26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

14EYLÜL2003.SAYI912 olarak köylerde pazar için üretim geliştikçe yaşanmakta olan değişimler inceleniyordu. Biitün bu çalışmalarda hiçbir bürokratik engelle karşılaşılmıyor ya da resmi izinler gerekmiyordu. 1961 Anayasası, bilimsel araştırma yapma özgürlüğünün hukııki çerçevesiydi. 1%0'lar Osmanlı ve Türkiye'nin toplumsal ve iktisat tarihine ilginin ve bu alandaki yayınların yoğıınlaştığı bir dönemi simgeler. Budönemdegerek Osmanlı, gerek cumhuriyet dönemi üstüne yapılan araştırmalarda, toprak ağalarınm köylülerle ilişkileri ve toprak ağalığı sorununun, Türkiye'nin azgelişmişliğine etkisi ağırlıklı konulardandı. Toprak refonnıı meselesi de (topraksızköylüyegeçimlik toprak dağıtmak vebunu büyüktoprakmülkiyetinisınırlandırarak1930'lar yapmak,dahasonra da Hazine topraklarıni dağıtmak olarak anlaşılan) 1980'ekadarhep siyasi iktidarlarıngündemindeolmuştu. ODTÜ'lüOlmak ODTÜ'lü olmanın belirgin özelliği bı reysel rekabetçilik değil, dayanışma ve de ğişik sosyal bilim alanları arasındaki işbirli ği idi. Konuşmalarda dile önem verilir, araya Ingilizce sözcülder sokulmadan diizgün Türkçe konuşulurdu; neredeyse bütün üniversite mensupları birbirine "hocam" derdi; akademik hiyerarşiyi gösteren unvanları ise kimse bilmezdi bile. ODTÜ'de katılımcı demokrasinin yaşandığı söylenebilir. Bütün akademik kararların ve uygulamaların temeli bölüm kurullarıydı. Öğretim elemanları en küçük akademik birimden başlayarak üniversitenin yönetiminde katkılarının olduğunu hissederdi.Kişininkendinigeliştirmevegerçekleştirmesini, toplumsal ilişkiler içinde istediği işi yapması ve yaşadığı ortamın kurallarına katkıda bulunması olarak tanımlarsak, işte ODTÜ ortamı bunu sağlıyordu. 1971 AskeriDarbesi Darbe, bu özgür bilimsel ve özyönetim havasını dalgalandırdı. Atatürk Üniversitesi öğretim elemanı Beşikçi, Doğu'da Değişim ve Yapısal Sorunlar (1969) kitabı nedeniyleHaziran 1971'de askerimahkemece tutuklandı ve 13 yıl hüküm giydi. Türkiye'nin düzenini araştıran vesorgulayan bilim, edebiyat ve sanat insanlarının çoğu da askerihapishanelerletanıştı. Bugünden baküdığında 1970'ler, 1980'ler ve sonrasına geçiş döneminin özelliklerini taşıyormuş ama, bu süreci yaşarken nereye doğru hızla gidildiğini herhalde çok az kişi fark edebilmişti. Kalkınma kavramının yerini "kriz ve istikrar"a bıraktığı 1970'lerde, araştırmalarda (iktisatta) matematiksel modellerin ağırlık kazanmaya başladığı görülür. tktisat, toplumsal bağlarından, sistemsel ve yapısal analiz yöntemlerinden arındınlıp, yalnızca uzmanlarının anladığı matematiksel teknisyenliğe doğru yol almaya başlamıştı. Tabii toplumsal tarih de, "tarihin hurdalığına" atılmalıydı. YÖK'e Doğru BÜ 1980 askeri darbesini ve YÖK'ün ilk yıllarınıBÜ'dekarşıladım. Ankara'danemirler, talimatlar, yönetmelikler sağanak gibi yağıyordu. BÜ camiası gerçekten büyük bir şaşkınlıkiçindeydi. Üniversite yeniden yapılandırılıyor, hocaların sakalını kesmesi isteniyordu. Sosyal bilimlere YOK paket ders programları gönderiyordu; örneğin iktisatta ne derslerin verilmesi gerektiği hızla gerçekleşsin diye neredeyse fakslanıyordu;" iktisadi strateji" gibi, o zamana kadar duymadığımız ders adlarıyla karşılaşıyorduk. Askeri yönetime sırtını dayamış YOK, bütün üniversitelere aynı üniformayı giydirmeye çalışıyordu; özel sektöre ve piyasalaradevletmüdahalesikaldırılırken ve piyasaların "özgürlüğü" gündemin bi rincimaddesiolurken,üniversiteler özgür lüğünü.özgünlüğünüveözerkliğinikaybediyordu. BÜ'niin Robert Kolejli yıllardan gelen köklü bir liberal geleneği vardı ve bunıın içinde bilimsel vebireyselözgürlüknesiller boyu içselleştirilmişti. (Burada bu kurumu dildeveüniversitenin "havası"ndakideğişiklikoldııkça çarpıcıydı. Sürekli nıali kaynak yetersizliğinden bahsediliyordu. Bir yandan YOK öğrenci kontenjanını inanılmaz ölçüde arttırmış (1983'te yaklaşık 3000 olan öğrenci sayısı 10000'eçıkmıştı), öte yandan neoliberalpolitikalarnedeniyle devlet borç ödemek dışında başka sosyal alanların yanı sıra eğitimekaynak ayıramaz durumagelmişti. Siyasi iktidarlar üniversitelere "piyasa zorıınlulukları"na ııymalarını, kendi kaynaklarını bulmalarını öğütlüyordıı. Yani üniversite yönetimleri, özel sektör yöneticileri gibi davranmalıydı. Tabii burada atlanan bir nokta vardı, hiçbir siyasi iktidar, şirketlerekaç kişi istihdam edeceğini söyleyemez veşirketin içişlerinekanşamazken, üniversitelerde bunıın tam tersi yapılabiliyordu. Böylece artık akademik dilde "araştır BÜ'lüOlmak YÖK öncesi BÜ sanki "butik" bir üni versiteydi. YÖK'le birlikte özellikle iktisat ve işletme gibi bölümlere var olan fizikse! kapasitenin sınırlannı çok aşan kontenjanlarla öğrenci alınmayabaşlandı. Bununöğrenciöğretim üyesi ilişkilerini zorladığı, sınıflarda tartışma ortamını sınırlandırdığı açık. BÜ bir anlamda kitlesel eğitimegeçerken"imaj"yaratıcılarıdakollarısıvanııştı. Öğrencilerimize şunlar söyleniyordu: "Siz farklısınız çünkü BÜ'lüsünüz", "BÜ'lü iş dünyasında başanlıdır" çünkü "bireysel rekabette" donanımlıdır, "liderlik" nitelikleri vardır ve böylece sürüyor. Bunlar 1980 öncesi söylemideğildi. Zamana uygun baskın değerlerle bir yandan postmodern "farkhlıklar" abartılmakta; öte yandan "bireycilik", rekabette başkalarını ezip geçmek ve "lider" yadabaşkaları 1 YOK'tcnsonıiiODTU kuran Amerikalıların, siyasi iktidarlara karşı bireysel ve kurumsal özgürlüğü yerleştirmek bakımından anlamlı katkılarının olduğunu notedelimJBelkidebugüçlü liberal gelenek engelini hızla aşmak için YOK, BÜ tarihinde bir ilki gerçekleştirdi; BÜ camiasından değil," dışarıdan " bir rektör atadı ve Ergun Toğrol (198292) 10 yıl boyunca herhalde BÜ'yü YÖK talimatlarına göre yönetti. ("Herhalde" diyorum çünkü 19831990 arasında BÜ'den 1402'lik yapılarakuzaklaştırılmışolduğumiçin"dışarıdan gelen" rektörünBÜ'yütam da nasıl bi çimlendirdiğini bilmiyorum.) BÜ liberal geleneği, YÖK'ün ilk yıllarında, üstümüze sağanak gibi yağıp, esip üfürdüğü günlerde, güçlü bir direniş doğurmuştu. Gazetelerde "niçin YOK'e karşı" olduğumuzu duyuruyorduk; BÜ hocaJarının, diğer üniversitelerdeki meslektaşlanyla birlikte, 3000 öğretim üyesi imzalı bir karşı çıkışta oldukça ağırlıklı bir yeri oldu. YÖK'ün dayattığı kılıkkıyafet ve sakal yasaklarına çoğunlukla uyulmadı. Ders programlarımızı YÖK'ün talimatları doğrultu sunda anında değiştirmedik vb. 1990'da BÜ'ye döndüğümde akademik nı yöneten konumuna gelmek ma"dan çok "projelerden" "başarı" ölçütü olarak sunulsöz edilmeye başlanmıştı. makta; bir anlamda "iktidarol Projelere "sponsor" bulmak" kutsanmaktaydı. mak ve onların önemsediği Aslında rekabet kavramının alanlarda proje yapmak ve temelindeki belirli bir insan para kazanmak iki açıdan anJayışı vurguJanıyordu. fnzorunluhalegetirilmişti. Bisan tek başına kendine yerincisi, öğretim üyelerinin ı en, toplumsal koşullardan asgari geçim koşulları onları ek etkilenmeyen, ana dürtüsü para kazanmaya zorluyordu; öz çıkarını azamileştirmek ikinci olarak, geneönce YÖK olan ve bunun için diğer indayatması olan, sonra üniversisanlarla rekabete giren bir te yönetimlerinin daha da sıkı varlık olarak sunuluyor. laştırdığı koşullarda yayın yap1DU4 ODIU yıllıtSı Vahşi doğada olduğu gibi mak için bu projeler adeta başDoııuııılıı lı<>< ttlatı bu rekabetin sonunda ayakta lıca kanal ulmuştu. Böylece kalanlar "başarılı", kalama"üniversitesanayi işbirliği" geyanlar "başarısız",işsizliği yoksulluğuhak nel başlığı adı altında "araştırmaprojeleri" dönemine girilmiş oluyordu. Üniversite ya edenkişilerdi. da ticari yayınevleri yerine artık araştırmaBu postmodern dönemde tabii öğrenci projelerinin yayıncıları TÜSlAD, Odalar profili de farklıydı. IngilizceTürkçe kır Birliği ya da Dünya Bankası gibi kuruluşlar ması bir dille konuşan, öğretilen konulara olmaya başlamıştı. Bu ilişkinin, bilimsel öz"bu ne işime yarayacak" mantığıyla bakan gürlük ve özerklikle bağdaşıp bağdaşamabir öğrenci kitlesi oluşmııştu. Az eınek haryacağı tartışma konusu bile olamıyordıı, cayarak iyi not almak yaygın bir strateji ol çünkü bu hal sanki üniversitenin "doğal" muştu. Sosyal bilimlerde öğrenciler sayıca bir durumuymuşgibi sunuluyordu. çoğalırken Devamı arka sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear