Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 F» Sadece bunabağlasak,okuma;anu olan bfltön adahlann kendi yalnızhklanyla yuzle?meleri, pslkiyatr olmalangerekirdi... Ama bcn çok sevdim adayı. Evden kaçıp, 3 gün dağın tepesinde kaldığımı bilirim. Bert hanım evladıydım, farklıydım, karşı koyamıyordum. Evdebekârbirkaç amca, bir dayı vardı. Annemle babam eğitimli insanlardı... Dondurmayemek için bana sorulan bir soruyu yanıtlamam gerekirdi, akşam yediden sonra evin önünde oynamak için Danimarka'nın başkenti Kopenhagen demem lazımdı... Aileniz... Babam Kayserili, iyi eğitim almış bir memurdu... Anne? Annem, Istanbullu. O da lise mezunuydu, ama huzursuz bir kadındı. Çok gülmeyi de suç bulan, saçimı süpürge ettim havasında bir kadındı. Nevrotik mi demck istiyorsunuz? Ikisi aynı şey, ama babam benı severdi, tüm deliliklerimi anlardı. Bençekingen, çelimsiz, çirkin, zayıfbirçocuktum... Yani, kızların beğenecekleri cinsinden değildim. Bir grubun içine giremezdim. Bu mu sizin farkınız? Onun için kendımi ayn görüp, onlardan daha başka, yani onlann yapmayacaklan bir şeyi yaptım. Benim hayatımdaki tüm davranışlanmın içinde daima bu öğe var. Psikiyatrlar arasında edebiyat kadar sanatın diğer alanlarını da zorlayanlar var, bunu neye bağlıyorsunuz? Yaratıcılık. Neden avukat değfl de doktor? Biz insanı her haliyle tanıyoruz. tnsanın seyrini nasıl görüyorsunuz, temel güdüler teknoloj iyle nasü boy ölçüşecek? Eğitimle, teknolojiyle dürtüler kalkmayacak. Ihtisasımı yaptığım dönemde bir hocam vardı, ihtisasımı aldıktan sonra akademik kariyer yapmak istedim, ama hoca benim ayrılmama neden oldu. Dava açabilirdim, küfur edebilirdim. Hayır. Ne yaptım, beş kitap yazdım. Bu da hınçtır, hıncın ıfadesidir... Mesele hınç duymak değil, hıncı nasıl gösterdiğinizdir. Gidilen noktada da beliıieyen hep bu hıncın ifadcsi olacak yani... O insanın kendisıne kalıyor. Hıncı nasıl kullanacağım, hıncın bana yarattığı sıkıntıyı nasıl karşılayacağım? Mesela Beethoven sağırhğırun en ağırzamanında 9. Senfoni' y i bestelemiş... Lautreck ucube birşey,hiçbirkadınlayatamamış,yattığı zaman da orospu onunla alay ediyormuş. Ne yapmış orospuyu? Resmetmiş... Resimlerinde ilaheleştirmiş. Bunun yanındaTürkiye'depolis.birlngilizitakip ediyordu: Camgöz Garry. Polis tarafmdan Tophane'de kıstınldı, çatışmada Garry iki polisle bir komiseri öldürdü, kendisi de vuruldu. O da tek gözlüydü. Dikkat edin, birinin kulağı, birinin yüzü bozuktu, birinin de tek gözü yoktu. Adler'in görüşüne göre hepsi aynı: eksikliği onarma. Amaikisi insanhğayücelik veriyor,diğeri... Kandöküyor... Yamt da burada, bu tercihi yapabilmek CUMHURİYET DERGİ Bugün Rusya'da topu topu 14 çiftlik at yetiştirme işiyle uğraşıyor ve çoğunda 20 başı geçmiyor hayvan sayısı. "Atlann yok olmaya başlaması onlara bağlı olarak yaşayan insanlan da yok etti" diyor 100 atla yaşayan modern şövalye tbrahim Yağan. Ancak 10 yıllık özverili uğraşı tehlikede... ,, beratguncikan@turk. net lışılmışın dışında bir adam tbrahim Yağan. Arkadaşlannın gözünde neredeyse bir yarı deli. Paranın en büyuk değer, ahmakça televizyon dizilerinin en yüksek kültür haline geldiği Rusya'da Ibrahim'in bu tür şeylerleilgisiyokpek. Veelektriğinbile olmadığı bir dağ başında 100 atla geçiri yor zamanının çoğunu. En büyük tutkusu, kendine özgü pek çok üstün niteliğe sahip olan Kabardey at ırkını yeniden geliştirerek yok olmaktan kurtarmak. Neredeyse 2000 yıllık geçmişi olan Kuzey Kafkasya atçılık geleneği ne yazık ki Sovyet döneminin son zamanlanndasönmeyeyüztutmuş. Çerkesdağlılannın yetiştirdiği ünlü Kabardey atları da dahil olmak üzere pek çok yerel at ırkı kaybolmaya başlamış. Bu dönemin son 15 yılındahiçbirgenetik seçme çalışması yapılmadığı için hem kalite iyice kötüleşmiş hem de sayıca büyük bir azalma olmuş. Kolhozlarda yetiştirilen atlar ise sadece mezbahalarda sosis, salam yapmaya yönelik hale gelmiş. Bugün Rusya'da topu topu 14çiftlıkat yetiştirme işiyle uğraşıyor ve çoğunda 20 başı geçmiyor hayvan sayısı. "Atlann yok olmaya başlaması onlara bağlı olarak yaşayan insanlan da yok etti" diyor tbrahim Yağan. Atlara fısılday an adam A NUR DOLAY Yok olan bu insan tipi, Îbrahim' in bugün kendi yaşamında gerçekleştirmeye çalıştığı özgür, bağımsız, doğayla uyumlu insan. Atlar ise büyük duyarlılıklan ve insana yakınhklanyla böyle bir yaşam tarzı için köprü oluşturuyorlar. Ama bugün SovyetlerBirliği'nden arta kalan insan tipleri bu kaygılardan çok uzaklar. Yaşam savaşı "alsat" eksenine hapsolmuş büyük çoğunluğun. Temel sorunlannı çözümler çözümlemez de tüketim açlığını giderme hırsı başlıyor. Onedenletbrahim'ingörünüş te böylesine "anlamsız", maddi bir kazanç sağlamayan bir uğraşa bütün zamanını veenerjısıniharcamasınıanlayamıyor çok kimse. Çünkü az buz uğraş gerektirmiyoryüzat. Sadece günlük bakım işleri açısmdan değil, beslenme masraflan olarak da. •'«'"Yüz at sahibi olduğum için beni zenginsananlarbile var"diyegülüyor,"ama yüz atın her gün ne yediğini düşünen yok" diyor. Bunu düşünerek işe girişmiş ve yeni hazırlanmakta olan özel toprak mülkiyeti uygulamasından yararlanarak, yaşadığı Nartan köyü yakınlarında "Gueren" adlı bir tanm ışletmesi kurmuş. Eskiden üyesi olduğu kolhozdan ayn lırken payına düşen 34 hektar toprağı almış ve bunu babası ve kardeşinin yardımıyla ekip biçiyor. Büyük bölümünde atlara yem olacak arpa, yulafgibi şeyler ekili tabii ki. Ama arazinin tamamı bir bakışta kolhoz topraklanndan ayırt edilebiliyor. Bir y anda Yağanlar' ın ışlenmiş, bakımlı tarlalan, öte yandakolhozun terk edilmiş izlenimi veren, kurumuş, yaban otlanylakaplı topraklan. Mayıs sonlanna doğru, karlar erirken atlar 3000 metre yükseklikte bir yay laya göç ettiriliyor. tbrahim ve kardeşi burada üçerdörder günlük nöbetlerle onlara eşlik ediyorlar. Yaylanın zengin otlaklannda ve duru havasında eylül ortalanna kadar özgürce koşturarak güçleniyor atlar. En büyük özellikleri olan dayanıklılıkla