29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

SEÇİM 8 3 Özal tabana inerken ceketini çıkarıyor Ozal basın mensupları ile Hişkilerinde sıcak bir hava yaratmaya özen gösteriyor. Gezisine katılan gazetecilerin sofrada, yakınında olmasını bekliyor. Konuşmalarında önemli bir konuya değinince de göz ucuyla gazetecilerin tepkisini izliyor. Özal, bulunduğu yöre ile ilgili her veriyi içeren dosyayı masanın üzerine koyup önce o ilçenin geçmiş seçimlerdeki siyasi eğilimini inceliyor, sonra yörenin sosyal ve ekonomik sorunlarını da dikkate alarak, karşısındakileri etkilemeyi amaçlayan bir konuşma yapıyor. DENİZ SOM Turgul Özal... Bilinen, tanınan bir ıs,ım.. Bu kez, Anavatan Partisi Genel Başkanı olarak 6 kasım seçimlerine hazırlanıyor.... Yurt gezilerinde de kendisinden çok partisini tanıtmaya çalışıyor... özal, Amerika'da verdığı kılolan Anadolu yollarında tekrar almaya başlamasına karşılık yine de cskisi kadar şişman görunmuyor. Üstelik, kendisine ikram edilen yiyecekleri geri çcvirmemek için rejimini çoktan bozduğu halde. Biraz da politik amaçla olsa gerek, bir davette sırasıyla u/um, karpuz, çorba, peynir, salata, etli iç pilav, kavun, bal, börek ve şekerpare gibi yemekleri karışık bir şekilde yiyebiliyor. Uyguladığı tek rcjım ise çayda şeker yeriııe sakarin kullanması. Geri çevirmeyi düşunmediği tek yiyecek ise bal. Hangi koşıılda olursa olsun ıkram edilen baldan biriki kaşık alıyor. Alkollü ıçki kullanmayan Özal, içeceklerden, harareti kestiği gerekçesi ile limon sıkılmış sodayı yeğliyor... "Yaşımız oldukça ileri bir safhada" demesine karşılık gür ve siyah saçlan ile hiç de 56 yaşında göstermeyen Turguz özal, yeni bırakılmış izlenimıni veren kısa bıyıklarını kesse belkı "delikanh" gibi olacak. Sağlığının yerinde olduğu uzun ve yorucu gezilere çıkmasından da belli. Sabah saat 8.30'da F.rzurum'dan yola çıkıp Pasinler, Horasan, Ağrı, Taşlıçay, Doğu Beyazıt, Iğdır, Tuzluca vc Kağızman'a uğrayıp gecc saat 22'de geldiğı Kars'ta akşam yemeğinden sonra saat Ol'e dek gazetecilerle sohbet edebıliyor... ö/al, basın mensupları ile ilişkilerinde "sıcak" bir hava yaratmaya özen gösteriyor. Gezisine katılan gazetecilerin sofrada yakınında olmasına dikkat ediyor, il ve ilçelerde partılilerle konuşmadan once gazetecilerin ycrlerını almalarını bekliyor. Konuşmalarında önemli bir konuya değinince de göz ucuyla gazetecilerin tepkisini izliyor. Anavatan Partisi Genel Başkanı, konuşıırken bakışları ile kaışısındaki insanları ÖZAL ACRI'DA Vurt gezilerinde, Ö/al cekel ve kravatı çıkarıp spor bir gomlekle dolaşıyor. Mumkun oldugu kadar fazla kişinin clini sıkmaya çalışıyor. Kimi zaman karşısıııdakinin elini iki avtıcunun içine alarak lukaluşıyor. Kimi zaıtıan kendine (fkip yanaklarındun öpiıyor. (Fotograf: Cumhuriyel) etkilemeye çalışıyor ama kalın çerçeveli gözlüklcri buna engel oluyor. O da bunun farkında olsa gerek, kar^ısındaki insanları etkilemek için başka bir yöntem uyguluyor. Bulunduğu yörenin politik, sosyal ve ekonomik verilerinı ieeren dosyaları yanından ayırmıyor. Konuşma öncesi, dosyayı masanın üzerine koyup önce o ilcenin geçmiş seçimlerdeki siyasi eğilimini inceliyor. O arada il ya da ilçe başkanmdan yörenin en önemli sorununu öğreniyor. Devlet Planlama Teşkilatı'nda edındiği bilgilerin de yardımı ile tarlasını sulayamayan, hayvanını satamayan, ış bulamayan insanların sornnlarına "ortak" oluyor. Turgut özal, öncelikle "sizin şu derdini/ var" diyerek "teşhis"ı koyiinca karşışındakiler daha da dikkat kesilıyorlar. Sonra "Bi/ bu derlleri şöyle çözecegiz," diyerek her kesimden insanın anlayacağı bir dilde "oneri paketi"ni ortaya koyuyor. "Pakel"i açıp çozüm yolunu da kendi anlayıvm,ı göre anlattıktan sonra "Bunların halledilmesini istiyorsanız doğru durust karar verin," diyor. Konuşmasının akışına göre kimi zaman da "k" harfıni " g " olarak soyluyor: "Onun için biitün garar si/e aıltir. Ondan sonra da pişman olmayın." Şimdilik partılilerle konuşan Ozal, her konuşmasını ses alma aygıtına kaydediyor. Miniteybıni masanın u/erine koyup, küçük mikrofonu da gömleğine taktıktan sonra konuşmasını ayakta yapıyor. Ses tonunu değındiğı konununun önemine göre ayarlamasına karşılık ellerine pek yer bulamıyor. Konuşurken genellikle masanın ü/erindekı eşyalarla oynuyor. Ya kul tablasının yerıni değiştiriyor ya da teybinin kapağını açıp kapatıyor. tl ya da ilçe binalarını ziyaretı sırasında yanındakilerle şakalaşmaktan da geri kaltnayan Özal, kendisini görmeyc gelenlerle de tanışmaya özen gösteriyor: " Gel bakalım, senin adın ne? Köylu yurttaşın adını öğrendıkten sonra ona adı ile hitap cdcrek "Dinle bakalım beni," diyor ve böylece "dinleyici" sayısını "izleyici" sayısından fa/laya çıkartabiliyor... Yurt gezilerinde cckct ve kravatını çıkartıp spor bir gömlckle dolaşan Ozal'ın en çok dikkat ettiği konulardan biri de fazlasıyla insanın elinı sıkmak... Daha insanlar elini u/atmadan o clını uzatıyor ve karşısındakinin elını ikı avucunun içıne alarak tokalaşıyor. Kalabalığın durumuna göre de kimilerını kendine doğru çekerek yanaklarından öpmeyi ihmal etmıyor... Scmpatı toplamak için kııllandığı bir başka yöntem de çocuklara ilgi göstermek. Uçağın merdivenleı inde annesinin kucağındakı bebeği ya da kalabalığın arasındaki bir çocuğu seyebiliyor. Eşi Semra Özal ile birlikte geziye çıkmasına karşılık Turgut özal, il ve ilçe binalarını yalnız /.ıyaret ediyor. Eşinin dinlenmesi için otomobılden çıknıasını isteyen partilılerc yanıtı ise "Hanım alışıktır, rahalsı/ olmaz,"oluyor. Semra özal ise eşini yalnız bırakma nedenini şoyle açıklıyor. Dogu bolgelerimizde insanlar, hanımlara karşı son derece saygılıdır. Eger ben Turgut beyin yanında parti binasına girersem benim yanımda konuşmazlar... Partılılcr Semra Özal'a "yenge hanım" diyorlar. "Yenge hanım" da politika dışında özal'ın yemeğinden, giyimine dek herşeyi ile ilgileniyor. Turgut Özal, Anavatan Partisi'ni tanımlarken hiçbir partinin devamı olmadığını, aksine eskı siyasi görüşlerin tumünden de insanların bulunduğunu vurguluyor. Akşam yemekleri, bu bakımdan ilginç görüntüler ortaya çıkartıyor; kimi partıliler sofraya oturmadan otelın lobısinde ılaç gibi bir dikişte duble vıski ıçıyorlar, kıınileri de bir köşede kendi aralarında tartışıyorlar: Kfendlm, Amerika'da meclisin açılışında papa/ bulunuyor. Bizde de neden Diyanel tşleri Başkanı dua etmesin... Bir de hrzurum'dan Kars'a dek aynı otomobilde olduğumuz Rıza Hoca vardı. Hoca efendı yıllardır politıkanın içindeymiş. Şımdı de Anavatan'a girınış, memleket hizmetıne burada devam edecekıniş. Otomobili olan bir arkadaşını almış ve Turgut özal'ın pcşine takılmış. Rı/a Hoca, Turgut özal otururken sandalyesini duzeltiyor, çay servisini yapıyor, konuşma bitince en çok o alkışlıyordu. Hoca elendı, otomobilli arkadaşına "(iel Özal'ın yanında dolaşalım. İktidara Relirlerse sana da kredi alınm," demiş. Ö/AL HORASAN İl (, I BİNASINDA Anavatan Partisi Genel Başkanı her konuşmasını banda alıyor. Ses tonunu istedigi gibi a>arlaınasınıı karşılık ellerine pek yer bıılamnor. Konııyırken Kenellikle masanın uzerindeki eşyalarla oynuyor. Bazen kıil lablasının yerini degişliriyor. Ba/eıı ellerini birbirinin iciııv alı\or.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear