17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

A D I M A D I M CAN İŞBAKAN EU R O L E AG U E F.Bahçe Ülker’in yolu açık F .Bahçe Ülker gerçekten çok ilginç bir takım. Onların durumunda başka bir ekip olsaydı kuşkusuz çoktan havluyu atardı Euroleague ringine... Ancak Sarı Lacivertliler o kadar önemli eksikleri olmasına karşın C Grubu’nda 3. sırayı aldı ve ‘TOP 16’ biletini kaptı. Şimdi sırada yeni rakiplerle dişe diş mücadele içinde takım düzeni bozulmadan geçen yılki çeyrek final başarısını yinelemek var. Gordan Giricek’in ‘TOP 16’ maçlarında forma giyeceği belirtiliyor. Bu oldukça iyi bir haber. Çünkü NBA’den gelen süper yıldız, uzun süren sakatlığı döneminde oynadığı birkaç maçta (özellikle Telekom karşılaşması) neler yapabileceğini gösterdi. Ömer Aşık da ABD’de yeniden sağlığına kavuştu ve antrenmanlara yavaş yavaş başladı. Eksik kadroyla bu kadar önemli maçlar kazanan F.Bahçe Ülker tam kadroyla çeyrek finali, kim bilir belki de ‘final four’ vizesini de kapacaktır. Tarih bunu yazmamalıydı E fes Pilsen gibi Avrupa basketboluna ismini altın harflerle yazdırmış bir takımın ‘TOP 16’ya kalamaması büyük bir üzüntü... Bu kadar dev harcamaların yapıldığı, hedefin ‘final four’ olarak belirlendiği Euroleague’de normal sezon gruplarında varlık gösterememek kesinlikle koç Ergin Ataman ve teknik kadronun düşünmesi gereken bir konu. Bize göre masaya yatırmaları gereken başlıca konu, Efes’in dirençsiz savunması... Bunu yıllar boyunca hep Türk oyuncular ve sistem içine giren yabancılar yaptı. Ama görüyoruz ki ne Smith ne Vujanic ne de Kakiouzis rakipleri izlemekten başka bir şey katmadılar müdafaaya. Ender, Cenk ve Sinan belki beklenen süreleri alsalar daha iyi bir savunma ortaya çıkabilirlerdi. Kim bilir belki de en büyük hata sezon başlarken ortaya konan felsefeydi. Ne diyordu Kaya: “Sezona hücum anlayışını yansıtarak başladık. Ama gördük ki atarak kazanılmıyor.” O zaman Aydın Örs’ün ve tüm değerli basketbol koçlarının hep söylediği bir sözü hatırlatmak düşüyor bize: “Hücumla maç, savunmayla şampiyonluk kazanırsınız.” Bunu Ergin Ataman’dan iyi kim bilebilir ki? BAYAN BASKETBOL D SERDAR GÜREL 10 ers kitaplarında okuduğumuz bir kompozisyondu ‘Bakmak Ve Görmek.’ Birbiriyle çok karıştırılan bu iki eylemin aslında ne kadar farklı olduğunu anlatıyordu ilkokul çocuklarına. Sanırım bu kompozisyonu sadece bu yaş grubuyla sınırlı tutmayarak herkese okutmak gerkiyor. Bakıyoruz; TBBL birçok açıdan Avrupa’nın en önemli 2 liginden biri haline gelmiş durumda... Bakıyoruz; bayan ulusal takımlarımız tüm yaş gruplarında önemli başarılara imza atıyor, takımlarımız Avrupa kupalarında fırtına gibi esip dereceler kazanıyor, Anadolu’da bayan basketbolu her geçen gün daha da ileriye gidiyor. Bakıyoruz; Bakmak ve Görmek başka branşlarda olsa transferleri yeri yerinden oynatacak kalitedeki isimler ülkemizde forma giyiyor. Peki ama görüyor muyuz? “Bakmak için gözün açık olması, görmek için dimağın açık olması gerekir” sözünü doğrularcasına bakıyoruz ama görmüyoruz ne yazık ki!.. ‘Potanın Perileri’ Avrupa Şampiyonası’nda madalya hedefliyor, F.Bahçeli bayanlar Euroleague’de ‘final 4’e aday, G.Saraylı kızlar ‘FIBA Eurocup’ı Türkiye’ye getirmeye çok yakın, Samsun’da binlerce kişi ‘All Star’ organizasyonunu takip ederken bir o kadar basketbolsever de dışarıda kalıyor, 3 olimpiyat şampiyonluğu yaşamış, Pekin 2008’de ABD Ulusal Takımı’nın kaptanlığı yapan Katie Smith ve yine aynı takımdan Simone Augustus, TBBL’de forma giyiyor. Artık bakmayı bırakıp tüm bu güzellikleri görmenin zamanı gelmedi mi sizce de? TBF’nin hazırlamış olduğu ‘bayanlar basketbol ligi rehberi’ne şöyle bir göz gezdirmek bile gelinen noktayı ortaya koymaya yetiyor. Tabii ki bakmayı bir kenera bırakıp gerçekten görmek istersek... “Bayan basketbolu bu ülkenin aydınlık yüzüdür.” Görmek istemeyen gözlere inat...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear