Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 MUZIK CUMHURtYET DERGİ Türk pop müziğinin unutulmaz ismi II ONATKUT NİLÜFER ZENGtN ürk pop müaiğinin unutulmaz isimlerinin ve topluluklarının ortayakoyduğu cesurişlerin arkasında mütevazı, sessiz derinden ilerlemiş bir isme rastladık: Doruk Onatkut. Alpay'ın, Tülay German'ın, Erol Büyükğümde bir grup kurduk. Ufak tefek sesler getirdiksağdansoldan. Sonra grupdağıldı. O devrin sayılı orkcstralarından Faruk Akel Orkcstrası'na piyanist ve aranjör olarak girdim. Iki buçuk senc çalışıp tecrübe kazandım. 45'likplaklarıkaydedcnstüdyolardaki çalışmalara katılmaya başladım. Bu yapdan kayıtlann düzenlemclerini, müzikaldirektörlüğünüyapıyordum. tlkbaş rine kadar bu böylc devam etti. Sonra stüdyocııluğa merak sardım. Doruk Müzik Yapım şirkctini kurdum.l968'de Altın Ses Yarışmasrnın birincilerineplakyapmam gerekti. Kızlar birincisi olan Nilgün Arkun'a (şimdi Onatkut) gönlümü kaptırdım. Ilci çocuğum var. Naim Dilmener'e göre, "Kara Tren"e yaptığınız bossa nova tarzı diizenlemeden sonra kendisinden çok şey beklenen bir kişi olmuşsunuz. 80'li yıllarda Beş Yıl Önce On Yıl Sonra grubuyla Türk sanat miiziği şarkılarına rock ve caz tarzt düzenlemeler yapmışsınız. Böyle melezişleryapmaya nasıl cesaret ettiniz ? Bu tip yeniliklerde müzisyen kadar prodüktörün de ccsaretli olması gerekir. TürkiyeyeniliklerekapaJıbirtoplum.Başarılı olmuş bir şeyi taldit etmek insanlann kolayınageliyor.Değişikbirşeyyapıpbaşarısız olursanız adamı yere doğru itiyorlar. Tesadiifcn çok başarılı olursa da göklere çıkarıyorlar. Beş Yıl Once On Yıl Sonra olayında bcni göklere çıkardılar ama bir müddet sonra unutuldum. Çok sevdiğim arkadaşım Ergüdcr Yoldaş eşi Nur Yoldaş'a " Bir Sultanı Yegâh"yaptı. Makamsalbirparçayıogününmodaritimleriyleyapmakbü birşeyibaşlattığımiçin iftiharediyorıım. Başka bir ilkten bahsetmek istiyorum Folklor kökenli, bizim bağrımızdan kopan melodiJeri adam gibi armonizeederek, içinc çokscsli vokal ilave ederek hit halindc genişkitlclcresunanilk benim. Beş Yıl Once On Yıl Sonra'yı unutulmazlar arasına sokan büyü neydi peki ? Grubun stüdyoya girmeden önceki çalışması 7 ay sürdü. Aranjman aşamasında da çok büyiik bir çalışma gerekiyor. Çiinkü bunlar halkın dinlemiş sevmiş olduğu şar kılar. Toplama yapmak zor bir iştir. Parçalann arka arkaya dizilmesi ayrı bir maharettir. O günlerde bilgisayar yoktu. Muhayyilenizi kullanıyordunuz. Eğer yanlış bir muhayyile eseriyse stüdyoda kulağa hoş gelmeyen sesler çıkabiliyordu. O yüzden çok doğru bir hayal gücüne sahip olmak gerekir. Aranjmanlarda vokalin gücü ve imkânları fazla kullanılmıyordu. Elime fırsat geçince vokali ön plana aldım. Bugünkü popçular da (bence yanlış bir tabir ama) vokali kullanıyorlar ama hep arkadan, öyle dumanlar içinden gelen bir ses olarak kullanıyorlar. Öne çıkarmıyorlar. 6O'lı 70'li yıllardaki düzenleme anlayışıyla bugiinkü ağdalı alaturka Arap havalı Doruk Onatkut (ortada): "Tarfcan'ı, Kortan basanlı buf burç'un çıkışlarında, daha pek çokşarkıcının,grubun müzik kariyerlerininperdearkasında hep onun ismi var. "Unutulmuş olma" öfkesini yaşamıyordu. Gerçi, eskiden de "ortalarda olmaktan" pek haz etmediğini anlamak zor olmadı. Huzurlu mavi bakışları" Bu devran böyle döner" diyerek bakıyor. Genç kuşak sizi tanımıyor. 40 yıl boyunca neleryaptığınızdan söz eder misiniz ? Müziğe yarı amatör yarı profesyonel olarak 1958 yıllarında rock and roll akımının en tepelerde olduğu dönemde başladım. "Kuyruklu Yıldızlar" diye bir grubumuz vardı. Ben ayrıca " Maviler" isminde beş kişilik bir vokal grup kurmuştum. Okullarda,özeltoplantılardaçıkıpkonserlerveriyorduk. 6O'taaskeregittim,62'dedöndüta Faruk Akel Orkestrası'na yapdan 45'liklerden dört tanesini diizenledim. Sonra Alpay 'a " Kara Tren " adlı parçay ı bant olarak yaptık. Buparçaçok popüleroldu. Benim deismim duyuldu. Tülay German'dan teklif geldi. Tülay German'ın ilk 45'lik plağı olan " Burçak Tarlası"nı ve Âşık Ali Izzet'in "Mecnunum Leylamı Gördüm " adlı aşıklamasını o zamamn moda tarzı olan bossa nova şelclinde diizenledim. Hem orkestra işleri devam etti hem de stüdyo çalışmaları yaptım. Türkiye'de play back sistemini ilk defayapurtan benim. Ellerindeyeterlidonanım olmasına rağmen o zamanki teknisyenler play back'in nasıl yapılması gcrektiğini bilmiyorlardı. Faruk Akel'den ayrıldıktan sonra kendi orkestramı kurdum, radyoemisyonlarınaçıktım. 6768 scneleyük bircesaretti. Teklif olarak götürse reddedilirdi. Yaptıdinletti,yapımcılarbalıklamaatladılar. Ben "KaraTren"i yaptığımzaman cha cha, bossa, nova salsa müziği yok muydu? Elbette vardı ama biz çok uzaktık. Salsa müziğinisadecemeraklılandinlerdi. Bugün 2000 ytllarındayız. Salsa müziğinin Türkiye'de geniş kitlelerin seveceği, bize çok yakın bir müzik olduğu ancak 45 sene önceanlaşıldı. Başka ilkler? Mütevazi olmadan Iiitfen... Stüdyo işlerine ilgim dolayısıyla bir ilke de şu şekilde haddim olmayarak imza attım. Ben müzisycnlikten gelerek ton maysterlik yapan ve başarılı olan ilklerden biriyim. Bugün hermüzisyeninevinde mütevazı ya da donanımlı stüdyolar var. Böyle diizenlemelerikarşılaştırırmısınız? Bu konuya biraz nalına mıhına girmek istiyonım. O devirlerde şehi rler şehir, köyler köy, taşra taşraydı. Köylerde radyolardabir tekhaberler, türkülerdinlenirdi.Batı müziği çıktığı anda kapatılırdı. Şehirlerde de çok nadiren türkü dinlenirdi. Şimdi kır kültürü ile şehir kültürünü ayırmak gerekir. ŞehJrküJtüründe Türk sanat müziği tabir edilen müziğe daha bir merak vardı. Bugün Istanbul'a kırsal kesimden gelen in sanlargelirlerken zevklerini vekültürlerini degetirdiler. Neyin, bir kavalın sesi bağlama çeşitlerinin sesleri, tavırları şehrin göbeğinde duyulmaya başladı. Pop müziğinin doğasında zaten bir moda olayı, bir değişkenlik var. Şimdi burnunuzun dibinde son model bir araba, içinden "çıs tak çıs