Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Tuncay Başaran ve Engin Terzi ülkemizi uluslararası arenada temsil ediyor. (FATİH ERDOĞDU) BIR ZAMANLAR NÜVİT TOKDEMİR Spor sahalarında 35 yılı geçen ‘Milli Doktor’ ŞABAN ACARBAY azı insanlar vardır, yaptıkları işin sorumluluğunda kendilerini bile unuturlar... Nereye baksanız onlara takılır gözünüz; nereye gitseniz onlarla karşılaşırsınız; aradığınız sorumlu da onlardan çıkar; yapılması gereken işin peşindekiler de onlardır... Hani ‘görev adamı’ tanımlaması vardır ya, işte o tanıya uyan kişilerdir... Gerçi yaşadığımız şu günlerde böylesi kişiler ya da kişiliklerle karşılaşmak pek olası değildir ama ender de olsa, cımbızla çekilecek denli taradığınızda çevrenizde bulunabiliyor. Kendisini 30 yıl önce tanıdığımda, atak kişiliğiyle bulunduğu yerin ötesine gideceği izlerini zaten bırakmıştı. Sonrasında sporun içindeki her adımda karşı karşıya gelince ‘pes doğrusu’ dediğim çok oldu. Girişimcilik, üretkenlik, çalışkanlık insanın mayasında varsa, onun önünde durulamıyor. Sözünü ettiğimiz kişi, yaşamının 45 yılını sporun içinde, bunun da 35 yılını sporcu sağlığıyla ilgilenerek geçirmiş ve sonunda ‘Milli Doktor’ ünvanını almış Dr. Şaban Acarbay... Acarbay, 1944 yılında Üsküp Köprülü’de doğup, 1954 yılında İzmir’e geldikten sonra, daha ortaokul yıllarında futbolun içinde buldu kendini. Namık Kemal Lisesi’ne gittiğinde, Nevzat Güzelırmak, Ali Artuner gibi isimlerden sonra takıma girdi. 4 yıl süreyle İzmir şampiyonluğu ve 1 Türkiye üçüncülüğü yaşadı. Ege Üniversitesi karmasında oyuncu antrenör olarak görev yaptı. Yeşilova’da 5 yıl süreyle oynadı. Kısacası amatör ve profesyonel olarak 14 yıl futbolculuk yaşamı var. EÜ Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, EÜ Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Kurucusu Prof. Dr. Necati Akgün’ün yönlendirmesiyle bu alanda çalışmaya başladı Dr. Şaban Acarbay. Sporcularla sağlık açısından ilgilenmesi, onların yanında varoluşu bu tarihe denk düşüyor. Salt futbolda değil, İzmir’in sahip olduğu tüm spor sahalarında Acarbay’ı görmek olasıdır. Amatör profesyonel ayırt etmeksizin tüm sporculara aynı anlayış içerisinde hizmet vermiştir. 1976 yılında Atatürk Spor Kompleksi içinde Sporcu Sağlık Merkezi’nin kurulmasında da Dr. Acarbay öncü olmuştur. Ve bu tarihten sonra aralıksız 32 yıl sağlık merkezinin başında kalmak ve anlamlı çalışmalara imza atmak bir erdemlilik olsa gerek. O günleri şöyle anlatıyor Acarbay: “Tabii böyle bir merkezin kurulması İzmir için çok önemliydi. Değerli hocamız Prof. Dr. Necati Akgün’ün katkılarını unutamayız. İlk başta yılda 810 bin amatör sporcu geliyordu merkezimize. Sporcu sağlığına gereken ilginin gösterilmesiyle bu sayıyı yılda 15 binlere çıkardık. Küçük denetimler yapabildiğimiz merkezi daha sonra gelişen teknolojiye göre de düzenledik. Bizim görevimiz sadece profesyonellere değil, amatöre de hizmet etmek ve sorunlarını çözmek. Gerek müsabaka ve gerekse sonrasında ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık...” Dr. Acarbay, bu görevini sürdürürken A, ümit ve genç milli takımlarda da doktor olarak görev yaptı. Milli takımlarımızın geçmişine bir baktığımızda hemen tüm teknik adamlarla çalıştığını görüyoruz; Sabri Kiraz, Coşkun Özarı, Mustafa Denizli, Fatih Terim, Candan Tarhan, Teoman Yamanlar, Nevzat Güzelırmak, Adnan Dinçer, Serpil Hamdi Tüzün, Doğan Emültay, Rasim Kara, Erkan Kural, Tınaz Tırpan bunlardan bazıları...TFF Sağlık Kurulu Üyeliği, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sağlık Yüksek Kurulu Üyeliği, Türkiye Doping Kontrol Merkezi’nin açılışında aktif görev, merkezin Ege Bölge Sorumluluğu, Türkiye’de ilk kez Sporda Yardım ve Masör Masöz Kurslarını düzenlemiş olmak, Acarbay’ın yazımızın başında vurgulamaya çalıştığımız etkin çalışmalarının bir göstergesi olsa gerek. İnsan sporun içinde olur da, kulüplerde başkan, antrenör, kulüp doktorluğu yapmadan geri durabilir mi? Dr. Acarbay bu görevlerin tümünü yerine getiren bir isim. Ayrıca, rahmetli Metin Oktay ile birlikte kurucusu olduğu Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İzmir Şubesi’nin 11 dönemdir başkanlığını yürütüyor. Ve antrenörlüğe ilişkin ilginç bir anı: “İzmir İl Karması’nı Almanya’ya turnuvaya götürüyoruz 1980 yılında. Rahmetli hocamız Hüseyin Barışcan işlemleri gecikince gelemedi. Ben kafilede doktor olduğum halde, kalede Hayrettin, Erdi Demir ve Levent Eriş gibi isimlerin olduğu kadroya teknik sorumluluk yaptım ve 8 takım arasından ikincilik kupasını alarak İzmir’e döndük...” Dr. Şaban Acarbay, geçtiğimiz günlerde Sporcu Sağlık Merkezi’ndeki görevinden emekli oldu. Ancak, şu an bile çalışmalarına baktığımızda spordan ayrılmasının çok zor olduğunu, yine iç içe yaşadığını görüyoruz. Zaten o da, “Çalışma hayatım boyunca bir insan kapımdan geriye dönmedi. Bundan sonra da öyle olacak” diyor... B Çelik bilekliler güreşi tarihinde 5 sıklette şampiyonluk kazanan tek epiniz bilek güreşinin sporcuyum. 2003’te dünyanın nasıl yapıldığını en iyi bilek güreşçisi seçildim. biliyorsunuzdur. Rakibin 2004’te de Dünya Bilek Güreşi elinin dış yüzeyini mindere Onur Ödülü’nün sahibi oldum. değdirdiğinizde maçı Özel antrenman ve 2 kez dünya şampiyonu kazanırsınız. Ayrıca birçok beslenme programınız var olan Tuncay Başaran’ın branşta 3 ihtimal varken, bilek mı? dedesi ve babası güreşi 2 sonucu olan bir spor... E.T: Haftada 3 gün antrenman pehlivan. Bir süre Ya kazanırsın ya da yapıyorum. Ön kol, arka kol, uzakdoğu sporlarıyla kaybedersin. Yani beraberlik parmak ve kanat çalışmasına uğraşan, imkânsızlıklar diye bir şey yok. Peki herkesin ağırlık veriyorum. Branşa özgü yaptığı ve bildiği bu branşta nedeniyle bilek güreşine teknik çalışmaları yapıyorum. Engin Terzi ismini hiç Toproll: Rakibin parmaklarını yönelen Başaran, “Bilek duydunuz mu? Bilek güreşinde çekerek yapılan hamle, look güreşinin maliyeti az ve Türkiye’ye uluslararası alanda (Kanca tekniği): Rakibin koluna herkesin yapabileceği bir 9 dünya, 7 Avrupa doğru yapılan hareket. Rakibi spor. Engelli insanların şampiyonluğu kazandırmış, tuş etmekse bilek güreşinde sağlıklı kişilere üstünlük ayrıca hem sağ kol hem de sol pin olarak nitelendiriliyor. sağladığı tek branş” diye kolda dünya şampiyonu olan Beslenme olarak da protein konuştu. tek sporcumuz. Bu spora ağırlıklı besleniyorum. başlamadan önce kızların dahi Bilek güreşinde önde gelen bileğini bükemiyormuş Terzi... ülkeler hangileri? Şu an A Ulusal Bilek Güreşi E.T: Rusya, Ukrayna, ABD, Takımı’nın kaptanlığını yapıyor. Bulgaristan, Gürcistan ve Terzi’yle bilek güreşini ve Türkiye... başarılarını konuştuk. Bilek Bilek güreşi olimpiyatlarda güreşinin olimpik neden yok? olmamasından yakınan Terzi, E.T: Dünya Bilek Güreşi “Top yokken insanlar bilek Federasyonu, bu sporu iyi güreşi yapıyordu. tanıtamadı. Top yokken Olimpiyatlara gitmek bizim de insanoğlu bilek güreşi hakkımız” dedi. yapıyordu. Olimpik olmayı hak Bilek güreşiyle yolunuz eden bir branş. Yakın gelecekte nasıl kesişti? Dünya Güreş Federasyonu’na Engin Terzi: Yalova’da çiçekçi (FILA) bağlanarak dükkanım vardı. Eşine çiçek olimpiyatlarda yer alacağız. almaya gelen müşterim bilek güreşinde Marmara Bu spora başlamak isteyen gençlerin Bölgesi şampiyonuydu. Onun yönlendirmesiyle belirli bir fiziksel özelliği olmalı mı? 16 yaşında bilek güreşine başladım. O zamanlar E.T: İlk olarak zeki olması gerekli. Çünkü bilek kız kardeşim dahi bilek güreşi maçında bana güreşinde zeka çok önemli bir yer tutuyor. üstünlük sağlıyordu. Bu benim gururuma çok Azimli ve genetik olarak da kuvvetli olması dokunmuştu. O hırsla çalışmalara başladım. lazım. Kuvvet olmazsa bu branşta başarılı İlk başarınızı ne zaman yakaladınız? olması çok zor. Yalova’da Bilek Güreşi E.T: 1991’de başladığım bilek güreşinde 1992’de Federasyonu Başkanı Ahmet Hamdioğlu’nun Türkiye 2.’si oldum. 1993’teki dünya desteğiyle ilk bilek güreşi okulunu açtım. 12 ikinciliğinden sonra 7 Avrupa, 9 dünya yaş üstü gençlerimize bilek güreşi hakkında şampiyonluğu elde ettim. Ayrıca dünya bilek destek vermeye hazırız. AHMET YAZICI H ‘HERKESİN SPORU’ EPosta: n.tokdemir@hotmail.com 15