23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kulis'ten Gönüllerde Alp, liderimis Turgut Sunalp Saçları kırlaşmış ihtiyar blr adam, koltuğunun altında dosyalarla, MiUiyetçi Demokrasi Partisi Genel Baskanı Turgut Sunalp 'ın sekreterinin yanına yaklastı: "Sunalp içerde mi?" Sunalp'ın odasında blr kişlyle görüştüğünü öğrenince yaşlı adam koltuğa oturdu ve, "ben hocasıyım..." diye anlatmaya başladı. Sunalp'ın Maltepe Askeri Lisesinde ve Harp Okuhtnda hocası olduğunu söyleyen adam adını Faik Türkmen diye verdLFalk Türkmen, sekreterin yanmda beklerken, boş durmayarak Sunalp 'agettrdtği belgeleri, rapor ve planları okumaya başladı. Türkmen, bir de "MiUiyetçi Demokrasi Partisi destanı"hazırlamtştu Sekretere bunları da okudu. Destanm bir yerinde "Gönüllerde Alp, liderimiz Sunalp"dlyerek, Sunalp'ın "Biiyük ışler başarmış ve halk tarafından sevilmiş kahraman" olduğunu dile getlriyordu. Sekreter şaşkmlıkla dinllyor ve Faik Türkmen'in Sunalp'ın gerçekten öğretmenl olup olmadığmı merak ediordu. Ama az sonra odasından çıkan Sunalp, Türkmen'e, "Hocam bir dakika bekler misiniz" deyince sekreter de merakmı gidermlş oldu. Türkmen, beklerken Sunalp'ı anlatmayı sürdürdü: "l.lsede de Harp Okulu'nda da blrinciydL Sımfın en iyisiydi." Türkmen, Sunalp 'la daha önce görüştüğünü ve îstanbul'a "nabızyoklamak" için gittiğini söyleyince bir süredlr orada bekleyen kişi atıldı: "MDP'nin htanbul il brgütü kurulmuştu. Ne için bilgi toplamaya gittiniz?" Türkmen, bu soruya gülümseyerek yanıt vermekle yetindi. Sunalp galiba hocasının yardımlarına ihtiyaç duymuyordu. Birkez daha demokrasi kuruyoruz Çankaya sofralarının tadını iliklerine değın tatmış, oturup çoğunu da yazmış olan Falıh Rıfkı Atay, Atatürk ıçın, "Vözartcen Namık Kemal'ı, konuşurken Yahya Kemal'i andınrdı." der. Gerçekten büyük Nutuk'un dili Namık Kemal üslubundadır. Ancak, konuşurken sohbetlerinde neden Yayha Kemal'i andırır, biraz Rumeli'ye mi çalardı, bilemiyeceğim. Dilin ağdalısına da, sadesine de büyük özen gösterdiği bellidir. Dil sadeleşmesini resmi görüşe değil de, bir kuruma bırakması gösterdiği ozenin kanıtıdır. Dil Kurumu'nun tartışması artık çok gerilerde kalmıştır. Atatürk, partisine bir ad aradığında çevresinde öbeklenmiş bütün aydınlarla tartışır. Partileşmeye klasik bir açıdan bak maya alışmış olan aydınların önerileri tabandır. Parti, memurlara mı, aydınlara mı, çiftçilere mi, esnaflara mı, tüccarlara mı, sanayicilere mi dayanacaktır? Aydın takı ı mının gözü dışa dönuk olduğundan ayağı da tabana basmaz. Her adımında ilerıye dönük bir devrım oncüsü olan Atatürk, "Bunlar halk değil mi?" diye sorar. "Halk efendim." "Öyle ise partinin adı halk olsun. Halk Partisi desek olmaz mı?" Partinin ilk kuruluşunda adı halktır. Sonradan bir de cumhurıyet eklenerek, "Cumhuriyet Halk Fırkası" olur Hep Cumhuriyet Ardından kurulan iki muhalefet partisinin de adlarında cumhuriyet vardır. Cumhuriyet Terakkiperver Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası... Atatürk, kuşkusuz yüzünü geriye döndürüp bakmayan bir ilerici idi. Sonradan ne çekmişse sağlığında, yanmda ilerici gibi görünen, öldükten sonra gericiliğe dört elle sarılan siyaset yobazlarından çekmiştir. Şapka düşmanı olarak Mehmet Akif'i gösterirler, ölümünden sonra Halk Partisi'ne giren, parti adına Kahire'ye gıderken Hüseyin Cahit başına bere geçirmemiş midir? Berelı fotoğrafı parti gazetesi Ulus1 un birinci sayfasında yayınlanmamış mıdır? Zaten Halk Partisi, Atatürk'ten sonra İsmet Paşa'nın, ismet Paşa'dan sonra da başkalarının olmamış mıdır? Cumhuriyetin partileri Atatürk, meşrutiyeti de, meşrutiyetln meclislerini de tanımıştı. Cumhuriyeti kotarırken amacı demokrasi idi. Ancak kurulacak olan partiler cumhuriyetin partileri olacaktı.TerakkiperverFırka da, Serbest Fırka da cumhuriyetin partileri olamadığı için kapatılmıştır. 1946da çok partili düzene girdiğimizde, kurulan partiler Halk Partisi'nden çıkmıştır. Bölünen parti, içınden birini daha çıkarmıştır. Seçim sistemi kotarılır, seçım yasası yapılırken çoğunluk gözlenmiştır Yani demokrasi, çoğunluğun oyunu alma sanılmıştır. Bundan olacak, kim çoğunluğun oyunu alırsa iktidar olacak, demokrasiyi de getirecektir. 1950 seçimlerınde çoğunluğu alan parti, çoğunluk yönetımı getirmış, demokrasiyi getırememıştır. On yıllık ıktıdar süresinde çoğunluk yönetımi, çoğunluk baskısına dönüşmüştür. 1960 yılında bundan kurtulmayı amaçladığımızda, bu kez de azınlık yönetimi azınlık baskısına dönüşmüştür. Partilerin "telefonluUışması" ytıvaş gidiyor Ankara'da örgüt kuran siyasipartilerin il başkanlarıyla bir söyleşi yapmak istedijjimizde ilk isimiz hangl partilerin örgüt kurabildiklerini öğrenmek oldu. Bugüne dek kurulan on siyasi partiden yalnızca MDP, Ana.P. ve IIP Ankara'da örgüt kurmuşlardı. İl baskanlarımn isimlerini saptadıktan sonra kendilerini nasıl bulabileceğimizi araşttrmaya başladık. Alo, 27 66 21? Anavatan Partisi mi? Hanımefendi Ankara il baskamnız Barlas Poğu ile göruşmek istiyorum. Kendisiyle irtlbat kurmamda bana yardımcı olabllir misiniz? FJendim il örgütümUzün telefonu henüz bağtanmadı. Peki, orada sayın Doğu ile nasıl irtibat kurulabileceğini bilen kimseyok mu?Kendisinin mutlaka telefonu vardır. Sizpartımn diğer telefonlarmı arasanız. Peki teşekkur ederim. Alo, 26 94 58? Anavatan Partisi mi? Fvet efendim. Hanımefendi ben Ankara il başkanınızla göruşmek istiyorum. Kendisini bulmamda bana yardımcı olabilir misiniz lütfen.. Tabiı.. d başkanlıgımıztn telejon nutnarası 30 74 53'dür. Tesekkür ederim... A Demokrasinin genel kuralı Her şeyden önce demokrasi ne çoğunluk yönetimi baskısıdır ne azınlık yönetimi baskısıdır. Çoğunlukta olan düşünce de ancak demokrasi ıçınde barınırsa, demokrasi olur Barınma ortamım kaldırdınız mı, demokrasiyi geçersiz kılmış olursunuz. Bu, demokrasinin en ilkel kuralıdır. Demokrasi her şeyden önce kendini korıımasını bilmelidir. 1960 demokrasisı kendini korumasını bılenıediğı içındir kı yıkıldı. Yıkılanı restore edıp yaşatma olası değildir. Her yıkılanın yerıne şöyle ya da böyle bir yenısı kurulacaktır Heı şey, beğenelim beğenmıyelım bu yeni kurulanın içınde olacak, başkaca çaresi yoktur. Eskiler, "Benim oğlum bina okur, döner dönergene okur" derler Bızim demokrasi de kırk yıllık ömrü içınde sıyaselcıler tarafından korunamadıgı ıçındır kı, döndü dolaştı başa geldı. Bütün olup 'Jİtenleri unutup başladığımız yerden bir daha başlıyacağız. Bu süreç de zaman, yanı dayanacak nesıller ıster Yeni demokrasi ne zaman kurulacaksa, dayanacak genç kuşakların omuzlarında kurulacaklır Bekliyelim kursunlar!.. % İsmet Paşa halkonda Bir zamanlar demokrasiyi engelleyici olarak tanımlanan tsmet Paşa, demokrasi yururluğe girdikten sonra toplantı ve gosterileri Demokrat Partisi tarafından yasaklanan adam oldu. Itutıın yasaklamalara karşın demokrasi yolundaki savaşımmı sürduren Inonü eline geçen her fırsatı değerlendirmekten geri durmadı. İstanbul'da CHP il merkezi balkonundan engelleınelere karşın halka seslendi. Bu il merkezi Sultanahmet'teydi ve eski Başhakanlardan Recep Peker'in eviydi. Yoneticilerin goslerileri yasaklaması uzerine tsmet Paşa balkondan Türk ve parti bayrağı altında konuşmuştu. Toplantı ve gosterileri yasaklayan yasa yeni çıktığı için, bir sure sonra gorevliler gelecek ve bu toplantıyı yasaklayacakıı. £ :UMHURİYET/SEÇİM 83 SAYFA 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear