17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÖRÜŞ / MEHMET GÜÇLÜ Bir Yılın Ardından ekin Olimpiyat Oyunları’yla 2008’de performans bazında büyük bir değişim ve gelişim yaşayan dünya sporuyla ilgilenenler bir yanda Çin mucizesine, diğer yanda özellikle atletizm ve yüzmede birbiri ardınca kırılan sıra dışı rekorlara tanıklık etti. Çin, ‘Bir Dünya, Bir Rüya’ sloganıyla gerçekten de bu slogana uygun bir olimpiyat gerçekleştirdi. Gelmiş geçmiş en renkli olimpiyat olarak tarihe geçen bu 3 haftalık süreci orada yaşayan biri olarak dünya sporundaki gelişmelere yakından tanıklık ederken, bizim yerimizde sayışımızın nedenlerini de daha gerçekçi görebildiğimi söyleyebilirim. Bu kapsamda en büyük üzüntüm, faturanın bunu hiç hak etmediği halde Mehmet Atalay’a kesilmiş olması... Dürüst ve iyi niyetli bir insan olmasının bedelini ödeyen Mehmet Atalay’ın göreve geldiğinde ekibini, kurmaylarını iyi seçemediğinden belki söz edilebilir ama çalışkanlığından kimsenin kuşku duymaması gerekir. Kendilerine sunulan olanakları beceriksizce kullanan bir takım federasyon başkanları ve onların çözüm üretmekten uzak kadrolarının neredeyse tamamı bugün hâlâ görevlerini sürdürüyorken, bedeli günahı en az olana ödetmek ülkemize özel bir çarpıklık… 2008’i uğurlamak üzere olduğumuz şu an çok da memnun ve mutlu olamadığımız bir süreci değerlendirirken, başarılarıyla ön plana çıkan sporcularımıza ayrı paragraf açmak gerekir. Bunlar arasında öncelikle Elvan Abeylegesse ve Ramazan Şahin geliyor. Elvan Abeylegesse’nin Pekin2008’de bayanlar 5 ve 10 bin metrede kazandığı gümüş madalyalar altın değerindeydi. 1948 Londra’da Ruhi Sarıalp’in erkekler 3 adım atlamada elde ettiği bronz madalyadan yıllar sonra Eşref Apak, Atina 2004’te erkekler çekiç atmada 3. olup şeref kürsüsüne çıkmıştı. Bu iki sonuç Türk atletizminin olimpiyatlar tarihindeki en büyük başarılarıydı. Abeylegesse’nin iki gümüşü umarız ana sporda Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olur. Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi ve ekibi de umarız geleceğe yönelik projelere imza atar. Yıllar boyunca Türk sporunun lokomotifi olan ata sporu güreşte son dönemde alınan sonuçlar eskinin çok gerisinde kalsa da bu dalda günü kurtaran, Pekin’de yüzümüzü ağartan bir sporcumuz vardı. Serbestte 66 kiloda Ramazan Şahin, 29. Olimpiyat Oyunları’nda 70 milyona İstiklal Marşı’nı dinletme gururunu yaşattı. Halterde çok tartışılan, sonuçlarıyla büyük hayal kırıklığı yaşadığımız bir yılda beklenmedik bir isim sahneye çıktı. Pekin’de Nurcan Taylan’dan, Taner Sağır’dan altın madalya beklerken bu iki sporcunun ve diğerlerinin ‘sıfır’ çekerek podyumda şaşkınlık yarattığı bir çöküşte bayanlar 48 kiloda gümüş madalyaya uzanan yepyeni bir isim Sibel Özkan’la teselli bulduk. P Futbolun ‘Çılgın Türkler’i EURO 2008’DE 3. OLDUK Avusturya’yla İsviçre’nin ortaklaşa düzenlediği Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ulusal takımdan hiç kimse böyle bir başarı beklemiyordu. (A) Grubu’na 20’lık Portekiz yenilgisiyle başladık. 2. maçta İsviçre’yi mücadeleci oyun yapımız sonucu 90. dakikada Arda’nın golüyle 21 yendik. “Bitti” denilen umutlar yeniden yeşermişti. Son maçı anlatmaya ise kelimeler yetmez... ‘Favori’ Çek Cumhuriyeti’ne karşı bir ara 20 geriye düştük ama yılmadık... Ay Yıldızlılar ‘futbolun 90 dakika olduğu’ gerçeğini Çeklere hatırlattı ve son 15 dakikada Arda ve Nihat’ın (2) golleriyle sahadan 32 galip ayrılarak çeyrek final vizesini kaptı. Rakip bu kez Hırvatistan’dı. Normal süresi golsüz biten ve uzatmalara giden maçın 119. dakikasında (Klasnic) golü yiyince ‘her şey bitti’ dedik ama 120’de Semih ‘faktörü’ ön plana çıktı. Semih’in golü karşılaşmayı penaltılara götürdü; beyaz noktadan Arda, Semih ve Hamit’in vuruşları gol olunca (31) yarı finalde Almanya’nın rakibi olduk. 5 golün atıldığı mücadelede 90’da Lahm’ın golüne engel olamayınca EURO 2008 defterini 3. olarak kapattık. 1 ŞAMPİYON GALATASARAY , F.BAHÇE DEVLER LİGİ’NDE GÜLDÜ G.Saray’da teknik direktör Feldkamp’ın istifa etmesinden sonra Cevat Güler, Burak Dilmen ve Nezihi Ali Boloğlu 3’lüsüyle şampiyonluk rotasından sapmak istemeyen Sarı Kırmızılılar zoru başardı. Engelleri bir bir geçerek şampiyon olan Cim Bom, şampiyonluk apoletini 17. kez taktı. F.Bahçe, tarihinde bir ilki gerçekleştirerek Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıktı. Gruplardaki başarısını bu turda da sürdürmek isteyen Sarı Lacivertliler, Chelsea’yi İstanbul’da 21 yendi ama rövanşta 20 kaybedince ‘Avrupa düşü’ sona erdi. ENGELSİZ ASLANLAR G.Saray Tekerlekli Basketbol Takımı, Avrupa şampiyonluğundan sonra gözünü Kıtalararası Şampiyona’da zirveye dikti. Eyüp, Selim, David Scott, Petr Tucek, Ahmet, Hüssein Haidari, Justin Eveson, Ferit, Serdar, Selim, İsmail, Seyran ve Abdülgazi’li kadrosuyla finalde British Colombia’yı 7762 yenen G.Saray, dünyanın ‘1’ numarası oldu. ELVAN’DAN İKİ GÜMÜŞ ‘Devşirme’ sporcu olduğu gerekçesiyle eleştirilen Elvan Abeylegesse, en güzel yanıtı Pekin2008’de verdi. 36 dünya rekorunun kırıldığı Pekin Olimpiyat Oyunları’nda Elvan, 5 ve 10 bin metrelerde 2 gümüş madalya kazanarak Türk atletizminin ismini dünyaya duyurdu. 10 bin metrede 15.42.74’lük derecesiyle tüm zamanların en iyi 3. derecesini elde ederek Avrupa rekoru kıran Elvan, yarış sonrası Türk bayrağı aradı ama bulamadı ve “Bilemiyorum. Bilerek mi yapıyorlar, yoksa beklenti mi yoktu?” ifadesini kullanarak yeterince destek görmediğini belirtti. 12 DEV ADAM YENİLGİSİZ LİDER 36. Avrupa Basketbol Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye; müthiş bir grafik çizerek Belçika, Fransa ve Ukrayna’nın bulunduğu (C) Grubu’nda 6’da 6 yaparak ‘namağlup’ birinci oldu. Ay Yıldızlılar Polonya’da (720 Eylül 2009) düzenlenecek finallerde (D) Grubu’nda Litvanya, Bulgaristan ve Polonya’yla karşılaşacak. 10 2 3 4 5 PEKİN’DE DÜŞ KIRIKLIĞI 4 sporcuyla katıldığımız Pekin Olimpiyatı’nda 1 gümüş, 1 bronz madalya bile beklentimizin gerisinde kaldığımız tekvandoda Bahri Tanrıkulu ve Sibel Güler’in şanssız kuralar sonucu kürsüde yer alamadı. Pekin’de bayanlar 57 kiloda Azize Tanrıkulu gümüş, erkekler 68 kiloda Servet Tazegül bronz kazandı. İkisi de genç, hele Servet Tazegül henüz 19 yaşında. Onları, Bahri’yi, Sibel’i ve geriden gelen daha birçok değerli ismi daha parlak bir gelecek bekliyor. Güreşle halterden sonra bu istikrarını sürdürebilecek bir Türk tekvandosu uluslararası alanda büyük prim yapacaktır. Boksta olimpiyatta sadece 1 bronz bulabildik. Bayanlarda ise 2 sporcumuz dünya şampiyonu oldu. 57 kiloda Yakup Kılıç; Pekin’den bronz madalyayla dönerken, kasım ayı sonunda yine Çin’in Ningbo kentinde düzenlenen ve 41 ülkeden 208 sporcunun katıldığı AIBA 5. Dünya Bayanlar Boks Şampiyonası’nda 63 kiloda Gülsüm Tatar ve 86 kiloda Şemsi Yaralı altın madalya kazandı. Bireysel dallarda 2008’e ismini yazdıran başarılı Türkler arasında engelli sporcularımız da vardı. 618 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’nda okçulukta ‘olimpik yay’ dalında Gizem Girişmen, müthiş bir performansa imza atarak özellikle Çinli sporcularla giriştiği nefes kesici mücadelesini ‘altın madalya’yla noktaladı. 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’nda başarıya koşan bir diğer sporcumuz da masa tenisinde Neslihan Kavas’tı. Kavas, güçlü Çinli sporcularla yaptığı zorlu karşılaşmalar sonrası bronz madalyaya ulaştı. Türk sporu açısından yılın en çarpıcı sonucu takım sporlarında engelliler camiasından geldi. G.Saray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Kıtalararası Dünya Şampiyonu oldu. Takım sporları açısından 2008’in kayda değer sonuçları, Ulusal Futbol Takımımızın Avrupa Şampiyonası’nda yarı final, F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynamalarıydı. Ulusal Basketbol Takımımız da 36. Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde grubundaki tüm maçları kazanarak 2009’da Polonya’da düzenlenecek finallere ismini yazdırdı. Ulusal takım EURO 2008’de yakaladığı başarıyla Avrupa’nın gündemine oturdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear