Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gunclem Sayfa 3 Özelleştirmede "reklam" gediği 996 yılında, devletin Özelleştirme uygulamalarına iliskin ödemeler ozelleştirmeden elde ettiği gelir harcadığını karşılayamadı. 19861994 1995 1996 Toplam Harcamalar içerisinde en önemli Denetimdanışmanlık 486 7 185 6 233 3 905.7 kalemlerden birını de reklam ve giderleri tanıtım giderleri oluşturdu. Özelleştirme 123.5 64 İhale ilanı giderleri 174.9 304 8 Idaresi Başkanlığı tarafından açıklanan Reklam ve tanıtım 13.08 153.8 103 3 270.3 1996 yılı özelleştirme rakamlarına göre, giderleri geçtiğimiz yıl içerisinde elde edilen kaynakların toplam harcamaların İMKB'de Hisse 0 0 625.9 625.9 Senedl Alım Giderleri yaklaşık 6 trilyon lira gerisinde • :../. gerçekleşmesinde en önemli etkenlerden biri de uygulamaya yönelik bazı giderlerin Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz önemli bir paya sahip olmasıydı. özelleştirmenin bir devlet politikası olduğunu bu Özelleştirmeye yönelik ödemelerde 1986 yılından bu nedenle ayrıca bir reklam ve tanıtım çalışmasının yana en önemli harcama kalemini denetim ve gerekli olmadığını, zaten reklam harcamalarının danışmanlık giderleri oluşturdu. özelleştirmeye getirisinin sıfır olduğunu vurguladı. Son 10 yılda denetim ve danışmanık hizmetlerine Korkmaz denetim ve danışmanlık firmalarına yaptırılan toplam 905 milyar lıra ödendi. Aynı dönemde ihale ılan çalışmaların Türkiye'deki üniversitelere 20'de 1 giderleri içın 304.8, reklam ve tanıtım giderleri içinse fiyatına yaptırılabileceğıni de sözlerıne ekledi. 270.3 milyar lira harcandı. Istanbul Üniversitesi Iktisat Kaynak:Özelleştirme Idaresi Başkanlığı 1 T e p e g ö z Batan kaynak paketlerinden çıka çıka "hayaller" çıkıyor. Özelleştirme, Türkiye'nin "liberalleşme" macerasının bir başka düş kırıkhğı. Hem de üyle bir düş kırıklığı ki, özelleştirmeyi ekonomiyi kurtaracak reeete diye j»östereıı Hluslararası Para Fonu bile sonunda "plansız projjramsı/ ve aşırı lıı/lı bir özelleştirme yapıyorsunuz. Elinizdeki kamu kurumlarını satıp bitirince ne yapacaksını/? Bu işi beceremiyorsunuz*1 deme gereği duyuyor. Öıiceİikle "arazileri" ya da "hinalarT değerli kamu kurum ve kuruluşlarının satışıyla başlayan ozelleştirme, sonunda ekonominin "yaşamsal" sektörlerine gelip dayandı. Elektrik santrallerinin, olup bittiye getirilircesine, 20 yühğına kiralama için ihaleye çıkartılması da bu sakıncalı hızlılığın bir güstergesi. Türkiye'nin "planlı ekonomivıye j»eçtiği 1960'ların başında "plan değil, pilav istiyoruz" özdeyişi(!) ile kendini {»österen u liberal plansı/lık" öıicelikle ha/ırlanan Beş Yıllık Kalkınma Planlarrnın uygulamalarının aksatılması, ardından da planların tümüyle rata kaldırılması soıuıcunu doğurmuştu. 1980'den bu yana uygulanagelen "sonımsuz" ve "plansız" liberalizmin(!) Türkiye ekonomisini siiriikledigi ııokta, bugün artık özel sektörden >abancı sermayeye, uluslararası kredi notlama kuruluşlarından IMF ve Dünya Bankasfna dek tüm çcvrcleri rahatsız etmekte. tç ve dış borç yükü kaldırılamayacak boyuta varan ve yeni borçlanmalar iein kaynak bulmakta ^t}>ide lıkanaıı. dış ticaret açıgı da u> ^>e<»metrik'" olarak kallanan bir ekoııomiye ülke bünyesinin ne kadar daha dayanabileceği ise SOS vererek gündemin başında yer auyor. Durum böylcyken, REFAHYOL ortaklarının "ekonomi iviye yidiyor" açıklamalan da, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün yarattığı "düşme egilimindeki" enflasyon rakâmlan da inandıncı nlmaktan uzak kalıyor. Satın aldığı her mal ve kullandığı her "hi/ııul" karşılığında yüklü oranlarda Katma Değer Verj»isi ödeyen vatandaşlar iş "vergi ödeme sorıımlıılııklannın" karşılığı olan uiade"lere geldiğinde şaşkınlığa uğruyorlar. Çünkü; hireysel ya da yenel temizlik gereelerinde beyaz eşyaya de "vaz geçilemez" nitelikteki çok sayıda mal ile elektrik faturaları {*ibi KÖV kesilen kalem vergi iadesine girmiyor. Bol vergi iadeli ve esenlikli bir hafta dileğiyle. Cumhunvet Ekonomi CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: gemının g y ard arda "açar Borç yükü "ağır" ürkiye'nin iç ve dış borç tutarının milli gelir içerisindeki payı gıderek artıyor. OcakEylül ayları geçici verilerine göre 1996 yılında borç yükü toplamı ekonomik krizin yaşandığı 1994 yılının da 0.1 puan önüne geçerek 70.8 olarak gerçekleşti. 1995 yılına göre Türkiye'nin dış borç yükünde 2.1 'lik gerileme doların yurtdışında değer kazanmasına bağlanırken, iç borç yükündeki artışın enflasyonun tırmanması ve gelir dağılımındaki dengesizliğin artması gibi sonuçlar doğurduğu vurgulanıyor. Dışarıya borçlanma yoluyla elde edilen gelirin ancak yatırımda kullanıldığında olumlu sonuç vereceğini belirten uzmanlar, Türkiye'nin dışarıdan aldığı paranın bütçe ve kamu açıklarını kapatmak gibi cari harcamalarda kullanılmasını eleştiriyorlar. Kaynak:DlE Imalat sanayi üretim endeksi 1992= 100 T 'Aralık ayı verısl ı 1991 ı 1992 L 1993 1994 1995 1996' Türkiye'nin toplam borç yükü 44.9 • malat sanayiinde yıllara göre üretim W endeksine bakıldığında inışli çıkışlı I bir grafikle karşılaşılıyor. Üretim I endeksındeki dalgalanmalarda M siyasi ve ekonomik kriz yıllarında ıniş kaydedilirken, diğer yıllarda görece bir artış gözleniyor. 1992 yılında endeks 100 olarak kabul edildiğinde, Körfez Krizi'ni takip eden savaşın yaşandığı 1991 yılında imalat sanayii üretim endeksi 95.7 oldu. 1993 yılında endeks 106.4'e çıkarken, 5 Nısan Paketi'nin açıklandığı 1994 krizinde üretim endeksi tekrar gerileyerek 97.2'ye kadar düştü. 1994'ten sonra ise üretim endeksinde sürekli bir artış yaşandı. 1995 yılında 1993'e göre üretim endeksi geride kalmasına rağmen 105.9'a çıktı. 1996 yılında aralık ayı verisine göre ise endeks son 5 yılın en yüksek düzeyine ulaşarak 122.1 'e ulaştı. Kaynak:DlE 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996' Petrol ithalatmda artış sürüyor T ürkiye'nin dışarıdan satın aldığı petrol miktarı tüketim talebine bağlı olarak artıyor. Dünyadaki ve Türkiye'deki petrol fiyatlarında en ufak bir dalgalanma ekonominin her alanında etkilerıni hissettirirken, Türkiye'nin petrol üretımi, ithalatının ancak yüzde 20'lerini karşılar durumda. 1994 yılındaki ekonomik krizle beraber alım gücünün iyice düşmesi nedeniyle tüketimini daralması sonucunda, petrol ithalatmda bir önceki yıla göre gerileme kaydedildı. Ancak 1995 yılında bir önceki yıla göre petrol ithalatı yüzde 10'luk bir artış yaşadı. Petrol üretimı 1993 yılında ithal edilen petrol miktarının yüzde 17.9'una eşitken, bu oran 1994 yılında 17.4'e kadar geriledi. Uzmanlar bir ülkedeki petrol tüketiminin fazla olmasının ekonomik olarak olumlu bir gösterge olduğunu, daha çok ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: ekonomik aktivite, daha çok otomobil satışı anlamına geldiğini söylerken, ithalat nedeniyle yapılan harcamanın ıç tüketimde daralmaya sebep olacağını da vurguluyorlar. Kaynak:DlE • YAZI İŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇ TAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • GORSEL YONETMEN: M. SEDAT DEVİR • REKLAM: MEDYA C HİKMET ÇETİNKAYA Kapak: İSMAİL GÜLGEÇ Grafik: GRAFİK SERVİSİ