Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 SEDAT ERGİN 1 Ç\A /V'> yıllarda gazeteciliğe başlayan vc 1 ^ ' T ' U t ı ı m yaşamı boyunca sıyasetin içinde yüğrulan gazctcci Ciineyt Arcayiirek'in anılarının uçuncu bolümü de geçenlerde yayınlandı. Arcayürek'in anı kilabı, "Bir İktidar Bir İhtilal 19551%0" adını taşıyor. Arcayurek'le bu vesileyle söyleştik. Cüneyt Arcayürek, bunca yılın politika tecrubesinin ışığında, yeni polilik hayatı, politikacıları, Meelis'i nasıl göruyor? "Yeni polilikacıların" diyor Arcayürck, "kafasmda korkular, kuşkular var. Biraz ürkekler." Arcayurek'e göre muhalclct dc görevini yapmıyor; "Sadece fındık, fıslık fiyallarıyla iljjili sorular vermekle yetiniyor..." Aıeayürek'le söyleşiyc 6 kasım seçimlerinden başladık. Genel seçiınlcrdcn sonra girdigimi/ yeni döııcnı, Turkiye'ye demokrasi acısından ne getirdi? siv Askeri rejimlerde bile istenirse her şey halka yazılabilir. Biz bu işlevi geçen üç senede yaptık diyemeyiz. esse.se değildir ki... Meclis bir murakabe, kontrol mekanizmasıdır. Soru önergesi verılecek, araştırma yapılacak. Bunlara önem vcriliyoı mu? Hayır. llla ki suna bakılıyor: Meclis dört senede 800 kanun çıkaracak. Ne olacak, kanun çıkartmak mesele değil ki bence. Meclıs'in çok başka fonksiyonları da var. Bu Meclis de bir buçuk aydır hiçbir şcy yapnııyur, Yerel Seçim Yasası ve Yetki Yasası bir tarafa bırakılırsa. Bu nedenle Meclis'i kötuleyelim mi? Bence kötulemeyelim. Ama bence Meclis'teki nıuhalefet paıtileri de gorevini yapmıyor. Meclıs'te hcp kanun gorıışıılmez. Neden ara.ştırmasoruşturma onergeleıi verilmiyor? Bugtln Meclis'te araştırılması gerekeıı konu yok nıudur? Benim kanaatim, hükumet pıogıaını islendiği gibi tartışılmadığı ıçin ekonomide alınan kararlar tek tek ele alınarak araştırma konusu yapı labilir. Niçin yapmıyor? Neden susuyor? Benim yeni Meclis'tcn şikâyetim bu. Yeni Meclis'i bu yonleri açiüindan cskileri ile kıyasladıgınızda nasıl bir tablu ortaya çıkıyor? ARCAYÜREK Vallahi ben 1980'den önccki meclıslerin o kadar basit meclisler olduğuna kanideğilim. Ben 196070 arasındaki Meclis'i TUrkiye'nin en değerli meclislerinden biri kabul ediyorum. Orada legal olalak kurulmuş bir Türkiye lşçi Partisi, mesclclcri sol açıdan eleştirebiliyordu ve Adalet Partisi çoğunluk olduğu halde Mehmet Ali Aybar'ı sükunetle dinliyordu. " N e diyor" diye dinlerdi? O meclislerde daha bir canlılık vardı. Belki erken bir kanı, ama ben bu Meclib'i suskun, kapalı, kendini bulamamış, bir de ürkek bir Meclis olarak görüyorum. Temenni ediyorum, inşallah açılır, bi7im anladığımız anlamda demokratik geleneklerin yaşamasına vc yeşermesine olanak verecek çalışmalar yapar. Kuşku ve korku Yeni politikacılar iizerine gözlemleriniz nclerdir? ARCAYÜREK Bir kcre, benim politikacıyı nasıl bulduğum değil, politikacının kendisini nasıl bulduğu sualine bir cevap vermek gerek. Politikacı hâlâ kendisini politikacı saymıyor Türkiye'de. Çünkü kafasında hâlâ kuşkular ve korkular var. Adam hâlâ kendini bulmuş değil. Hâlâ kürsüye çıkıp da cesaretle bir şey söyleyecek bir hız kazanmış değil. () nedenle bir durgunluk ortaya çıkıyor. Ne zaman sayacak? tnan ki ben de bilmiyorum. Bcn bilmediğinı gibi, sanırım kendileri de bilmiyorlar hâlâ. İnançlannı Meclis kiirsüsıinden söyleyemeyen, sadece fındık, fıslık fiyatları ile ilgili sııaller vermekle yetinen bir insaıılar (oplulugu politika mı yap ınış oluyor? Politika yalnız fındık, fıstık fiyatı değil ki... Türkiye'nin onca ızdırabı var. Neden Hrzurum'daki deprem felaketzedelerinin acıklı hali Meclis kürsüsüne gclmiyor? Onların soğııkta ızdırap çektikleri basına yan.sıdı Birkaç bakan gidiyor, oradakilerin ızdırap çektıklerini bize kuli.ste söyliıyor. Neden Erzurum milletvekili çıkıp kursuye bunu yaıiMtmıyor? Polilika yalnızea birtakım kuralları, büyük lafları söyleme sanatı mı? 196070 arasındaki Meclis, en değerli meclislerden biriydi. Orada legal olarak kurulmuş bir TİP soldan eleştiri yapabiliyordu. ARCAYÜRKK Çok kalın çizgilerle söylcmck gerekirse, demokrasi insanların kar^ı göruşte olan insanlara hoşgörü ile bakabilmeleıi sanatıdır. Bir insan istediği kadar dı ğer insandan farklı duşunsun, bu insanlaı yanyana geldiklerinde fikirlerini soylerken, bhbiılerine saygı duyaıak, hoşgüru ile ba kabilıyorlarsa, deınokrasıyı hoşgoru ile yaşatınak inıkânı olabılir. Bcn 1950'Ierden beıı içinde yaşıyorum. Bır çağ gelir, böyle bir çığ gibi gelir, istenmediği kabul edilen bazı t'ikirler derhal kapalı hale gelir, bu fikirleri söyleyen adamlaı da hapse alılıı. Bunıı ben 1950'den ünce dc goıdunı, 50'den sonıa da gördunı, 1960'dan, 1970'ten sonra da gordüm. Yani benim ga/etecilik hayatımda hoşgörüye dayanan, fikirlerin söylenebilme.sini hazmetme, Miidirebilme sanatının sıyascl adamlarımı/da ya da devleti yönetenlerde yerleştiğine hiç (anık olmadıın. Bundan son ra olur ınu? Şu andaki koşullara bakıyoıunı, çok uzağımızda duruyor. lirişilmesi çok islenen bır utopya gibı duruyor. Bcn bclkı ga/etecüiğimi kırkıncı senesine giriyorum daha surdurıırseın belki bunu hiç göremeyeceğinı. Belki bedbinlikten, belki de geçmişin bana verdiğı yorgunluktan dolayı, beıı bunu pek göremıyorum. Çünkü biz denıokrasiyi hâlâ şartlanmış bir görüşle kabul ediyoru/. "Seçim yaptık, Meclis açtık, demokrasi geldi" diyoru/. Demokrasi böyle gelme/.. Demukıasi lıeı şeyden önce bir içerik mcselcsidiı. Bir gaıetcci olarak bundan önccki meelisleri de i/Udini/. Yeni Meclis'i nasıl buluyorsunuz? ARCAYÜRKK Şuradan başlayalım. 1980'den once durup durup gazetelerde ba zı hesaplar yayınlanırdı: "Meclis üç aydır lek bir kaııun çıkarmadı, saati şu kadar liraya mal oluyor. Demek ki bu kadar para boşa gilti." Ben dc şimdi bir sual sorayım: Şimdiki yeni Meclis bir buçuk aydır çalışıyoı görünüyor. Ama, bir buçuk aydır gündemsi/ toplanıyor. Şimdi başlayalım mı "Bu Meclis çalışmıyor" diye... Birdenbire kanunlar ını yığacaksınız önüne? Hayır, Meclis sadece kanun çıkaran bir mü Bu Meclis sanki sinmiş... Bu Meclis "Aman bir şey yapmayalım, gurültü koparacak bir olay bulmayalım" gibi bir havanın içinde sinmiş gibi. Yani kendini bulamayan, "Bir şey söylersem acaba biı şeye mi dokunıırum, birileri kızar mı" gibi kendine kapanmış bir muhalel'et... Mulıalefct de belli değil aslında, karışık bır şey. Biri çekımscr oy veıiyoı. Oburu kırmızı veriyor, ama ncdenıni anlatamıyor. lktidar dcseniz patırtılı ekonomık tedbirlcr nedeniyle /aten pek üzerinc gidilemeyen bir ruh halı içinde. Onun da bir savunusu var: "Üstume pek gelmeyin" diyor. lktidar diye kcndılerine beş aylık ya da yedi aylık bir açık bono mu vereceğiz? Adam birinci gun sakat bir ış yaplıysa ne yapacağını? "40 yılük" ga Demokrasi hâl: Yöııet sindiı hiç i olııı ARCAYÜREK Buıılar gazetecilerden ü küyorlar, basındaıı çekiniyorlar. Şikâyctlı rine bakıyoıunı, hiç değişmeyen klasik şiki yetlerdir. Birinci, "bizi anlamıyorsunuz, " b zi dcsteklcmiyorsunuz..." Neden desteklı yelim? "Efendim Iurkiye'nin yeni koşull; rı ortada, demokratik bir dıızeni yaşatma zorundayız. Desteklesenızde şu beş yılı kı laylıkla atlatsak..." "Ben bunlaru da inaı mıyorum. Zorlamalarla, birtakım olaylaı suyun dibine ilcrck, halka goslermıyerek dı mokrasi yasayacak.o demokrasi yaşama/ Biz her şcyi yine bütün çıplaklığı ile ortay koyup tartıştığımız müddctçe yaşatabıliri dcmokrasiyi. Bazı bilinen, halka yansıtılma' istenmeyen olayları sakladıkça, biz hiçbir z£ man istediğimiz noktaya varanıayız. Vars mayacağız. Tartısmalı. Her olayı söyleyecek sin. Halbuki gizlilik tabu haline getirilmey çalışıiıyor. 1960'ta böyle oldu: Konuşulma dı, konuşulmadı sonra patladı. 1970'de sonra da aynısı oldu. Konuşulmadı, sonr patladı. Konuşalım diyorsunuz, "hayır.' Eski politikacı halka daha yakındı Peki eski politikacı bu açılardan nasıldı? ARCAYÜREK (ieçmiştckı politikacı halka daha yakındı. Çünkü partiler oturmuştıı. Hangi partilerin, hangi ınsanları temsil ettiği belliydi. O nedenle, politikacı bir suzgeçten geçerck geliyordu. Paraşutle inen çok azdı. Kski önseçıtn kurumunu ne kadar eleştirirsek eleştirelim, eski politikacı önce bölgesinde kendisini kabul ettirdikten sonra Meclis'e gelirdi. O nedenle halkla diyaloğu vaıdı. Mcclis'in o beğenilmeyen koridorlarını ben beğenirdim. Halk geiirdi oraya. Biı başka nokta daha: Şimdiki partilerdc buluııan insanların mutlaka o partiyi fikren ve duygu olarak temsil ettiklerine ben inannııyorum. Bugun üç partideki insanlar da bu uç partıyc bağlı imişler gibi görunüyor. Ama ben, bir gün gelecek, bir kabarma, bir hareketlenme olacağına inanıyorum. Başta iktidar partisinde olacak. Nasıl bir kabarma yani?... ARCAYÜREK Çünkü her fikri birieştirdiğini iddia ediyor. Her fikir birleşmez bir yerde ayrıln. Öyleyse o partide birtakım ayrılma kabarmaları olmasa bile gruplaşmalar olabilir. Bu uzak bir ihtimal değildir. Anavatan Partisi'nin bünyesinin, metabolizmasının ne olduğunu hepimiz biliyoruz, gazeteler yazıyor. Sonra, bu partide kimin nereden, hangi fikirden geldiğini de biliyoruz. Kimin devamı olabileceğini de biliyoruz. Yeni politikacılarla göriişmelerinizde size bir gazeteci olarak nasıl yaklaşıldığını hissediyorsunuz? Kısıtlılık koşulları altında gazetelerin büyük bölümü magazin hastahğına kapıldı.