27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 BERAT GÜNÇIKAN nsan Haldarı Evrensel Bildirgesi kabııl edildiğinde Emil Galip Sandalcı 26 yaşındaydı. Insan hakları bir kavram olmanın ötesinde, gövdesine ve aklına sinmiş bir hayat bilgisi gibiydi. tleriki yıllarda, 12 Eylül darbesinin gölgesinde Insan Hakları Derneği kurulduğunda bu bilgi herkesin imdadına yetişecekti; hükümlülerin, yakınlannın, travestilerin, inançlılann, ateistlerin, kadınların, çocukların... Bu hayat bilgisinin sırrı merak ve öğrenme isteğinde saklıydı. Emil Galip Sandalcı, Selanik kökenli bir ailenin içinde, 1922'delstanbul'dadoğdu. Ilk ve orta öğrenimini babasının sahip olduğu Feyzi ati Lisesi'ndeyaptı. îktisat fakültesini bitirdi, Amerika'da Michigan Üniversitesi'ndeeğitimfelsefesiveeğitim tarihimastın yaptı. IkiyıldaHarvard'dalisansüstü eğitim aldı. Bir röportajında babasının okul sahibi olmasının kendisini eğitim öğrenimi yapmaya zorladığını söylüyordu.ancakMenderes'inimarharekâtında, Bebek'teki eski bir sarayda açılan okul yıkılmış.yenibinabulunamayıp, Sandalcı da askere gidince okuldan tümüyle vazgeçilmişti. Ailenin yapısını anlatırken "Tamamen laik bir aile yapısı içinde büyüdük, hiçbir dini eğitim almadık" diyordu Defne Sandalcı, "Babamın da aldığını sanmıyorum,amaateistdeğildi,birinancıvardr... Çalışmaya bir reklam şirketinde başlayan Sandalcı, bir gazetede gördüğü ilanın peşine takıldı, Tercüman gazetesinin düzenlediği amatör fıkra yarışmasına beş yazı gönderdi. Katılmasını "Cansıkıntısıveiçimi dökme maksadıyla" diye açıkladığıyarışmayı Ahmet Kabaklı ile birlikte kazandı. Yıl 1956'ydı. Gazeteciliği iki ayrı zaman dilimindesürdürecekti, 19561963 ve 19721980. Bu tarihlerde okur, Sandalcı imzasıyla Tercüman, Ulus, Vatan, Yeni Sabah, Oncü, Yeni Gazete, Yeni Ortam ve Demokrat gazeteleri ile Kim, Tef, Yarın, Yedi Gün ve Giiney dergilerinde karşılaşacaktı. 27 Mayıs, Emil Galip Sandalcı'nın insan hakları ve demokrasi anlayışını netleştiren bir dönemdi. Demokrat Parti döneminde yazıları sansürden geçmiş, baskı görmüştü... Bu yüzden 27 Mayıs darbesini yapanlar Sandalcı'yı da kendisinden sayarken o Menderes ve arkadaşlarının idamına tepki duymuştu. Ilk ve son politik çıkışını Ekrem Bağımsız cesur ve zarîf.. Alican'ın Hürriyet Panisi'ne kurucuve milletvekiliadayı olarakyaptı. 1961 'debu kez Yeni Türkiye Partisi'ni kuruluşunda, yineAlican'ınyanındaydı. StZONUPABUCUMAANLATIN! Devlet Planlama Teşkilatı'nda Basın ve Halkla Ilişkiler Müdiirlüğü yaptığı 196364 yılları Sandalcı'nın devletle yüz yüze gelişinin ilk adımıydı. Bir yıl sonra, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun "Türkiye'nin Sesi Radyosu"na müdür oldu, çalışanların temsilcisi olarak da TRT yönetim kuruluna seçüdi. TRT'nin özerkliğinin korunmasını savunduğu toplanülardan birinde sözün bittiği noktaya geldi, tepkisini ayakkabısını masayakoyarakgösterdi: "Bu anayasa Türkiye'ye bir gömlek büyük geliyor." Dönemin başbakanı Süleyman Demirel bu cümleyi kurarken büyük ihtimal TRT'nin yayınlarına da dikkat çekiyordu. Çünkü gerçekten de bağımsız bir yayıncılık yapıhyor, ve dünyada yaşananlar, örneğin Vietnam Savaşı'nda olup bitenler dinleyicidengizlenmiyordu. "DünyaSorunları" adı altında çıkarılan kurum içi kitaplarınarkasındakiisimdeoydu. 12Mart'tabir muhtırayla yönetime el koyan askerlerTRT Genel Müdürlüğü'ne Musa Öğün'ü getirdiler. Bu 1961 Anayasası'na aykırıydı, ve Sandalcı dile getirmekten kaçınmadı. TRT'den kovuldu. Yaşamı boyunca dört kez tutuklanan ama hiç mahkum olmayan Sandalcı, en uzun ve zorlu tutukluluk süre cini 1972 'de yaşadı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın idamını önlemek amacıyla THY'nın Boğaziçi uçağını Sofya'yakaçırmaklasuçlanıyordu. AltanOymen ile Erdal Öz de suçlananlar arasındaydı. Askeriyönetim "işkenceyok" diyordu. Emil Galip tutuklanmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen falakanın izleri görülen tabanlarını gösterip sordu: Bu ne? Tutuklanmasına neden olan bu komplo, içinde trajikomik öyküler de gizliyordu. Kızı Defne, Sandala gözaltına ahnmadan bir süre önce Ankara'daki evine gittiğinde çok şaşırmıştı."Bu ev iki gün içindebasılır diye düşündüm. Bir yayıncı arkadaşı vardı evde, bir de cezaevinde tanıştığı genç bir insan" diyordu, "Gençolanın adı Edip'ti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear