27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

PSİKOLOJİ 9 vardığında Amerikalılar ambiilansa ateş açınca can havliyle hastaneye geri döndü Amerikalılar ellerinegeçenganimetineredeyseöldüreceklerdi. Orduya bağlı bir kameraman kurtarma operasyonıınu kaydetmişti. Videokaydının yayına hazırlanması için zamana karşı yarışıldı ve ilk kısa duyuruyu izleyen birkaç saat içindeekranagetirildi Gösteriminhemen ardındanDoha'dakiABDsözcüsüGeneral Vincent Brooks," Yardıma muhtaç bir arkadaşın asla terk edilmeyeceği ilkesine bağlı bir avuç yürekli insan bunu gerçekleştirmekiçinölümügözealdı,"diyerekolaylailgili bir demeç verdi. BBC'nin programına doktorlar tarafından sunulan aynntılann hiçbiri ne video kayıtları ne de Amerikan yetkililerinin açıklamalanylabağdaşıyordu.Pentagonsözcüsü Bryan Whitman'dan kaydın eksiksiz bir kopyasını vermesi istendiğinde, buna yanaşmadı. Whitman Amerikan güçlerinin Iraklıların nasıl bir direniş gösterdikleri, Lynch'in gerçekte neler yaşadığı konusunda tek bir sözcükbile etmekten çekindi. Aynntıların üstünkörü geçiştirilip, genel iletinin üzerine odakJanıldığı Amerikan yaklaşımıBritanya'daiçteniçebirgerginliğeyolaçtı.SavunmaBakanı'ndansonraki ikinci adam konumunda olan Wren "Her iki şekilde de, olay günün ana haberi değildi. Tek bir askerden söz edilirken, savaş alanında gerçekte olup bitenler göz ardı ediliyordu"diyordu. Amerikahların izlediği strateji görselliğe odaklanarak halka kabataslak bir ileti verilmesiydi. Ayrıntılar işe yarayabilirdi, ama ikinci] önemdeydi. Önemli olan televizyon için doğru görüntülerin sağlanmasıydı. îliştirilmiş, ya da kakılmış gazeteciler bunu bir ölçüdeyapabilirlerdi.Pentagon Hollywood'un " reality" TV ve aksiyon filmlerinden, özellikle de "Black Hawk Down" filminden bir hayli etkilenmişti. "Black Hawk Down" filminin yöneticisi Jerry Bruckheimer ve yapımcısı Bertram vanMunsterbirfikiroluşturmakamacıyla 2001 yılında Pentagon'u ziyaret ettiler. ABD güçlerinin Afganistan'a girmelerinin ardından bir televizyon dizisihazırlamayı tasarlıyorlardı. Bu nedenle askerlerin bakış açısıyla dile getirilen öykülerin peşindeydiler. Van Munster'in amacı onlarla sıkı fıkı olup, çoközelşeyleripaylaşmaktı. "Buinsanlar sizi ancak kimyanızın uyuşması durumunda kabul ediyorlar. Oradaki insanların yaptıkları tek kelimeyle olağanüstü. Siz de bizler gibi barıştan ve insan onurundan yana iseniz, o zaman bu insanlar bir hiç uğruna yaşamlannı tehlikeye atıyorlar," yorumunu yapıyordu. Donald Rumsfeld'in de katıldığı program kusursuz bir "reality show" örneği oldu ve Irak savaşından kısa birsüreönceyayımlandı. Pentagon izlediklerindenhoşnutkalmıştı. Whitman, "Program böylesi güç durumlarda karşınıza çıkan güçlüklere insancıl bir bakış açısıyla yaklaşıyor," diyordu. Irak savaşında da işte bu yaklaşım benimsendi. Britanya'nın kitle iletişimi konusundaki kuşkuların bir nebzesine rastlanmayan Pentagon bu savaşta yaşanan Lynch ve benzeri taktiklerin gelecekte çok daha yararlı olacağına inanıyor.# The Guardian'dan çeviren: RİTAURGAN Herkese kendi arzuları, herkese kendi düşü... Içimizdeki hakiki olan her şeye evet diyelim, yürekten dileklerimizi onaylayalım, alışkanlıklara ve güvencelere hayır diyelim! Daha mutlu olmak için... tnsanlar mutluluğa kavuşamadıkları için terapistlere danışıyorlar. Yaşam arzulan uçmuş. Depresyondalar ya da duvarlarla p jg çevrümişler. Terapistin yöntemi çok yalın. Her bir danışana kendi gerçekliğini ön plana çıkarması için yardım etmek... O çöküntüde, çok yemek yiyor. Mutlu değil. Neden? "Nesnel olarak" iyi bir mesleği, iyi bir eşi, şirin bir evi var. Ya "öznel olarak"? "Kendimi asla yerli yerimde hissetmiyorum" diyor. Bunlar, kendine uygun yaşamı sürdüremeyen, başkalan tarafından çizilmiş yollan izleyen insanlann sözcükleri. Eşi akıllı bir adam, yakışıklı ve iyi. Ama aylardır konuşmuyorlar. Mesleği mi? Eğitimci. Mesleğine rastlantı sonucu yönelmiş, ne yazık ki, ona ferahlık vermiyor. Ne erkeğini ne de mesleğini değiştirmeyi öngörmüyor. Bundan başka yaşam hayal edemiyor. Ebeveyni tarafından aşırı korunmuş ve zorluklarla yüz yüze kalmaya hazırlıklı değil. Düşleri sorgulandığında, yüzü ışıyor: "Kendimi dışa vurmak, dans, mim..." Sahneye çıkmış, bir gösteri yapmış. Bu büyük keyifmiş onun için, içinde bir infilakmış. Ama "Bu gerçek yaşam değil" diyor "Bu ciddi değil". Bir kocası var, ciddi bir mesleği, ciddi bir yaşamı var ve sıkılıyor. Şişmanlıyor. Çöküntüde. Bu ciddi değil! Gerçeği görelim. Tek bir yaşamımız var! Düşlerimiz ciddidir. Onlar bize evrendeki yerimizi gösterirler. Pauline bir dans gösterisi sırasında yaşamın içinde titreştiğini hissetmişti. Inançlarının kapanına kısılmış ve korkularına hapsolmuş olduğu için yaşama hayır dedi. Yüreğimizin sesini dinlemeliyiz. Kendi kendimizi korkularımızla frenleriz. Nj Yaşama evet demek, içimizdeki gerçeğe evet demek, derindeki soluğumuzu ortaya çıkarmaktır. Bu çoğu kez, toplumsal klişelere hayır demek, ötekinin beklentilerine hayır demek, alışkanlıklara ve güvencelere hayır demektir. "Herkes kendi istediğini yapsaydı, toplum işlemezdi" kanısına kapılırız kolaylıkla. Bu insan çeşitliliğini unutmaktır. Kendi kişisel serüvenimiz zorunlu olarak, yüceltilmiş ya da örnek değildir. Herkese kendi arzuları, herkese kendi düşü. Paris'i sabahın ilk saatlerinde seven ve günün diğer bölümiınde özgiir kalmak isteyen biri süt dağıtıcılığından memnun olabilir. Herkes avukat ya da hekim olmak zorunda değildir. Her türden kaygılar bizi tedirgin Devamı arka sayfada *~ "hayır" yanıtına karşın ertesi gün " Amerika'nın en yetenekli savaşçılarının" hastaneyi abluka altına aldığı dilegetiriliyordu. Doktor Anmar Uday, "Tıpkı bir Hollywood filmi gibiydi. Ellcrinde silahları, patlama sesleri arasında 'çekilin, çekilin' diye bağınyorlardı.Kapılankırıpgeçmeleri.sıçrayıp haykırmalarının Sylvester Stallone ya daJackieChan'inaksiyonfilmlerindenhiç bir farkıyoktu." diye anlatıyorogünü.Kamerasürekli çekimyapıyordu. Amerikalılar işi şansa bırakmayıp doktorları tutuklayıp.birhastayıdayatağakelepçelemişlerdi. Olayda bir başka gariplik daha vardı. Birliklerin gelmesinden iki gün önce doktor E]Houssona Jessica'nın bir ambülansla Amerikalılara teslim edilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmıştı. "Ona kendisini kurtarıp Amerikan Ordusu'na teslim etmeye çalışacağımı, ancak bunu hiç kimseye sezdirmeden yapmak zorunda olduğumu, aksi takdirde yaşamımdan olabileceğimi söyledim,"diyenElHoussonaonubirambülansayerleştirerekşoföre Amerikan karargâhına gitmesini söyledi. Şoför oraya
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear