27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

19 AĞUSTOS 2001 SAYI 804 Bu dergiy lc "karikatiirün tekno versiyonu"nuyakalamayaçalıştığınıanlatıyor. "Ağdalı laflarkullanmıyorum. Karikatürlerimin sunuşu insanı omuzlarından aşağıyadoğrubastırmıyor." "Derginin isminin Atom olmasına nasılkararverdin?" "Aklimda Hap, Vitamin, Deli gibi çeşitli isimlervardı. Birtürlükararveremiyordum. Bir akşam evde aniden aklıma geldi: 'Atom!' Dergininadıbuolmalıydı." Çizeceklerine karar vermeden evvel, sürekli olarak etrafını gözlemlediğini; detaylan yakalamayaçalıştığını söyleyen Boysal; "Birkarnavalm içindebileolsam devamlı olarak nereden ne çıkardiye düşünüyorum. Bu hep böyle, değişmiyor. lşim ancak çizmek üzere kalemimi elime aldığımda bitiyor" diyor. 1999'da Akademi'den mezun olan çizer y irmi beş yaşında. Şu an aynı üniversitedeyineresimleilgilimasteryapıyor. Resmin onun hayatında çok önemli bir yeri var. Evindegözümün iliştiğiheryerde onun tablolarını görüyorum. Anlatıyor: "Ressam olmak istiyordum. Erenköy'deki güzel sanatlarlisesininsmavlarına girip kazanmıştım; ama babam daha küçük olduğumu söyleyip beni yollamadı. Bir sene konuşmadım onunla. Sonra Akademi'yi kazandım. Birinciliklegirmiştim ve çok iyi bir dereceyle de mezun olmuştum. Bütün hocalarım çok iyi bir ressam olacağıma inanıyorlardı. Ancak Türkiye'de resim üç beş elitin ilgilendiği bir süs unsuru olmaktan öteye gidemedi. Sonra dışardan görüldüğü gibi birmeslek dedeğil. llişkileriçok yıpratıyor." Genç karikatürcü Cihangir'deki evini kendi dekore etmiş. Sokak kapısının önünde Çetin Altan' ın bir köşe y azısı ası lı. Onu sevdiğini söylüyor. "Hayata dair daha fazla ipucu veriyor" diyor. Salonda, yerde büyük bir yastık dikkat çekiyor. Üzerinde Bahadır Boysal' ın siyam kedisi yavrularını emziriyor. Salonun birköşesindeki kitaplıkta cilt cilt Sal vador Dali ve Picasso'nunkitaplan duruyor. 'İkisi de çok sevdiğim ressamlar. Dali'nin çok yönlü tarafı hoşuma gidiyor. Zamanında ondan çok etkilenmiştim. 1940'lara kadar şaheserler yaratmış bir insan. Fakat sonraki ömrü soytanlıkla geçmiş bence. Picasso ise bir çocuğun çizdiği gibi yaptığı resimlerini bütün dünyaya kabul ettirmeyi başarabilmişbir insan. Bence biryantanrı." En çok beğendiği yazarlardan biri Henry Miller. "Seksus adlı kitabı gerçekten çok hoşumagitmişti "diyor. "Ondan çok etkilenmiştim. Hastalıklı ve yüksek tansiyonlubirroman." Bahadır Boysal insanlar tarafından yanlış anlaşılma tehlikesinin olduğunu düşünüyor. "En çok korktuğum şey de bu zaten" diyor. Sanatçı olmaya çalıştığını vehayatlagizlidengizliyesorunlanoldugunu belirtiyor. Hayatın Türkiye'de sürekli ikilemleriçinde olduğunu düşünüyor. "Burada doğudan batıya; batıdan doğuya hiçbir şey birbirini tutmuyor, pek çok şey birbirine tezat. Bense meçhule gidiyorum."^ aylinmiha@mynet.com BAŞKENT GUNLERI Dünya penceremde... MÜŞERREF HEKİMOĞLU ankaya tepelerini, ağaçlan, çiçekleri, mavi gecelerde parlayan yıldızlan penceremden seyrettım uzun süre. Demir parmaklığın küçük bir dörtgeninde çok renkli, çoksesli yolculuklar yaptım. Dünyanın her yerinden gelen dostlann merhabalanyla özlemin tadını da duydum çok derinden. Bir akşam Roma'da, bir akşam Bodrum'dayız. Karşımda Füsurt ve Necati ütkan, bıyıklı olmuş ben görmeyeli. Bembeyaz saçlarında incecik çizgilerle yıllar da ağanyor yaşamı resimliyor. Cinnah yokuşunda da güzel resimler oluştu geçen hafta. Utkan'lar, AİHM yargıçlarından Rıza Türmen, Dünya Sağlık Teşkilatı'ndan Prof. Dr. Tomrls Türmen, Birleşmiş Milletler Delegemiz Büyükelçi Ümit Pamir, eşi ve Serdaroğullan'yla Zaman çabuk geçiyor, Turgut Serdaroğlu da meslekte son dönemi yaşıyor, emeklıliğe hazırlanıyor. Dakar'da büyükelçi, Paris'te Başkonsolos. Güzel Fansızcası, kültür birikimıyle seçkin bir kişi Dışişleri'nde. Görevini Paris Başkonsolosluğu'nda noktalaması da meslek koşullannın kaçınılmaz gereği. Emekliliğini nasıl değerlendirecek acaba? Anılannı mı yazacak, başka çalışmalar mı yapacak? O düzeyde bir diplomat için olanaklar çok ama, herkes bulunması gereken yerde değil ülkemizde! Oysa her dalda güzel insanlanmız var. Onlan tanımadan yitiriyoruz. özgücümüzü değerlendiremiyoruz. Her dalda yeni bir milli takım oluşabilir ama, insanlar da olaylar da sıradanlaşıyor durmadan. Sıradışı olaylar da var ama alanlann boşluğu önlenemiyor kimi zaman, dahası kalemize gol atıyoruz! Oysa sıradışı rahatça yapabilirim. Yeniden dansedebilirim. Bacaklarım güçleniyor giderek. Bir gün de Ida'ya tırmanınm, Sınkız'a da ulaşınm belki, ya da mavi yolculara katılabilirim. Bilimin ışığı hayal gücünü de güzel boyutlandınyor. Görkemli teknelerin söylentisi maviyi hayli soldurdu ama Dışişleri ailesi güzel geleneği sürdürüyor. Küçük gruplar oluşuyor, Ege kıyılannda Gündoğan koyunda da Dışişleri ailesi, çoluk çocuk üç dört kuşak bir arada. Bu yaz çocuklann egemenliği var, plajda, denizde, evlerde, bahçelerde baş köşede onlar. Güneşle, denizle, söyleşiyle geçiyor saatler. Maviyi boyutlandıran geziler yapıltyor. Mavi aklaşıyor giderek. önce Ege Akdeniz'e kavuşuyor. Sonra beyaz saçlı yolcular nedeniyle beyaza dönüşüyor. Diplomatlann tatil trafiği Ege'de, Akdeniz'de yoğunlaşır. Çeşme'de Bodrum'da bir koyda duraklayarak sona erer. Söylentiler de Ankara'ya yansır her zaman. Bu yaz hayli durağan geçiyor günler. Yakın dostlar arasında mavi yolculuklar yapılıyor ama, görkemli teknelerin söylentileriyle mavi hayli soldu. Teknelerin rengini yolcular veriyor şimdi. Gündoğan koyunda. örneğın AİHM 'den bir yargıç, Rıza Türmen ve eşi, Dünya Sağlık Teşkilatı'ndan Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tomris Türmen, Birleşmiş Milletler delegemiz Ümit Pamir, eşi ve kızı. Sultanlann DansL.. olaylar da az değil ülkemizde. Sıradanlığa meydan okuyor. Resimde, tiyatroda, dansta ne güzel olaylar sergileniyor. Sevda Şener Sultanlann Dansı'nı ikinci kez izlemekten söz ediyor Radikal'deki yazısında. Sıradan bir söz değil! Umutla, sevgiyle, bilgiyle, övgüyle konuşuyor Sevda Şener. Dalındaki tırmanışa yaraşır bir yaklaşım, yorum sergiliyor. Sağlık nedenlerine karşın yeniden izlemek istiyor Sultanlann Dansı'nı. Yorucu bir yolculuğu severek göze alıyor. Ben de karar verdim, ona katılacağım, Sultanlann Dansı'nı biriikte seyretmek istiyorum. llker Hoca'nın bıçağıyla üç ameliyattan sonra Sultanlann Dansı'nı Ben de katılıyorum bu yolculara, gökyüzünü boyuyorum her sabah. Uyanıp bakıyorsunuz mavi. Kim boyuyor, usta boyacılar. Kimi zaman da yırtılıyor deniz, kim dikiyor, tüm yolcular! Yırtık deniz istemiyorlar. ^ En güzel tatil Türkiye 'de. önce Ankara, sonra Bodrum, Datçu ve bufka duraklar. Ankara 'da bir buluşma... Soldan sağa: Büyükelçi Sönmez Köksal, Büyükelçi Necati Utkan, Müşerref'Hekimoğlu, Levent Kırca. Arkada Filiz Köksal ve Büyükelçi Uğur Ergun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear