27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 F» geldi. Binoche bu kısa geziden şöyle söz ediyor: "Mekânlan gezerken Kazan bana' Bir Yaşam' adlı otobiyografik çalışmasını armağanetti. Kitabı okudukçaonunpis bir herif olduğunu kavramaya başladım. McCarthy döneminde yaptığı muhbirlik, özellikle kadınlarla olan ilişkileri dikkatimi çekti. Kadınlara gerçekten çok haınce davranmış. Daha sonra Noel ertesi onu görmeye New York'a gittım ve yeni projesinde oynayamayacağımı söyledim. Köprüüstü Âşıklan'nı bitirir bitirmez kendimi Fransa'nın dışına attım. Hava değiştirmeye gereksinimim vardı. Amerikan TV kanalı HBO için Mike Figgis'le "Mara"yı yaptım. Sonrada Ingiltere' ye gidip "Uğultulu Tepeler"de oynadım. Bu içsel yolculuğu çok çok istiyordum gerçekten, bu da bana çok iyi geldi..." Krzysztof Kieslowski'nin "Üç Renk: Mavi" fılminde oynamak için Steven Spielberg'ün"JurassicPark"ınıreddedenBinoche, yönetmenin "Schindler'in Listesi"nde de hamileliğinden ötürü oynayamadı. Jane Campion'un "Piyano" filmine seçilemeyen, Paul Auster'in "Köprüdeki Lulu" projesini geri çeviren Binoche geçmişteki deneyimlerine bakınca: "Jane Campion'un Piyano 'sunda çok oynamak istemiştim, senaryo harikaydı, Jane olağanüstü biriydi. Filmi izledıkten sonra hiç pişmanhk duymadım, proje hedefine ulaşmıştı. tzleyici ve insan olarak bu film bana katkıda bulundu, sinemaya gittiğim zaman önemsediğim beklenti de daima budur. Paul Auster çok sevdiğim bir yazardı, Köprüdeki Lulu onun ilk filmiydi, New York'ta geçiyordu. Mantığım oyna diyordu fakat vücudum buna karşı koyuyordu. En sonunda sezgilerime güvendim ve filmde oynamadım." "Damdaki Süvari"nin yönetmeni JeanPaul Rappenau, Binoche için şunlan söylüyor. "Juliette'i gizeminden ötürü burol için seçtim. Oysa bugüne dek kostümlü bir filmde oynamamıştı. Bakışlan soguk olmayan biri, yalanı, yapayhğı ve sahte konuşmalan hiç sevmiyor. Onunla, bu büyük oyuncuyla film çeken her yönetmen bundan ötürü gururdnpnalı." "Ingiliz Hasta"daki hastabakıcı rolünü çok seven Binoche rolünü şöyle değerlendiriyordu: ''Hanabirhastayı iyileştirirken kendi iç yarasını da iyileştirir. Yaşamda vermeyi de, almayı da bilmek gerek. tlişkiler esneklik içinde sürmeli ve bazen etkin, bazen edilgen olunmalı. Varoluş sürekli bir değiltokuş, alışveriş değil midir?" Sinema maddi yönden ona yetmeyince ünlü kozmetik firması Lancöme'un "Poeme" parfumünün tanıtım elçisi oldu, reklam filmlennde dc oynadı. On sekiz yaşındayken oyuncu seçimi için katıldığı deneme çekimlerinde kendisıne yöneltilen "Uzun bir zamandır mı oyuncu olmak istiyorsun" sorusuna Juliette' in yanıtı şöyleydi: "Oyuncu olmak istemiyorum. Ben zaten oyuncuyum." Yavaş yavaş sinemadaki yerini sağlamlaştıran Binoche, 25 Mart 2001 Pazar gecesi Los Angeles'ta dört Amerikalı kadın oyuncuyla karşı karşıyagelecek. Eğereniyi kadın oyuncu Oscar' ını kazanırsa buna yeniden şaşırabilir. Tecimsel etkilerin rol oynadığı bilinen, bunca pahalı yapım ve göz kamaştıncı Amerikan filmi varken, Oscar heykelciğı gizemli gülüşü, hüznün sıyınp geçtiği etkileyici bakışlanyla onu bulacak mı? Verilirse, en etkili beyazperde yüzlerindenbiri olan Binoche'a bu ödül kuşkusuz yakışacak...^Claudette Colbert It Happened One Night / Bir Gecede Oldu lle 1934'te, Simone Signoret Ise Room At The Top /Tepedeki Oda ile 1959'da Oscar almışlardı. Feryal öney, Viıontele'nin müziklerinden sonra kendilerinieskisinden daha hareketli davranmak zorunda hissettiklerinisöylüyor. Coğrafya zengin olunca BURCU GÖKNAR O nlar, "Coğrafyası zengin olan bir ülkede nasıl müzik yapılır" sorusunun yanıtını arıyorlar. Dünya şarkılanndan repertuvar oluşturmayabaşladıklan 1989yılındanbu yana önce gelenckleri özümseyip sonra onlannsınırlannıgenişletmekamacındalar. Dinginliğiyle bilinen semahlarda vurmalılara ağırlık verip klasik anlayışlarla savaştılar örneğin. Çünkü onlarritmin,semahın özünde olduğuna inanıyorlardı. "Türkülere dönüş" gibi dönemsel anlayışlara rağmen kültürel mirası "müzıkal öğderin gelişmesinde ön açıcı olabilecek bir miras" olarak görmenin gerekliliğine inandılar. "Kara (Jzüm Habbesi"ni yorumlarken Urfa yöresinin çok kimlikli yapısını yansıtması için, ulaşamadıkları Kürtçe sözleri kendıleri yazdılar. Belki de Âşık Mahzuni 'nin dinleyene kıyamayıp da melodilere yüklemediği acıyi onlar bir çığlıkla kattılar "Dargın Mahkum"a. Onlar, 1993 yılında ErmenistanAzerbaycan çatışmaian yaşanırkcn bir konserinde bu iki halkın türkülerini yan yana söy lüyorlardı. Grubun, bu anlayışmı yansıtan adı da konserden az önce konmuştu: "Kardeş Türküler"... Kardeş Türküler' e o konserde Çerkesçesiyle, Kürtçesiyle, Türkçesiyle "kardeş türküler"i söyleten, ortaklıklann yanı sıra farklılıklan da göstermeyi amaçlayan ve o günden bugüne gelişerek devam eden misyon duygusuydu. Bugün ise sorumluluk ağırbasıyor. 1997'de "Kardeş Türküler", 1999 'da ise "Doğu" albümünü hazırlayan grup, gelişen bu sorumluluğun onlan daha titiz ve daha hızlı davranmaya ittiğinı söylüyor. Grubun vokalistlerinden Feryal öney, "Eskiden üçdört yıl kaset çıkarma' yabilirdik, ama buguVı daha hızlı hareket etmek zorunda hissediyoruz kendimizi" \ diyor. Perküsyoncu Diler özer, "Senden bir şeyler bekliyorlar diye savrulup gitmek, mevcut trende uymak çok kolay. Ürünü belli bir olgunluğa eriştirip sunmakla, büyük bir rahatlığa kapılmamak arasında Müzik, Vızontele filmine uymuş muydu? Bu soruya herkesfarklı yanıtl Sansüre ve otösansüire * sık sık uğramış bir grup Kardeş Türküler. Bütün bunlann nedeni aslında zengin coğrafya, yani çok dil çok kültür... Vizontele'nin müzikleri de bu yüzden onlara ait. 1 • , . »S.P
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear