Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
nıal nadır'den SİYASET 84 Nedir, Belediyecilik? ülkiyeliler acaba gerçekten, "Once M Mülkiye, sonra Turkiye"m\ derler? Yoksa bu, aynı okuldan çıkanların birbirlerını kayırma sloganı mıdır? Bılır mısınız, çok ıçli dişlı gorunen Turan Güneş de, Fethi Çelikbaş da aslında Mülkıyeli değıldırler Şair Cahit Sıtkı Tarancı Yıldız'dakı okulu bitirebilse ıdı, gerçekten bir Mülkıyeli olabilirdi. Son Mulkiyelilerden biri olan Alaattin Asna dostumuzun Kayserilı yanı daha ağır basar. Vaktıyle Galatasaraylılardı, şimdi Mülkiyeliler bırbırını çok tutarlar diyeceğız, ama yanılmayalım! Bırbırıni tutanlar değiştı. Masonlar var, Lıonlar var, Rotaryler var. Eskiden Arapkırlıler bırbirlerini tutar derlerdi. Tıbbıye içın söylerler, buradan şairçıkar, yazar çıkar, vali çıkar, bakan çıkar, arada bır de doktor (hekim) çıkar. Gerçekten İstanbul'a gelen beledıye başkanlarına ve valilere bakın en uzun kalanları doktorlardır. Vali veBelediyeBaşkanıDr. Lütfü Kırdar ile Prof. Fahrettın Kerim Gökay'\ gösterebiliriz. Ikisi de ne kadar uzun kalmışlardır. 12 Eylül öncesinı ve sonrasını anlatan son valinın de maşallahı var. FRKF.K Sıra sıra evlerin, di/i dizi olomobillerin, enine boyuna bahçelerin,ormanların olacak. Bolluk içinde yıuecek, asfaltlarda gezeceksin. Gak deyince et yiyecek, guk deyince sular içeceksin. Yedigin önıındc yemedigin ardında.. 9 TEMMUZ 1946 Lütfü Kırdar, İstanbul'a ManısaValılığınden gelmedir. Manisa'daki başarılarını gören İsmet Paşa, İstanbul'a getirmıştır. İstanbul'a niçin gelmiştir? Manısa'ya bır park yapmıştır, meydan açmıştır, Manısa Tarzanı'nı barındırmıştır. İstanbul'a geldığinde Neyzen Tevfik, Konservatuvar'da öğretmendır. Hüseyın Rifat'm kaleme aldığı bir ikılik Neyzen'e mal edilır, şöyledir: İstanbul'a vali olan hergelenın Klmi dağdan, kimi kırdan gelır. Dikkat edılırse, dağdan denilen Üstündağ'dır, kırdan denilen de Kırdar... Kırdar bunu öğrenince çok kızar ve Neyzen'i Belediye Konservatuvarı'ndaki öğretmenlığinden atar. Sonradan, bu yerginın Neyzen'ce yazılmadığını öğrenen Kırdar, öğretmenlığını yenıden verir Adalı Avni durumu şöyle anlatır: "Bir gün Lütfü Kırdar, Lütfü Aksoy'la beni çağırttı. Beraberce gittik. Verilen çıkarma kararından çok üzüntü duyduğunu, kendınin haberı olmadığını esefle bildırdi." özellikle İstabul valilerinin hekimlerden seçilışine Mülkiyeliler çok ıçerlerler, "Bızı yönetıci olsun diye okutuyorlar, sonra İstanbul'a hekimlerden vali tayin edıyorlar." Bu yakınma sadece valılikler ıçın değil, büyükelçılıkler ıçın de geçerlidir. Kim kime ne ediyor? Akrep etmez akrabanın akrabaya ettiğini... gıbılerden bır tekerleme vardır. Bu tekerleme son zamanlarda Mülkiyeliler arasında da konuşuluyor. Son Malıye Bakanı Mülkiyeli Vural Arıkan'm malıye müfettışlerine ettikleri dillerc destandır. Malıye müfettışlığı bir zamanlar çok görkemli bir meslektı. Hele bır ıktidar bu müfettışlerın yasal olarak verilen yetkılerinin tam kullanılmasını isterse, ne işler düzelmez ülkede çok lyi bılinir. Ama gelın görün ki, maliye ile gümrükler bırleştırılınce değıl malıye müfettişlerinin yetkılerını kullanmaları, yetkileri hiçe indirildi Bundan olacak akrabanın akrabaya gibılerden, Mülkiyelinin Mülkiyehye ettikleri diyorlar. Beledıye başkanlığı, güç olmaktan zıyade, halkın psikolojik olarak güvenini kazanmadır. Buyük kentlerde, özellikle Istanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde böyledir. Yasal olmaktan çok psikolojik kararlar alınmıştır. Sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi karşısında Fahrettın Kerim Gökay, "Küfeyi yüklenir, çarşı pazar sebze ve meyve satanm" demış, bır oranda da olsa ucuzluğu getırebilmıştır. Mümtaz Tarhan, yerlere tükürenleri mendiliyle temızleterek sergilemiş. bir oranda tükürmeler ve sümkürmelerle başedebilmiştir. Kim yere tükürürken görülürse, ilgili memur "Gel mendilinle temızle, şu kadar da ceza ver" demıştir. Arada bir Mümtaz Tarhan da Beyoğlu'nda görünerek bu kuralı denetlemiştir. Bu mudur belediyecilik? Degildir, ama ne yapacaksınız, belediyeciliğın yapılamadığı dönemlerde gösterilerı de ışe yaramıştır. arsiv konusuvor r. K • f Halk Partisi içinde görev bakımından bazı anlaşmazhklar çıkugında İsmet Inönü, parti merkez idare y O K I H U Ş K I . k u r u | u ile meclls grup yonelim kıırulunu ortak loplanlıya çağırırdı. Böylece çözulmesi gercken sorunlar yetkili kurullann ortak suıgecinden geçmiş olurdu. lnonu'nun daha çok önem verdigi kurul, meclis grubu yönetim kunılu idi. Eger sorunlann çöziimii sadece parti merkez idare kuruluna hırakılırsa, İnonu dıırumu Ittihat ve Terakki'nin 'Merkezi i umumi' güdümiine benzetirdi. Folografla yetkili kurullann ortak toplanlısı göriiliiyor. Hey gidi gunler hey, kimler varmrç, kimler yokmuş! Sonradan nasıl parça parça olmuşlar.