26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

D ünyanın en büyük boşfagezer ordusunun başkenti: Londra dizisinin ikinci ve son bölümünü bu hafta yayınlıyoruz. Le Nouvel Observateur dergisinden derlediğimiz yazının bu bölümünde işsiz ve adeta "amaçsız" Londra gençliğinin son umudu bir anlamda "amacı" olarakyerini koruyan ve giderek efsaneleşme yolunda ilerleyen "Boy George vakıası" ve Londra'nın "yabancıları" isleniyor. Geçen hafta, ilişkili olarak Antony Samp.ion'un biryazısını aktarmıştık. Bu kez, bir önceki sayfadaki Fransız gençliği ile ilgili yazı var. Herhalde Sampson 'un sözünü ettiği "yeni nesit", "bu nesil". Batılı yorunıcular ve düşünürler olayın ulaşlığı boyutların vehameti konusunda sUrekli fikirler üretiyorlar. Ancak, birleşilen nokta yeni bir "6H Mayısı" ile değilse bile bir "sosyal olay, patlamaya hazır olay" ile karşıya karşıya kalındığı. Herkes Boy G dileri için yaşamda en fazla somut gözüken bu dünyaya ulaşabilmek için yaşıyorlar. Belki de yeni bir isim, yeni bir Boy George, bir Marilyn olabilmek umuduyla, bu gece kulüplerine bir gazeteci, bir filmci, bir modacı tarafından fark edilebilmck umuduyla geliyorlar. Artık bu genç insanlar kendilerine müzik ve film dünyasından başka bir yerde yaşama umudu olmadığıni anlamış bulunuyorlar. Dcvlet onlara iş vermiyorsa onlar da kendi kendilerine iş yaratma peşindeler. Sonuçta radikal ve utanınaz bir topluluk çıktı ortaya. Devletten ve düzenden hiçbir şey beklemeyen bu insanlar, artık görüntüden stratejilerin doğduğu bu yerlerden başka bir alternatifleri yoktu. Boy George ve Marilyn sosyal bir vakıa mı? Londralı genç insanlar, kendilerine müzik ve film dünyasından başka bir yerde yaşama umudu olmadığını anlamış bulunuyorlar. Devlet onlara iş vermediğinden, kendi kendilerine işler yaratma peşinde bir çoğu. Devletten ve düzenden hiçbir şey beklemeyen bu insanlar, artık görüntüden başka hiçbir şeyin önemli olmadığını biliyorlar. aftada bir gece diskoteklerde 1940'ların blues ve soul ritimleıi dolaşırken 1960'ların karmaşık rockunun da LSD'nin de yakında altın çağını yaşayacağıni gftrememek imkânsız. En başta gelen müzik Funk Afrika beat müziği, Salsa, tatlı nıelodiler ve caz ritimlerinin karışımı saksafon ve trompetin öne çıktığı tür. Evening Standaıt'ın muhabiıi David Jhonson, "197080 yılları 20 yaşındakiler için kaybcdilmiş bir on sene. Punk hareketi bir çıkmazdt. Çünkii felsefesi hiçlikti. Başkaldırıya isc artık gerek bile yoktu. Ancak 'gelecek yok' düşüncesi 16 yaşındaki küçük burjuva ya da proleter Londralıların kafasına değişmez bir olgıı olarak kazındı. Artık bu genç insanlur bu ııstıı örtülcmez gerçegin tümüylc farkındaydılar," diyor. Son iki sene içinde Steve Strangc ve Rusty Egan etrafındaki öncü bir grup moda ve gürüntünün öneminin bilinci ile hareket ettiler. Ya bir gençlik yaratacaklar ya da oldukları yerde sayacaklardı. Her salı gecesi Blitz'de elektro disco mıı/iklerini sunmaya başladılar. Haftada biı gece lokali kiralayan Strange ve Egan, genclere müthiş rakamlı diskotek fiyatlanna oranla daha ekonomik festivaller düzenledileı. Mud Club, Wag, Dirtbox gençler için gençlcr tarafından çalıştırılan gece kulüpleri halinc geldiler. Sonuçta Blitz yeni akımların, modaların, stillerin doğduğu bir yer oldu. Ve tabii yeni yaşam biçinıleri ile birlikte yeni unıutların da... H başka bir şeyin önemli olmadığını biliyorlar. Ve her şeylerini görüntü üzerine kuruyorlar. Aşırı bir duyarlıkla tüm stratejilerini aşırılık ve en dehşetli ilgiyi çekecek stili bulmaya yöneltiyorlar. Eh pek de haksız sayılmazlar. Boy George da bu yolla Boy George oldu. Bir zamanlar Boy George Mud Club'de diskjokcydi ve grubu Culture Club da şimdikiler gibi gece kuşlarıydı. Ve kriz çocukların yaşamasını sağlayacak yeni stillerin ve rüntüsü var." Mısır prensesi gözlü, parlak metal ve siyah tüllerle süslü iki BoyGeorgette, kavuniçi çoraplar ve "ethnic" görünüşlü sandaletlerle, özenle örülmüş kurdeleli saçlarla yepyeni bir prens yarattılar. Marilyn geniş omuzlu, iri yarı, güçlü ve yumuşak görünüşlü, barbar bir madone, yüzde bembeyaz dişler ve karmakarışık çalı gibi uzun sarı saçlarla karşımızda. Erkeksi ve yapmacık tavırlı Marilyn kadın ve erkeklerin aynı tür giysileri giydiği devirde olduğu gibi ne transeksüel ve üniseksüel ne de travelo. Tam bir erkek gibi konuşuyor, dans ediyor ve erkek gibi yürüyor, ama aynada kadın görüntüsü veriyor. Peki nasıl? Makyajla, takılarla, gözlere, kırmızıyla, pembe tonlarıyla daha derin kadınsı bakışlar kazandırılmış. Boy George, "Marilyn'in giuelliği inkâr edilemez. Ancak görüntü, verdigi imaj çok zevksiz, çünkü kendi cbatlarını düşünmeksizin Marilyn Monroe'ya benzemeye çalışıyor. Koskocaman ayaklan ve iri vücudu ile Marilyn Monroe'yu taklit etmeye, kalkışarak onun güzelligine ve anısına hakaret ediyor," di "MI arilyn, George'den çok daha erkeksi sayılır. Makyajsız ve yataktan kalklığı anda belki da ha sönük ama birazcık daha cinsiyetli bir gö yor. Ama bu sözleri dinlerken işin biraz ı rekabet kısmını göz ardı etmemek gerekiyc Görüntüyü ilk sahneye getiren ve binler gencin ilahı haline gelen Boy George aynı« yin bir başkası tarafından kullanılışım ha medemiyor. Boy George'a göre, "Şu M rilyn gerçekten de pis herif; çünkü kendi bir şey diye ortaya ilk çıkaran, tutulan, so ra da .laponya'ya kadar giden Boy George "Ama sonra ortaya Marilyn çıkıyor. M rilyn her ne kadar kendini kadın elbiselt ile tanıtsa da herkes onun oğlancı olduguı biliyor bu komik makyajla!.." diyor B George. Tümüyle kendini ifade ettiğini s( lediği giysilerinde Japon kadınının gizen göz makyajı ve Jogging kimonosunun iç de gerçek bir porselen biblo gibi duruyc Dahası komşuları da 12 yaşındayken gö2 ne kalem çektiğini doğruluyorlar. Yani ke dini bildiğinden beri böyle değil, tam icr ne deniyor. Ama "Boy George nedir?" t; tışmasında kimse işin iç yüzünü bilmiy( özellikle herkesin en merak ettiği ve ga; tecilcrin en çok öğrenmek istedikleri ko Boy George'un cinsel yaşamı. Boy Georg sa her zaman bu sorulara, "Sevişmekten: bir fincan kahve içmeyi tercih ederim" di cevap vererek şiipheleri ve gereken ilgiyi ( tüne toplamakta devam ediyor. Daha sc ra rock basını açıkça ona kufretmeye ba; yor. Daha kötüsu " S u n " adlı gazetede ç lak ve makyajsız bir fotoğrafı çıkıyor. Ama Boy George görüntünün önem kavramış biri olarak kendini şöyle açıkhyı "llareketlerime vc verdigim imaja olduk dikkat ediyorum ve dürüstçe içimden geçt leri dışa vııruyorum." Görüntünün öner ni kavrayan sadece o ve Marilyn değil. Şi di "Middle sex Orta cins" diye çağrılan tipler ilkbaharda açan çiçekler gibi renk re ortaya çıkıyorlar. İşte Steve Burns: "Bu ^ cudu sıkı t u t " (4 kere tekrar). İşte yapılacak iş bu Ah. Ah. Ah. Ah. Bu işi sevdim. Ah. Ah. Ah. Ah. (4 kere tekrar) Londra'nın doğusunda yı var. Bu, tüm Ingi/tere'de, yaşam tarzları apayrı olaı yolü İngilizce konuşmak. diye çağırıyor ve iş bitiyo diyerek diskotekleri mahvediyor. Robert'in dantelleri Gece kuşlugundan Boy George'a giden yol roleterlerin yüzlerce yıllık gccikme ile doğmuş çocukları istilaların, kaçışlann, zaferlcrin, çok daha fazla olduğu bir yüzyılda şimdi Madaıne Tussaud'ın müzesindeki balmumu heykeller kadar gülünç ve işlevsiz yaşıyorlar. Bu yüzyılda Batı'da insanlık tarihi Londra'nın Camden Palace'ında ya da Blitz'de başdöndürüciı stillerle noktalanıyor. P David Jhonson, "kendilerine, gelecek biçimleri yarattılar" diyor. Londra gecelerinde kurgubilimin "Heroic Fantasy Kahramanlık Fantezisi"ni tanıdıktan bu yana ken "Geleeeksizlik" felsefesi, sonunda onların geleceğlnideerltti. ra "bilmiş bir grup" gözüyle bakıyor. Herkespunkla "Belki de Marilyn, George vc ben a> şeyleri ya^adık. 14 yaşında okulu tcrk etm< Liverpool'da dolaşmak vc sonra pırıl pı parlayan biri olarak ortaya çıkınak. Hiç kı kusuz ki bu nedenle birbirinıizden ncfret c yoruz; çünkü birbirine hu kadar beıızey insanlar birbirini pck sevınezler." Gazeteeiler Boy George için "çok k kanç'' diye yazıyorlaı. Daha ileri gid "Boy George gerçekten de iki yu/.liı. Herl sin istediği gibi giyinebileccğini iddia ediyı sonra da makyaj yapan erkekleri tcnkit eı yor. Marilyn ve Burns saçlannı ve makyı larını çocukluklanndan beri yapıyorlar. l telik hem kılık kıyafetleri çok iyi hem de ç B urnunduki nnıc'evherlerle bir Sa Kraliçcsi kadar gıızel Steve Bıırı "Ben bir ko/ınclik iK'iıbosiyin diyor, "Culture Clıın'len nefı ediyorum." Burns olanca gücü; Boy George'a saldırıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear