Catalog

8 aşarılı piyano çalışı vedünyadanbıkmış, "duman ve bal" tadındaki vokalleri, yıllar boyu şarkı söylediği izbe gece klüplerini arkasında bırakmış, birkaç kez kalbi kjrdmış deneyimli I bir müzisyeni haber veriyor. Gerçekte, Norah, geçirdiği son 12 ay yuzünden sahiden şaşkına dönmiış, çıtı pıtı, tatlı dilli, azıcık toy ve hoş bir kız. 30 Mart 1979'da bir caz müzisyeni için mükemmel bir doğum yeri olan New York'da doğdu. Medya, onun Ravi Shankar'ın kızıolduğugerçeğineodaklandı, fakat bu bilgi resmi biyografisinde yer almıyor. "18 yaşına gelene kadar babamı hiç tanımıyordum," diyor omuz silkerek. Annesi Sue, Hintli sitar üstadıyla 9 senelik bir ilişlci yaşamış. Norah, bu ilişkinin sonlarına doğru dünyaya gelmiş. Babasını 9 yaşına kadar yılda birkaç kez görmüş. Kendisi de sitarist olan Anoushka adındaki üvey kız kardeşiyle ta nışana kadar, hiç görüşmemişler. Norah sadece4 yaşındaymış annesi Texas'a taşındığında. Bu müziğindeki country etkisini açıklıyor mu? "A, evet," diyeonaylıyor. "BunukesinlikleTexas'tabüyümüş olmama bağlıyorum, ama New York'a dönene kadar country müziğini benimseyemedim, bu da saçma sayılır." Albümün karışık yapısı nasıl ifade edilmeli. Country'ye işaret eden caz mı, yoksa caz'a işaret eden country mi? ° Eğer geriye dönüp bakarsan, caz ve country ve blues birçok benzer unsuru paylaşıyorlar ve kökenleri aynı," diye açıklamaya çalışıyor." Amerikan müziği hepsi." Norah farklı türden müzikler dinleyerek büyümüş. Etküendikleri, sekiz albümlük BillieHolliday koleksiyonundan country klasiklerine kadar uzanıyor." Beğendiğim bir CD'yi alır ve tekrar tekrar dinlerdim " diyor. Müziğe ve icraya olan yatkınlığının babasından gelme olduğu aşikâr olsa da, ona piyano dersleri ayarlayan ve kilise korolarıyla ilişlci kurmasını sağlayan hep Sue olmuş. Norah 14 yaşına geldiğinde caz piyanisti ve müzisyen olmak istediğini biliyordu ve Booker T Washington plastik sanatlar lisesinde okuyabilmesİ için, annesiyle birlikte Dallas yakınına taşındılar. Böylesi bir özendirmeye gerek yoktu aslında. "Çok küçük yaştan beri sahneye çıkmak istiyordum," diyeitirafediyor. "Hiçbirzaman, 'Ah.işteben caz prenseı 2003 yıh Grammy ödüllerini toplayan büyüleyici kız... bunuyapmakistiyorum'dediğimizannetmiyorum.Daha çok,' Yaptığım bu ve çok eğlenceli!' diye düşüniiyordum." "Başka hiçbir şey yapamazdım..." diyor ve ardından mahcup bir gülümsemeyle devam ediyor, "çünkii okulla hiç doğru düzgün ilgilenmedim." On altıncı yaş gününde yerel bir cafenin herkese açık mikrofon gecesinde kalkıp 1 1 Be Seeing You 'yu söyleyene *1 kadar, halk arasında hiç caz söylememişti.Norah, kaybedilen zamanı, Downbeat dergisinin En IjriCaz Vokalisti Öğrenci Müzik Ödülü'nü iki sene üst üstekazanarak telafi etti. Sonra caz ağırlıklı piyano eğitimi almak için Kuzey Tek sas Üniversitesi'neyazıldı. duğunu düşündüğum için değil," diye acele ekliyor. " Ya şarkı söyleyebiliyoryadasöyleyemiyorsundur diye düşünüyorum sadece. Şarkıcı taklidi yaparak, radyoeşliğinde ve banyoda şarkı söyleyerek bu işi öğrendim." Bir an sözlerini tartıyor. "Hiç çalışmadığımı söyledim, amasanırım çalıştım. Süreklişarkı söylüyordum," diyerek kıkırdıyor. "Fakat bubana bir işmişgibigelmiyorpiyano çalışmak gibi değil. Işte o çok zor!" 1999 yazında bir arkadaşı, ona kalması için New York Greenwich Village'ta bir yer teklif etti. Norah New York'a kendini. Sabahları masalara bakıyor, akşamları Village meyhanelerinde caz şarkıları söylüyordu. Annesini üzdü ve bir daha Teksas'a dönmedi. "Gerçekten çok kızgındı," diye gülüyor Norah." Hatta bana bir sene boyunca kızdı, üniversiteyi bitirmediğim için. Fakat bir süre sonra çok bunaldım ve eve dönmek istedim, onu aradım,'Gerigelipokula tekrar başlayacağım.'Dedim. Ama 'Hayır, dayan, bir sene bekle' diye karşılık verdi. Eve gelmemi istiyordu ama, akılcıhğı tavsiye etti." " Hiç şan dersi almadım. Kendimin mükemmel falan ol geldiğinde, gelişmekte olan bir müzik dünyasında buldu