Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gundem Sayfa 3 Risk yabancı sermayeyi kaçmyor 1994 krizinin yaşanması yabancı üreselleşme Yabancı sermayenin sermayenin ülkeden kaçmasına kandırmacasıyla sektörlere g öre dağılımı n./yofi$j neden olurken krizin ertesi yılı gelişmiş ülkelerdeki Kaynak. yatırımlar 1990 yılından bu yana büyük sermayenin Hizmetler Imalat Tarım Madencilik Yabancı en yüksek rakamlara ulaştı. tüm dünyada 47 Rapor 534 1990 1214 66 Tüm bu yıllar içinde yabancı serbestçe dolaşması sağlanıyor. 1991 810 1095 22 40 YASED sermayenin ilgi gösterdiği en Bu sermayenin yatırım alanı 1992 493 1274 34 19 önemli sektörler imalat ve olarak seçtiği bölgeler ise 462 1993 1569 11 21 hizmetler sektörü oldu. genellikle gelişmekte olan 1994 336 1107 28 6 Izin verilen yabancı sermayenin ülkelerin diğerlerine oranla daha 1995 849 1996 32 61 yaklaşık yüzde 97'si bu iki az risk taşıyanları. 1996 547 517 38 7 sektörde faaliyet gösteriyor. 1990 Türkiye'nin de küreselleşme I « ? yılından bu yana yabancı rüzgarından etkilenerek kapılarııiı sermayenin en fazla girdiği yıl ise ardına kadar açtığı 19901ı yıllarda yapısal önlemlerin alındığı yabancı sermaye, ülkenin risk durumuna göre bazı yıllarda daha az giriş yapmış. söylenen 1994'ten sonra olduğu görünüyor. ( K Te p e g ö z /siberal ekonominin "fazüetleri" ile yükselen değerlerin "nimetleri"ni 1980'lerle biıükte öğrenmeye(!) başladık!.. tşi rakam karmaşasına boğmadan, 16 yılı aşkın sürede aldığımı/ yola ve geldiğimiz noktaya bir göz atmakta yarar var. Diyarbakır'da yaşanan "gıda yardımına hücum"dan Hakkari'de ekmek aranan çöplere, tstanbul'da varoş yoksulluğunun villa varsıllığıyla iç içe geçmişliğine bakınca, faziletin aslında "rezalet", nimetin de "sefalet" olduğunu görmeden edemiyor. Gerçekten de 1980'den bu yana gelinen noktadaki "gelir dağılımı" uçurumu ve "yoksulluk sınınrının boyutu, 21. Yüzyıl eşiğindeki Türkiye'de ekonomi politikalarının 1950'den bu yana bir kez daha irdelenmesi ve yeniden yapıİandmlması zorunluluğunu doğurmuyor mu? Bu soruya "hayır" yanıtını verebilmek, sanın/ ancak yükselen değerlerin insanlığı alçaltmasına u evet" diyebilenler için miimkiindür. Nitekim işçi sendikaları konfederasyonlarından büyük sermaye patronlanna, "haksız sendika" hükümlüsü memurdan sendikasızlaştirılmış emekçilere dek her kesimden gelen tepkiler de insanımı/jn insanca yaşama ö/Jcmlerini dile getiriyor. 19% sonuna dek "yapay" olarak 106 bin lira sınınnda tutulmasına çalışılan ve Merkez Bankası müdahaleleri ile başanya(!) ulaşılan doların 1997'nin ilk 27 gününde gösterdiği çıkış, ABD parasuıın uluslararası piyasalardaki tırmanışına bağlanabilir. Ancak gözden kaçırılmaması gercken, aynı süreç içinde "rantiyenin vergilendirilmesi'" yönündeki eğilinün belirginleşmesi ve fai/lerin aşağı çekilmeye çalışılmasıdır. Dolarfaiz çekişmesinin önümüzdeki günlerde göstereceği seyir bir yandan "rantiyecilik"ten "dolarcılığa" kayma olasdığının belirleyicisi olacak, bir yandan da başı boş bırakılacak dolarla birlikte dış borç yükünün ağırlaşması sorununu da birlikte j>etirecektir. Kısır ve tüketici siyasal çıkar çekişmelerinden başını alamayan yasama ve yürütmenin başını kaldırıp ekonominin nerelere kaydığını görebibnek için fazla zamanı olmadığını söylemek de herhalde yanlış değildir. Çünkü, varsıllığını üretim dışı kaynaklara bağlayan kesimler ile her koşul altında yoksulluğu artan kesimler arasındaki uçurum gün geçtikçe kapatılamayacak derinliklere ulaşmaktadır. Esenlikli bir hafta dileğiyle Cumhuriyet Ekonomi CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇ TAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • GORSEL YONETMEN: M. SEDAT DEVİR • REKLAM:MEDYAC Kapak: İSMAİL GÜLGEÇ Grafik: GRAFİK SERVİSİ Yükselen değerlerde alçaltılan insanlık En çok kazandıran yatınm aracı borşa Yurtdışından gelen \şçige\\r\en (Mnyon$! 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996* OÜçayiık 3325 2901 3074 2963 2664 3367 tt G eçen yılın en iyi kazandıran yatırım araçlarının başında gelen borsa, bu yılda başarısını tekrarlayacaktır diyenlerin sayısı oldukça fazla. 1986 yılından bu yana Istanbul Menkul Kıymetler Borsası adı altında faaliyet gösteren borsanın bu kadar iyi kazandırmasına karşın ilgi gösteren kesimin çok geniş bir kitle olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak yine de borsa 11 yıl içerisinde işlem hacmi bakımından önemli atılımlar yaptığını görüyoruz. Borsa ilk atılımını 1990 yılında gerçekleştirdi. Bu yıla kadar düşük sermayeli şirketlerin spekülatif işlemlere olanak vermesi, spekülatörlerin borsada etkisinin üst düzeyde gerçekleşmesine neden oldu. 1990 yılından sonra, şirket sayısında yaşanan canlılık ve piyasa değerlerinin şirket bazında önemli yükselişler göstermesi spekülatif işlemlerin ağırlığını azalttı. Borsa işlem 1986 13 hacmi açısından ^'livl^JJ 1987 118 ikinci önemli çıkışını nirj İ y / n 115 |İL'' ' 18 98 1993 yılında yaşadı. (mifo 18 99 773 Bu tarihten itibaren 5854 ^ M 1990 kurumsallaşma eğiliminin artması T j k » 19 9 1 8502 8567 vS&> 19 92 borsanın işlem İ M | H | L 1 9 9 3 21.770 hacminin 23.203 daha üst bir ^ ^ ^ ^ n 9 9 5 ~ 52.357 seviyeye taşınmasına 1 ^ 3 ^ 1996 37.737 neden oldu. V İşçi geliri hükümet için gözde kaynak Hw* ürk işçilerinin yurtdışına özellikle Almanya'ya yoğun olarak göç ettiği 1970'lerden bu yana hükümetlerin başvurdukları önemli kaynaklardan biri olan işçi gelirleri, Refahyol Hükümeti'nin de iştahını kabartıyor. Nitekim REFAHYOL Hükümeti açıkladığı kaynak paketlerinde bedelsiz ithalat ve 12 bin 500 dolar yatırarak emekli olma hakkı tanıması yurtdışında yaşayanların gelirlerini unutmadığını gösteriyor. Oy kaygısıyla belirli çevrelere vaadlerde bulunan REFAHYOL hükümeti öncelikle 25 bin hesapla sınırlı tuttuğu bedelsiz ithalata talebin fazla olması nedeniyle gerekli düzenlemeyi yaparak bu rakamın 37 bini bulmasını sağladı. Ancak 1970'lerde karın tokluğu ve geçici bir süre için göç eden işçiler zamanla bu ülkelere yerleşti. Bulundukları ülkenin kültürüyle yoğurulan işçilerin yaşam biçimleri değişti ve tüketim eğilimleri arttı. Bu da Türkiye'ye getirdikleri büyük miktardaki gelirlerinin azalmasına neden oldu. 1990 yılından bu yana bakıldığında 5 nisan krizinin yaşandığı 1994 yılında işçi gelirlerinin en alt seviyeye indiğini görüyoruz. Ancak yine de 9O'lı yıllarda işçi gelirlerinin fazla bir dalgalanma göstermediğini söyleyebiliriz. T Şeker, popülist politikalann kurbanı açıklanması nedeniyle 1995 ve 1996 yıllarında çiftçi ürkiye'nin şeker politikası, iç talebi karşılayacak seviyede üretim yapmak üretimi azalttı. Zamanında çiftçisine yüksek taban fiyatı vermekten kaçınan hükümet, şeker eğer yeterli üretim ithalatı yaptığı ülkelerin çiftçisine daha gerçekleşmezse ithalat Türkiye'de şeker fazla para ödemiş oldu. yoluna gitmek şeklinde üretimi ve tüketimi (Bmton) Ayrıca 1996 yılına kadar şeker özetlenebilir. Bu nedenle bazı yıllar iç Üretim Tüketim hhalat Ihracat ithalatından alınan yüzde 100 üretimin tüketimi karşılayamadığı ve (1) (2) oranındaki gümrük vergisinin ithalat yoluna gidildiği görülüyor. 1990 0.2 1587 1577 647.5 kaldırılması ve istenen kalite Özellikle 1980'li yıllardan sonra 87.3 1991 1824 1598 koşullarının (!) yerine getirilmesi işbaşına gelen hükümetlerin tarımda 1992 1612 396.1 1969 şartıyla ithalatın serbest bırakılması, yaşanılan sıkıntılara çözüm 1993 503.9 2040 1665 gelecek yıllarda ithalatın üretmemesi kısa vadelii popülist 1994 1734 466.4 1735 sadece iç üretim yetersizliğine bağlı politikalara ağırlık vermesi Türk 1995 1824 2.7 1290 352.8 olarak yapılmayacağını gösteriyor. tarımına darbe vurdu. Tarımda kendi 1996* 1841 1554 526 2.0 •12aylık Kamu işletmelerinin yanında özel kendine yeten sayılı ülkeler arasında (i)Pıyasayaarz (2) Urelım değerl en takvım yılına gör adır. sektörün de üretim yaptığı şeker bulunan Türkiye, tarım politikalarının Kaynak: Turk Şek er Fabnkalan A Ş piyasasında, stokların elverişli olduğu olmaması nedeniyle ithalatçı ülke konumuna geldi. 1990 yılında olumsuz iklim zamanlarda ise ihracat yapılıyor. koşullarının şekerin hammaddesi olan pancar 19901996 yılları arasında stokların en iyi olduğu, 1993 üretimini etkilemesi ithalata gidilmesine neden yılı şeker ihracatının da en fazla yapıldığı olurken, şeker pancarı taban fiyatlarının düşük yıl olduğu görünüyor. T