26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

C D SPOR VOLEYBOL EYLÜL SALI GÖRÜŞ Hedefi 12’den Vurduk ALEV ANAKÖK U Demir smaç Neslihan SEVİL ARINAN ünyanın gözü onun smaçlarında. Öyle bir vuruyor ki karşısında kimse duramıyor. Son olarak 2008 Grand Prix Eleme maçlarında, Avrupa’nın şampiyon ülkeleri karşısındaki karşılanması imkansız smaçlarıyla kendini gösterdi. Ve tüm herkes bir daha gördü ki filenin üstünden karşı alana topa kimse onun kadar sert ve isabetli vuramıyor: Neslihan Demir Darnel... 11 yaşında Eskişehir’de başlayıp şu sıralar İspanya Tenerife takımına kadar uzanan başarıyla dolu bir kariyeri var Neslihan’ın... Ulusal takımımızın da değişmez parçası olan Neslihan ile Ankara’da zorlu maç trafiğinde konuştuk. Takım olarak performansınız nasıldı? Eleme maçlarında takım arkadaşlarımla birlikte çok iyi bir performans sergiledik. Zaten hazırlık dönemini yoğun antrenman programı ile geçirmiştik. Takımımız her maçı alacak güce sahip oyunculardan oluşuyor. Sahadan her zaman galibiyetle ayrılmak istedik. Bunu da büyük ölçüde gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Ulusal sporcular olarak ülkemizi iyi yerlere taşımanın çabasını verdik. Türkiye, zor maçları kazanmasını bilen bir takıma sahip. Belçika’da yapılacak Avrupa Şampiyonası finallerinde de iyi bir sonuç almayı hedefliyoruz. Benim performansıma gelince iyi oynadığımı düşünüyorum. Zaman zaman fazla top aldığım için hep ön planda görünsem de aslında biz bir bütünüz bu başarı hepimizi ortak çabaları ile gerçekleşti. Türkiye’de voleybola ayrılan bütçeyi yeterli buluyor musunuz? Açıkçası yeterli bulmuyorum. Türkiye’de voleybol belirli bir yol kat etti fakat destekler hâlâ yetersiz. Sevindirici olan ise sponsorların yavaş yavaş artmaya başlaması. Bu olumlu gelişmenin ilerleyen yıllarda Türk voleyboluna daha iyi yansıyacağını düşünüyorum. Bu gelişmenin devamında uluslararası düzeyde başarımız da payını alacak. İspanya’ya transfer olduktan sonra voleybol tarzınızda değişiklik oldu mu? Teknik anlamda ve bu dalda kendime has bir tarzım olduğunu düşünüyorum. Devamında da Tenerife Marichal takımına gittim. Orada da kendimi geliştirmenin çabasını veriyorum.Yakaladığım performansın üzerine çıkmaya çalışıyorum. Ankara seyircisi sizi yalnız bırakmadı... Bizim bu başarımızda seyircinin büyük payı var. Maçlardaki atmosfer çok etkileyiciydi. Ankaralı taraftarlar çok bilinçli. Onların itici gücü ile maçlarımızı kazandık. Bu nedenle ben ve takım arkadaşlarım bizi destekleyen voleybol severlere teşekkür ediyoruz. Neslihan. lusal Bayan Voleybol Takımımız, Ankara’da ev sahipliği yaptığı Grand Prix Avrupa Kıta Elemeleri’nde hedefine ulaştı ve gelecek yıl yapılacak finalde mücadele etme hakkını elde etti. Bugüne dek 3 kez katıldığımız bu organizasyonda önce Almanya Polonya ikilisinin anlaşmalı maçının kurbanı olmuş, 1 yıl sonra Azerbaycan’da iyi mücadele edemediğimiz için devre dışı kalmış, geçen yıl da Bulgaristan’ın Varna kentinde Rusya ve İtalya’yı 20 geriden gelip 32 yenmiş ama Sırbistan’a takılarak büyük hayal kırıklığı yaşamıştık. TV yayınları sayesinde dünyadaki voleybolseverlerin büyük ilgi gösterdiği Grand Prix finallerinde oynamak bizde adeta bir tutku haline dönüşmüştü. Sonunda Ankara’da ev sahipliği yaptığımız Avrupa Kıta Elemeleri’nde yani 4. denememizde hedefi yakalamayı başardık ve voleybol tarihimizde bir ilki daha gerçekleştirmiş olduk. 7 takımın 7 gün boyunca kozlarını paylaştığı elemelerin ilk günü Azerbaycan’la oynadık. 10 gün önce Haydar Aliev Turnuvası’nda birinci olurken 31 yendiğimiz rakibimizi bir kez daha aynı skorla 31 (25/23, 25/20, 21/25, 25/16) geride bırakarak kıta elemelerine iyi bir giriş yaptık. İkinci gün Varna’da bizi final yolundan eden, Japonya’da ki son Dünya Şampiyonası’nda 3. olan Sırbistan’la karşılaştık. Artık kazanma sırasının bizde olduğuna inanan Filenin Sultanları, 5 setlik nefes kesen bir mücadeleden sonra üstelik de ilk seti 15/25 gibi açık bir farkla yitirmelerine karşın rakibini 32’yle (15/25, 25/21, 25/20, 25/27, 16/14) dize getirmeyi başardı. Bu güzel galibiyetin getirdiği moralle son dünya şampiyonu Rusların karşısına çıktık. İlk 2 gün kazanmamıza karşın çok iyi oynayamamıştık. Bu durum biraz tedirginlik yaratıyordu. Ancak maç başladığında tüm soru işaretleri kayboldu. Çünkü güçlü rakibi karşında takımımız çok iyi mücadele ediyordu. Fizik olarak çok uzun oyunculardan oluşan Rusya’nın en büyük silahı olan hücumlarını iyi servis atıp manşetlerini bozarak sıkıntılı hale getirip bu özelliklerini yok ettik. Açık toplarla yapılan atakları defansta toplayıp akıllı hücumlarla sayılara dönüştürdük. Bu da voleybolun devi Rusya’yı 31 (25/23, 25/23, 17/25, 25/21) yenerek final kapısını iyice aralamamızı sağladı. 1 günlük aradan sonra Grand Prix’de oynamak istemeyen ve FIVB’nin Polonya’ya “Wild kart” vermesini bahane ederek bazı önemli oyuncularını Türkiye’ye getirmeyen İtalya’yla oynadık. İlk 2 sette zorlandığımız mücadeleden 30 (25/23, 25/23, 25/17) galip çıkarak yenilgisiz yolumuza devam ettik. 1 gün sonra Almanya karşısında beklemediğimiz oyununu ortaya koyamayan ekibimiz maçı 30 (14/25, 19/25, 18/25) kaybetti. Son gün Bulgaristan engeline 30 (21/25, 17/25, 19/25) takılmamıza karşın aldığımız 4 galibiyet Filenin Sultanları’nı yine de Grand Prix Finali’ne taşıdı. 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear