Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ Cemal Reşit Rey ölümünün ardından 16 yıl geçse de pek çok yapttıyla hâlâ aramızda. Müzik dünyamtzın iki büyüğü piyano başında. Bir üstat: C. Reşit Rey Cemal Reşit Rey, 16 yıl önce 5 Ekim 1985 giinü aramızdan ayrılmışU. Onun en popüler yapıtlanndan Lüküs Hayat ise tam 17 yıldır sahnede. Selda (Onurlular) Asal 'ın bu yazısını, Cemal Reşit Rey 'e veda için hazırlanan Orkestm dergisinin 1985 Ekim sayısından kısaltarak aktardık. emal Reşit Rey, babasının mutasamflığı sırasında 25 Ekim 1904'te Kudüs'te doğdu. Babası Serveti Fünun dergisinde H. Nâzım adıyla adıyla yazılar yay ınmlayan Ahmet Reşit Bey, amcası yurdumuzun tanınmış ressamlanndan Osman Hamdi Bey, anncsi 1 Fethiye Hanım, kardeşleri, Samime Sait, Ekrem Reşit, Seminc Argeşo idi. Cemal Reşit piyanoyu, çok iyi çalan annesinden kulak dolgunluğuylaöğrendi. Müziğeolanyeteneğı dadısının öğrettiği ezgilcri daha pek küçük yaşta kolayca bellemesiyle belirlendi. Nota okumayı beş yaşına gelmcden öğrendi. OLUMSUZ ESERLER. Cemal Reşit Rey'in çoksesli çağdaş Tiirk müziğine kazandırdığı yüzden fazla eseri arasında operalar, operetler, müzikli sahne eserlen, film müzikleri de önemli yer tutuyor. Cemal Reşit Rey'in popüler yapıtlannı hatııiatırsak... 10. Yıl Marşı (Ekrem Reşit Rey ile birlikte) Librettosu Nâzım Hikmet'e ait olan ismini de Muhsin Ertuğrul'un koyduğu "3 Saat Opereti". Müzikli sahne eserleri meydana getlrmedfe sanatçının en büyük yardımcısı ağabeyi Ekrem Reşit Rey olmuştu. Ekrem ve Cemal Reşit Rey kardeşler, geniş kültürleri, görgü ve bilgileriyle Türk sahne sanatına ölümsüz eserler verdiler. Sahne eserlerinin sözlerini çoğunlukla ağabeyi ve bazılannı da kendisi yazdı. 5 perdelik "Cem Sultan", 3 perdelik "Zeybek", 1 perdelik "Köyde Bir Facia", 4 perdelik "Çelebi" eserleri zaman zaman sahnelerimizde oynadı. Üç Saat 1932'de Şehir Tryatrosu'nda, Lüküs Hayat 1933'te Istanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Delı Dolu 1934'te Istanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Saz Caz 1935'te Istanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Maskara 1935'te, Hava Civa 1937'de Istanbul Yeni Ses Tiyatrosu'nda, Yaygara 196970 sezonunda Dormen Tiyatrosu'nda, Uy Balon Dünya 1970'te Dormen Tıyatrosu'nda, Bir Istanbul Masalı 197172 Dormen Tiyatrosu'nda defalarca oynadı. 1985 yılında Istanbul Şehir Tiyatrolan'nda yeniden sahneye konan Lüküs Hayat operetini izlemek için hastaneden izinli olarak tiyatroya geldiği akşam Cemal Bey sahnede alkışlar arasında sanatçılarla birlikte dans etmişti. (Prof. özerSezgin'in Orkestra dergisinin 315. sayısında çıkan yazısından aktanldı.) tlk bestesirji de tstanbul'da henüz sekiz yaşındayken yazdı. 6 yaşındayken Galatasaray Lisesi' nin ilk bölümüne başlayan Cemal Reşit, daha ilk günlerde tatlı sesiyle sınıfta söylediği şarkılarla arkadaşlarının dikkatini çekmişti. 2 yıl içinde, tam 8 yaşına geldiği zaman güzel nota yazıyor, annesinden öğrendiği küçük piyano parçalarını noksansız çalıyor, beste denemelerine girişiyor ve küçük dans parçalan bile yazıyordu. 1913 yılında bazı politik nedenlerle ailece Fransa'ya göç ettiler ve Fransa Cumhurbaşkanı 'nın konuklan olarak biryıl Paris'tekaldılar. Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı 'nın aracılığıy la Konservatuvar Müdürü Gabriel Faureiletanıştınldı. "Gabriel Faure'yi pederimle birlikte ziyaret etmiştik. Dokuz yaşına henüz gırmemiştim. Faure bana piyano çaldırttı ve pederime dönerek' Bu çocuk hayatta ancak müzik yapabilir; onu da şahsen, istediğim gibi ancak Marguerite Long yetiştirebilir' dedi ve derhal benim için Long 'dan randevu istedi. Marguerite Long (tanınmış piyano öğretmeni) ile ilk karşılaşmanın heyecanını el'an duymaktayun... Bana bir anda o derece bağlandı ki, mektebine derhal ücretsiz olarak aldı. Bütün hayatı boyunca dersleriyle yüz binlerce dolara yükselen bir servet kazandığı halde benden asla bir santim dahi almamıştır. İlk ders programını kendisine dinlettiğım gün, diğer talebelerinin valideleri huzurunda binde bir yapmış olduğu bir şeyi yaptı; Boynuma sanlıp öptü." Cemal Reşit'in bu dersleri pek uzun sürmedi. 1914'te savaşın başlamasıyla lsviçre'ye gitmeye karar verdiler. Ahmet Reşit, kendi yaşammı anlattığı kitabında bu olayı şöyleaçıklıyordu:"... tdamamahkumiyetimi (Mahmut Paşanın öldüriilmesi olayında idama mahkum edilmişti) yine matbuat telgraflanndan öğrendim... Divanı Harb, hakkımda ancak gıyabî verebilerek hayatıma suikast etmcdiyse de muanzlarımız hükümran oldukça vatandan cüda kalmak cezasına mahkum bırakılmışım. Bu halc karşı ailemin de dârü diyan terk ederek gurbeti ihtiyar edeceğinı biliyordum..." Cemal Reşit, Isviçre'de iki yıl yaülı okulda okuduktan sonra College Saint Antoine'a yazıldı. Aynca Cenevre Konservatuvan 'na gitti. Cemal Reşit'i Cenevre'de tanınmış olan Yakup Kadri, bir yazısında şöyle diyordu: "Ben bu genci küçük yaştan beri tanımak şerefiyle mübâhiyim. Cenevre'de bulunduğum sırada, henüz 1213 yaşında bulunan Cemal Reşit Bey, gerek talebesi olduğu konservatuvarda, gerek sair hususi musiki muhi tlerinde, kendisinden sık sık bahsettirir ve hcrimtihandabirinciliği daimao kazanırdı. Muallımlen, onun bu harikulâde istidadı karşısında mütehayyirdiler. Ben nerede kendisine rastgelsem bu küçük Türk sanatkânnın kumral ve güzel başı önünde hürmetle eğilmek ihtiyacını duyanm. Cemal Reşit, o zamanlar musiki egzersizleri haricindeki saatlan atlamak ve zıplamakla geçen kısa pantolonlu, ince sesli, tombul ve beyaz bir mektep çocuğu idi... Lâkin, piyanosunun başına geçtiği zaman ne kadar değişir, ne kadar bambaşka bir insan olurdu. Hepimiz hissederdik ki, bu küçük başın üstünde 'Dehâ' denilen esrarengiz kudretten münevver bir gölgedolaşıyor..." 1919 Temmuzu' nda ailesiy le beraber t stanbul'a döndüktcn sonra uzun süre derslerinden ayrı kaldı ve bu hali babasını endişelendırdı. lstanbul'daöğrenimi sürdürecckistediği gibi birkonservatuvaryoktu. Savaş bittikten sonra anncsiylc tekrar Paris'e giden ve artık dclikanlı olan Cemal Reşit Rey, Paris Konservatuvan'nda yüksek