17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR FUTBOL MART SALI RONALDO GOLCÜ DEĞİL AMA ATIYOR DENİZ ÜLKÜTEKİN M art ayını bitirmedik... Christiano Ronaldo’nun tüm resmi maçlarda kaydettiği gol sayısı şimdiden 33’ü buldu. Bir santrafor için bile ulaşılması çok zor bir sayıda gol kaydeden Manchester United’ın sağ kanat oyuncusu, Ronaldinho’nun da formunun giderek düşmesiyle dünyanın en iyi oyuncusu olarak gösterilmeye başladı. 19 Mart’ta Bolton karşısında kaydettiği 3 golle de bir sezonda en çok gol atan kanat oyuncusu unvanını; tahtına aday olarak gösterildiği George Best’ten aldı. Sezon öncesinde giderek artan popülaritesiyle birlikte ‘Best’ten bile daha iyi’ yakıştırması yapılan Portekizli futbolcu doğal olarak büyük bir baskı altına girdi. Buna karşın Alex Ferguson ile çalışmak gibi bir şansı vardı. Tecrübeli menajer hiçbir oyuncusunun ne havaya girmesine ne de baskı altında ezilmesine izin vermemişti. Portekizli oyuncu için de değişen bir şey olmadı. Ronaldo, zamanla kanattan top taşıyan ve ayağında çok top tutan genç yetenekten süper bir golcüye dönüştü. Yeteneklerini doğru zamanda kullanmayı öğrendi ve sırf gol sayısını arttırmakla kalmadı, Premier Lig’deki en güzel golleri de atmaya başladı. Birçok futbol otoritesi, golcülüğün doğal bir yetenek olduğunu ve antremanla kazanılamayacağını iddia eder. Oysa Christiano Ronaldo, kariyerinin ilk yıllarında rakip ağlarla hiç de haşır neşir bir görüntü çizmiyordu. Her iki kanatta oynayabilmesi, top hakimiyeti ve kendine has numaralarıyla özel bir yetenek olduğu belliydi. Ancak Alex Ferguson’un eline düşene kadar kimse ne kadar iyi bir oyuncu olabileceği konusunda fikir yürütemiyordu. Old Trafford’daki ilk yıllarında sahadaki başarısından çok disiplinsizliği ve gece hayatıyla gündeme gelen Portekizli yıldız, takımının şampiyon olduğu 20062007 sezonunda yakaladığı çıkışla çok kısa zamanda dünya futbolunun zirvesindeki yerini aldı. Oyuncunun kişisel yeteneklerinin yanında Alex Ferguson’un antrenörlük başarısı olarak da değerlendirilebilecek bu çıkış, Euro 2008’de ulusal takımımızın başını çok ağrıtabilir. Avrupa şampiyonasında Portekiz’le yapacağımız maçta, özellikle sol kanat savunucularımız Christiano Ronaldo karşısında fazlasıyla terleyecek gibi. Bu sezon Premier Lig’deki çoğu maçta rakipler, sol kanattaki oyuncularını ileri çıkarmadılar ve iki bekle Portekizli’yi durdurmaya çalıştılar. Ancak çoğu kanat oyuncusunun aksine çizgiyi kullanmayan ve rakip ceza alanı çevresinde devamlı dikine hareketlenen Christiano Ronaldo, çok kolay gol pozisyonu buldu. Bunun bir sebebi de Premier Lig’deki takımların çoğunlukla klasik 442 sistemiyle oynaması ve beklerle stoperlerin öncelikle yerlerini kaybetmemeyi düşünmesi. Bu sebeple, rakip savunmalarda oluşan kademe boşlukları bile onun yeteneğinde bir oyuncu için yeterliydi. Chiristiano Ronaldo’nun gol sayısındaki inanılmaz artıştaki bir başka etken de duran toplarda çok başarılı olması. Özellikle ceza alanının çaprazında kazanılan serbest vuruşlarda Portekizli oyuncu birbirinin kopyası vuruşlar yapabiliyor. Ancak tüm bu başarının getirdiği doğal bir sorun var. Rakipler, Manchester United’ın 7 numarasını karşılarında gördüklerinde sertliğe başvurmaktan çekinmiyor. Bu yüzden Portekizli oyuncu sık sık ciddi şekilde sakatlığa yol açacak müdahalelere maruz kalıyor. Arsenalli Eduardo’nun geçirdiği dehşet verici sakatlığın ardından İngiltere Futbol Federasyonu, rakibi sakatlayıcı müdahaleler konusunda ciddi önlemler almadı. Ancak böyle giderse dünyanın en iyi futbolcusu yazın Euro 2008’de olmayabilir. Alex Ferguson 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear