodüktör Giles Martin, albüm kapağındaki yazısında, “Tomorrow Never Knows” ile “Within You Without You” adlı şarkıların bas ve davul partisyonlarının birleştirilmesiyle ortaya çıkan şarkının miksini yaparken, kendisini “Mona Lisa’ya bıyık çiziyormuş” gibi hissettiğini yazıyor. Ortaya çıkan sonucu da “Beatles açık görüşlülüğü”ne borçlu olduğunu belirtiyor. Ben, bıyıklı Mona Lisa’yı oldukça ilginç buldum. Tabii, Mona Lisa olmasa, bıyıklısı da olmazdı… kzulal?yahoo.com Nilüfer’den akustik konser Türk pop müzik dünyasının en iyi yorumcularından Nilüfer 2728 Aralık akşamları İş Sanat’ta müzikseverler ile buluşacak. Sanatçı, geneli ‘slow’ şarkılardan oluşturulan programını, Buğra Uğur’un müzik yönetmenliğinde, piyano, gitar, perküsyon (Afrika’dan vurmalı çalgıların da dahil olduğu), kontrbas, ud, ney ve nefesli sazlardan oluşan bir orkestra eşliğinde sunacak. (0212 316 10 83, biletler 70, 60, 50 ve 40 YTL) İÇİÇE GEÇEN ŞARKILAR Albümün en dikkat çeken özelliği, The Beatles şarkılarının değişik partisyonlarının ve akorlarının aynı parçada bir araya getirilmesi. Örneğin, “Get Back” adlı şarkının yeni versiyonu, baterist Ringo Starr’ın “The End” parçasındaki solosu ile “A Hard Days Night”ın özgün kayıtlarının açılış akorlarını birleştiriyor. Bana göre sonuç tek kelimeyle mükemmel. Bir diğer ilginç düzenleme, “Being For The Benefit Of Mr. Kite!”ın kapanış kısmı ile “I Want You (She’s So Heavy)”nin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmış. “Blackbird” adlı şarkının akustik gitarıyla başlayan şarkı ise, birden “Yesterday” parçasına dönüşüyor. “Sun King” adlı şarkının toplam 55 saniyelik yeni yorumu oldukça yaratıcı. Şarkının bir bölümü tersten çalınıp, vokaller de tersten alınınca, adı da doğal olarak “Gnik Nus” olmuş! Albümde yer alan tek yeni kayıt, “While My Guitar Teoman ile Aylin ‘Renkli Rüyalar Oteli’ ile muhteşem bir dönüş yapan Teoman ve Aylin Aslım bu akşam Balans Music & Performance Hall’da konser verecek. Gece, ilk topluluğu ‘Indians’ı 1986 yılında arkadaşlarıyla birlikte kuran Teoman ve ‘Zeytin’ adlı kız topluluğunda dikkatleri üzerine çeken Aylin Aslım sevenlerini coşturacak. Konserin bilet fiyatları 30 YTL. (0216 556 98 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear